Asr Sûresi
Kaynak: İbn Kesîr
(Mekke'de nâzil olmuştur.)
Zikredilir ki Amr İbn Âs yalancı Müseylime'ye elçi olarak gitmişti. Bu olay, Rasûlullah'ın sallallahu aleyhi ve sellem peygamber olarak gönderilişinden sonra ve Amr'ın müslüman olmasından önce idi. Müseylime ona dedi ki: Bu sûre esnasında arkadaşınınza neler indi? Amr İbn Âs dedi ki: Ona belîğ ve vecîz bir sûre indirildi. Müseylime; nedir o? deyince Amr İbn Âs: "Asr'a andolsun ki; muhakkak insan hüsrândadır. Ancak îmân edenler ve sâlih amel işleyenler müstesnâdır. Birde birbirine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler." âyetini okudu. Müseylime bir süre düşünüp dedi ki: Bana da benzeri indirildi. Amr ona; neymiş o? deyince Müseylime dedi ki: Ey çöl kedisi, ey çöl kedisi; sen sadece iki kulak ve bir göğüsten ibâretsin. Kalan kısmın ise küçük ve değersizdir. Sonra; nasıl buldun ey Amr? dedi. Amr ona: Allah'a yemîn olsun ki, sen de, ben de muhakkak senin yalan söylediğini bilmekteyiz, demişti. Ben Ebu Bekr el-Harâitî 'nin meşhûr kitâbı Mesâvî 'l- Ahlâk'ının ikinci cüz'ünde bu veya buna yakın bir ifâdeye rastladım. Çöl kedisi, tavşan veya kediye benzer bir canlıdır. En büyük organı iki kulağı ve göğsüdür. Geriye kalan kısmı değersizdir. Müseylime bununla Kur'an'a nazîre yapmak istemiş ve o günkü putperestler tarafından bile beğenilmemiştir. Taberânî, Hammad İbn Seleme kanalıyla...Ubeydullah'tan nakleder ki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'ın ashâbından iki kişi buluşurlarsa; bir diğerine Asr sûresini sonuna kadar okuyup selâm vermeden ayrılmazlardı. İmâm Şâfiî rahmetullahi aleyh da der ki: Halk, bu sûreyi düşünseydi kendilerine yeterdi.
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
1- Asr'a andolsun ki;
2- Muhakkak insan, hüsrândadır.
3- Ancak îmân edenler ve sâlih amel işleyenler müstesnâdır. Bir de birbirine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler.
Asr, içinde âdemoğlunun hayır veya şer yönünde hareketlerinin gerçekleştiği zamandır. Mâlik, Zeyd İbn Eslem'den naklen der ki: Asr, akşam demektir. Meşhûr olan birinci görüştür. Allah Teâlâ asr'a kasem ederek insanların helâk ve hüsrânda olduğunu bildiriyor. "Ancak îman edenler ve sâlih amel işleyenler müstesnâdır." buyuruyor. Böylece kalbleriyle îman edip organlarıyla sâlih amel işleyen mü'minler hüsrândan istisnâ edilmektedir. "Bir de birbirine hakkı tavsiye edenler." Emirleri yerine getirip yasakları terkedenler ki terketmek haktır. "Ve sabrı tavsiye edenler." Musîbet ve kadere sabredenler. Kendilerine ma'rûfu emredip münkerden nehyedenlerin verdiği rahatsızlıklara dayananlar.