Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Insanlarin Dediği Gibi Değil,allah In Dediği Gibi Din!!

F Çevrimdışı

foton12

Üye
İslam-TR Üyesi
İNSANLARIN DEDİĞİ GİBİ DEĞİL, ALLAH'IN DEDİĞİ GİBİ DİN

Allah insanlara nasıl bir ahlaka sahip olmaları, nasıl bir hayat yaşamaları gerektiğini detaylı olarak bildirmiştir. Gerçek din ahlakı, Allah'ın emirlerinin eksiksiz olarak yerine getirilmesiyle yaşanır. İnsanların bir kısmı ise bu ahlakı yaşamaktan şiddetle kaçınırlar. Tam olarak Allah'ın hükümlerine teslim olmak istemez, kendi nefislerinin de tatmin olacağı bir model oluşturmaya çalışırlar. Bunun için kendilerince bazı kurallar, prensipler oluşturur, dinin de bu prensiplere uygun olması gerektiğini düşünürler. Kendi kuralları ve mantık örgüleriyle uygun olduğu müddetçe din ahlakını yaşamayı kabul ederler. Oysa bu çok büyük bir yanılgı ve aldatmacadır. Çünkü gerçek din ahlakı, insanların dediği gibi değil, Allah'ın bildirdiği gibi yaşanan ahlaktır.

Allah Kuran'da, kendi çarpık mantık örgülerine göre hareket eden ve Allah'ın bildirdiği gibi yaşamayan insanların yanılgılarını şu şekilde haber vermektedir:

Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz?
Yoksa (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var?
İçinde, neyi seçip-beğenirseniz, mutlaka sizin olacak diye.
Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye.
Onlara sor: "Hangisi bunun savunuculuğunu yapacak? (Kalem Suresi, 36-40)

İnsanların Dediğine Göre Hareket Edenlerin Çarpık Zanları

Allah'ın bildirdiği gibi değil de insanların dediği gibi yaşamak, söz konusu kişilerin pek çok çarpık ve sapkın çıkarımlarda bulunmalarına neden olur. Örneğin Peygamberimiz (sav) döneminde yaşayan münafıklar, bu tarz çıkarımlarla fitne ortamı meydana getirmeye çalışmışlar, müminleri hak yoldan uzaklaştırmayı hedeflemişlerdir. Allah, münafık ve müşrik ahlaklı insanların bu çirkin özelliklerini şu şekilde bildirmiştir:

Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazablanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)

Ayette de bildirildiği gibi kötü zanları, asıl olarak bu zannın sahiplerine zarar vermiş, Peygamberimiz (sav) ve sahabe ise Allah'ın izniyle hep galip gelmişlerdir. "Onlar hala cahiliye hükmünü mü arıyorlar?..." (Maide Suresi, 50) ayetiyle de bildirildiği gibi söz konusu kişileri bu sonuca sürükleyen sebeplerden biri, Allah'ın dediği gibi değil, cahiliye hayatında öğrendikleri sapkın mantıklara göre hareket etmek istemeleridir. Oysa Allah Kuran'da, "...Kesin bilgiyle inanan bir topluluk için hükmü, Allah'tan daha güzel olan kimdir?" (Maide Suresi, 50) diye bildirmiştir.
 
I Çevrimdışı

islam1

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
DİN MANTIK İŞİ DEĞİLDİR.ŞUMANTIĞIMA UYDU ONU AL ŞU UYMADI ONU BIRAK DEĞİL MESELE.İNANILACAK ŞEYLERİN HEPSİNE DELİLLERİYLE İNANMAK BUDA TAFSILİ İMANDIR
 
ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
En büyük cihat kişinin nefsiyle yaptığı cihattır.


CİHAT GERÇEGİ

"Gerek hafif, gerek ağır olarak hep birlikte sa¬vaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."


(Tevbe Suresi 41. Ayet)

Cihâd: gayret sarfetmek, son derece fazla çalışmak demektir. Terim olarak, Allah yolunda savaşmaya "cihad" denilir.



Hanefi ulemasına göre, bir ıstılah olarak cihad, "kâfirleri hak din olan İslama çağırmak, kabul etmeyenlere karşı malla canla savaşmak de¬mektir. Sözü geçen ulemaya göre cihadın bu şekilde anlaşılması şu âyet-i kerimelere dayanır.


(el-Bedâyi VII, 97; Fethu'l-kadir IV, 276; ed-Dürrü'l-muhtar III, 273)


"Gerek hafif, gerek ağır olarak hep birlikte sa¬vaşa çıkın, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."


(Tevbe Suresi 41. Ayet)


"Allah müminlerden mallarını ve canlarını cennet kendilerinin olmak üzere satın almıştır. Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler. Bu Allah'ın üzerine bir borçtur. Ge¬rek Tevratta, gerek İncil'de, gerek Kur'an'da (Allah, kendi yolunda çarpı¬şanlara cennet vereceğini va'detmiştir) Allah'dan daha çok ahdini yerine getiren kim olabilir?"


(Tevbe Suresi 111. Ayet)


Şafiî ulemasına göre ise Cihad "İslamın muzaffer olması için kafir¬lerle savaşmak" demektir.


Hâsiyet-üş Şerkâvî II, 391.


Görülüyor ki Hanefi ulemasının cihad tarifi ile Şâfiîlerin tarifi arasında netice itibariyle bir fark yoktur. Diğer mezhep imamlarının tarifleri de Hanefi ve Şafiî ulemasının tarifine yakındır. (bkn: maliki ve hanbeli müsnedi )

Bu manada cihad müslümanlara farz-ı kifayedir. Fakat seferberlik halinde farz-ı ayn olur, dolayısıyla bütün müslümanların savaşa katılması gerekir.


Cihad, kitap, sünnet ve icma ile sabittir.


Kur'ân-ı Kerim'de;


"Allah'a ve âhirete inanmayanlarla harbediniz..."


(Tevbe Suresi 29. Ayet)


"Müşriklerin sizinle toptan har-bettiklerı gibi siz de onlarla harbedin."


(Hucurrat

Suresi 15. Ayet)


buyurulmuştur...


Cihad,Kuran ve sünnette ittifakla çocuk, kadın(kadınların cihadi hac ve umredir), kör ve kötürümlere farz değildir. Fakat bir İslam ülkesine düşman hücum ettiği zaman bütün müslümanlara düşmanı püskürtmek farz olur.


Müslümanların cihad sahasına atılmaları için şu üç şartın bulunması gerekir:


1. Düşman, İslama girmeleri için yapılan çağrıyı yahut cizye vermeyi reddetmiş olmalıdır.


2. Müslümanlarla düşman arasında bir antlaşma bulunmamalıdır.


3. Müslümanlarda cihad için gerekli güç bulunmalıdır. Bu durumlar


bir araya geldiğinde cihadın farziyeti gerçekleşir. __________________


Dort mezheb imami cihaddan maksadin ALLAH yolunda savasmak oldugu hususunda ittifak etmislerdir. Kalemle cihad veya dille cihad vb. seylerle cihad ser'i deyimle cihad degildir. Ser'i deyimle cihadin anlami; savasmaktir.

Bu nedenle Peygamber Efendimiz (sav)e ALLAH yolunda cihad etmeye neyin denk olabilecegi soruldugunda o;
"buna gucunuz yetmez" cevabini vermistir. Sayet cihad kalemle veya dille olsaydi buna guc yetirecekleri muhakkakti.
Evet, bir sahabe Rasulullah'a: - "Ey ALLAH'in Rasulu ALLAH yolunda cihad etmeye ne denk olabilir" diye sormus,
Rasulullah da: - “Buna gucunuz yetmez, simdi sizden biriniz mucahid cihadindan donunceye kadar hic ayrilmadan namaz kilmaya ve arasini acmadan oruc tutmaya gucu yeter mi?" demistir.
Orada bulunanlar: - "Buna kimin gucu yetebilir ki" cevabini vermislerdir. Rasulullah da: - "Iste mucahidin mukafati bunlari yapabileceklerin kazanacaklari mukafattir.
ALLAH yolunda cihad eden kimse, mucahid cihaddan donunceye kadar acmadan oruc tutan, ara vermeden namaz kilan ve Rabbine ibadetle mesgul olan kimse gibidir" buyurmustur.

Biliyor musunuz bir kisim insanlar cihadi nasil tarif ediyorlar? Ona; nefis ile cihad diyorlar. Oruc tutmanin, namaz kilmanin nefis ile cihad oldugunu soyluyorlar. Sayet cihad bundan ibaret olsa idi nasil Rasulullah; insanlarin mucahidin aldigi sevaba guc yetiremeyeceklerini beyan etmis olurdu? Bu hususta soyle bir sozun hadis oldugunu naklederler: Rasulullah savastan dondukten sonra sahabelerine soyle demis: "Sizler hayirli ve ugurlu olarak dondunuz. Kucuk cihaddan buyuk cihada dondunuz. Dikkat edin bu da kisinin nefsine karsi cihad etmesidir." Bu soylenilen soz uydurma bir hadistir, asli ve astari yoktur. ravi mus'ab bin zuhr bu ravinin yalancı olduğunu ve tebuk de geride kalan sahabelerle beraber cihadddan nasipsiz olduğunu söyler. Cunku cihaddan maksat ALLAH yolunda savasmaktir. Simdi geliyor birileri asil cihada kucuk cihad diyor. Klimalar altinda oturmaksa nefs ile cihadmis ve buyuk cihadmis (!) Kebablar, kadayiflar, borek ve corek yemek mi buyuk cihad ? (!) Yoksa bombalarin, sarapnel parcalarinin altinda savasmak... Kardeslerin dedikleri gibi on gun karlar uzerinde yuruyup sogugun dehsetinden parmaklarinin dokulmesini isteyecek hale gelmek mi buyuk cihad? Sairin dedigi gibi;
Ey iki Harem kentte (Mekke, Medine) ibadet eden abid(!)
Sayet bizi gorecek olsan; Nasil ibadetle oynadigini cok iyi goreceksin!

Vallahi bunlar ibadet adina oynuyorlar! Muslumanlarin kutsal degerleri ayaklar altinda cignenirken, cocuklari bogazlanirken, yaslilar yakilarak oldurulurken, ulkeler isgal edilirken, mallar gasb edilip mukaddesatlar cignenirken; harameyni serifeyne komsu olmak, aziz ve celil olan ALLAH'in dini ile oynamaktir, oynamak (!)Simdi sen evine giren hirsizi, haniminin yataginda birak yandaki odaya gecip gece namazi kil(!)Boyle bir namaz sana lanet okur. Cunku sen hirsizi, irz ve namusuna saldirir halde birakiyor, yan odada ALLAH'a yalvarmaya girisiyorsun (!) Bu nasil bir dua ve nasil bir yalvarma. Yahut da onunde irzin cigneniyor, sen de Kur'an okuyorsun (!) Vallahi bu, aziz ve celil olan ALLAH'in dini ile oynamaktir, oynamak.
ALLAH teala bu tur insanlari tasvir ederek soyle buyuruyor:"Onlar dinlerini bir oyun ve eglence edinmislerdir" (Maide, 57)Evet, oyun ve eglence! Simdi sen Abdulbasit Abdussamet'i veya Minsavi'yi Kur'an okuyusunu dinler zevk alirsin. Onu geriden takip etmek istersin. Bu sana buyuk bir haz verir. Sen bundan herhangi bir sikinti veya zorluk gorur musun? Hayir. Ayrica sen Kur'an'in tecvidini ogrenirsin. Her ayin sonunda da tesvik icin bin riyal veya daha fazla ucret alirsin. Ne kadar cuz ezberlersen o kadar riyal verilir sana. Kur'an'i bitirdiginde de ayri bir mukafat...
ALLAH icin soyle. Bu mudur buyuk cihad, yoksa organlari parcalanip havaya dogru savrulan, gozleri kursunlarla delinen insanlarin yaptigi mi cihad? Buna egitim cihadi diyorlar (!) Vakia asil cihad birakildi. Cihad olmayan seyler cihad addedildi. Aslinda Kur'an-i Kerim ALLAH yolunda sehid olma inancim ve k?firlerle savasma dusuncesini bu Musluman ummetinin kalbine yerlestirmistir.
Bunun tezahuru Tebuk savasinda ve benzeri yerlerde gorulmustur. Bakiniz bu savasa 30 bin kisi katilmis, Muslumanlardan sadece uc kisi ki bunlar Kab bin Malik, Bilal bin Umeyye ve Mirara bin Rabi'dir. Evet bunlar cihada katilmamislardir. Bunlar egitim cihadi yaptiklari hesab edilerek mazur gorulmemislerdir (!) Bilakis muslumanlar bunlarla, ALLAH tealanin kendilerini af ettiklerini bildirmesine kadar tam 50 kusur gun iliskilerini kesmisler ve bunlara boykot uygulamislardir. Kur'an-i Kerim mazeretsiz olarak cihada katilmayanlara ise bir daha boyle sanli bir ise katilmamalari yasagi getirmis ve soyle buyurmustur:
"Eger ALLAH bu cihaddan sonra tekrar seni geri kalan bu topluluga dondurur de onlar da seninle cihada cikmak icin izin isterlerse onlara sunu de: benimle beraber bir daha asla cihada cikmayacaksiniz ve dusmana karsi benimle beraber savasmayacaksiniz. Cunku ilk defasinda savasa cikmayip oturmayi istediniz. Simdi de geriye kalanlarla beraber oturun." (Tevbe, 83)

[Sehid Seyh Abdullah Azzam / Tevbe Suresinin Golgesinde Cihad Dersleri. Cilt:1]
 
Üst Ana Sayfa Alt