Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale internetin sürüklediği uçurumlar:Ahmet KALKAN

selsebil Çevrimdışı

selsebil

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
İnternetin Sürüklediği Uçurumlar
Gözün Zinâsı Harama Bakmaktır: Göz, kalbin ana girişidir. Kalp de bütün organlarımızın yönetim merkezidir. Duyu organlarımızdan, özellikle gözden kalbe şehevî duyguları uyarıcı ve azgınlaştırıcı mesajlar gelirse insan ahlâk dışı bir hayatın ve ilişkilerin arzulusu olur. Çünkü arzulu bakışlar Peygamberimiz’in ifâdesiyle: “Şeytanın zehirli oklarından bir oktur.” (İbn Kesir, Tefsîru’l-Kar’âni’l-Azîm, 3/282) ve kalbe ekilen şehvet tohumlarıdır. Mânevî zinâdır. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Gözler de zinâ eder; onların zinâsı (bakılması haram olan kimselere şehvetle) bakmaktır.” (Buhârî, İsti’zân 12; Müslim, Kader 20)
“Gözler de zinâ eder” ifâdesi, “gözün harama bakması ile gayr-ı meşrû cinsel ilişki anlamındaki zinâ arasında bir fark yoktur, ha o olmuş, ha ötekisi” şeklinde anlaşılmamalıdır. Elbette, hem dünyevî ve hem uhrevî cezâ bakımından ikisi arasında büyük bir fark vardır. “Göz zinâsı”, esas zinâya yaklaştırma açısından yasaklanmıştır. Ona izin verilmiş olsa, diğerine kapı açılmış olacaktır. “Göz zinâsı” tâbiri, gözlerin harama bakışının da çirkin olduğunu ifâde etmek için biraz mübâlağalı, korkutucu, caydırıcı ve mecâzî bir ifâdedir.
Dalâlet/sapıklık ne kadar yaygın hale gelirse gelsin, müslümanı bağlayan şey “zaman ve zemin”, “çevrenin ayıp sayıp saymadığı”, “devletin serbest ve yasal kabul edip etmediği” değil, Rabbinin hükümleridir, Peygamberinin tavsiyeleridir. Müslümanın ölçüsü Kur'an ve Sünnettir. Özellikle gençler, bu ölçü üzere hareket ederse, geçici zevklerin peşinden koşmak yerine, ebedî zevklerin tâlibi olursa, hayatları bir anlam kazanacaktır. Bu sâyede müslümanın iffet ve nâmusuyla, haysiyet ve şerefiyle, huzur ve saâdet içerisinde yaşaması mümkün olur.
Günümüzde müslüman gençler için en büyük tehlikelerden biri, zinâya düşme riskidir. Zira ortam buna çok müsâittir. Bu sebeple bu tehlikeden kurtulmanın en güzel yolu ve çaresi de, bu ortamları terk etmek ve zinâya götüren yollara girmemektir. Zâten Yüce Rabbimiz Kur'ân-ı Kerim'de "Zinâya yaklaşmayın. Zira o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur" (17/İsrâ, 32) buyuruyor. Âyet, "zinâ yapmayın" demiyor da, "zinâya yaklaşmayın!" buyuruyor. Öyle ya, şartlar oluştuktan sonra, bütün yasaklar, engeller aşılıp bir kadın ve bir erkek, kimsenin olmadığı uygun bir yerde, baş başa kalınca, elbette ki, zinâdan kaçabilmek, bu azgın nefse (hevâya) söz geçirebilmek çok zor olacaktır. Herkes Yusuf değil ki... Nitekim Yusuf (a.s.) bile ancak Cenâb-ı Hakk'ın yardımıyla zinâdan kurtulmuştur. Kur'an'da bu durum şöyle anlatılıyor: "Andolsun ki kadın ona meyletti. Eğer Rabbinin burhânını görmeseydi o da kadına meyledecekti." (12/Yusuf, 24). İş buraya kadar geldikten, zinâya yaklaştırıcı haramlara meylettikten sonra, zinâ kaçınılmaz olur. Bu sebeple İslâm'da zinâdan önce, zinâya götüren yollar haram kılınmıştır.
"Mü'min erkeklere söyle; gözlerini (haram bakışlardan) sakınsınlar. Mü'min kadınlara da de ki; (helâl olmayan bakışlardan) gözlerini sakınsınlar. İffet ve nâmuslarını korusunlar." (24/Nûr, 30-31). İslâm, işe harama bakmayı yasaklamaktan başlıyor. Erkek olsun, kadın olsun gözleri haram bakışlardan sakındırıyor. Hiç kimse "göz benim değil mi canım!? İster bakarım, ister yumarım, kime ne?" diyemez. O gözü ve diğer organları bizlere emânet olarak veren Allah, bu emânetleri kendi arzumuz (hevâmız) doğrultusunda değil; O'nun rızâsı yönünde kullanmamızı istiyor. Haram bakışlardan sakınmak, Allah için değil; bizim için gerekli olduğundan merhametli Rabbimiz bunları bizim için yasaklamıştır. Aksi davranışların hesabını soracağını da bize bildiriyor: "Bilmediğin bir şeyin ardına düşme, çünkü kulak, göz ve kalp bunların her biri, yaptığından sorumludur." (17/İsrâ, 36)
Ancak Allah’a ve âhiret gününe imanımızdan güç alarak göstereceğimiz korunma gayretiyle gözlerimize hâkim olabiliriz. Çünkü biz ihlâslı ve gayretli olursak Rabbimiz bize yardım ederek bizi güçlendirecektir. Gözden gönle yol vardır. Göz, kalbin dışa açılan penceresidir. Kedinin ciğere baktığı gibi gözü harama bakan insanın ihlâsı, takvâsı büyük çapta zarar görecektir. Göz kanalıyla gönle giren mikropların telâfisi, bu ölümcül mânevî yaraların tedâvîsi hiç de kolay olmayacaktır.
Balık baştan kokmakta, düzen, resmî kurumlar, kapitalistleşmiş çevre sivrisinek üretmektedir. Bataklık kurutulmadan fâhişe sivrisineklerle mücâdele sonuç getirmeyecektir. Tevhîdî iman hâkim kılınmadan ahlâkî öğütler, delik kaba su doldurmaya çalışmak demektir. Ahlâksız insanların zührevî hastalıklar yanında rûhî hastalıklar, psikolojik anormallikler içine düşüp her konuda sapıklaştıkları ve çevrelerini de her yönden rahatsız ettiklerini göz önünde tutmak gerekir. "Utanmıyorsan, dilediğini yap!" diyen Rasûlullah, hayâsız kişinin mânevî yönden ölüme terk edilen kişi gibi olduğunu söyler. Doktorun ölümü beklenen hastaya: "Ne istersen ye, serbestsin!" demesi gibi der. Dolayısıyla iffetin kaybolması kişinin toplum içinde şeref ve itibarını kaybetmesine, bu yüzden de başka ahlâkî kusurları yapabilecek hale gelmesine yol açar. Cinsel özgürlük; insanın et ve deriden ibâret olan bir varlık, bir eşya hükmüne koymakta; böylece kişilik şuurunu yıkan insanlık şerefine vurulan en ağır darbe olmaktadır.
Giderek globalleşen ve Amerika'nın yön verdiği yeni dünya düzen(sizliğ)i içine giren, vahşî ve gayr-ı insanî Batı değerlerinin dinsiz ve ahlâksız kriterlerine kurtarıcı diye sarılan günümüz dünyası, kıyâmeti, kaos ve rezilliği yaşamaktadır. Bundan büyük helâk olur mu? Dinin fert, toplum ve devlet hayatındaki etkisini büyük ölçüde ortadan kaldıran modernist hayat felsefesiyle birlikte son yüzyılda fuhşun bin bir çeşidi giderek meşrûlaşma zemini ve daha çok yayılma imkânı bulmuştur. Fuhşu günah, ayıp ve en sonunda yasak olmaktan çıkarma eğiliminde olan modern zihniyet, sözde özgürlük adına fuhuşta sadece zor kullanma ve zarar vermeyi reddetmekte, fuhşun fert ve toplum üzerindeki yıkıcı etkileri bu düşünce sahiplerini fazla ilgilendirmemektedir.
Her çeşit kötülüğe ortam hazırlayan bataklıktan kurtulmak için İslâmî değerlerin hâkim kılınmasından, fuhşa dur diyemeyen beşerî düzenleri devirmekten başka çare yok. Bu temel çözüme kadar, en azından âilelere çok iş düşmekte, İslâmî esaslara göre kurulacak âilenin güçlendirilmesi ve okul haline dönüşmesi gerekmektedir. Allah korkusu olmayan insanın kendini, çevresini ve içinde yaşadığı toplumu helâke ve her çeşit felâkete atması özgürlük olamaz, olmamalıdır. Bu, üreterek veya başka yolla ele geçirerek sahip olduğu bombaları çevresindeki insanlara rastgele atıp bombalama özgürlüğünden daha hafif bir suç değildir. Çocuklar, âile yapısı içinde İslâmî terbiyeden geçmeli ve içinde yaşayacağı toplumun her çeşit pisliklerine direnebilecek, onlarla mücâdele edebilecek bilinç aşılanmalıdır.
Vahye dayalı gerçek ilimden uzaklaştırılmış, tefekkür nedir bilmez hale getirilmiş, Kur’an’ı okuyup anlamayı ve ona göre yaşamayı tek çıkar yol olarak düşünemeyen, imanı çalınarak ibâdet zevkinden mahrum bırakılmış, kısacağı çağdaşlaştırılmış insanın şu veya bu oranda cinselliğinin ya da cinsî isteğinin istismârına yönelik kapitalist tuzaklara kapılmaması imkânsız gibi bir şeydir. Bunlara ahlâkî nasihatlerin pek bir fayda vereceği düşünülmemelidir. İman olmadan ahlâkın da olmayacağını, gerçek ahlâkın Kur’an’ı yaşamak olduğunu bu çevre ve düzen kurbanlarına anlatmak, inandırmak, benimsetmekten başka çıkar yol gözükmüyor. Tevhidî anlamda gerçek bir iman olmadan insanın ahlâklı, nâmuslu ve şerefli olması da mümkün değildir. Çünkü izzet; ancak Allah’ın, Rasûlünün ve mü’minlerindir (63/Münâfıkun, 8). Seks manyağı haline gelmiş erkeklerden çok, onların hanımları ve çocukları acınacak durumdadır. Nice aile var ki, içinde kıyâmetler kopuyor. Zinâ yapan, fuhuş evlerine giden, turistik beldelerde bitli turistlerle yatanların yarısından çok fazlasının evli insanlar olduğu belirtilir. Tertemiz değilse bile en azından kocası gibi fâhişe olmayan, az-çok nâmuslu ev kadınları, uykusuz gecelerde kocalarının yolunu beklerken, kocaları kim bilir kimlerin yanında neler arıyor? Böyle ailelerin çocukları da potansiyel suçlu ve ahlâksız adayı olarak yetişiyor. Kim, bu aklı göbeğinin altına yerleşmiş, zinâkâr sarhoş adamların evli ama dul karılarına ve babalı ama yetim çocuklarına el uzatacak? İslâm’a düşman Batı hayatının hiçbir suçu olmasa bu suçlar yeter de artar. İslâm Devleti ve İslâmî değişim ve dönüşüm olmadan bu bataklık kurutulamaz. İslâmî iman ve yalnız Rabbe kulluk olmadan insanın dünyada da âhirette de durumu hüsrândır. Kurtuluş, Allah’ın dininde, O’nun Kitabına uygun hayatta, Allah’ın indirdiklerinin tatbik edilmesindedir.
Her çeşit aşırılık ve azgınlık, fahşâ ve fuhuş insanı Allah'a ibâdetten, farzları yerine getirmekten alıkoyduğu gibi; namaz da insanı her çeşit kötülükten, fahşâ ve fuhuştan alıkoyar (29/Ankebût, 45). Biri varsa, ötekine yer yoktur. Ya Allah'a kulluk, ya hevâya kulluk.
İmanıyla, fıtratıyla, vicdanıyla zıtlaşıp yüzü kızarmadan ahlâksızlık yapacak hale gelmiş gençler dâhil, günümüzün insanı kızılmaktan çok acınmaya lâyık zavallı düzen kurbanlarıdır. Onlara da İslâm'ın mükemmelliği, tevhidin esası, ahlâkın güzelliği ulaştırılabilse, tâğutî düzenin ve ondan beslenen câhilî ortamın fesadları önlense çirkinlikler kendiliğinden uzaklaşacaktır.

Biraz da İstatistik Bilgileri…
6 milyar 800 milyon nüfuslu dünyada 1 milyar 735 milyon internet kullanıcısı var. Bu dünya nüfusunun 25, 6’sına denk düşüyor. Yani her 4 kişiden biri internet kullanıyor. Son 9 senede internet kullanımında % 380,3 artış olmuş.
Türkiye'de bilgisayar sayısının çoğalmasına paralel olarak internet kullanıcıları ve internet kullanım oranı her geçen gün artıyor. İnterneti kullanan kitlenin artması interneti kullanım amacının bilgiye erişme yönünde bir gelişme olduğunu göstermiyor. Sadece Türkiye'de değil elbette dünya genelinde de durum pek farklı değil.
Türkiye’de ise internet kullanan insan sayısı 16 milyon. Bu, nüfusun % 21’inin internet kullandığını gösteriyor. Diğer yandan 2000–2007 yılları arasındaki kullanım oranındaki artış %700. Tabii, bu rakamlara internet kafelerdeki kullanımlar dâhil değil. 2015 yılında Türkiyede toplam internet kullanım oranının yüzde 35 ile yüzde 45 arasında olması bekleniyor. Bu da 80 milyon nüfüsun hemen hemen yarısı anlamına geliyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Nisan ayında yaptığı ‘Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması’na göre, hane halkının yüzde 24,47’sinin internete erişim imkânına sahip olduğu ortaya çıktı. Yani her dört evden birinde internet var. Araştırmada, 16-74 yaş grubundaki hane halkı bireylerinin bilgisayar ve internet kullanım oranlarının sırasıyla yüzde 38,1 ve yüzde 35,8 olduğu, bu yıl Ocak-Mart döneminde 16-74 yaş grubundaki hane halkı bireylerinin yüzde 34,3′ünün bilgisayar kullandığı, bu bireylerin yüzde 62,4′ünün hemen hemen her gün bilgisayar kullandığı belirtildi. Aynı dönemde bireylerin yüzde 61,6’sının evinde, yüzde 37,6’sının iş yerinde ve yüzde 21,8′inin internet kafede bilgisayar kullandığı, Ocak-Mart döneminde 16-74 yaş grubundaki hane halkı bireylerinin yüzde 32,2’sinin ve bu bireylerin de yüzde 59,7’sinin hemen hemen her gün internet kullandığı ifade edildi. İnternet kullanan bireylerin yüzde 52,2’sinin evinde, yüzde 38,4′ünün iş yerinde ve yüzde 24,2’sinin internet kafede internet kullandığı belirtilen araştırmaya göre, bilgisayar ve internet kullanım oranının en yüksek olduğu yaş grubunun 16-24 iken, bu yaş grubunu 23-34 yaş grubu izliyor.
İstatistikler bir yana, internet en çok ne için kullanılıyor? Amerika’da yapılan araştırmalar hiç değişmeyen bu sorunun cevabının her geçen gün daha berbat bir hal aldığını gösteriyor. 2004 senesinde her gün Amerika’da en çok kullanılan arama motorlarından Google, Yahoo ve MSN toplam kullanım oranının %5,5’ini toplarken, porno siteleri bu oranın kendisini tek başına kapıyordu. İnternette var olan tüm arama motorlarının kullanım oranları ise toplamda % 13,8’di. Eğlence siteleri % 8, iş ve finans % 7,4, alışveriş ve ilanlar % 7 oranında tıklanıyorlardı. Porno ise tek başına % 18 ile açık ara önde gitmekteydi.
İnternetin hızla yaygınlaşmaya başladığı 1998 senesinde internette 14 milyon porno sitesi bulunuyordu. 2003 senesinde ise bu rakam 260 milyona çıktı. O senenin rakamlarına göre internette dolaşan pornografik spam sayısı 2,5 milyara varmıştı. İnternetten indirilen porno filmi sayısı 1,5 milyardı ki, bugün, bunun 2 milyarın çok üstünde olduğu tahmin ediliyor ki, günümüzde tüm dünyada internet kullanıcısı sayısı daha 2 milyarı bulmadı.
Türkiye’de de arama sitelerinin en çok aranan kelimeler listesinin başında ne tür kelimelerin geldiğini tahmin edersiniz herhalde. Türk insanı en fazla (Freud'u bile şaşırtacak düzeyde) seks ve varyasyonları olan kelimeleri tıklamakta, o biçim sitelerde mutluluk aramakta… Arama motorlarında en çok tıklanan kelimelerin cinsellikle ilgili kelimeler olduğunu siteler kendileri açıklıyor.
Unutmayalım; internette de Biri bizi gözlüyor. Hayatımızın her saniyesi, omzumuzdaki kameramanlar (Kirâmen Kâtibîn) tarafından videoya alınıyor. Müslüman olduğumuzu internet karşısında da unutmamalı ve ispatlamalıyız. Kalbimizden geçenleri bilen Rabbimiz internetin sanal âleminde ne yaptığımızı, kiminle nasıl konuşup yazıştığımızı, girişte güvenlik görevlisi olan veya olmadığı düşünülen hangi sitelere ne amaçla girdiğimizi de görüyor, biliyor. İnternet başında herhangi bir haram işlerken ölüm gelebilir. Ölüm gelmese de zerre kadar yaptığımız şerrin hesabı bizden sorulur.
Her an Allah’tan korkan ve her yerde Rabbinin kendini gördüğünü bilip ona göre davranan ihsan bilincine sahip mü’minlere ne mutlu! Gözünde haram bakışların isi olmayan erkeklere ve yüzünde haram bakışların lekesi olmayan kızlarımıza selâm olsun!
Müslümanca yaşamak, her an Müslümanlığımızı unutmamak duasıyla…
 
E Çevrimdışı

Ebu Katade

Guest
ALLAH razı olsun ahi çok güzel bir paylaşım....
 
T Çevrimdışı

tewhid-el-hak

Üye
İslam-TR Üyesi
AMINN Allah senden razi olsun kardesim cazak Allahu khayran Allah bizleri muslumanlari bu tur fitnelerder ve her tur fitneden kufre dusurecek fitnelerden korusunu ve bizlere bu tur sistemlerde sabirli olmaya sapittirmamaya yardim etsin AMIN
 
Üst Ana Sayfa Alt