Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Irancı Yazar Hüsnü Mahalli: Hamas = Hep Ihanet !

TekDinİslam Çevrimdışı

TekDinİslam

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Son Günlerdeki Siyonist Saldırılar Sonrası İran'ın tutumunu merak ettiğim için sitelerine göz gezdirdim. Enteresan iki haber yapmışlardı onları yorumsuz olarak paylaşıyorum...

(İsrail devletinin kurulduğu 1948 yılından bu yana Filistin halkı Müslüman ve özellikle Arap ülke yönetimlerinin ihanetine uğradı, uğruyor. Bu yönetimler her zaman Filistin davasını kendi iç ve dış politikalarının propaganda malzemesi olarak kullandılar..)

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Filistin halkı bu ihanetlerin bedelini çok ağır ödedi, ödüyor. Filistin halkının yönetimleri de zaman zaman bu ihanetlerin parçası oldu. Bölgesel denklemlerin taraf ve kurbanı olan Filistinli gruplar az savaşmadı kendi aralarında.

Çok gerilere gitmeyelim.

Halit Meşal 1996'da Hamas liderliğine seçildi. 25 Eylül 1997'de MOSSAD zamanda Başbakan olan Netanyahu'nun emri ile Amman'da ikamet eden Meşal'i zehirledi. Zehirleyenler yakalanınca Ürdün Kralı Hüseyin Netanyahu'dan panzehiri istedi. Vermeyince Başkan Clinton devreye girdi ve Meşal kurtuldu.

Ancak iki yıl sonra aynı Kral ABD'nin ricası ile Meşal'ı kovdu. O da babasına darbe yaparak iktidara gelen, gelir gelmez rezil Elcezire'yi kuran ve ABD'ye iki büyük üs veren Katar Emiri Hamed'in yanına gitti. Meşal burada bir kaç ay dayandı ve kendisini buyur eden Hafız Esad'ın yanına gitti

Hamas çok hızlı bir şekilde güçlenmeye başladı. Çünkü diğer Filistinli gruplar gibi o da İran ve Lübnan Hizbullah'ının desteğini almaya başlamıştı. Bu durum ABD işbirlikçisi Arap yönetimlerini çok kızdırmıştı. Başta Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün olmak üzere Arap yönetimlerinin büyük bölümü 'Alevi' Esad'ın korumasındaki radikal Sünni Meşal ve Hamas'a karşı plan üzerine plan yapıyordu. ABD ve AB ise Şam'a heyetler göndererek Hafız Esad'a ve sonrasında Beşşar Esad'a 'Hamas'ı Şam'dan kov bizden ne dilersen dile' diyordu. Esadlar ise her seferinde 'İsrail işgal ettiği Filistin, Suriye ve Lübnan topraklarından çekilsin ve bağımsız Filistin devleti kurulsun o zaman Hamas diye bir konu kalmaz' diyordu. Yahudi lobilerinin etkisinde kalan ABD ve AB ülkeleri ise her zaman İsrail'den yana tavır aldılar.

O sıralar Erdoğan ve AKP henüz ortalarda yoktu.

Ama asıl sürpriz Ocak 2006'da yaşandı. İşgal altındaki Filistin topraklarında yapılan seçimlerde İslamcı Hamas parlamento çoğunluğunu elde etti. Batı'nın teşviki ile seçime son anda katılan Hamas'ın bu zaferi herkesi şaşkına çevirmişti. Bazıları da bu zafer ile Hamas'ın radikal çizgisinden vazgeçerek siyasal bir harekete dönüşebileceğini düşünüyordu.

Örneğin 13 Şubat 2006'da Meşal'ı Ankara'da misafir eden AKP'liler gibi.

Örneğin aynı günlerde Meşal'ı Moskova'ya davet eden Ruslar gibi.

Ama birçok iç ve dış karmaşık nedenden dolayı olmadı.

Olmayınca ABD, AB ve onların bölgesel işbirlikçileri çok kızdı.

İsrail Temmuz 2006'da Hamas'a destek veren Lübnan Hizbullah'ına saldırdı.


Bu savaşta büyük yenilgi alan İsrail Aralık 2008'de Gazze'den intikam almaya kalkıştı.

Her iki savaşta Sünni Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan dolaylı da olsa İsrail'in yanında yer aldı.

'İslamcı' ve Sünni Erdoğan-Gül İkilisi Sünni Hamas ve Şii Hizbullah'ın hamisi Alevi Esad'ın yakın dostu idi. İsrail ile Suriye'yi barıştırmak çabasında Başbakan Olmert'ten kazık yiyen Erdoğan bildik 'one minute' tavrı ile intikam almaya kalkıştı.

Katar Şeyhi Hamed ise Suudilerin bölgesel rolünü kapmak için ikili oynuyordu.

Bütün bu süre içinde Filistin halkı öncesinde olduğu gibi bölgesel ve uluslararası pazarlıkların vazgeçilmez bir malzemesi olarak çok acı çekiyordu.

Sonra 'Arap Baharı' denilen oyun sahnelendi.

Mısır, Tunus, Libya ve Fas'ta Müslüman Kardeşler iktidara taşındı.

Müslüman Kardeşler kökenli AKP yönetimindeki Ankara çok sevinmişti.

2004-2010 döneminde Alevi Esad, Şii İran ve Irak, Lübnan Hizbullah ve diğer Sünni ülkeler ile dostluk ilişkileri geliştirerek bölgesel model olma yolunda önemli adımlar atan Erdoğan bu kez yalnızca Sünnilere model ve lider olma hevesine kapılmıştı.

'Büyük Patron' ABD bundan çok hoşlanmıştı.

Laik cumhuriyetin ürünü olan Türk İslam’ının özgün modeli olan AKP Arap İslamcılarını yola getirecekti.
Herkes Batı ve İsrail dostu olacaktı.

Ama ortada bir sorun vardı : Alevi Esad ve onu destekleyen Şii İran, Irak ve Hizbullah ..

Erdoğan ve bölgesel Sünni müttefikleri bu mezhepsel söylemi çok sevmişti.

El ele verip Hamas yönetimine ' Sünnileri öldüren Esad'ın yanından ayrılın' denildi.

Meşal ve ekibini kandırmak zor değildi.

Ortada Erdoğan'ın Osmanlı karizması ve Katar Şeyhi'nin paraları vardı.

Üstelik Kahire'de Mübarek değil Müslüman Kardeş Mursi cumhurbaşkanı koltuğunda oturuyordu.

O da başlangıçta İsrail'e sıcak dostluk mesajları gönderip Gazze ile olan gizli tünelleri yıktı ama daha sonra Hamas'a el altından yardım etmeye başladı. Bu ve benzeri yardım ve desteği Erdoğan ve Şeyh Hamed'den alan Meşal, Mısır üzerinden ilk kez Gazze'ye gitti. Meşal İstanbul üzerinden Gazze'ye uçarken yüzlerce Hamas militan'ı Esad yönetimine karşı savaşmaya başlamıştı bile. Bazılar ise İsrail'e karşı yapamadıklarını Suriye halkına karşı yapmaya başlamıştı : İntihar saldırıları..

Ama plan istenildiği gibi işlemiyordu.

Neden ve nasıl onu da yarına bırakalım.

http://www.abna.ir/turkish/service/important/archive/2014/07/31/627915/story.html
 
halidvelid Çevrimdışı

halidvelid

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
sunni hamasin suriyedeki mucahid gruplara olan destegi zaten bilinen bir gercek
 
Üst Ana Sayfa Alt