99. Nihayet onlardan birine ölüm gelince, "Rabbim! Beni dünyaya geri gönderiniz ki, terk ettiğim dünyada salih bir amel yapayım" der. 100. Hayır! Bu sadece onun söylediği bir sözden ibarettir. Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.
101.Sûr'a üfürüldüğü zaman, o gün ne aralarında soy-sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklardır.
(Muminun 23. Sure)
Kabir azabı burada yok. Sadece ölen kişinin dünyaya dönme isteği vardır.
46.(Öyle bir) ateş ki, onlar sabah-akşam ona sunulurlar. Kıyametin kopacağı günde de, "Firavun ailesini azabın en şiddetlisine sokun" denilecektir.
(Mumin 40. Sure)
Bu ayette de "tüm Kafirler kabirde azab görecek denmemiş" Firavun ailesi zikredilmektedir. Yani Firavuna özel bir durum söz konusu denilebilir.
Ne kadar bakarsan bak ayetleri hadislere dayandırmak, hadislerle açıklamak, tevil etmek zorundasındır. Bahsettiğin 40. ayet zaten İmam-ı azamın kabir azabına delil aldığı ayettir. Tabi bunlar hep yorumladır. Öyle olsa kabir azabını inkar edenlerin tamamını tekfir etmek zorunda kalırdık. Eğer hala iddia ediyorsan nettir bu ayet diye , o zaman kabir azabını inkar edenlere hükmünü söyle:
Daha baska ayetlerde var. Ancak onlar suanda aklimda degil.