
Böyle bir iddianın her ihtimalde Taliban’ın başarısını karşısında İşgalci ve işbirlikçilerinin kepazeliklerini gözler önüne sermektedir. Eğer Pakistan istihbaratı Taliban’a yardım etmiş ise Taliban kendi değerlerinden taviz vermeden işgalciye karşı işbirlikçilerin silahını,imkanlarını ve bizzat kendilerini kullanarak büyük bir asimetrik savaş başarısı elde etmiş demektir. Diğer ihtimalde ise Taliban mücahidleri Dünyanın “süper gücü” nün bölgedeki en büyük işbirlikçisi ve destekçisi olan bir ülkenin istihbaratına sızabilmiş ve aktif şekilde kendi operasyonlarında kullanabilecek hakimiyete ve başarıya ulaşmış demektir.
Mullen, Amerikan Senatosu’nda yaptığı konuşmada, “Pakistan istihbaratının desteğiyle, bu grup, 11 Eylül’deki saldırıyı planladı ve düzenledi” dedi.
Hakkani’yi Pakistan istihbaratının silahlı kolu olarak nitelendiren Mullen, ellerinde 28 Haziran’da Kabil’de bir otele düzenlenen saldırının arkasında da aynı grubun bulunduğu yönünde istihbarat bulunduğunu söyledi.
Mullen, Pakistan istihbaratını Afganistan’a şiddet ihraç etmekle suçladı.
Kabil’deki Amerikan elçiliğine 11 Eylül’de bomba yüklü kamyonla düzenlenen saldırıda 5 kişi ölmüş, 21 kişi yaralanmıştı.
Kaynak : ittihadiislam