Ü
Çevrimdışı
Allah azze ve celle hakkı bilip bizlere hakkı konuşmayı nasip etsin. Amin.
Suriye Direnişinin başladığı günlerden itibaren yanı başımızda bir cephenin açılmış olması Türkiyeli Müslümanlar olarak bizleri bahane üretemeyeceğimiz bir sürecin başlamasına vesile oldu.
Ümmet olarak elimizden geleni yaptık veya yapmaya çalıştık. Kimine göre bu yeterli iken kimine göre bu yetersiz görüldü. Rabbim bizlere daha çok imkan verip infak edebilmeyi nasip etsin.
Asıl değinmek istediğim konu birçok ismi olan “DEVLE,IŞİD,Daiş,İslam Devleti,El Kaidenin Suriye Kolu” gibi isimleri olan bir örgüt. Kimine göre bir cihad hareketi olan kimine göre Esed’in kurduğu söylenen bu örgüt hakkında Suriye’ye gittiğim ilk günden beridir hem içeriden hem de dışarıdan ilk sorulan konuların başında geliyor. Bu örgüt hakkında “şahsi” görüşlerimi ifade ederek uzun bir süre konuşmamayı tercih ediyorum.
Öncelikle DEVLE’nin ilk çıktığı günden itibaren fitne olarak adlandırılmasına şiddetle karşı çıkmış, fakat maslahat gereği susmuştum. Ama DEVLE’nin bir fitne unsuru olmadığını ihanet unsuru olduğunu ilk günden itibaren söylüyordum. Bu konuda kanaatlerim hala değişmiş değildir.
Konuyu çok fazla dallanıp budaklandırmaya, DEVLE’nin yaptıklarını sayarak uzatmaya gerek yok. Yaptıkları ve söylemleri açıkça ortada olan bu örgütün işlediği fiillere ümmet olarak maalesef şahit olduk. Fakat meselenin anlaşılması için bazı şeyleri yazacağım.
-Direnişin ilk günlerinde daha güçle olmadıkları zamanlarda gerek ÖSO gerekse de diğer İslami gruplarla ortak operasyon yapıyorlar ganimeti de ortak bölüşüyorlardı. Eğer bu grupları bugün mürted olarak adlandırıyor ise dün neden ortak operasyon ve organizeler yapıyorlardı.
-Kendi mahkemeleri ve kadıları dışında diğer grupları hiçe sayması bu örgütün uzlaşmacı olmadığının bir göstergesidir.
-Türkiye ve diğer ülkelerden geçiş yaparken omurgasızca “tağut” olarak isimlendirdikleri kişiler karşısında eğilip bükülmeleri hiçte etik değildir.
-Ele geçirdikleri bölgelerin genelde su havzaları ve petrol bölgeleri olması akıllara amaçlarının mazlum Suriye Halkı yerine başka bir şey olabilme ihtimallerini akıllara getiriyor.
-Düşman olarak kabul ettikleri Esed ile çatışmayı bırakıp onlarla ticarete başlaması ve önceliklerini diğer muhalif gruplara kaydırması hedeflerinde çok ciddi bir sapma olduğunu gösteriyor.
-Kendileri dışında ki grupların askerleri yerine direk grupların liderlerine her türlü suikastı yapması sadece “şehid” ettikleri kişiyi değil o kişiye bağlı askerlerinde darbe yemesine sebep oluyor.
-Türlü türlü hileler ile diğer gruplar ve halkın arasına gizlenerek “şia” da olduğu gibi takiyye yapmaları kafalarda ki soru işaretlerini artıyor.
-Suriye Halkına destek vermek için geldikleri Suriye topraklarında bugün halkı kafir ilan eden ve mal,araç ve kadınlarına “İslam adına” el koyan bir örgüt halini almıştır.
-İlk zamanlar Esed ile çatıştığını iddia eden bu örgüt bugün sadece kendi bölgesinde ticaret ile uğraşan eli silahlı eşkıyalara dönüşmüştür.
-Kendilerini zora sokacak ve mensuplarını kaybetmesine sebep olan muhalif liderleri rakip olarak görmesi ve onları “şehid” etmesi direnişe çok ciddi zarar vermiştir.
-Kendine muhalif ve rakip olarak gördüğü direniş gruplarının içine sızarak geceleri habersizce ve kendilerine emanet edilen teçhizatları alıp kaçan elemanlara sahiptir.
-Zaten kısıtlı olan yardım ve infakların bu örgüt yüzünden çok ciddi sekteye uğraması hem halka hem de direnişçilere çok büyük zararlar vermiştir.
-Hilafet, halife, şeriat, İslam devleti gibi ümmetin yıllardır hasret kaldığı kavramlarım suiistimal etmesi bu örgütün aldığı desteği hem artırmıştır hem de içinin boşalmasına sebep olmuştur. Bugün şeriat veya İslam devleti gibi kavramlar kalbi bozuk ve İslam düşmanlarının dalga konusu haline gelmiştir.
Zannediyorum bu yazdıklarımız IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti)’i anlamak için yeterlidir.
Sizlerden ricam ise : Lütfen sadece Suriye için elinizden gelenden daha fazlasını yapmaya çalışın. IŞİD veya böyle ihanet örgütlerini konuşarak veya gündem ederek hem kendi moralinizi hem de başkalarının moralini bozmamış olursunuz. Bu ihanet örgütünü konuşmak ancak ve ancak Suriye Devrimine zarar verir.
Selam ve sevgilerimle,
Allah’a emanet olun.
Ümit ERDOĞAN / Yeni Akit
Suriye Direnişinin başladığı günlerden itibaren yanı başımızda bir cephenin açılmış olması Türkiyeli Müslümanlar olarak bizleri bahane üretemeyeceğimiz bir sürecin başlamasına vesile oldu.
Ümmet olarak elimizden geleni yaptık veya yapmaya çalıştık. Kimine göre bu yeterli iken kimine göre bu yetersiz görüldü. Rabbim bizlere daha çok imkan verip infak edebilmeyi nasip etsin.
Asıl değinmek istediğim konu birçok ismi olan “DEVLE,IŞİD,Daiş,İslam Devleti,El Kaidenin Suriye Kolu” gibi isimleri olan bir örgüt. Kimine göre bir cihad hareketi olan kimine göre Esed’in kurduğu söylenen bu örgüt hakkında Suriye’ye gittiğim ilk günden beridir hem içeriden hem de dışarıdan ilk sorulan konuların başında geliyor. Bu örgüt hakkında “şahsi” görüşlerimi ifade ederek uzun bir süre konuşmamayı tercih ediyorum.
Öncelikle DEVLE’nin ilk çıktığı günden itibaren fitne olarak adlandırılmasına şiddetle karşı çıkmış, fakat maslahat gereği susmuştum. Ama DEVLE’nin bir fitne unsuru olmadığını ihanet unsuru olduğunu ilk günden itibaren söylüyordum. Bu konuda kanaatlerim hala değişmiş değildir.
Konuyu çok fazla dallanıp budaklandırmaya, DEVLE’nin yaptıklarını sayarak uzatmaya gerek yok. Yaptıkları ve söylemleri açıkça ortada olan bu örgütün işlediği fiillere ümmet olarak maalesef şahit olduk. Fakat meselenin anlaşılması için bazı şeyleri yazacağım.
-Direnişin ilk günlerinde daha güçle olmadıkları zamanlarda gerek ÖSO gerekse de diğer İslami gruplarla ortak operasyon yapıyorlar ganimeti de ortak bölüşüyorlardı. Eğer bu grupları bugün mürted olarak adlandırıyor ise dün neden ortak operasyon ve organizeler yapıyorlardı.
-Kendi mahkemeleri ve kadıları dışında diğer grupları hiçe sayması bu örgütün uzlaşmacı olmadığının bir göstergesidir.
-Türkiye ve diğer ülkelerden geçiş yaparken omurgasızca “tağut” olarak isimlendirdikleri kişiler karşısında eğilip bükülmeleri hiçte etik değildir.
-Ele geçirdikleri bölgelerin genelde su havzaları ve petrol bölgeleri olması akıllara amaçlarının mazlum Suriye Halkı yerine başka bir şey olabilme ihtimallerini akıllara getiriyor.
-Düşman olarak kabul ettikleri Esed ile çatışmayı bırakıp onlarla ticarete başlaması ve önceliklerini diğer muhalif gruplara kaydırması hedeflerinde çok ciddi bir sapma olduğunu gösteriyor.
-Kendileri dışında ki grupların askerleri yerine direk grupların liderlerine her türlü suikastı yapması sadece “şehid” ettikleri kişiyi değil o kişiye bağlı askerlerinde darbe yemesine sebep oluyor.
-Türlü türlü hileler ile diğer gruplar ve halkın arasına gizlenerek “şia” da olduğu gibi takiyye yapmaları kafalarda ki soru işaretlerini artıyor.
-Suriye Halkına destek vermek için geldikleri Suriye topraklarında bugün halkı kafir ilan eden ve mal,araç ve kadınlarına “İslam adına” el koyan bir örgüt halini almıştır.
-İlk zamanlar Esed ile çatıştığını iddia eden bu örgüt bugün sadece kendi bölgesinde ticaret ile uğraşan eli silahlı eşkıyalara dönüşmüştür.
-Kendilerini zora sokacak ve mensuplarını kaybetmesine sebep olan muhalif liderleri rakip olarak görmesi ve onları “şehid” etmesi direnişe çok ciddi zarar vermiştir.
-Kendine muhalif ve rakip olarak gördüğü direniş gruplarının içine sızarak geceleri habersizce ve kendilerine emanet edilen teçhizatları alıp kaçan elemanlara sahiptir.
-Zaten kısıtlı olan yardım ve infakların bu örgüt yüzünden çok ciddi sekteye uğraması hem halka hem de direnişçilere çok büyük zararlar vermiştir.
-Hilafet, halife, şeriat, İslam devleti gibi ümmetin yıllardır hasret kaldığı kavramlarım suiistimal etmesi bu örgütün aldığı desteği hem artırmıştır hem de içinin boşalmasına sebep olmuştur. Bugün şeriat veya İslam devleti gibi kavramlar kalbi bozuk ve İslam düşmanlarının dalga konusu haline gelmiştir.
Zannediyorum bu yazdıklarımız IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti)’i anlamak için yeterlidir.
Sizlerden ricam ise : Lütfen sadece Suriye için elinizden gelenden daha fazlasını yapmaya çalışın. IŞİD veya böyle ihanet örgütlerini konuşarak veya gündem ederek hem kendi moralinizi hem de başkalarının moralini bozmamış olursunuz. Bu ihanet örgütünü konuşmak ancak ve ancak Suriye Devrimine zarar verir.
Selam ve sevgilerimle,
Allah’a emanet olun.
Ümit ERDOĞAN / Yeni Akit