14 Yüzyılda yaşamış büyük alim İbn Teymiyye
Islahatçı Bir Alim: İbn Teymiyye
Yusuf Aydın /Haksöz Dergisi
Tarihin bazı dönemlerinde yetişip parlayan simalar vardır. Bu simalar akmakta olan tarih nehrinin yatağına müdahale eder, sonra da kaybolup giderler. Ancak onların tarih nehrine yaptıkları bu müdahale nehrin yatağını değiştirir. Artık nehrin başka yöne doğru aktığı görülür. Böylesine güçlü etkide bulunup yaşadığı asra damgasını vuranlar, elbette bu gücü kaba kuvvetlerinden almazlar. Bu güç, akletme melekesini doğru bilgi ile temasından neş'et eder. Bu güç itminan olmuş kalbin yalnızca Allah rızası için atmasıyla elde edilir. Bu güç sayesinde cahiliye karanlığı yerini Kur'an aydınlığına bırakır. Bu gaye ile cehd ederek Allah'ın dinini bidat ve hurafelerden temizlemeğe gayret edenlerden birisi de şüphesiz İbn Teymiyye'dır. bu çalışmamızda biz, İbn Teymiyye'yi tanıtarak onun İslam düşünce tarihindeki yerini anlatmaya gayret edeceğiz. Biyografi tarzında olan bu çalışmaya başladığımızda bazı güçlüklerle karşılaştık. Bu güçlüklerin başında İbn Teymiyye ile ilgili yazılı malzemenin yetersizliği geliyordu. (Görebildiğimiz kadarıyla İbn Teymiyye ile ilgili M. Ebu Zehra'nın İbn Teymiyye adlı kitabı dışında kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Batı'da müsteşrikler tarafından yapılan çalışmalar ise henüz Türkçe'ye çevrilmediğinden faydalanamadık.) Bu çalışmada her ne kadar diğer kaynaklara başvurduysak da temel olarak M. Ebu Zehra'nın zikrettiğimiz eserini baz aldık. Kitap, İbn Teymiyye yi kapsamlı bir şekilde inceleyen eser olma niteliği yanında olmakla birlikte, beraberinde Ebu Zehra'nın konuya fıkhi çerçeveyi önceleyerek yaklaşımındaki sınırlılığı da taşımaktadır. Zira, bu özelliği ile Ebu Zehra. İbn Teymiyye'yi daha çok bir fakih gözüyle değerlendirmiştir. Bizce asıl önemli olanı ise İbn Teymiyye'nin İslam düşünce tarihi açısından değerinin ne olduğudur. Bu noktadan hareketle İbn Teymiyye 'İslam düşüncesine ne tür katkılarda bulunmuş ve İbn Teymiyye sonrası İslam düşüncesinde metodolojik (usûl) olarak hangi değişiklikler ortaya çıkmıştır?" sorularına cevap aramaya çalıştık.
ikinci karşılaştığımız zorluk biyografi yazımı konusunda nasıl bir yol (metod) takip edeceğimiz ile ilgili idi. Zira, bu konuda eksik bırakılacak bir husus hatalara sebep olabilirdi. Yaptığımız çalışmada amaçlanan kronolojik bir hayat hikayesi anlatmak değildir. Aynı zamanda biyografisi yazılan kişinin dönemi ve o dönemin özellikleri de bizim için önemli idi. Bu amaçla çalışmamızı aşağıda görüldüğü gibi üç bölümde mütelaa ettik:
1. İbn Teymiyye'nin Yaşadığı Asır
a. Kısaca hayatı,
b. Siyasi durum
c. Sosyal durum
d. Fikri (kültürel) durum, ilmi kaynaklar ve hocaları
2. İbn Teymiyye'nin metodu:
a. Kur'an'ı anlamadaki metodu b. Sünnete bakışı
c. İbn Teymiyye'nin felsefe ve kelamla ilişkisi
d. İbn Teymiyye'de tasavvuf
e. İbn Teymiyye'nin İslam hukukuna bakışı
3. Sonuç
a. İbn Teymiyye'nin talebeleri ve eserleri
b. İbn Teymiyye'nin çağdaş İslam düşüncesindeki yeri.
1. İbn Teymiyye'nin Yaşadığı Asır
a. İbn Teymiyye'nin Kısaca Hayatı
İbn Teymiyye adıyla meşhur olan Ebul-Abbas İbn Abdu'l-Halim Hicri VII. asrın son üçte biri ile sekizinci asrın ilk üçte biri arasında yaşamıştır.(1) 10 Rebiülevvel 661 / 22 Ocak 1263 tarihinde Şam yakınlarında bir şehir olan (ve bugün Ş. Urfa sınırları içinde yer alan) Harran'da doğdu. (2)
İbn Teymiyye'nin yedi yaşına bastığı yıl olan 667/1269 yılında Moğollar, Harran şehrini yakıp yıktılar. Bunun üzerine babası Abdülhalim tüm aile fertleri ile Şam'a göç etti ve buraya yerleşti. İbn Teymiyye Şam'da Hanbeli mezhebinin büyük bir alimi olan babasından oldukça iyi bir tahsil gördü. (3)
İbn Teymiyye bütün bu konularda eğitimini tamamladıktan sonra babasının vefatı üzerine 21 yaşında iken onun ders kürsüsüne öğretmen olarak geçer. (4) O, İslam'ın tasavvuf, panteizm (vahdet-i vücut) kelam, felsefe ve tüm batıl itikatlarla aslından uzaklaştırıldığı kanaatinde idi. İbn Teymiyye, 692/1292'den 705/1305 yılına kadar Suriye'de kaldığı yıllarda bu gaye ile Sufiler, Kelamcılar ve Meşşai filozoflara karşı kitaplar ve risaleler kaleme aldı. Tatarlar ve Nusayriler'e karşı yapılan muharebelerde şahsen yer aldı. 702/1302 yılında Şakbah harbine katıldı. Halife el-Melik el-Nasır, Muhammed İbn Kalavun ve diğer önde gelen kişileri topladı. Onları cihad yapmaya zorladı. İbn Teymiyye, 705/1305 yılında Memlûk Sultanı'nın vekili el-Melik el-Nasır'in huzurunda yapılan halka açık toplantılarda hasımları tarafından eleştirilmesi üzerine onları vazıh ve ikna edici delillerle ikna etti. O yıl Kahire'ye gitti ve Şeyh Safiyuddin el-Hindi adlı bir Hindli alimin önemli rol oynadığı bir münazaraya maruz kaldı. Münazara, İbn Teymiyye'nin iki erkek kardeşiyle birlikte dağ başında bir kalenin zindanında bir buçuk yıl hapsedilmesiyle son buldu. O, bazı sosyal ve dini uygulamalara karşı yazdığı fetvaları ve risaleleri yüzünden çeşitli yerlerde hapisle cezalandırıldı. Bu eserler çağının alimlerinin öfkesini tahrik etti. Ta ki, 726/Temmuz 1326 tarihinde Şam kalesinde hapsedilinceye kadar. İbn Teymiyye, bu hapishanede kendi görüşlerini savunan kitaplar ve risaleler telif etti. Ve rivayetlere göre burada el-Bahr el-Mu-hit adlı kırk ciltlik bir Kur'an tefsiri telif etmiştir. Bu kitaplardan bazıları düşmanlarının eline geçmiş ve insafsız bir şekilde kitapları ile, kamış ve mürekkebi elinden alınmış, buna rağmen o, (bulabildiği) kömür parçaları ile yazmaya devam etmiştir. Hapishanede, her şeyi elinden alındıktan sonra zamanını, 20 Zilkade 728 / 27 Eylül 1328 Pazartesi gününde ölene kadar, Allah'a ibadet ve Ona zikirle geçirmiştir. (5)
Islahatçı Bir Alim: İbn Teymiyye
Yusuf Aydın /Haksöz Dergisi
Tarihin bazı dönemlerinde yetişip parlayan simalar vardır. Bu simalar akmakta olan tarih nehrinin yatağına müdahale eder, sonra da kaybolup giderler. Ancak onların tarih nehrine yaptıkları bu müdahale nehrin yatağını değiştirir. Artık nehrin başka yöne doğru aktığı görülür. Böylesine güçlü etkide bulunup yaşadığı asra damgasını vuranlar, elbette bu gücü kaba kuvvetlerinden almazlar. Bu güç, akletme melekesini doğru bilgi ile temasından neş'et eder. Bu güç itminan olmuş kalbin yalnızca Allah rızası için atmasıyla elde edilir. Bu güç sayesinde cahiliye karanlığı yerini Kur'an aydınlığına bırakır. Bu gaye ile cehd ederek Allah'ın dinini bidat ve hurafelerden temizlemeğe gayret edenlerden birisi de şüphesiz İbn Teymiyye'dır. bu çalışmamızda biz, İbn Teymiyye'yi tanıtarak onun İslam düşünce tarihindeki yerini anlatmaya gayret edeceğiz. Biyografi tarzında olan bu çalışmaya başladığımızda bazı güçlüklerle karşılaştık. Bu güçlüklerin başında İbn Teymiyye ile ilgili yazılı malzemenin yetersizliği geliyordu. (Görebildiğimiz kadarıyla İbn Teymiyye ile ilgili M. Ebu Zehra'nın İbn Teymiyye adlı kitabı dışında kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. Batı'da müsteşrikler tarafından yapılan çalışmalar ise henüz Türkçe'ye çevrilmediğinden faydalanamadık.) Bu çalışmada her ne kadar diğer kaynaklara başvurduysak da temel olarak M. Ebu Zehra'nın zikrettiğimiz eserini baz aldık. Kitap, İbn Teymiyye yi kapsamlı bir şekilde inceleyen eser olma niteliği yanında olmakla birlikte, beraberinde Ebu Zehra'nın konuya fıkhi çerçeveyi önceleyerek yaklaşımındaki sınırlılığı da taşımaktadır. Zira, bu özelliği ile Ebu Zehra. İbn Teymiyye'yi daha çok bir fakih gözüyle değerlendirmiştir. Bizce asıl önemli olanı ise İbn Teymiyye'nin İslam düşünce tarihi açısından değerinin ne olduğudur. Bu noktadan hareketle İbn Teymiyye 'İslam düşüncesine ne tür katkılarda bulunmuş ve İbn Teymiyye sonrası İslam düşüncesinde metodolojik (usûl) olarak hangi değişiklikler ortaya çıkmıştır?" sorularına cevap aramaya çalıştık.
ikinci karşılaştığımız zorluk biyografi yazımı konusunda nasıl bir yol (metod) takip edeceğimiz ile ilgili idi. Zira, bu konuda eksik bırakılacak bir husus hatalara sebep olabilirdi. Yaptığımız çalışmada amaçlanan kronolojik bir hayat hikayesi anlatmak değildir. Aynı zamanda biyografisi yazılan kişinin dönemi ve o dönemin özellikleri de bizim için önemli idi. Bu amaçla çalışmamızı aşağıda görüldüğü gibi üç bölümde mütelaa ettik:
1. İbn Teymiyye'nin Yaşadığı Asır
a. Kısaca hayatı,
b. Siyasi durum
c. Sosyal durum
d. Fikri (kültürel) durum, ilmi kaynaklar ve hocaları
2. İbn Teymiyye'nin metodu:
a. Kur'an'ı anlamadaki metodu b. Sünnete bakışı
c. İbn Teymiyye'nin felsefe ve kelamla ilişkisi
d. İbn Teymiyye'de tasavvuf
e. İbn Teymiyye'nin İslam hukukuna bakışı
3. Sonuç
a. İbn Teymiyye'nin talebeleri ve eserleri
b. İbn Teymiyye'nin çağdaş İslam düşüncesindeki yeri.
1. İbn Teymiyye'nin Yaşadığı Asır
a. İbn Teymiyye'nin Kısaca Hayatı
İbn Teymiyye adıyla meşhur olan Ebul-Abbas İbn Abdu'l-Halim Hicri VII. asrın son üçte biri ile sekizinci asrın ilk üçte biri arasında yaşamıştır.(1) 10 Rebiülevvel 661 / 22 Ocak 1263 tarihinde Şam yakınlarında bir şehir olan (ve bugün Ş. Urfa sınırları içinde yer alan) Harran'da doğdu. (2)
İbn Teymiyye'nin yedi yaşına bastığı yıl olan 667/1269 yılında Moğollar, Harran şehrini yakıp yıktılar. Bunun üzerine babası Abdülhalim tüm aile fertleri ile Şam'a göç etti ve buraya yerleşti. İbn Teymiyye Şam'da Hanbeli mezhebinin büyük bir alimi olan babasından oldukça iyi bir tahsil gördü. (3)
İbn Teymiyye bütün bu konularda eğitimini tamamladıktan sonra babasının vefatı üzerine 21 yaşında iken onun ders kürsüsüne öğretmen olarak geçer. (4) O, İslam'ın tasavvuf, panteizm (vahdet-i vücut) kelam, felsefe ve tüm batıl itikatlarla aslından uzaklaştırıldığı kanaatinde idi. İbn Teymiyye, 692/1292'den 705/1305 yılına kadar Suriye'de kaldığı yıllarda bu gaye ile Sufiler, Kelamcılar ve Meşşai filozoflara karşı kitaplar ve risaleler kaleme aldı. Tatarlar ve Nusayriler'e karşı yapılan muharebelerde şahsen yer aldı. 702/1302 yılında Şakbah harbine katıldı. Halife el-Melik el-Nasır, Muhammed İbn Kalavun ve diğer önde gelen kişileri topladı. Onları cihad yapmaya zorladı. İbn Teymiyye, 705/1305 yılında Memlûk Sultanı'nın vekili el-Melik el-Nasır'in huzurunda yapılan halka açık toplantılarda hasımları tarafından eleştirilmesi üzerine onları vazıh ve ikna edici delillerle ikna etti. O yıl Kahire'ye gitti ve Şeyh Safiyuddin el-Hindi adlı bir Hindli alimin önemli rol oynadığı bir münazaraya maruz kaldı. Münazara, İbn Teymiyye'nin iki erkek kardeşiyle birlikte dağ başında bir kalenin zindanında bir buçuk yıl hapsedilmesiyle son buldu. O, bazı sosyal ve dini uygulamalara karşı yazdığı fetvaları ve risaleleri yüzünden çeşitli yerlerde hapisle cezalandırıldı. Bu eserler çağının alimlerinin öfkesini tahrik etti. Ta ki, 726/Temmuz 1326 tarihinde Şam kalesinde hapsedilinceye kadar. İbn Teymiyye, bu hapishanede kendi görüşlerini savunan kitaplar ve risaleler telif etti. Ve rivayetlere göre burada el-Bahr el-Mu-hit adlı kırk ciltlik bir Kur'an tefsiri telif etmiştir. Bu kitaplardan bazıları düşmanlarının eline geçmiş ve insafsız bir şekilde kitapları ile, kamış ve mürekkebi elinden alınmış, buna rağmen o, (bulabildiği) kömür parçaları ile yazmaya devam etmiştir. Hapishanede, her şeyi elinden alındıktan sonra zamanını, 20 Zilkade 728 / 27 Eylül 1328 Pazartesi gününde ölene kadar, Allah'a ibadet ve Ona zikirle geçirmiştir. (5)