İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hama Katliamı, ülkenin üçüncü büyük kenti Hama’da 2 Şubat 1982’de Müslüman Kardeşler (İhvan) Teşkilatı’nın başlattığı ayaklanmayı bastırmak için gönderilen Hafız Esad’ın kardeşi Rıfat Esad komutanlığındaki özel kuvvetler şehri kuşatarak önce havadan bombardıman yapmış, daha sonra topçu ateşi ve nihayet toplu idamlarla 27 günde on binlerce insanı katledilmişti. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, katliamda ölenlerin sayısı 10 bin ila 25 bin arasında tahmin ediliyor. Yerel kaynaklar ölü sayısının 40 bine kadar çıktığını dile getiriyor.
Suriye ordusunun, yıkılmış binaların içinde saklananları öldürmek veya ortaya çıkarmak için zehirli gaz kullandığı katliamda, direnişin devam etmesi üzerine şehir büyük toplarla çevrilerek üç hafta boyunca saldırıya maruz bırakıldı. Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün rakamlarına göre ise ölülerin sayısı 30 bin ile 40 bin arasında. Olaylar sırasında 30 bine yakın sivilin kaybolduğu Hama katliamından sonra 100 binden fazla kişi tutuklanmış, 800 bin kadar Suriyeli ise ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
İskilipli Atıf Hoca nın idam edilişi: 4 ŞUBAT 1926
İskilipli Atıf Hoca Şapka Kanunu çıkmadan önce yazdığı kitaptan dolayı 9 Aralık 1925’te tutuklandı. Ardından gemi ambarında Giresun’daki İstiklâl Mahkemesi’ne gönderildi. Burada beraat eden İskilipli Atıf Hoca tekrardan İstanbul’a götürüldü. Fakat İstiklal Mahkemeleri’nin üyeleri peşini bırakmadı. Bu sefer de Ankara İstiklal Mahkemeleri’nde yargılamak için İstanbul’da gözaltına alınarak tutuklanıp Ankara’ya getirildi. Ankara İstiklâl Mahkemesi Hakimi Kılıç Ali’nin İskilipli Atıf Hoca ve Babaeski Müftüsü Ali Rıza Efendi hakkında karardan kısa bir süre önce gazetecilere ‘masum’ olduğunu söylediği halde 4 Şubat 1926’da idam kararı verdi.
Gerçek su ki liderlikte büyüklügün belli bir ölçüsü yoktur. Bazen olur ki büyüklük ilmi yönden olur. Bazen büyük bir fatih veya kesifçi, ya da bir ruhi terbiyeci yahud da bir siyasi lider bü yük olabilir. Fakat kaliciligi bakimindan en büyük lider ümmeti yeniden insa eden, yeni nesille rin yetismesini saglayan ve tarihin gidisatini degistiren liderlerdir. https://www.islam-tr.org/hasan-el-benna-kimdir/
23 Ekim 1086 - ez-Zellaka Muharebesi معركة الزلاقة
Yusuf ibn Taşfin komutasındaki İslam Ordusunun Alfonso VI liderliğindeki kafirlere (Kastilya ve Aragon krallıkları) karşı zaferi. Bu zafer kafirlerin ''Reconquista''sını (yeniden fetih) yavaşlatmıştır.
Murabıtlar Devleti
Arapça
Yusuf Ibn Taşfin (rh.a) hilafet makamına olan saygısından dolayı Abbasi Halifelerinin kullandığı ''emiru'l-mu'minin'' lakabını kullanmak istemediği için, kendisine sadece ''emiru'l-muslimin'' denmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman Basra Körfezine kadar olan yerleri hakimiyet altına almak için İran seferine çıktı. Şah Tahmasb babasının hatasına düşmedi ve Osmanlı Ordusunun karşısına çıkmadı. Osmanlı Ordusu Hemedan üzerinden Bağdat’a doğru yola çıktı. Bağdat beylerbeyi Tekelü (Antalyalı) Mehmet Han Türkmen karşı koyamayacağını anlayınca şehri boşalttı. Kanuni Sultan Süleyman 28 Kasım 1534 tarihinde Bağdat’a girdi. İlk olarak Kanuni, İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin türbesini ziyaret etti.
Böylece İslam dünyasının en önemli şehirlerinden biri daha Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Bir ara tekrar İranlıların eline geçtiyse de IV.Murat tarafından geri alınmış ve 1917’de İngiliz işgaline uğrayana kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır.
‘’Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz’’ diyen Mustafa Kemal’in sözüne binaen TBMM’de 30 Kasım 1925 tarihinde 677 sayılı Tekke ve Zaviyeler ile Türbelerin Kapatılmasına ve Türbedarlar ile Bazı Ünvanların Men ve İlgasına Dair Kanun kabul edildi. Bu kanun ile bütün tarikat faaliyetleri durdurulmaya çalışılmış ve bu konudaki ünvanlara da yasak getirilmiştir.
İslam Tarihinin İlk İç Savaşı Yaşandı ‘’Cemel Vakası’’(656)
Hazreti Ali’nin, Hazreti Osman’ın öldürülmesi olayı ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmediğini iddia edenler Hazreti Ayşe’nin etrafında toplandılar. Sonunda eleştiriler iki tarafı karşı karşıya getirdi. İki taraf arasındaki savaş Hazreti Ayşe’nin bindiği devenin etrafında 4 Aralık 656’da gerçekleşti. Bu yüzden bu olay İslam Tarihinde Cemel Vakası olarak adlandırıldı.