Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İslâm ve Zaman

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


İslâm ve Zaman


Demek ki, bütün peygamber lerin dini birdir.

O da özü bakımından tek ve ortaksız Allah'a kulluk / ibadet etmektir. Bu Allah'a her dönemde o dönemdeki emirleri uyarınca kulluk edilir ve bu kulluk biçimi de o dönemin İslâm dinidir.

Yürürlükten kaldırılan ve kalkan (nasih ve mensuh) kurallar bakımından şeriatlerin farklılık göstermesi, aynı şeriatın zaman içinde farklılaşmasına benzer.

Mesela Cenab-ı Allah'ın, Peygamber imize göndermiş olduğu İslâm dini, özü bakımından tek bir dindir. Böyle olmakla birlikte bu din bir dönem “Hicretten sonra on küsur ay kadar” Beytulmuk addes'e dönerek namaz kılmayı emretmiş, fakat bir süre sonra Beytülmukaddes'e doğru namaz kılmayı yasaklaya rak Kabe'yi kıble edinme ilkesini getirmiştir. İki zaman dilimi arasındaki bu kıble değişikliğine rağmen din birdir.

Bu ilke uyarınca Cenab-ı Allah (c.c.) İsrailoğulları için cumartesi gününü ve bizim için cuma gününü haftalık bayram olarak belirlemiştir. İsrailoğulları zamanında cumartesi günü toplanmak vacipken bizim dönemimizde cuma günü toplanmak vacip olmuş, buna karşılık cumartesi günü toplanmak haram kılınmıştır.

Hz. Musa'nın (selâm üzerine olsun) şeriatı yürürlükteyken kim onun dışına çıkmış ise “müslüman” olma niteliğini yitirmişti.

Buna karşılık daha önceki şeriatler yürürlükten kaldırıldıktan sonra Hz. Muhammed'in (salât ve selâm üzerine olsun) şeriatına girmeyenl er de “müslüman” olamamışlardır.

Cenab-ı Allah (c.c.) hiç şüphesiz, hiç bir peygamber ine kendisind en başkasına kulluk edilmesin i meşru kılmamış, hiçbir şeriatta böyle bir kural yer almamıştır.

Nitekim o, Kur'anda şöyle buyuruyor:

O: “Dini dosdoğru ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin” diye dinden Nuh'a vasiyet ettiğini ve sana vahyettiğmizi, İbrahim'e, Musa'ya ve İsa'ya da vasiyet ettiğimizi sizin için de teşri' etti (bir şeriat kıldı) . Senin kendileri ni çağırmakta olduğu şey, müşrikler üzerine ağır geldi. Allah, dilediğini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete eriştirir.” (Şura: 13)

Görüldüğü gibi, Allah peygamber inin tümüne gönderdiği dine ayrılığa düşmeksizin uymalarını emrettiğini belirtiyo r. Aşağıdaki ayetler de bu ilkeyi vurguluyo r:

- “Ey peygamber ler, temiz yiyecekle r yiyiniz ve salih ameller işleyiniz. Çünkü ben yaptığınız her şeyi biliyorum .

Hiç şüphesiz, sizin oluşturduğunuz bu ümmet, tek bir ümmettir ve bende Rabbinizi m. Benden korkunuz.” (Mü'minun: 51-52)

- “Sen yüzünü Allah'ı bir bilenleri n dinine çevir. Bu din Allah'ın yaratış sistemidi r, bütün insanları bu sisteme yatkın yaratmıştır. Allah'ın yaratış sistemi değiştirilemez. Doğru din, işte budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler .” (Rum: 30)

- “Yalnız Allah'a yöneliniz ve sırf O'ndan korkunuz. Namazı kılınız ve sakın müşriklerden olmayınız. Ki onlar dinlerind e ayrılığa düşerek gurup gurup bölündüler. Her gurup kendi görüşü ile mutludur.” (Rum: 31-32)

Gerçekten müşrikler gurup gurup ayrılıp parçalandıkları halde Allah'ın birliğinde buluşan ihlâslılar kitlesi birlik içindedir.

Cenab-ı Allah (c.c.) şöyle buyuruyor:

“Rabbin dileseydi, bütün insanları bir ümmet yapardı. Fakat sürekli ayrılıklara düşüyorlar. Yalnız Rabbinin rahmetine mazhar olanlar hariç. Allah onları bunun için yarattı.” (Hud: 118-119)
 
Üst Ana Sayfa Alt