Son yıllarda değişen kanunlar neticesinde, Türkiye'de İslami içerikli vakıf, dernek gibi kurumların açılması dinen daha uygun hâle gelmiştir. Vakıf ve derneklerde Atatürk köşesi mecbûriyeti kaldırılmış olup, Dernekte gerekmeyen fakat Vakıf kuruluşunda başvurulması gereken, Yetkili Hukuk Asliye Mahkemesine başvurularak tescil edilmesi gerekmektedir. Bu durum aynı kâr amaçlı açılan işyerleri için, Maliye, Belediye, vs başvurup izin onaylatmak gibi değerlendirilmelidir. Böyle kurumlara (vakıf, dernek) katılmak, çalışmalarında görev alarak hizmette bulunmak farz olmamakla beraber, caizdir.
Globallaşan dünyada artık ülkeler bir şehir, şehirler bir köy statüsüne bürünmüş, bununla beraber insan nufusu da bir o kadar artmıştır. İşte bu yoğunluk ve acziyet karşısında muslumanların fert olarak diğer muslumanlara ulaşabilmesi, yardım, tebliğ, eğitim vb. ilişkilerde bulunabilmesi çok asgari bir seviyeye düşmekte, pek çok vakıâdan da habersiz kalınabilmektedir.
Vakıf, dernek gibi kurumlar, insanların (muslumanların) el birliği verip yardımlaşarak daha güçlü bir şekilde insanlara ulaşabilmeyi, daha maddi imkanlarla etkili çalışmalar yürütebilmeye imkan tanımaktadır.