Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü İslam'da Devir ve İskat Nedir?

DjKarakurt Çevrimdışı

DjKarakurt

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İslam'da Devir ve İskat Nedir? Dinimizde iskatın yeri nedir? Devir ve iskat nasıl yapılır? Ölüyü borçtan kurtarmak? Devir iskat yaparken nelere dikkat etmek gerekir? İskat hesabı nasıl yapılır? Delil ve kaynaklarıyla açıklarsanız sevinirim kardeşler...
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
"İskat", üzerindeki borcu düşürmek; "Devir" ise, döndürmek, çevirmek" anlamına gelmektedir.

"İskât-ı salât" ise, sadece Hanefi mezhebince sonradan (oruc fidyesine) kıyasla ortaya çıkartılmış (fasid bir bid'at), ölen kişinin, kazâya kalmış farz namazlarıyla vitir namazları borçlarını düşürmek ve afvettirmek ümidiyle kıl(a)madığı namazların paraya çevrilerek ödenmesidir!
Böyle bir uygulama ne Peygamber efendimiz, ne sahabilerimizin hayatında (uygulamasında) rastlanmamıştır. Bilhassa Türkiye'nin doğu ve iç anadolusunda âdet haline gelmiştir. Cenâze sahibleri, yakınlarının kaybetmenin verdiği üzüntü ile son bir hizmette bulunarak vijdanlarını yatıştırıp dindirmek kastıyla son masraftan kaçınmamaya gayret gösterdikleri için böyle (iskat, devir, mevlid, 7, 40, 52. günler vs.) bid'atler hâla sürüp gitmektedir

Ölünün ıskât-ı salât için yaptığı vasiyet, geride bıraktığı malının üçte birinden karşılanır. Malın diğer üçte ikisi mirasçılarındır.
Ölünün iskât için vasiyet ettiği mal, veya geride bıraktığı malın üçte biri; üzerinde olan namaz veya oruç borçlarını ödemeye kâfi gelmiyorsa, bu takdirde Devir usûlune başvurulur.
Devrin uygulanışı:
İskat için ayrılan paranın ölünün ne miktar borçlarına kâfi geldiği tesbit edilir. Ölünün bütün borçlarının iskâtı için daha kaç tane o miktarda para fidye olarak verilmesi gerektiği hesaplanır. Daha sonra, iskât için ayrılan para bir fakire tasadduk edilir.
Parayı alan fakir de gönül rızasıyla, iskatı yapan şahsa hibe ederek(!) geri verir.
Hibe yoluyla alınan para, tekrar o şahsa veya bir başka şahsa tasadduk edilir. Parayı alan şahıs, yine parayı hibe yoluyla geri verir. Bu (komedi) işlem, (sözde) tasadduk adedi ölünün borçlarının tamamını iskât edecek miktara ulaşıncaya kadar devam eder. tatbik edilen bu tasadduk ve hibe işleminden her birine, bir devir tabir edilir. Devir sayısı, iskât için tahsis edilen paranın miktarına göre değişir.

Ölünün, geride bıraktığı malı hakkında bir vasiyeti bulunmadığı takdirde, varisleri ıskat yapıp fidye vermeye mecbur değillerdir. Hele varisler fakir olurlarsa, bunları, âdet telâkkisiyle fidye vermeye zorlamak câiz değildir. Üstte de zikrettiğimiz gibi aslen bu uygulama şer'i de değildir.
 
DjKarakurt Çevrimdışı

DjKarakurt

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
yani Allah'ı devir usulü olarak kandırmaya yeltenmek ve kendi vicdanlarını tatmin etmek için yapılıyor. Bu gün bi ölü vardı orada bişiler anlattım sonra bu aklıma gelmişti acısını telkin etmek için söylemiştim lakin bu uygulamayı kesinlikle tavsiye etmediğimi söylemiştim bi kitapta çok eskiden görmüştüm aklımda kalmış bu gün bi sitede de araştırdım bu hakikatkitabevi zırvaları olan bi site :) dinimizis diye giden site :) adam orada da yazmış devir usulü ile yapıldığında adam geri vermek istemezse alınamaz para diye hem fakirde yapılacak hemde fakir parayı muhtaç olmasına rağmen geri verecek 25 kilo altın tutuyo birinin adam niye versinki muhtaç olduğu halde dini bi kaynakda kendi yayınlarını göstermiş.. bunları ben ilk kez duydum kaynakları sahih mi?

Âlimler, Kitap ve Sünnete dayanarak iskatın hükmünü bildirmişlerdir. Mesela Nur-ül-izah, Haşiye-i Tahtavi, Halebi, Dürr-ül-muhtar, Mülteka, Dürr-ül münteka, Vikaye, Dürer, Cevhere ve Birgivi Vasiyetnamesi Şerhi gibi kıymetli kitaplarda, ölü için iskat ve devrin gerektiği bildirilmektedir.
Tahtavi haşiyesinde buyuruluyor ki:Nimet-i İslam’daki bu hadis-i şerif, Dürer’de de mevcuttur.
Mecmaul-enhür’da diyor ki:(Müstasfa)(Cila-ül-kulub)(Hidaye)İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: S. Ebediyye gibi sitedekilere bi reddiye yazılması hoş olurdu tam bi pislik ve zehir yayıyo site bilmeyenler de oradakileri kaynak kabul ediyolar...
 
Üst Ana Sayfa Alt