İslamda Namaz (Kurana Göre Namaz) Nasıl Olmalıdır-1

A Çevrimdışı

aorskaya

Üye
İslam-TR Üyesi
Not : Sapkın bir Yorum:


*****************


İSLAMDA NAMAZ (KURANA GÖRE NAMAZ) NASIL OLMALIDIR

İnsanları islam’ın diğer emirlerinden uzak tutarak, o emirlerin doğru ifa edilmesini engelleyebilen şeytan ve dostları, namaza da müdahale etmişler ve bu müdahaleye maruz kalan insanlar, namazın anlamından uzak bir konuma düşmüşlerdir.

Nitekim halkında Müslüman olan ülkelerde yaşayan birçok insan namaz kılmakta, fakat ne var ki kıldıkları namazın içeriğinden habersiz, bilgisiz bulunmaktadırlar. Kur'an-ı Kerim ifadesiyle bu kimseler namazlarında yanılgıdadırlar; ne için, nereye yöneldiklerinin, ne yaptıklarının bilincinde değildirler..

“İşte (şu) namaz kılanların vay haline, ki onlar namazlarında yanılgıdadırlar. Onlar gösteriş yap-maktadırlar.” [Maun (107) - 4 ]

Müslümanların en görkemli ve en anlamlı ibadeti olan namaz, günümüzde ne yazık ki Önemini ve etkinliğini kaybeden bir eylem durumuna getirilmiştir. Namaz kılmayı veya hacca gitmeyi ticari bir bonservis olarak kullananları bir kenara bıraksak bile samimi Müslümanlarda da namaza ilişkin yanılgılarla karşılaşabiliyoruz.

Toplumdaki bozulma ile ilgili olarak; “Ne yapmalı?” sorusuyla yanınıza gelen bir Müslümana; “Öncelikle dosdoğru namaz kıl” denildiğinde hemen suratı asılmakta ve; “biz ne yapıyoruz sanıyorsun, Zaten namazı kaçırmıyoruz, kılıyoruz” şeklinde basit cevaplar verilmektedir!.

“Namazın dosdoğru kılınması” deyiminden sadece namazın aksatılmamasını anlayanlar, doğru Namazın insana kattığı değerlere kavuşamamakta ve namazın faydalarından yararlanamamaktadırlar.

Oysa ki bu namaz Mekke dönemi Müslümanlarının en büyük eylemlerindendi. Bu kutlu Müslümanlar dosdoğru kıldıkları namaz ile cahili pisliklerden temizleniyorlar, dosdoğru kıldıkları namaz ile dosdoğru bir Rabbani kimliğe kavuşuyorlardı.

Geçmişte olduğu gibi günümüzde de kurandan habersiz olarak (cahili toplumlar şeklinde) yaşayan çoğu müslümanlar, bu cahiliyeden kaçınılmaz olarak etkilenmektedirler. Bu Müslümanlara sosyal yaşantıları esnasında cahiliyeden birçok izler, birtakım pislikler bulaşmaktadır.

Böyle bir konumda bulunan Müslümanların öyle namaz kılmaları gerekir ki, kılacakları bu namaz ile üzerlerindeki cahili izler ve pislikler dökülebilsin. Dosdoğru kılacakları bu namazla dirilsinler, bu namaz İle Rabbani iklimi teneffüs etsinler, onunla beslensinler.

]Allah'ın huzuruna durdukları zaman, neleri terk etmeleri gerektiğini ve neleri terk ettiklerini bilsinler.

]Yöneldikleri kıbleye, vücutlarıyla, akıllarıyla, fikirleriyle, kalpleriyle, her şeyleriyle yönelsinler. Allah şahittir, böylesi namazlara ihtiyacımız var! Havaya, suya, ekmeğe muhtaç olmamızdan daha fazla , çok daha fazla muhtacız böylesi namazlara.

Çünkü böyle kılınan namazlarda temizlenebilecek ve böylesi namazlarda dirilebileceğiz.

Bu bilinçle namazı eda edilmelidir. Namazı bu bilinçle eda ettikten sonrada Allah’ın her şeyi gördüğü, bildiği gerçeğini unutmayıp, namazların içeriği hatırlanarak ona uygun yaşanmalıdır.


Evlerimizde namaza durmazdan önce şöyle bir düşünelim! Resulullah (s.a.v.) o sırada, evimize teşrif etmiş olsa, Resulullah (s.a.v.)'in bulunduğu odaya, onun huzuruna nasıl gireriz? Bunu düşünelim!...

Vücudumuzun heyecanla titremesini, kalbimizin saygıyla çarpışını dinleyelim!

Sonra seccademize bakalım! Kendi kendimize; “Şimdi Resulullah (s.a.v.)'in huzuruna değil, onun ve hepimizin Rabbi olan Allah (c.c.)'ın huzuruna çıkıyorum” diyerek kendimizi uyaralım. Saygıyla, titreyerek, severek, sevinerek girelim O'nun huzuruna.

“Allahuekber” diyerek O'nu tekbir ettiğiniz zaman, O'nun dışında kalan her şeyin küçüklüğünü, acizliğini bir kez daha idrak edelim. Namaz boyunca Rabbimizden dilemenin, Rabbimize açılmanın, Rabbimize sığınmanın büyüklüğünü idrak edip, bunu içimize çekelim.

Sonra; açın ellerinizi, isteyin Rabbinizden, O'ndan isteyin, Malik'ül Mülk'ten isteyin, Rahman ve Rahim olandan isteyin. “…YALNIZ SANA KULLUK EDER, YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ...” ipucunu hatırlayarak, başkalarına kulluk etmenin rezilliğini, Allah’ın yardımı yanında, hiç kimsenin yardımının zerre kadar önemi olmayacağını iyi bilelim.

Sonra, kendimiz için dilediklerimizi, kardeşlerimiz için isteyelim, garipler, mustazaflar, muvahhidler için isteyelim.

Tabi bütün bunların gerçekleşmesi için, önce namazın ne olduğunu doğru bilmemiz gerekir.

Namaz, bildiğimizi gibi peygamber efendimizden öncede pratiği olan bir İslam emridir. Peygamberimiz zamanında ve kuran emri ile namazın sadece içeriği değiştirilmiştir. Bilinen kıyam, rüku, secde şekli muhafaza edilmiştir. Ama, bundan böyle değişen namazın içeriği; sadece kurandan olmuştur. Bu nedenle bundan böyle, eskiden olduğu gibi namazın içinde, herkes dilediği gibi söz ve isteklerde bulunamayacak, sadece kurandan okuyabilecektir.

Namazın içerisine kurandan olmayan söz ve dualar katılırsa, namaz doğru namaz olmayacaktır. Bu nedenle namazlarımızda, sadece kurandan ayetleri kullanmak gerekir. Bu ayetlerinde anlamlarını bilerek kullanmamız gerekir.

Yani, anlamını bilmeden ellerimizi kavuşturup yabancı bir dilden mırıldanmak ve doğru namaz kıldığımızı sanmak yerine namazda ne dediklerimizi bilmeli, o dediklerimizin ağzımızdan çıkarak kulağımıza, oradanda akıl merkezine ve buradaki kabulden sonra kalbe de destekletmek üzere kalbe gönderilmesini sağlayabilmeli, bütün bunları kalben kabul ederek yapabilmeliyiz.

Yani namazda, ne dediğimizi bilmeli, Allah’a hamd’imizi doğru yapabilmeli, ondan neler dilediğimizi doğru bilmeliyiz.

Bu nedenle, okuduğumuz sure yada duaların anlamını bilmiyorsak, Arapça okuyarak, anlamadan namazı tamamladığımızı sanarsak yanılırız.

Ya anlamını öğrenip Arapça eda etmeli, yada buna güç yetmiyorsa, hangi dilden tam olarak anlamını biliyorsak, o dilden eda edebilmeliyiz.

Unutmayalımki, doğru namaz, içeriği bilinen namazdır. İçeriği bilinmeden, anlaşılmaz şekilde kıldığımız namaz, namaz değildir. Önemli olan dil değil, anlamaktır. Allah her dili bilmektedir.

Bu nedenle, anlamını bilmeye güç yetiremediğimiz diller yerine, anlamını bilerek ibadetimizi yapmak, bizi isteneni gerçekleştirmede tartışmasız başarılı kılacaktır.

Ancak böyle bir namaz, daha sonrasında yanlışa, harama düşmeyi engelleyebilir. Çünkü, bunlara meyleden nefis, daha öncesinde tanık olduğu namaz içeriğine esir olacak, bu pis işlerden uzak kalabilecektir.

Aksi halde, “namaz” başka bir zamanda ve bilinmeyen bir olgu olarak kalacak, ama “yanlış yada harama düşme” bu zamanda ve bilinen bir gerçek olarak müslümanı zora sokacaktır.

İşte bu nedenle bilerek kılalım namazlarımızı.

Sonra doğrulup seccademizden; dosdoğru kimliklerle, dosdoğru eylemlere doğru yürüyelim…
 
F Çevrimdışı

FatmaNeşe

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Namazın içerisine kurandan olmayan söz ve dualar katılırsa, namaz doğru namaz olmayacaktır. Bu nedenle namazlarımızda, sadece kurandan ayetleri kullanmak gerekir. Bu ayetlerinde anlamlarını bilerek kullanmamız gerekir.

Ya anlamını öğrenip Arapça eda etmeli, yada buna güç yetmiyorsa, hangi dilden tam olarak anlamını biliyorsak, o dilden eda edebilmeliyiz.


Buna, bu ne perhiz bu ne lahana tursusu denir, güzel kardesim. Nasil olacak bu dosdogru namaz kilmak? Arapca mi baska dil mi?
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Kuran kıraatini meal okuma ile tamamladığını sanan ve ilimsellikten öte duygusal olan düşünceler bunlar.
 
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Bu nedenle, anlamını bilmeye güç yetiremediğimiz diller yerine, anlamını bilerek ibadetimizi yapmak, bizi isteneni gerçekleştirmede tartışmasız başarılı kılacaktır.
Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. (FUSSİLET/3)Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik. Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu. (RA'D/37)Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. (YUSUF/2)



Bulandırmayın insanların kafasını böye şeylerle.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Tamam, iyi güzel de;
bu ayetler Kur'an'ı anlamanın önemli olduğunu söylemiyor mu?

İnsan en güzel kendi anadiliyle düşünüp zikretmez mi?
Yine Kur'an'dan, ama Türkçe tercümesiyle okuyarak, Allah'a daha gönülden münacaat edilip, ibadet edilemez mi?

Kur'an'ın kutsal olması, O'nun Arapça olmasından mı, yoksa içerdiği hükümlerden mi kaynaklanıyor?
sorun arapçanın kutsal olması değil. elbette diller kutsal değildir, eğer Allah son şeriatın vahyini bir arap peygamber yerine yahudi peygambere yapsaydı kutsal kitabımız ibranice olacaktı, yine eğer türklere yapsaydı türkçe bir kutsal kitap olacaktı. sorun Allahın indirdiği hali ile kuranı namazda okumaktır, mealler bırakılıp atılacak şeyler değildir fakat Allahın namazda farz kıldığı kıraat için meal değil aslından Kuran okumak farzdır.
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
namaz kuarana göre değil sünnete göre eda edilir kişinin okuduklarını bilmesi tabiki gerekmektedir arapça oku türkçesini öğren be kardeşim
 
E Çevrimdışı

ehlieser

Üye
İslam-TR Üyesi
Şaşarım o kimsenin aklına ki, üç kuruş para için öğrenmediği ingilizce terim kalmaz, yazıcıdan çıktı almak için Ctrl+P yapmanın manasını pek ala idrak etmiştir! Ama ebedi hayatı için gerekli olan dini için Fatiha'nın anlamına hayatta bakmaz!

Bana dil sorunu deyip durmayın! İşinize geldiğinde ingilizce terimleri su gibi yutuyorsunuz. Bilgisayar terimlerini hiç bilmeyeniniz yok. Kur'an'a, Sünnete ve Arapçaya gelince mi sorun oluyor yabancı dil! Bırakın bu işleri arkadaşlar.
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Şaşarım o kimsenin aklına ki, üç kuruş para için öğrenmediği ingilizce terim kalmaz, yazıcıdan çıktı almak için Ctrl+P yapmanın manasını pek ala idrak etmiştir! Ama ebedi hayatı için gerekli olan dini için Fatiha'nın anlamına hayatta bakmaz!

Bana dil sorunu deyip durmayın! İşinize geldiğinde ingilizce terimleri su gibi yutuyorsunuz. Bilgisayar terimlerini hiç bilmeyeniniz yok. Kur'an'a, Sünnete ve Arapçaya gelince mi sorun oluyor yabancı dil! Bırakın bu işleri arkadaşlar.
kesinlikle katılıyorum, dünya işleri için kendisinden ayrılınmayan yabancı diller var, ki ahiret hayatı için arapça öğrenin diyen yok. okuyacağını öğren, okuyacağının ne anlama geldiğini öğren bu kadar.
 
M Çevrimdışı

mustafa_mardin

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Şaşarım o kimsenin aklına ki, üç kuruş para için öğrenmediği ingilizce terim kalmaz, yazıcıdan çıktı almak için Ctrl+P yapmanın manasını pek ala idrak etmiştir! Ama ebedi hayatı için gerekli olan dini için Fatiha'nın anlamına hayatta bakmaz!

Bana dil sorunu deyip durmayın! İşinize geldiğinde ingilizce terimleri su gibi yutuyorsunuz. Bilgisayar terimlerini hiç bilmeyeniniz yok. Kur'an'a, Sünnete ve Arapçaya gelince mi sorun oluyor yabancı dil! Bırakın bu işleri arkadaşlar.

Allah razı olsun ne muradın varsa kabul etsin.:helalsana:dua:

"türkçe ibadet" gibi teraneler eğer cehalet eseri değilse ---ki çoğu kez değildir--- ideolojik amaçlı manipülasyondur. kemalistlerin din mühendisliği projesinin bir ayağı. islama türk ırkçılığını bulaştırma gayretinin bi sonucu.

her türlü kurnazlığı hileyi bilirler her türlü harama kafaları iyi çalışır arapça öğrenmeye gelince yan çizerler.
 
T Çevrimdışı

Tiginhan

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Selamün Aleyküm,

Benim annem 80.li yaşlarda ve okumayı 55 yaşında kursla öğrendi. Namazını doğru kılmak adına çok mücadele verdi/veriyor ancak ne arapça (eski yazı) ne de türkçe (latin alfabesi) olsun doğru okuyamıyor. Bana göre içeriğinde şirk dolu ilmihal kitaplarının kurbanı olarak çırpındıkça çırpınıyor. Bir evlat olarak elimden geldiğince öğretmeye çalıştım ama önyargısını kıramadım. "Cennette sadece arapça konuşulacak" rivayetine olan inancı sayesinde yanlış ve eksikte olsa da arapça okuyacağım diyor.
Bu konuda yazılanların ekseriyeti ideolojik veya menfaat çerçevesinde geliyor bana. Peygamberimizin Fatiha'yı Farsça okunmasına icazet etmesi bence bu konuda bir ehliyettir. Her şeyden önce konuya niyet penceresinden bakmalıyız. İdeolojik olarak illa Türkçe olsun demekle, Arapça olmazsa olmaz demek arasında fark yok bence.
Namaz'ın Kuran-ı Kerim'de Salat olarak geçtiğini ve anlamının dua olduğunu okuyoruz. Bu manada "Türkçe namaz ile Türkçe dua birbirine karıştırılmamalıdır. Çünkü dua kulun Allah’tan istekte bulunmasıdır." ifadesi biraz tuhaf değil mi?

Yazdıklarım veya sorularım kesinlikle ideolojik değildir, kesinlikle bilgimin az olduğunu biliyorum ve öğrenmek, aydınlanmak adına yazıyorum.

Selametle.
 
Çay-Şakird Çevrimdışı

Çay-Şakird

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
" Peygamberimizin Fatiha'yı Farsça okunmasına icazet etmesi bence bu konuda bir ehliyettir."

bu icazeti imam ebu hanife nin verdiği söylenir, peygamberimiz mi vermiştir aslı nedir?
 
Angaralı Çevrimdışı

Angaralı

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamünaleyküm kardeşler,Kardeş insanlara yok göstermek istiyorsan, örnek ol ve Hak olanı emret senin görevin bu senin bu dediğin şey Rasulullah (s.a.v) zamanında islam yayılırken yoktu ve Allah (swt) kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez.buna istinaden yeni bidat çıkarmayalım istersen yeterince ihtilafımız var müslümanlar olarak buna yenisini ekleme.Selamünaleyküm.
 
Üst