Neler yeni

Çözüldü İslam'da Sihir Hakikat mıdır ve Tesiri Var mıdır?

Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve bereketuhu

Hocam ehli sünnete göre sihir hakikat olup, eşya üzerinde tesiri var mıdır?

Okuduğum kitabta bunun hakikat olup eşya üzerinde tesiri olduğu geçmekte. Bakara 102, Felak ve Nas sürelerinin nüzul sebebleri vs bunun delilidir diyor. Yine ibni Abbas şöyle demiştir diyor: "Sihir Mısır kasabalarındab el-Ferama diye bilinen bir kasabada öğretildi. Sihrin varlığını yalanlayan kâfirdir. Allah'ı ve Rasulü'nü yalanlamış olur ve müşahede ve gözle görülüp bilinen bir şeyi de inkar etmiş olur." ( Kurtubi, Camiu li Ahkami'l-Kur'an: 2/46)( Bu bölüm yukarda verdiğim delilleri kendisi İmam Kurtubi'den naklediyor. Sayfayı vs yazdım.)

Yine imam Nevevi'den sihir hakkında şunu naklediyor: "Sihrin gerçek olduğunu imkansız görmek, imkansız bir şeydir." (Nevevi, el-Minhac fi Şerhi Sahibi Müslim: 17/174.)

Bu konuda sihrin durumu ne olur?

Yine Ehli sünnet âlimleri sihrin haram olduğunda ittifak etmişlerdir diyor.

Alimler bunda ittifak etselerde sihir yapanın öldürülüp öldürülmeyeceği konusunda ihtilaf vardır diyor.
İmam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Ahmed b Hanbel'e göre, sihir yapmak küfürdür. Ancak Hanbeli alimleri, ilaç, tütsü ve bir şey içirmek suretiyle sihir yapan kişinin kâfir olmayacağını söylemişlerdir.
İmam Ebu Hanife ve İmam Malik'e göre, sihir yapan tövbeye davet edilmeden öldürürken, İmam Ahmed b. Hanbel'den tevbesinin kabul edilip edilemeyeceği konusunda iki görüş zikredilmiştir diyor.

İmam Şafi ye göre ise, sihir haram olmakla beraber aslı bir küfür değildir. Bu sebeple büyücü, sırf büyü yaptığından dolayı kâfir olmaz ve öldürülmeyi de hak etmez. Büyücü ancak küfür olan bir şeye inanması ya da sihir yapmanın mübah olduğunu kabul etmesi hallerinde kâfir olur, öldürülmesi ise ancak büyüsü ile bir kimseyi öldürüp, ''benim buyüm adam öldürür" veya "ben, onu öldürmek için yaptım" derse kıssasen olur. Yoksa tazir edilir ve Tevbe etmesi istenir diyor.


Benim aklım ise şurada karıştı. Allah Rasulü'ne yapılan sihirmiydi, büyümüydü?
Firavun'un Musa a.s'ın karşısına getirdiği sihirbaz veya büyücülerin yaptıkları büyümüydü, sihir miydi?
Yine bu yukarıda yazanların doğruluğu vs nedir?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakâtuh;

Sihir haktır (gerçektir) ve eşyalar, insanlar ve bazı olaylar üzerinde tesiri vardır. Bu husus, Kur’an, sahih sünnet, sahabe icmâı ve Ehl-i Sünnet vel-Cemaat âlimlerinin ittifakıyla sabittir. Mûtezile ve bâzı mealist sözde akılcı fırkalar, sihrin sadece hayal olduğunu, gerçek etkisinin bulunmadığını savunmuşlardır. Bu görüş, Kur’an ve sünnete açıkça aykırıdır.

“...Onlar, Harut ve Marut adlı iki meleğe Babil'de indirilen sihri öğreniyorlardı. Hâlbuki O iki melek, 'Biz ancak bir fitneyiz (imtihan için gönderildik), sakın inkâr etme!' demedikçe hiç kimseye sihri öğretmezlerdi. Onlar O iki melekten, erkekle karısının arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Allah’ın izni olmadıkça da onlar bununla kimseye zarar veremezlerdi...(Bakara, 102)

Rasûlullah
’ın kendisine sihir yapıldığı sabittir:
عن عائشة رضي الله عنها قالت: سحر النبي صلى الله عليه وسلم حتى إنه ليُخيّل إليه أنه يفعل الشيء وما فعله...
Aişe radiyallahu anha dedi ki: Nebi ’a sihir yapıldı. Öyle ki, yapmadığı şeyleri yapmış gibi zannediyordu...
(Buhârî, 5763; Muslim, 2189)

İmam Nevevî şöyle der: Sihir gerçektir ve tesir eder. İnsanın aklını karıştırır, hasta eder, hatta öldürebilir. Bu Ehl-i Sünnet’in görüşüdür.” (Nevevî, Şerhu Sahîhi Muslim, 14/176)

İbn Hacer el-Askalânî der ki: Ulemanın çoğunluğu, sihrin hak olduğu ve gerçek etkisinin bulunduğu görüşündedir. Delilleri, Kur’an ve sahih hadislerdir.” (İbn Hacer el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, 10/223)

Rasulullah (s.a.v.) Yapılan Sihir mi, Büyü mü?
Sahih hadislerde geçen ifade
سحر (sihir) kelimesidir. Yani Allah Rasulü 'ye yapılan şey, sihirdir, başka bir ifadeyle büyüdür, çünkü sihir ile büyü arasında Arabcada ve fıkıh dilinde fark yoktur.
"سحر النبي صلى الله عليه وسلم رجل من بني زُرَيق يقال له لبيد بن الأعصم"
Nebî ’ya, Lebîd b. A’sam adında Benî Zurayk kabilesinden bir adam tarafından sihir yapıldı.
(Buhârî, 5763; Muslim, 2189)

Hadiste geçen "سحر" (suhira) fiili, "sihir yapıldı" anlamına gelir. Dolayısıyla doğrudan sihir ifadesi kullanılmıştır.
İmam Kurtubî der ki:
Sihir السحر , gizli yollarla birtakım bâtıl etkiler meydana getirmektir. Bu, ister cinlerle, ister ip düğümleriyle, ister ilaçlarla olsun fark etmez.” (Kurtubî, Tefsir, Bakara 102)

İmam Nevevî: “Bu hadiste geçen sihir, gerçektir. Nebi , bazı dünyevî şeylerde etkilenmiştir. Ancak bu, akıl, vahiy ve dini tebliğ görevine asla tesir etmemiştir.” (Nevevî, Şerhu Sahih Muslim, 14/176)

İbn Hacer el-Askalânî:
Sihir, hakikî idi; yani hayal değil, gerçekten olmuştu. Bu konuda gelen hadis sahihtir.” (Fethu’l-Bârî, 10/223)


Musa (a.s.)'ın Yarıştığı Firavun'un Sihirbazlarının Yaptığı Nedir?
Firavun’un sihirbazlarının yaptıkları şey, gerçek sihirdir. Yani Sihir'dir, büyü değil diye ayrılamaz; çünkü sihir ile büyü arasında İslami kaynaklarda fark yoktur. İkisi de Arabca’da "
سِحر " (sihir) olarak geçer ve Firavun’un sihirbazlarının yaptıkları da Kur’an’da bu kelimeyle ifade edilmiştir.
فَأَلْقَوْا حِبَالَهُمْ وَعِصِيَّهُمْ وَقَالُوا بِعِزَّةِ فِرْعَوْنَ إِنَّا لَنَحْنُ الْغَالِبُونَ
"Onlar iplerini ve sopalarını attılar ve dediler ki: 'Firavun’un kudreti adına, biz mutlaka galip geleceğiz!'" (Şuara 44)
فَأَلْقَىٰ مُوسَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ تَلْقَفُ مَا يَأْفِكُونَ ۝ فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سَاجِدِينَ
"Musa da asasını attı; bir de ne görsünler, Onların uydurduklarını yutuveriyor! Bunun üzerine sihirbazlar secdeye kapandılar." (Şuara, 45–46)
Âyetlerde sihirbazların yaptığı iş doğrudan " sihir " (
سِحر) olarak adlandırılır. Hatta Onlara bizzat " السَّحَرَة " yani sihirbazlar denmiştir.

Sihirbazların Yaptıkları Şey Gerçek miydi?
سَحَرُوا أَعْيُنَ النَّاسِ وَاسْتَرْهَبُوهُمْ وَجَاءُوا بِسِحْرٍ عَظِيمٍ
"İnsanların gözlerini büyülediler, Onları korkuttular ve büyük bir sihir getirdiler." (Araf, 116)
Burada geçen “
سِحْرٌ عَظِيمٌ(büyük bir sihir) ifadesi, onların yaptığı işin hayal değil hakiki sihir olduğunu gösterir. Ancak bu sihir, maddeyi dönüştüren bir şey değil, göz aldatmasına dayalı bir illüzyon, hipnotizedir.
"Bunun üzerine ipleri ve değnekleri, gözleri büyüleyerek insanlara hareket ediyor gibi gösterildi..." (Taha, 66)

Musa (a.s)’ın asası mûcize idi ve Onların sihirlerini gerçek anlamda yutup yok etti. Bu da ilahî mucize ile beşerî sihrin arasındaki farkı gösterdi.


Cinlerin İnsanlara Verdiği Rahatsızlık - Zarar ve Korunup Kurtulma Yolları

 
Üst