İsrafil Hanım - Melek Beyefendi
Türkiyedeki bid'atleri saymakla bitmez. Alın bir tane daha.
İnsanlara, cinsiyeti olmayan meleklerin isimlerini vererek, Onlar hakkındaki şuur altındaki (veya üstü) düşünceler ortaya çıkmış oluyor.
Ebu Said Hudri (r.anhu) şöyle dedi:
Rasulullah (s.a.v.): "Şubhesiz ki Sizler, kendinizden önce gelen milletlerin yoluna karışı karışına, arşını arşınına, tıpa tıp muhakkak uyacaksınız; o dereceye kadar ki, şayet O ummetler bir kelerin (daracık) deliğine girseler, Sizde muhakkak Onlara tabi olmaya çalışacaksınız" buyurdu.
Biz: Ya Rasulullah! Bu ummetler yahudi ve hristiyanlarmıdır? diye sorduk.
Rasulullah, "ya Kim olacak", buyurdu.
(Muslim, 2669; Bııhari, 7327; îbn-i Mâce, 4994)
Melek ismi neden kızlara; Mikail, İsrafil, Cebrail neden erkeklere verildiği sorulsa verecekleri cevapları da yoktur. Kurayş'lı muşrikler; meleklere kız ismi verirken; günümüzün Cahiliyye versiyonları versiyonları, Kızlara ve erkeklere Melek isimleri vermektedir.
Yani Kurayş'in muşrikleri; Allah'ın meleklerini kız-kadın belleyip kız isimleri ile anarken; Günümüzün takibçileri bazı melekleri kız, bazı melekleri de erkek bilerek o tür isimlerle anmaktadırlar. İşte bu isimlerden bazıları:
Erkekler (!) için : Mikail, İsrafil, Cebrail
Kızlar (!) için: Melek
İslam İnancında olmayan, Hırıstiyan hurafesi: Peri
Kızlara melek ismi verenler; yine melek olan Mikail'i, İsrafil'i, Cebrail'i erkeklere uygun görmüşlerdir. Bu sapkın cahiliyyenin adet ve inançlarıdır.
19. Siz de gördünüz değil mi o Lât ve Uzza'yı?
20. Ve üçüncü olarak da öteki Menat'ı?
21. Size erkek O'na dişi öyle mi?
27. Ahirate iman etmeyenler meleklere dişilerin adlarını takıp duruyorlar
28. Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise, şubhesiz hakikat bakımından bir şey ifade etmez. Neymiş bu taktıkları isimler ? (Necm Suresi)
“Rabb'iniz oğulları size ayırdı da, kendisi için kız olarak melekleri mi edindi?” (İsra, 40)
“Putperestlere de ki: Kızlar Rabb'inin de erkekler onların mı? Yoksa Biz melekleri Onların gözü önünde kız olarak mı yarattık?” (Saffat 149-150)
Bu ayetlerin siyak ve sibakından anlaşıldığına göre asıl mesele meleklere kadın ismi takmak değil, Allahın bu gaybi güçlerine cinsiyet tasvirinde bulunmaktır ki (erkek veya kadın); Allah bunu gayb hakkında zanla hüküm vermek ,ve ahirete inanmamak olarak niteliyor.
Günmüzde bazı bayanların ''melek'' ve bazı erkeklerin de ''Mikail'', "İsrafil" vb. ismi taşıdıkları bilinen husulardandır.
Çocuklara bu şekilde isimler takanlar her ne kadar ağızlarıyla meleklerin Allah'ın kızları olduğunu söylemeseler bile bu tür isimleri çocuklarına taktıkları için zımmen meleklere cinsiyet tasvirinde bulunmuş oluyorlar ki yukarıdaki ayetlere terstir.
Tabi ki bunu yapan halkın büyük çoğunluğu iyi niyetle, bunun yanlışlığından tamamen habersiz, araştırmamış, aklına gelmemiş insanlardır. Bunlara anlatıldığında, isimlerini sahihleriyle değiştirenler de çıkacaktır. Bu sebeble meseleye ehemmiyet vermeliyiz.
Melek ismi taşıyan mu'min bay ve bayanlarada bu isimlerini değiştirmelerini tavsiye ederim.
Sakıncalı, Koyulmaması Gereken İsimler
"Rasul, Nebi, Cebrail, Azrail, Mikail, İsrafil isimleri konulmamalıdır.
İmam Malik , Cibril (Cebrail) ve Yâsîn gibi isimlerin mekruh olduğu görüşündedir. (Nevevî, Şerh-u Muslim, XIII, XIV, 364; Ibn Kayyim, Tuhfetu'l- mevdû ol 104)
Samed ismi, hiç kimseye muhtaç olmayan, herkesin kendisine muhtaç olan demektir. Bu sadece Allah'a mahsus bir durumdur, isim olarak kullanılamaz. Başına kul manasına Abd eklenerek Abd'us-Samed olarak verilmelidir.
Julide Farsça'da dağınık, perişan demektir.
İrem, Gazaba uğramış Kafir kral Şeddat tarafından, Allah'ın (c.c.) ahiratta mu'minlere vereceği cennete kıyas olarak, benim Cennetim dünyada diyerek yaptığı bahçeye verdiği sahte cennetin ismidir.
Bâde ismi içki demektir.
Hannas ismi şeytanın ismi.
Ebu'l Kasım Paygamberin kunyesi
Sevtap
Abdulmuttalib
İrem
Ekber
Ali Ekber
Ateş
Güneş
Kaya
Tunç
Çelik
Demir
Savaş (harb)
Atilla
Cengiz
Temuçin
Hülagu
Kürşat
Memiş
Tarkan
Fatoş
Bade
Berre
Efnan (çeşitler)
Ceylin
Efsun
Sanem
Nilda
Sude
Alara, Rosa, İleyda bunlar İslam isimleri değil gayr-i muslim isimleridir ve çocuklara konulmamalıdır. Anlamı kötü olan, anlamsız şeyler de çocuklara isim olarak konulmamalıdır."
KEZBAN : Kezban adını Rahman suresinde geçen " tukezzibân - تُكَذِّبَانِ" (yalancı) zannedenler; bu isme itiraz etmektedirler.
Çoğu kimseler Farsçadaki "ev hanımı" manasına gelen "Kedbanu"dan alınma "Kezban"ı, Arabcadaki 'yalanlayan' manasına gelen tukezzibân'dan alınma sanarak bu isimden hep ürkmüşlerdir. Halbuki "keziban" ismi "ev hanımı"manasına gelmektedir. Bu ismin konulması her ne kadar câiz ise de, günümüzde bu tür isimden de yanlış anlayışlara sebeb olmamak için koyulmamışsa sakınmalıyız.
Farsça “ev hanımı”, “hamarat hanım” manasına gelen ve orijinal hâli ked-bânû كد بانو kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir. (İbrahim Olgun, Cemşit Drahşan, Farsça-Türkçe Sözlük, Ankara Üniversitesi Basımevi, 1966, Sf: 279)
Tavsiye Kız Çocuk İsimleri
Zeyneb
Meryem
Aişe
Fatıma
Nesibe
Sumeyra
Sumeyye
Hacer
Belkıs
Havva
Nuseybe
Hayru'nnisa
Zuleyha
Zehra
Rukiyye
Hafsa
Hatice
Sara
Rumeysa
Erva
Yusra
Safiyye
Şeyma
Rumeysa
Sacide
Anlamı Kötü İsimleri Değiştirmenin Hükmü
Çocuğun babası üzerinde haklarından biri de evladına İslama uygun güzel isim koymasıdır. Zira;Rasulullah (s.a.v.) “Kıyâmet günü Siz isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.”
(Ebû Dâvud, Edeb 69)
Bahsettiğin "Allah katında en üstün olanınız, takvâca en ileride olanınızdır." (Hucurât Suresi, 13)" ayetin kendisine inen Rasulullah, bâzı sahabelerin isimlerini değiştirmiştir!
"İbn Ömer (r.anhuma)’dan rivayet edildiğine göre: Rasulullah عن ابن عمر أن النبي ﷺ غيّر اسم عاصية وقال: "أنت جميلة : ﷺ
Nebi ﷺ, "Âsiye" (âsi, isyankâr kadın) ismini 'Cemile' (güzel) olarak değiştirdi."
(Muslim, el-Âdâb, 2139)
Ulema, kişinin isminin şer‘an çirkin, küfür ve şirk çağrıştıran, ya da İslam’a aykırı manalar taşıması durumunda değiştirilmesi gerektiği hususunda ittifak etmişlerdir.
Hanefî Mezhebine Göre;
Kötü manalı, çirkin, küfür/şirk çağrıştıran bir ismin değiştirilmesi vâcibdir.
Şirk içerikli olmayan ama anlamı kötü veya çirkin olan isimleri güzel bir isimle değiştirmek mustehabdır.
Misal; Abduşşems (Güneş’in kulu) gibi bir ismi değiştirmek Vâcib; Harb (savaş) gibi kötü anlamlı bir ismi Mustehab olarak değiştirilir.
İmam Kâsâni “İsminde çirkinlik veya şirk varsa, değiştirilmesi vâcibdir.” (Alâuddîn Ebû Bekr b. Mes‘ûd b. Ahmed el-Kâsânî, Bedâiʿu’s-Sanâi fî Tertîbi’ş-Şerâʾi, C. 7, Sf: 5)
Mâlikî Mezhebine Göre;
Şirk anlamı içeren veya Allah’tan başkasına kulluğu ifade eden isimler, haram olduğu için değiştirilmelidir. Fakat kötü anlamlı ama şirk içermeyen isimler değiştirilmeyebilir, fakat değiştirilmesi mendubdur.
Bu konuda İmam Mâlik: “Kötü isimler hoş görülmez; değiştirilmesi mustehabdır.” (Sahnun / Ebû Saîd Abdusselâm b. Saîd b. Habîb et-Tenûhî el-Mudevvene'tul Kubra, 2/208)
Şâfiî Mezhebine Göre;
Allah’a ortak koşmayı çağrıştıran isimlerin değiştirilmesi farzdır. Kötü ve çirkin anlam taşıyan isimlerin değiştirilmesi mendubdur.
Nevevî der ki: “Rasûlullah ﷺ kötü isimleri değiştirirdi. Bu, sünnettir. Ancak şirk varsa, değiştirmek vâcibdir.” (Nevevî, el-Mecmûʿ, C. 8, Sf: 429)
Hanbelî Mezhebine Göre;
Şirk içeren isimlerin değiştirilmesi vâcibdir. Kötü anlamlı isimleri değiştirmek ise mustehabdır.İbn Kudâme der ki: “Kötü isimlerin değiştirilmesi sünnettir. Ancak şirk içeren isimler haramdır.” (İbn Kudâme el Makdisi, el-Muğnî, C. 8, Sf: 235)
Şeyh İbn Bâz, Şeyh el-Elbânî ve İbn Useymîn gibi muasır selef âlimleri, şirk veya çirkin anlam taşıyan isimlerin mutlaka değiştirilmesi gerektiğini, bunun İslamî şahsiyetin bir gereği olduğunu söylemişlerdir.
İbn Useymîn (rahimehullah): “Eğer ismi şirk, küfür veya çirkinlik ifade ediyorsa değiştirilmesi farzdır. Çünkü bu tür isimler Allah’a karşı edebsizliktir.” (Fetâvâ Nur ‘ala’d-Darb)
Cengiz, Atilla, Firavun, Nemrut gibi tarihte küfürle, zulûmle veya şirke dayalı yönetimle tanınmış kişilerin isimlerinin çocuklara verilmesi, İslam fıkhında çirkin anlamlı veya kötü çağrışımlı isimler kapsamına girer. Bu isimler doğrudan şirk içermese de, İslam’da şöhreti kötü, küfürle meşhur, azgınlık ve zulümle tanınan kişilerin isimleridir.
Bu yüzden, bunların isim olarak verilmesi mekruhtur. Bazı âlimlere göre ise, kişinin ismini değiştirmesi mendub hatta vâcib olur, özellikle ismin kötü bir çağrışımı varsa.
"İbn Ömer (r.anhuma)’dan rivayet edildiğine göre: Rasulullah عن ابن عمر أن النبي ﷺ غيّر اسم عاصية وقال: "أنت جميلة : ﷺ
Nebi ﷺ, "Âsiye" (âsi, isyankâr kadın) ismini 'Cemile' (güzel) olarak değiştirdi. (Muslim, el-Âdâb, 2139)
Hadiste gördüğümüz gibi "isyankâr" anlamına gelen bir ismi bile değiştiren Rasulullah ﷺ, "kâfir kral, zalim hükümdar, muşrik fatih olarak bilinen birinin ismini elbette değiştirmeyi tavsiye ederdi.
Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye (rahimehullah) “Bazı isimler, bâtıl bir inancı ya da sapık bir tarihi çağrıştırıyorsa, terk edilmesi gerekir. Çünkü isim, sahibine tesir eder.” (İbn Teymiyye, İktidâu’s-Sırâtı’l-Mustakîm, Sf: 156)
Firavun, Nemrut, Cengiz, Atilla gibi isimler inkâr ve azgınlıkla özdeşleşmiştir. Bunları çocuklara vermek, o karakteri yüceltmek gibi algılanabilir.
İbn Kayyim (rahimehullah) “İsimler sahibine tesir eder. Kötü isimli çocuk, kötülükle meyilli olur. İyi isimler, kalbe nur verir.” (İbn Kayyim, Tuhfetü’l-Mevdûd, Sf. 146)
Şeyh Salih el-Fevzan "Çocuğa Firavun, Nemrut, Hâmân gibi isimler verilmez. Çünkü bu, zalim ve Allah’a düşmanlık etmiş kimselerdir. Onlara isim koymak uygun değildir." (Fetâvâ el-Fevzân, C. 2, Sf 130)
İbn Bâz (rahimehullah) "İsim koyarken dikkat edilmeli. İslami şahsiyetle çelişen, geçmişin sapık liderleriyle özdeş isimlerden sakınılmalıdır. Firavun, Cengiz gibi isimler bunlardandır." (Fetâvâ Nur ‘ala’d-Darb)
Özetle ;
Şirk ve küfür çağrıştıran (Abdulmesih, Abdunnedr vb.) isimler Haram olup; Değiştirilmesi vâcib
Küfürle veya zulûmle tanınmış kişilerin isimleri (Firavun, Nemrut, Cengiz, Atilla vb.) isimler Tahrimen mekruh olup; Değiştirilmesi mendub – vâcibe yakın
Şirk veya Küfür anlamı olmadığı gibi, olumsuz olarak meşhur da değil ama mâna olarak kötü (Harb / savaş, Murre / acı vb.) isimler Tenzihen mekruh olup; Değiştirilmesi mustehabdır.
Peygamber (s.a.v.) bol sütlü bir deve hakkında: “Bunu kim sağacak?” diye sordu.
Bir adam ayağa kalkmıştı ki, Rasulullah (s.a.v.) adama: “İsmin ne?” diye sordu.
Adam: “Murre (acı)” deyince
Ona “Otur!..” dedi.
Peygamber (s.a.v.) tekrar: “Bunu kim sağacak?” diye sordu.
Bir başkası ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti.
Peygamber (s.a.v.) Ona da: “İsmin ne?” diye sordu.
Adam: “Harb” diyince,
Ona da: “Otur!..” dedi.
Rasulullah (s.a.v.): "Bu deveyi bize kim sağacak?” diye sormaya devam etti.
Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu.
O da “Ya’iş” (yaşıyor) cevabını alınca
Ona, “Sen sağ” dedi.
(Muvatta, İsti’zan, 24)
Eğer bir kişinin adı Cengiz, Atilla, Nemrut gibi kötülük ve zulûmle meşhur isimlerse ve değiştirme imkânı varsa, bu ismi Abdullah, Abdurrahman, Salih vb. gibi güzel bir isimle değiştirmesi sünnet ve faziletli bir ameldir. Bu değişim kişinin kimliğini, kişiliğini, dinini daha iyi temsil eder.
Çözüldü - Allah'ın İsim Sıfatlarından Birini İnsana Koymanın Hükmü Nedir ?
Esselamu aleykum ve rahmetullah. Bir komşumuz var ismini Raşid koymuşlar benim o amcaya abdurraşid demem mi gerekir ? mesela bir akrabamız var ismini melek koymuşlar ben ismiyle seslenmiyorum. bir günlük arapçada konuşurken aziz kebir gibi kelimeler kullanmakla ilgili soru sormuştum...
www.islam-tr.org