Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kadı Beydâvi ve Tefsiri Muteber midir?

A Çevrimdışı

ahmetelhanefi

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ben tefsir alıcamda Kadı Beydavinin tefsirini düşünüyordum ama araştırdığıma göre surelerin nuzul bahislerinde israiliyata yer verilmiş vede mutezilenin görüşlerid tefsirde belirtilmiştir ben bu tefsiri alayım mı almayayım yada hangi tefsiri tavsiye edersiniz birde celaleyn le ilgili düşünceleriniz alabilirmiyim
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kardeşim ilk önereceğim muteber tefsirler İmam Tâberi, İbn Kesir, Fi zilal'dir.

Kâdı Beydavi ve tefsiri tasavvuf kültürü bir tefsirdir

Beydavi veya Kadı Beydavi (dt. ?, Şiraz - öt. 1286 Tebriz), İran'lı hukukçu, bilim insanı ve mufessirdir.
Tam adı Abdullah ibn Ömer ibn Muhammed Nasıruddin el Beydavi'dir. Şiraz yakınlarındaki Beyda kasabasında doğmuş ve yetişmiştir. Şiraz'da başkadı iken hocası Muhammed ibn Muhammed Kethani'nin tavsiyesiyle kadılığı bırakarak[1], İslami bilimler üzerinde çalışmaya başlamıştır. Daha sonra Tebriz'e yerleşmiş ve 1286 yılında burada ölmüştür.
En büyük ve ünlü çalışması Envaru't Tenzîl ve Esraru't Te'vil (tenzilin nurları ve tevilin esrarları) adlı Kur'an tefsiridir. Türkçe'de ve Türkiye'de Beydavi Tefsiri olarak bilinen bu eser yüzyıllarca medreselerde okutulmuştur. Hatta Osmanlı döneminde seçkin bilim insanları tarafından bu eser padişah huzurunda okunmuş ve kalabalık bir dinleyici kitlesi kazanmış, Osmanlı'da bu Beydavi Tefsiri okuma seanslarına Huzur Dersleri adı verilmiş. Her devirdeki İslam alimleri Beydavi tefsiri hakkında olumlu görüş bildirmiştir.

Envâru't-Tenzîl ve Esrâru't Te'vil. Kâdî Beydâvî "Kadî Tefsiri" diye de bilinen bu eseri ile şöhret bulmuş, ilim erbabınca çok değerli bir tefsîr olarak kabul edilen bu tefsir asırlar boyunca ehl-i sünnet dünyasında medreselerde okutula gelmiş, üzerinde 250'den fazla şerh, haşiye ve ta'lîka yazılmıştır. Fıkıhta Şâfiî, akaidde Eş'arî mezhebine göre te'lif edilmiş olan bu tefsîri özellikle Osmanlı medreselerinde asırlarca ders kitabı olarak okutulmuştur. Osmanlı âlimlerince Hanefî-Maturudî mezheblerine uygun Nesefî tefsiri "Medâriku't-Tenzîl ve Hakâiku't-Te'vîl"in değil de Kâdî'nin bu eserinin medreselerde okutulmak üzere seçilmiş olması gerçekten önemini ve değerini ortaya koymaktadır.

Envâru't-Tenzîl doğuda ve batıda defalarca basılmış olmakla birlikte yazmaları karşılaştırılarak ilmî bir nesirle şimdiye kadar yayınlanmamıştır.

Bu eserin hâşiyeleri arasında Muslihiddin ibn Temcîd (ö. 890/1485), Muhammed ibn Mustafa Şeyhzâde (ö. 950/1543) Abdülhakîm es-Siyalkûtî (ö. 1067/1485) Şihâbuddîn el-Hafâcî (ö. 1069/1659) ve İsmail İbn Muhammed el-Konevî (ö. 1195/1781)'nin hâşiyeleri basılmıştır. Bunlar içinde de Şihâb, Şeyhzâde ve Konevî hâşiyeleri çok meşhurdur.

Kâdî tefsîrini -hemen bütün müfessirlerde olduğu gibi- hayatının sonlarına doğru Tebriz'de kaleme almıştır. 650/1252 yıllarına doğru buraya geldiğine göre tefsîrin yazılışı H. VII. asrın ikinci yarısındadır.

Tefsirinin başında Kâdî Beydâvî bir mufessirde bulunması gereken şartları ve tefsirinin özelliklerini şöyle açıklar: "Tefsir ilmi dînî ilimlerin başkanı ve başı, şeriat binasının temelidir. Onun hakkında konuşmaya ancak usul ve fürûu ile dini ilimlerin hepsinde yüksek bir mertebeye ulaşmış, Arap dil ve edebî sanatların bütün çeşitleri üzerinde bütün akranlarının üstünde olanlar lâyıktır. Uzun zamandır bu sahada bir kitap yazmayı düşünmekteydim. Bu kitab Sahâbe, Tâbiûn ile onlardan sonraki selef ve halef âlimlerinin büyüklerinden bana ulaşan tefsire dair sözlerin özünü, parlak nükteleri, parlak lâtifeleri, gerek benim, gerekse benden önceki faziletle müteahhir âlimlerin Kur'ân'dan çıkardıkları hükümleri ihtiva edecek, meşhur sekiz imama nisbet edilen kırâat vecihlerine, muteber kurradan rivâyet edilen şâz kırâatlere yer verecekti." (Mecmau't-Tefâsîr, İstanbul 1984, I, 7-13).

Kâdî tefsirinin en önemli kaynakları mutezili Zemahşerî (ö. 538/1144)'nin el-Keşşâf adlı tefsîri ile Sofi Fahruddîn er-Râzî (ö. 606/1210)'nin Mefâtihu'l Gayb (el-Tefsîru'l-Kebîr)'idir. Zaman zaman Râgıb el-İsfahânî'nin el-Mufredât fî Garîbi'l-Kurân'ından da istifade etmiştir.

Bir âyetin tefsîrinde büyük çoğunluğunu el-Keşşâf'tan naklederek muhtelif te'villeri sırayla vermekle yetinmeyip bunlar arasında tercihler de yapar. Bir de bu te'villerin eserde, sıhhat derecelerine göre sıralandığı; kuvvetli sayıları te'vil, açıklama ve rivâyetlerin önde zikredildiği görülür.

Kâdî tefsirinde İsrâiliyyâta rastlanır. Özellikle sûrelerin faziletlerine dair surelerin sonlarında verdiği hadisler ihtiyatla karşılanmalıdır. Çünkü çoğunluğu ya zayıf, ya da uydurma hadislerdir. Mâturîdî mezhebine uymayan te'villeri görüldüğü zaman da bu eserin Eş'arî mezhebi kelâm ekolünün görüşlerine uygun olarak yazıldığı hatırlanmalıdır. Ahkâm âyetlerinin tefsirinde de hep kendi mezhebi olan Şâfiî mezhebini teyid edecek te'vil ve açıklamalara yer verir. Hadislerden istifade ederken bu mezhebin görüşlerinin delilleri olan hadisleri verir. Bu tefsir bir rivâyet tefsîri olmadığı için tefsirde malzeme olarak kullanılan hadislerin isnâd zincirleri zikredilmemiştir.

Envâru't-Tenzîl, kelâm ilmi konuları itibariyle Eş'arî mezhebinin görüşlerini aksettirmekle beraber -belki de farkına varmadan- Mu'tezile mezhebinin görüşlerine uygun te'villere girmiştir. Bunda, tefsirin el-Keşşâf'tan kısaltılarak alınmasının etkisi olmalıdır. Yani Kâdı, el-Keşşâf'tan alıntılar yaparken ondaki Mu'tezile mezhebini destekleyen görüş ve te'villeri ayıklayarak almaya çalışmış ama bunda pek başarılı olamamıştır. Bu özellik maalesef el-Keşşâf'ın tesîrinde kalan pekçok ehl-i sünnet müfessirinde görülmektedir.

Bu özelliklerine rağmen Kâdı tefsiri sahabe, tabiûn ve kendinden önceki mufessirlerin Kur'ân tefsirine dair açıklamalarını kısa ve özlü bir şekilde toplayan, bu açıklamaların değerlendirmelerinin de yer aldığı, Kur'ân-ı Kerim'in dil yapısı, belagatı ve icâz yönlerini açıklamaya öncelik veren, bunun yanında arabca ibaresi oldukça düğümlü bir tefsirdir.
 
Üst Ana Sayfa Alt