SORU : Kadın Kocasının Malından İzni Olmaksızın Basit Şeyleri Sadaka Verebilir mi?
Bu konuda genel olarak selefin en önemli görüşlerinin ifadesi olan İmam Ahmed'den iki rivayet gelmiş bulunmaktadır. (el-Muğnî, IV, 465 vd.; Keşşâfu'l-Kınâ', III, 448 vd.; Neylu'l-Evtâr, VI, 16)
Birinci rivayet; caiz olduğuna dairdir; en sahih görüş de budur.
Mezhebte meşhur ve râcih rivayet olarak kabul edilmiştir. Çünkü Aişe (r.anha) Rasulullah (a.s.)'ın şöyle dediğini rivayet etmektedir:
إِذَا أَنْفَقَتِ الْمَرْأَةُ مِنْ بَيْتِ زَوْجِهَا غَيْرَ مُفْسِدَةٍ كَانَ لَهَا أَجْرُهَا، وَلَهُ مِثْلُهُ بِمَا اكْتَسَبَ، وَلَهَا بِمَا أَنْفَقَتْ، وَلِلْخَازِنِ مِثْلُ ذَلِكَ مِنْ غَيْرِ أَنْ يَنْتَقِصَ مِنْ أُجُورِهِمْ شَيْئًا.))
[رواه البخاري ومسلم]
"Her hangi bir fesad söz konusu olmaksızın kadın, kocasının evinden infak ettiğinden dolayı ecir alır, kocası da kazandığı için ecrini alır. Aynı şekilde malın koruyuculuğunu yapanın da bir o kadar ecri vardır. Ve kimisinin ecri de ötekinin ecrinden bir şey eksiltmez." [رواه البخاري ومسلم]
(Buhârî, hadis no: 1425; Muslim, hadis no: 1024; Ahmed b. Hanbel ve Kutub-i Sitte tarafından rivayet edilmiştir. bu manada üzerinde ittifak edilmiş başka hadis-i şerifler de vardır. Neylu'l-Evtâr, VI, 15 vd.)
Aişe'nin rivayet ettiği bu hadiste izinden söz edilmemektedir. Çünkü âdeten bu gibi şeylere karşı bir gönül rızası vardır. Bu durum açık izin yerinde kabul edilmiştir. Meselâ, misafirlere yemeği getirib önlerine takdim etmek de onun yenilebileceği konusunda açık izin yerinde kabul edilmiştir. Fakat kocası onu tasadduktan meneder yahut cimri olduğu için razı olub olmayacağından şubhe edecek olursa, o takdirde onun malından herhangi bir sadaka vermesi kadın için haram olur. Tıpkı erkeğe hanımının yiyecek maddelerinden izni olmaksızın sadaka vermesinin haram olduğu gibi. Çünkü bu konuda böyle bir âdet görüle gelmiş değildir. Kız kardeş, hizmetçi ve efendisinin malında tasarruf yetkisine sahib köle gibi kadın makamında olanların durumu da hanım gibidir. Bunların da mesela, ev sahibinin evinden bir ekmek gibi bir sadaka vermesi -eğer men etmemiş yahut cimri bir kimse değilse ya da bu konuda örf çelişkili olur ve razı olup olmayacağından şüphe edilmiyor ise- caizdir.
İkinci rivayet ise; câiz olmayacağı şeklindedir.
Çünkü Ebu Umame el-Bâhili'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir: Rasulullah (a.s.)'ı şöyle buyururken dinledim:
(( لا تُنْفِقُ الْمَرْأَةُ شَيْئًا مِنْ بَيْتِهَا إِلا بِإِذْنِ زَوْجِهَا.
فَقِيلَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ! وَلا الطَّعَامَ ؟
قَالَ: ذَاكَ أَفْضَلُ أَمْوَالِنَا.))
[ رواه أبو داود صححه الألباني في صحيح أبي داود]
"Kadın kocasının izni olmaksızın evinden bir şey infak etmesin."فَقِيلَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ! وَلا الطَّعَامَ ؟
قَالَ: ذَاكَ أَفْضَلُ أَمْوَالِنَا.))
[ رواه أبو داود صححه الألباني في صحيح أبي داود]
"Ey Allah'ın Rasulu! Yiyecek olsa da mı?" diye sorunca,
O : "Yiyecek, mallarınızın en değerlisidir" diye buyurdu.
(Ebu Davud, hadis no: 3565
Elbânî, 'Sahih-i Ebî Davud'da hadisin sahih olduğunu belirtmiştir)
(Bu hadisi Saîd b. Mansur Suneni'nde rivayet etmiştir. Bu manada başka bir takım hadis-i şerifler daha vardır. Bunlar bir kimsenin malının, gönül rızası bulunmadıkça haram olduğu ve müslümanlar arasında malların ve kanların haram kılındığını ifade etmektedir.)
Çünkü bu başkasının malından onun izni olmaksızın yapılan bir teberrudur. Dolayısıyla, bu durumda başkasının teberrusu câiz olmadığı gibi, hanımınki de caiz olmaz.
Hanbelî mezhebine mensub İbn Kudâme şöyle demektedir:
"Ancak birincisi daha sahihtir. Çünkü bu rivayete dair hadis-i şerifler, hem özel, hem de sahihtir. Özel (hâs) olan, umumi delile takdim edilir ve onu açıklar. Diğer taraftan umumi lafızdan maksadın bu özel şekli kapsamadığını da bize bildirir. Ayrıca Ebu Umame el-Bâhili'nin rivayet ettiği hadisi şerif de zayıftır. Kadının başkasına kıyas edilmesi de sahih değildir. Çünkü âdeten kadın kocasının malında tasarrufta bulunur ve bu konuda geniş yetkilere sahib olur. Kocası hazırken de yokken de onun malından tasaddukta bulunabilir. Örfen bulunan bir izin ise hakikaten verilen izin gibi kabul edilir. Dolayısıyla kocası ona: "Bunu yap!" demiş gibidir." (Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.6, Sf: 540 - 541)
Yine aynı mesele hakkında Muhammed b. Salih el-Useymîn'e : "Bir kadın, kocasının malından bir şeyi, kendisi veya ölen akrabalarından birisi için tasadduk edebilir mi?" diye sorulması üzerine şöyle cevab vermiştir:
"Bilindiği üzere kocanın malı, kocanındır. İzni olmadan birisinin malından bir şeyi tasadduk etmek câiz değildir. Eğer koca, karısına kendisine veya ölen akrabalarından dilediği birisi için tasadduk etmesine izin verirse, bunu yapmasında bir sakınca yoktur. Yok eğer buna koca izin vermezse, kadının bir şeyi tasadduk etmesi kendisine helal olmaz. Çünkü mal, kocasınındır. Gönlü hoş olmadan ve rızâ göstermeden bir müslümanın malını yemek, helal olmaz." (Mecmû' Fetâvâ İbn-i Useymîn, c: 18, sf: 472)