Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Kadın Ve Dava

Muddessir Çevrimdışı

Muddessir

الحمد الله
Moderatör
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَـئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

‘Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir.’ (Tevbe/71)
أَنِّي لاَ أُضِيعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى

‘…Ben, erkek olsun kadın olsun içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım…’ (Ali-İmran/195)
Ey Müslümanlar! İslam davası uğrunda çalışan birçok kişi, ümmetin kadınlarının İslam davası uğrundaki çalışmalarını basite almış veya İslami çalışma esaslarını ümmetin kadınlarına öğretmekten aciz ve mahrum kalmışlardır.
Ey Müslümanlar bilin ki! İslam kadına ne gereğinden fazla yük yüklemiştir ne de onu basite alarak bir kenara atmıştır. Allah’u Teala kadının önemini Resulüne bildirmiş ve onun bu davadaki rolünü açıklamıştır.
Allah’tan ve Resulünden gelen her emir ve yasakta kanlarına işlercesine hayatlarını şekillendiren ashabın yüce mücahideleri bu konuda dakik ve eşsiz bir tablo sergilemişlerdir.
Şurası düşündürücü bir gerçektir ki; İlk İslam’a giren bir kadın olan Hadice r.anha idi… İlk şehid edilen mücahide, Hz. Sümeyye r.anha idi… Ve daha niceleri!... Onlar, Allah ve Resulü’nün onlardan ne istediğinin bilincindeydiler. Ve sadece yapmaları gereken şeyi yaptılar.
Onlar bu dava için neler yapmışlardı? Daha doğrusu neler yapmamışlardı ki?
Zinnire r.anha akidesi uğruna işkenceler sonucu gözlerini feda etmekten çekinmemişti…
Fatıma binti Hattab İslam için yanıp tutuşan yüreği ile yüzünün yaralanıp kana bulanması pahasına Ömer’in karşısında çelikten bir duvar gibi dikilmişti…
Ömer, bacısı olan Fatıma’ya;
‘Vallahi duydum ki, siz Muhammed ve onun dinine tabi olmuşsunuz’ derdemez eniştesi Said b. Zeyd’i kuvvetlice yakaladı… Bunu gören kız kardeşi Fatıma b. Hattab onu kocasından uzaklaştırmak için üzerine yürüdü… Bu defa Ömer kız kardeşine vurdu ve kafasını yardı. Bunu yapınca, Fatıma;
‘Evet Müslüman olduk. Allah’a ve Resulüne iman ettik. Elinden geleni, aklından geçeni yap.’ Ömer kız kardeşinden akan kanı görünce yaptığına pişman oldu ve dedi ki;
‘Biraz önce okuduğunuzu işittiğim sahifeyi bana ver de Muhammed’in getirdiği o şeye bir bakayım.’
Fatıma; ‘Ey kardeşim! Sen necissin. Şirk üzeresin. Oysa bu sahifeye temizlenmiş kimseden başkası el süremez’ dedikten sonra Ömer kalktı ve gusletti. Kız kardeşi de ona sahifeyi verdi, Taha suresinin baş taraflarını okuyan Ömer, ‘Bu ne güzel ve kerim bir kelamdır’ diyerek Müslüman oldu.
Fatımaların azmi, kaya gibi sert olan Ömerleri yumuşatıp, Müslüman olmalarına vesile olmuştur.
Ya oldukça fazla malı olan Hz. Hatice’nin bütün malını Allah için feda etmesi ve İslam’a her türlü yardımda bulunması!...
Peki İslam hareketi için çok önemli olan Habeşistan’a hicret olayındaki Müslümanlardan yaklaşık dörtte birinin kadın olmasına ne demeli?...
Müslüman kadınlara gizliliğin önemi açısından ibret olacak bir olay daha!...
Bir gün Utbe b. Rabia, demir ayakkabılarıyla şiddetli darbeler indirmek suretiyle Ebu Bekir’in yüzünü çiğniyor… Ebu Bekir bayılıyor… Ayıldığında ilk önce yüce önderi, Resulullah’ı s.a.v soruyor ve onun durumunu öğreninceye kadar da ağzına bir lokma dahi koymayacağını söylüyor… Daha henüz Müslüman olmayan annesi onun bu durumuna üzülüyor. Ebu Bekir de Resulullah s.a.v’in durumunu öğrenmesi için annesini Fatıma binti Hattab’a yolluyor. Ve o da Fatıma binti Hattab’a giderek Resulullah s.a.v’in durumunu soruyor…
Fatıma binti Hattab, Ebu Bekir’in annesini tanımadığı için ona Ebu Bekir’i ve Resulullah s.a.v’i tanımadığı imajı vererek ‘Ben ne Ebu Bekir’i ne de Muhammed b. Abdullah’ı tanıyorum’ deyip onlarla olan bağlantısını gizliyor. Fakat işin peşini bırakmıyor ve ona Ebu Bekir denilen kimseyi görmek istediğini söylüyor. Ebu Bekir’in yanına gidince onun ızdıraplı ve zulmedilmiş halini görüyor ve heyecana kapılmadan gizliliğe riayet ederek onu bu hale getirenlerin kötü ve zalim insanlar olduğunu normal bir vatandaşmış gibi söylüyor…
Ebu Bekir r.a ise ona hemen Resulullah s.a.v’in durumunu soruyor. Fatıma binti Hattab ise gizlice orada bulunan annesini işaret ediyor. Ebu Bekir annesinin güvenilir olduğunu açıklayınca ancak o zaman Fatıma binti Hattab annesinin yanında Ebu Bekir’e Resulullah s.a.v’den bahsederek onun durumunun iyi olduğunu söylüyor…
Görüyoruz ki Fatıma ve Fatımalar en kritik anlarda dahi İslam’ın menfaatini düşünerek hislerine kapılmadan akıllı ve zekice davranıyorlar…
Zayıf ve duygusal olarak bilinen kadınlar nasıl oluyor da böylesine cesur, böylesine soğuk kanlı, böylesine dakik ve olgun davranabiliyorlar?
Çünkü onlar içinde bulunan merhalenin gizliliğini iyice kavramış, müşriklerin zulüm ve düşmanlıklarının sebebinin bilincinde olan kimselerdi…
Yine Safiyye bintu Abdulmuttalib… İhanet çetelerine korku salmış ve savaşın seyrini değiştirmiştir.
Resulullah s.a.v ve ashabı Uhud savaşına gittikleri zaman, Medine’de olan kadın ve çocukların başına hasta ve ihtiyar olan Hassan b. Sabiti bırakmıştı. Erkek olarak sadece Hasan vardı. Müslümanlarla anlaşmalı olan Yahudiler bunu fırsat bilip saldırmak istediler… Onlardan biri Müslüman evlerinden birinin yanına vardı. Safiyye bunu gördü ve bir çadır direğini alıp kapının arkasında saklanarak Yahudi’yi bir darbeyle öldürdü… daha sonra evin damının üzerinden bu Yahudi’nin cesedini attı… Yahudiler, Müslümanların erkekleri buradadır diyerek korkup kaçtılar…
Ey İslam davasını yüklenen muvahhidler! Kadınların konumlarını basite almayın! Yine aynı şekilde haddinden fazla da yüceltmeyin… Kadınları basite alanların başarıya ulaşamayacakları gibi, haddinden fazla yüceltenlerde başarıya ulaşamayacaklardır. Bazıları kadınları o kadar yüceltmişlerdir ki, onları kendilerine başkan yapmışlar ve onun dediklerine bağlanır olmuşlar. Böyle yapanlar hakkında Resulullah s.a.v şöyle buyurur:
‘Yönetim işlerini kadın eline veren bir millet iflah olmaz.’ (Buhari)
Hz. Ömer şöyle der: ‘Cahiliye zamanında kadınları bir şey hesabına koymazdık. İslam gelip Allah onları anınca onların bizim üzerimizde hakları olduğunu anladık, ama yönetim işlerimize onları karıştırmıyoruz.’ (Buhari, Kitabu’l-Libas)
Ey Müslümanlar! Kadınlarınıza, bacılarınıza, annelerinize, hala ve teyzelerinize Ümmet şuuru verin! Onlara İslam davası şuurunu aşılayın! Hadiste;
‘Her biriniz bir çobansınız ve her biriniz güttüğünden sorumlusunuz.’
İslam davasını yüklenen kimselerin üzerinde bu büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yapmak mecburiyetindeyiz. Bu din hepimizin… ve Cennette bi iznillah hepimizin…
 
eL_Muhacir Çevrimiçi

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
en basiti ümmete hayırlı evlatlar yetiştirmeleri İslam davasında annelerin emeği çok maşaALLAH
 
Üst Ana Sayfa Alt