Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Kadının Namaz Kılma Şekli ile Erkeğin Namaz Kılma Şekli Farklı mıdır? Niçin ?

mefhum Çevrimdışı

mefhum

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
4 mezhebin, selefin çoğunluğu ile itilaf etmesi ilginç. Buna benzer ayrılığa düştükleri başka durumlar var mı?
 
ibrahim bin hasan Çevrimdışı

ibrahim bin hasan

Üye
İslam-TR Üyesi
Allah Rasulü s.a.v namaz konusunda kadın ve erkek ayrımı yapmadan, “ Beni nasıl namaz kılar gördüyseniz öylece namaz kılın “ Buhari : 2.c.675.s – Müslim : 2.c.544.n … buyurmuşlardır…

“ … Mekhul r.h’dan. Dedi ki : Ümmü’d Derda r.anha namazında erkek oturuşu gibi otururdu. “

İbn Ebi Şeybe Musannef : 1 /75/2

" ... İbrahim en Nehai r.h şöyle der : " Namaz kılarken kadın, aynen erkeğin yaptığı gibi hareket eder. "

Buhari : Ta’lik : 827 – Tarihi Sağir’de Mevsulen ve İbn Ebi Şeybe Musannef : 1 /270 de sahih bir senedle rivayet etmiştir.
 
toprak56 Çevrimdışı

toprak56

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH razı olsun kardeş lakin sorumun cevabını hala alamadım. " kadın evinde başı açık namaz kılabilir mi? "
 
ibrahim bin hasan Çevrimdışı

ibrahim bin hasan

Üye
İslam-TR Üyesi
ALLAH razı olsun kardeş lakin sorumun cevabını hala alamadım. " kadın evinde başı açık namaz kılabilir mi? "

Evvela şu hususun iyi bilinmesi gerekir. Namaz bir ibadettir. İbadetlerde de önemli olan dinin koyduğu formüllere uygun hareket etmektir. İbadetler Allah emrettiği için, O'nun istediği zamanda, O'nun gösterdiği şekilde ve O'nun rızasını kazanmak niyetiyle yapıldığında ibadet hükmüne geçer. Dinin belirlediği zaman ve formatın dışında ibadet adına yapılanlar ibadet hükmünü almadıkları gibi bir kıymet de ifade etmez.

Bu itibarla namaz ibadeti de Kur'an'da nasıl emredilmiş, Peygamber Efendimiz (sas) tarafından nasıl gösterilmişse aynen öyle korunup uyguladığında, herhangi bir değişiklik, artırma ve eksiltmelere gidilmeyerek, Peygamberimiz tarafından öğretilen şekilde gerçekleştirildiğinde ancak - ibadet olarak kalır. Aksine insan, Allah'ın koyduğu ibadet kurallarına kendi mantığını ve tasarruflarını karıştırdığında, ibadeti kendi mânâ ve muhtevasından çıkarmış olur. Böylece Allah'a yakınlaşma vesilesi olan ibadeti, bir uzaklık sebebi haline getirmiş olur.

Kur'an-ı Kerîm'de namaz kılınırken setr-i avret yapılması emredilmiştir. (A'raf suresi, 7/31) Namaz kılarken örtünmenin kadın ve erkeğe göre olması gereken ölçüleri ise Peygamber Efendimiz tarafından öğretilmiş, o zamandan günümüze Peygamber Efendimizin verdiği ölçüler içinde namaz kılınagelmiştir. Bu konudaki fiili uygulamanın yanında bizzat sözlü olarak da Peygamberimiz'den namaz kılarken kadının el ve yüzü hariç vücudunun örtünmesi gerektiği rivayetleri kaynaklarımızda net olarak bildirilmiştir. Ümmü Seleme validemiz kadının nasıl bir kıyafet içerisinde namaz kılması gerektiğini Peygamber Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem) sormuş Allah Resulü de bu husustaki ölçüyü şu şekilde ifade buyurmuştur: "Kadın bütün vücudunu örten bir elbise (eller ve yüz hariç) ve başını tamamen örten bir örtü içinde namaz kılar." (Ebu Davud, Salat, 83; Muvatta, Cemaat, 35)

Yine bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bugünlerde mevzu edilen sorunun cevabını asırlar öncesinden vererek şöyle buyurmuştur: "Buluğa ermiş bir kadının namazı ancak başını örterek kıldığı zaman kabul olur, başı açık kıldığı namaz kabul olmaz." (Ebu Davud, Salat, 84; Tirmizî, Salat, 160; İbn-i Mace, Taharet, 132)

Kadının namaz kılarken başını örtmesi gerektiğinde icma ve ittifak vardır. Ve bir kadın başı açık olarak namaz kılmışsa iade etmesi gerekir.
 
E Çevrimdışı

Ebu Remle

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
ERKEKLERLE KADINLARIN SECDE SIRASINDA DURUŞLARI ARASINDA HERHANGİ BİR FARK VAR MIDIR?

CEVAP: Bazı âlimler, namazın kılınışı konusunda erkeklerle kadınlar arasında farklar olduğu görüşüne varmışlardır. Bu konuda da birçok hadisi delil göstermişlerdir. Fakat delil olarak gösterdikleri hadislerin hepsi, zayıftır, bu hadisler delil olarak gösterilemez.

Fakat bu konuda doğru olan görüş; namazın kılınış şekli konusunda kadınlarla erkekler arasında hiçbir farkın olmadığıdır.

Değerli âlim Muhammed b. Salih el-Useymîn -Allah ona rahmet etsin-:"Kadın, (namaz sırasında erkekler gibi kıyam ve secde sırasında) ayaklarını ve ellerini yana açmaz, aksine ayaklarını ve ellerini toplar. Secde ettiği zaman karnını uyluklarının üzerine, uyluklarını da incik kemiklerinin üzerine koyar. Çünkü kadının örtünmesi gerekir.Kıyamda iken ayaklarını, secdede iken de ellerini yanlarından açmayıp toplaması, örtünmesi için daha uygundur."

Diyen fakihlerin bu görüşüne cevap verirken şöyle demiştir: "Bu görüşe birçok yönden cevap verilebilir:

Birincisi: Bu sebebin, hükümler konusunda kadının, erkek gibi olduğuna delâlet eden nasların geneline karşı koyması mümkün değildir. Özellikle de Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in şu buyruğu varken: "Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi (benim kıldığım şekilde), namaz kılın." (Buhârî).

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in bu hitabı, erkeklerle kadınların hepsine geneldir (hepsini kapsar).

İkincisi: Şayet kadın tek başına namaz kılmışsa, bu görüşle çatışmaktadır. Zirâ kadının, genel olarak ve onun hakkında meşru olan, yabancı erkeklerin yanında değil de evinde tek başına namazı kılmasıdır. O halde madem yabancı erkekler kendisini görmüyorlarsa, bu takdirde namaz sırasında kıyamda iken ayaklarının arasını açmamasına, secdede iken de ellerini yana açmayıp toplamasına gerek yoktur.

Üçüncüsü: Siz, kadın ellerini kaldırır, diyorsunuz. Kadının ellerini kaldırması ise, secde sırasında ellerini yana açıp koltuğunun altının gözükmesinden daha yakındır. Bununla birlikte siz, 'kadının ellerini kaldırması sünnetir', diyorsunuz. Çünkü hükümler konusunda aslolan, erkeklerle kadınların eşit olduğudur. Bu konuda tercih edilen görüş şudur:

Kadın, namaz sırasında erkeklerin yaptığı her şeyin aynısını yapar: Dolayısıyla ellerini kaldırır, ayaklarının arasını açar, ellerini yanlarından uzak tutar, rüku sırasında belini düz tutar, secde sırasında karnını uyluklarından, uyluklarını da incik kemiklerinden uzak tutar. İki secde arasında, birinci teşehhüdde (oturuşta) ve sadece bir teşehhüdü olan namazda ayaklarını yayar, üç ve dört rekâtlı namazların son oturuşunda sol ayağını diker ve sağ uyluğunun üzerine oturur. Öyleyse kadın, bu zikredilen konuların hiçbirinde erkeklerden ayrı tutulamaz." (eş-Şerhu'l-Mumti'; c: 3, s: 303-304).

Değerli âlim Elbânî -Allah ona rahmet etsin- de "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Namazı" adlı kitabının sonunda şöyle demiştir: "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in namazının kılınış şekli konusunda zikredilen her şeyde erkeklerle kadınlar aynı hükümdedir. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in sünnetinde kadınların, bazı konularda erkeklerden ayrı tutulduğuna dâir hiçbir şey gelmemiştir. Aksine Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in:"Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi (benim kıldığım şekilde), namaz kılın."

Emrinin umumi oluşu, kadınları da kapsamaktadır." (Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in Namazı; s: 189) Bir kadının, Mescid-i Haram veya herkese açık olan park gibi, kendisini yabancı erkeklerin gördüğü bir yerde namazını kılmış olduğunu farzedelim, -gerek duyulduğu takdirde- kadının vücudundan bir yerin açılmasına sebep olacak her türlü hareketten sakınması ve genellikle namaz sırasında yapmış olduğu hareketleri bu halde yapmayıp ihtiyatlı davranması gerekir.

Allah Teâlâ en iyi bilendir.
 
E Çevrimdışı

Ehli Sünnet Vel Cemaat

Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleyküm
1- Bu kadar çok zayıf rivayetin bir arada olması ve namazın bu tür farklarının tesettüre ve fıtrata daha uygun olmasıda manayı kuvvetlendirmeye ve kadın ve erkeğin namazının farklı olacağına delil olarak yeter.
2- Zayıf rivayetleri eden bunca insan ve bunca rivayet var hiçbiri mi doğru söylemedi? yani hepsi cehennemi göze alarak Allah'tan korkmayarak uydurdularmı?
3- Zayıf hadisin haddi zaatında sahih olma ihtimali yokmudur? Peygamberimiz(S.A.V)'den ve bunca sahabeden(r.a) sadece sizin sahih dedikleriniz kadar olaymı doğru olarak aktarıldı?
4-IŞID hadisi zayıftır. Hazreti Ali(ra)’ye dayandırılan hadiste şöyle denilmektedir: “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın. Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin). Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir. Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir…( Hafız Nuaym Bin Hammad, El Fiten, hadis numarası 558, s: 136) ve çıkmıştır. Aralarında ihtilaf çıkması beklenmektedir.
İstanbulun fethi hadisi zayıftır:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.”
Ahmed bin Hanbel Müsned bu hadis zayıftır
Ve çıkmıştır.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Selamun aleyküm
1- Bu kadar çok zayıf rivayetin bir arada olması ve namazın bu tür farklarının tesettüre ve fıtrata daha uygun olmasıda manayı kuvvetlendirmeye ve kadın ve erkeğin namazının farklı olacağına delil olarak yeter.
Âleykum selam we rahmetullah
Herbiri birbirinden daha zayıf hadisler birbirini mi sahihliyor? Nerden buldun bu usûlu?
Kadının fıtrı yapısı gereği secdede erkek gibi ileri uzamaz ve dizlerini tam dikerek oturağını kaba bir şekilde kaldırmamalı fakat; mevcut pratiğinizde olduğu gibi 15 derecelik fasid bir rukû ve kol dirseklerin yere döşenerek Rasulullah'ın men etmiş olduğu bir secde hali de sahih değildir. Yoksa namazın diğer tüm yerleri Rasulullah (s.a.v.)'in : "Beni nasıl namaz kılarken görüyorsanız siz de o şekilde kılın" (Buharî, Ezan, 18; Ahmed b. Hanbel, Musned, 5/53) buyurması üzerine aynıdır. Aişe (r.anha), ben ve diğer kadın sahabeler, Rasulullah'dan farklı namaz kılardık diye bir rivâyet de nakletmemişlerdir.


2- Zayıf rivayetleri eden bunca insan ve bunca rivayet var hiçbiri mi doğru söylemedi? yani hepsi cehennemi göze alarak Allah'tan korkmayarak uydurdularmı?
Biliyor musun; hadisler sayılarına göre sahihlenmiyor.
Yine biliyor musun; Zayıf hadis, sadece râvinin yalancı olması sebebiyle değildir.
Yine mevdu hadis peydahlayanlar cehenneme girmek için değil, aksine iyi niyetle, hayır ve sevab umarak cennete girmek için daha çok uydurulmuştur.


3- Zayıf hadisin haddi zaatında sahih olma ihtimali yokmudur? Peygamberimiz(S.A.V)'den ve bunca sahabeden(r.a) sadece sizin sahih dedikleriniz kadar olaymı doğru olarak aktarıldı?
Zayıf hadisin çok az da olsa sahih olma ihtimali vardır da, İslam'ın en büyük ve ömür boyu yapılan ibadeti olan Namaz hakkında kadının farklı kılması hakkında bir tane sahih hadis olmaması hiç mi aklına "acaba" suali getirmiyor?
Bizim sahih dediklerimiz, usul-u hadis ilmi ve kriterlerine göre sıhhati, delillerle tesbit edilib belirlenmiş olanlardır. Nefsimizin isteklerine göre muhaddislerce zayıf veya uydurma dedikleri halde, 'sahih olma ihtimali var' diyerek atalar izinde giderek kalabalıklara uymamalıyız!




4-IŞID hadisi zayıftır. Hazreti Ali(ra)’ye dayandırılan hadiste şöyle denilmektedir: “Siyah bayrakları gördüğünüzde yerinizden kıpırdamayın. Ellerinizi ve ayaklarınızı hareket ettirmeyin (harekete geçmeyin). Sonra kendilerine ehemmiyet verilmeyen zayıf bir topluluk zuhur eder. Kalpleri demir parçaları gibidir. Onlar devlet sahipleridir (hum ashabu’d devle). Ne söz ne de ahit tanırlar. Hakka çağırırlar ama kendileri hak ehli değildir. İsimleri künyedir. Nisbetleri ise köy ve şehirlerdir. Saçları kadın saçı gibi uzatılmış ve salınmıştır. Aralarında ihtilaf çıkıncaya kadar bakidirler. Sonra Allah hakkı dilediğine verir…( Hafız Nuaym Bin Hammad, El Fiten, hadis numarası 558, s: 136) ve çıkmıştır. Aralarında ihtilaf çıkması beklenmektedir.
İstanbulun fethi hadisi zayıftır:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur.”
Ahmed bin Hanbel Müsned bu hadis zayıftır
Ve çıkmıştır.
Saçmalamayı bırak!
 
Üst Ana Sayfa Alt