Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kafirken Müslüman Olunca Bütün Günahların Hepsimi Siliniyor ?

فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleyküm.
Türkiyede yaşadığımız için tevhid akidesiyle tanışana kadar bir çoğumuz kendimizi Müslüman bilirdik halbuki Kelime-i tevdidin şartlarını bir çoğumuz getirmeden kendimizi Müslüman sanardık şimdi bir kişi kendini Müslüman sanıpta kelime-i tevhidin şartlarını yerine getirmediyse sonra tövbe edip Müslüman olmuşsa geçmiş bütün günahları affoluyor değilmi ? kul hakkı vs had cezası gerektiren vb.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Önceden asli kâfir olan bir kimse , şirki terk ederek İslam'a girmesiyle cahiliyye dönemindeki işlemiş olduğu kul hakkı hariç tüm günahları bağışlanır.

Kâfir olmanın bir diğer şekli ise kimlik müslümanı (müslüman anne babadan veya İslami coğrafyada geleneksel musluman tiplemesi) olarak hayat sürerken bir vesile ile Kur'an ve sunnetle tanışıb muvahhid musluman olan bir mu'min; kendi durumunu (imanı yapısını) kendisi daha iyi bileceği için kendisinin geçmişteki haline kendisi hüküm vermelidir;
"evet ben önceden gerçekten kâfirmişim" veya "ben önceden cahilde olsa günahkâr bir müslümanmışım" diyecek ve buna göre hareket edecektir.


Allah (c.c.)'ın şirk haricindeki günahları afvetmesi gibi ifadeler kul hakkını kapsamaz. Çünkü bizatihi kul hakkına tecavüz şirk kapsamındadır, kaynağı şirktir.
"Ey kavmimiz dediler, Allah'ın davetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allah) günahlar
ınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun" (Ahkaf, 31)
Ayeti yorumlarken, bağışlanacak günahların Allah hakkını (layıkıyla kulluk etmek adına, Allah için yapılan fiiller) ilgilendirenler olduğu, kul hakkından doğan günahların ise Allah tarafından bağışlanmayacağı konusunda bir çok din alimi fikir birliği etmiştir.

İbnu Şumâme el-Mehrî (r.anh) anlatıyor:
Ölüm hastalığında iken Amr ibnu’l-As’ın (r.anh) yanına geldik. Amr uzun süre ağladı ve yüzünü duvardan tarafa çevirdi.
Oğlu Abdullah: “Babacığım! Rasûlullah (s.a.v.) seni şununla müjdelemedi mi? Rasûlullah (s.a.v.) seni bununla müjdelemedi mi?” demeye başladı.
Bunun üzerine Amr ibnu’l As yüzünü bize döndürdü ve şunları söyledi: “Ölüm için hazırladığım şeylerin en fazîletlisi Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in (a.s.) Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdetimdir. Ben üç farklı hal içinde bulundum. Düşündüm de, bir vakitler Rasûlullah’a (s.a.v.) benden kinli kimse yoktu! Gücüm yetseydi de onu öldürseydim ne kadar sevinecektim! İşte eğer ben bu hal üzere ölmüş olsaydım, hiç şubhesiz ateş ehlinden olacaktım. Sonra Allah İslâmı kalbime koyduğu zaman Peygambere (s.a.v.) geldim ve: “Uzat elini sana bey’at edeyim!” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) hemen sağ elini uzattı. Fakat ben elimi tuttum, uzatmadım.
Bana: “Ey Amr! Neyin var?” buyurdu.
Ben: “Şartım var!” dedim.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Şartın nedir?” buyurdu.
Ben: “Şartım mağfiret olunmak ve bağışlanmaktır” dedim.
Rasûlullah (s.a.v.): “Bilmez misin ki, İslâm kendinden önceki günahları yok eder. Hicret kendinden önceki günahları siler. Hac da kendinden önceki günahları yok eder” buyurdu.
Bundan sonra bana Allah Rasûlunden (s.a.v.) daha sevgili ve gözümde ondan daha ulu hiçbir kimse kalmadı. Öyle ki, ona karşı duyduğum saygıdan dolayı gözlerimi doyura doyura ona hiç bakamadım! Eğer bana onu anlatın dense, buna güç yetiremem! Çünkü ben doya doya ona bakamadım! Şu gözlerim ona doymadı! İşte bu hal üzere ölmüş olsaydım, Cennet ehlinden olacağımı umarım. Sonra bir takım şeylere tabi olduk, bu işlerdeki hâlimin ne olduğunu bilmiyorum. Ben öldüğüm zaman cenâzemi hiçbir ağlayıcı ve hiçbir ateş tâkib etmesin. Beni defnettiğiniz zaman üzerime toprak serpiniz. Sonra kabrimin etrafında bir deve kesimi süresi kadar oturun ki, sizlerle yerime alışayım ve Rabb’imin meleklerini nasıl karşılayacağımı göreyim.
(Muslim, Îmân, 54)


Ebu Hurayra (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a Allah indinde en efdal insanın kim olduğu sorulmuştu: "Allah indinde en kıymetlileri en muttaki olanlardır!" buyurdular.
"Biz bunu sormadık!" demeleri üzerine;
"Öyleyse o, Halîlullah'ın oğlu, Nebiyyullah'ın oğlu Nebiyyullah'ın oğlu Yusuf'tur." buyurmuştu.
Yine itirazla: "Hayır, bunu da sormadık" dediler.
Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm: "Siz bana Arab hanedanlarından mı soruyorsunuz?" dedi.
"Evet (Ey Allah'ın Rasûlu!)" dediler.
"Onların cahiliye dönemindeki hayırlıları, fıkıh öğrendikleri takdirde, İslâm'da da en hayırlılarıdır!" cevabını verdi."
(Buhârî, Enbiya 8, 14, 19, Menâkıb 1, 25, Tefsir, Yusuf 1; Muslim, Fezâil 168, (2378); Ahmed b. Hanbel, Musned, II, 257, 260, 391)




İlgili Konular:

Kul Hakkı Olan Şehidin Ahiratteki Durumu Nedir?
Çözüldü - Kul Hakkı Olan Şehidin Ahiratteki Durumu Nedir?


Hiç Namaz Kılmadım. Geçmiş Namazlarım Ne Olacak?
Çözüldü - Hiç Namaz Kılmadım. Geçmiş Namazlarım Ne Olacak?

Kafirken Adakta Bulunup, İslam'a Girince Adağın Hükmu?
Çözüldü - Adak Adama ve Kafirken Adakta Bulunup, İslam'a Girince Adağın Hukmu Nedir?
 
فرقان Çevrimdışı

فرقان

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Âleykum selam we rahmetullah;

Önceden asli kâfir olan bir kimse , şirki terk ederek İslam'a girmesiyle cahiliyye dönemindeki işlemiş olduğu kul hakkı hariç tüm günahları bağışlanır.

Kâfir olmanın bir diğer şekli ise kimlik müslümanı (müslüman anne babadan veya İslami coğrafyada geleneksel musluman tiplemesi) olarak hayat sürerken bir vesile ile Kur'an ve sunnetle tanışıb muvahhid musluman olan bir mu'min; kendi durumunu (imanı yapısını) kendisi daha iyi bileceği için kendisinin geçmişteki haline kendisi hüküm vermelidir;
"evet ben önceden gerçekten kâfirmişim" veya "ben önceden cahilde olsa günahkâr bir müslümanmışım" diyecek ve buna göre hareket edecektir.


Allah (c.c.)'ın şirk haricindeki günahları affetmesi gibi ifadeler kul hakkını kapsamaz. Çünkü bizatihi kul hakkına tecavüz şirk kapsamındadır, kaynağı şirktir.
"Ey kavmimiz dediler, Allah'ın davetçisine uyun ve O'na inanın ki (Allah) günahlar
ınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi acı bir azabdan korusun" (Ahkaf, 31)
Ayeti yorumlarken, bağışlanacak günahların Allah hakkını (layıkıyla kulluk etmek adına, Allah için yapılan fiiller) ilgilendirenler olduğu, kul hakkından doğan günahların ise Allah tarafından bağışlanmayacağı konusunda bir çok din alimi fikir birliği etmiştir.

İbnu Şumâme el-Mehrî (r.anh) anlatıyor:
Ölüm hastalığında iken Amr ibnu’l-As’ın (r.anh) yanına geldik. Amr uzun süre ağladı ve yüzünü duvardan tarafa çevirdi.
Oğlu Abdullah: “Babacığım! Rasûlullah (s.a.v.) seni şununla müjdelemedi mi? Rasûlullah (s.a.v.) seni bununla müjdelemedi mi?” demeye başladı.
Bunun üzerine Amr ibnu’l As yüzünü bize döndürdü ve şunları söyledi: “Ölüm için hazırladığım şeylerin en fazîletlisi Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in (a.s.) Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna şehâdetimdir. Ben üç farklı hal içinde bulundum. Düşündüm de, bir vakitler Rasûlullah’a (s.a.v.) benden kinli kimse yoktu! Gücüm yetseydi de onu öldürseydim ne kadar sevinecektim! İşte eğer ben bu hal üzere ölmüş olsaydım, hiç şubhesiz ateş ehlinden olacaktım. Sonra Allah İslâmı kalbime koyduğu zaman Peygambere (s.a.v.) geldim ve: “Uzat elini sana bey’at edeyim!” dedim. Rasûlullah (s.a.v.) hemen sağ elini uzattı. Fakat ben elimi tuttum, uzatmadım.
Bana: “Ey Amr! Neyin var?” buyurdu.
Ben: “Şartım var!” dedim.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Şartın nedir?” buyurdu.
Ben: “Şartım mağfiret olunmak ve bağışlanmaktır” dedim.
Rasûlullah (s.a.v.): “Bilmez misin ki, İslâm kendinden önceki günahları yok eder. Hicret kendinden önceki günahları siler. Hac da kendinden önceki günahları yok eder” buyurdu.
Bundan sonra bana Allah Rasûlunden (s.a.v.) daha sevgili ve gözümde ondan daha ulu hiçbir kimse kalmadı. Öyle ki, ona karşı duyduğum saygıdan dolayı gözlerimi doyura doyura ona hiç bakamadım! Eğer bana onu anlatın dense, buna güç yetiremem! Çünkü ben doya doya ona bakamadım! Şu gözlerim ona doymadı! İşte bu hal üzere ölmüş olsaydım, Cennet ehlinden olacağımı umarım. Sonra bir takım şeylere tabi olduk, bu işlerdeki hâlimin ne olduğunu bilmiyorum. Ben öldüğüm zaman cenâzemi hiçbir ağlayıcı ve hiçbir ateş tâkib etmesin. Beni defnettiğiniz zaman üzerime toprak serpiniz. Sonra kabrimin etrafında bir deve kesimi süresi kadar oturun ki, sizlerle yerime alışayım ve Rabb’imin meleklerini nasıl karşılayacağımı göreyim.
(Muslim, Îmân, 54)


Ebu Hurayra (radıyallahu anh) anlatıyor:
"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a Allah indinde en efdal insanın kim olduğu sorulmuştu: "Allah indinde en kıymetlileri en muttaki olanlardır!" buyurdular.
"Biz bunu sormadık!" demeleri üzerine;
"Öyleyse o, Halîlullah'ın oğlu, Nebiyyullah'ın oğlu Nebiyyullah'ın oğlu Yusuf'tur." buyurmuştu.
Yine itirazla: "Hayır, bunu da sormadık" dediler.
Bunun üzerine Aleyhissalâtu vesselâm: "Siz bana Arab hanedanlarından mı soruyorsunuz?" dedi.
"Evet (Ey Allah'ın Rasûlu!)" dediler.
"Onların cahiliye dönemindeki hayırlıları, fıkıh öğrendikleri takdirde, İslâm'da da en hayırlılarıdır!" cevabını verdi."
(Buhârî, Enbiya 8, 14, 19, Menâkıb 1, 25, Tefsir, Yusuf 1; Muslim, Fezâil 168, (2378); Ahmed b. Hanbel, Musned, II, 257, 260, 391)



İlgili Konular:

Kul Hakkı Olan Şehidin Ahiratteki Durumu Nedir?
https://www.islam-tr.org/konu/kul-hakki-olan-sehidin-ahiratteki-durumu-nedir.30448/


Hiç Namaz Kılmadım. Geçmiş Namazlarım Ne Olacak?

https://www.islam-tr.org/konu/hic-namaz-kilmadim-gecmis-namazlarim-ne-olacak.20442/

Kafirken Adakta Bulunup, İslam'a Girince Adağın Hükmu?
https://www.islam-tr.org/konu/adak-...ta-bulunup-islama-girince-adagin-hukmu.26579/
kul hakkı olan ne yapmalı
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Üst Ana Sayfa Alt