
Karanfillere Ateş Döktüler
Yıkılmış zamanların türküsü bu
Çarmıha gerilmis bedenlerin belki
Sanmayin ki sustuk, çekildik gölgemize
Şehid gözlü Sena’larin sevdasi bu.
Kiş alkişlarina kanmadi secdelerimiz
Mahrem selamlarimiz yara almadi daha
Velud hicretleri bekleyecegiz belki
Simdi sehirdeyiz, subatlara ahdimizdir bu.
Bahçemizdeki karanfillere ates döktüler
Subat indi üstüne zulamdaki güllerin
Mahsun ve mahzun aglasirken anneler
Ve yürünürken safaga tekbirlerle, serçelerle
Mevsimlerini bekleyen agabeyler boyun büktüler.
Dayanin ve sabredin diyordu kutsal kitap da
Çözülmeyin ve gevsemeyin subat kisadir.
Varsin apoletlerini kusansin tüm sehir,
Nehir nehir dönecegiz adanmisiz Ask’a
Tüm çiçekler yanmayinca karda, kavgada
Eylül ateslerinde erimeyecek gelisimiz.
Yüreklerin üzerine düsmedikçe hain gölgeler,
Kalles hesaplasmalarda salih durup
Hercai menekselere mustuyu verecegiz belki.
Pusuda beklerken korkakligin kadim surati
Rahman ve Rahim olan Allah’in adiyla
Günesi söndürüpte gözlerinde zulmün
Bir bûse firdevsle cennet çizip
Ebrehe kusatmalarina, Ebabil dönecegiz belki
Terketmeli artik Rahman’siz teslimiyetleri
Yilginlik ikliminin çocuklari kaldirmali basini
Hercai iskenceler görecegiz belki
Kadim zulümler hem de,
ki gözlerimiz âmâ iken
Yine de sehirdeyiz, Subatlara ahdimizdir bu
İzzet Saldamlı