Nasıl değişti herşey,
Böylesine çabuk.
Çiçekçi dükkânları çiçek kokmuyor artık.
Bu gül, o gül değil, gençliğimizdeki,
Bu karanfil, o karanfil.
Mektup yazmaz oldu insanlar,
Mail atıyorlar, faks geçiyorlar şimdi.
Kartpostal da satılmıyor kaldırımlarda,
Eski günlerdeki gibi.
Yok artık o içten,
O ince duyguları mahremiyetin.
Yitip gidiyor bir şeyler...
Eskiden bir araya geldiklerinde,
Birkaç şarkıları olurdu isanların,
Birlikte söyledikleri...
Birkaç müşterek dostu vardı
Hepimizin.
Birkaç şiir bilirdik ezbere.
Nerde o günler, şimdi nerde.
Bir telâş oldu yaşam.
Bir koşuşturmacadır gidiyor.
Evden işe, işten eve,
Ya da iş peşinde...
Vakit yok sevgililere
Herşey hesap kitapla.
Herşeyde pazarlık.
Hani, ne varsa, hepsi satılık.
Beş yaşında çocuk bile,
Ne kadar ekmek, o kadar köfte diyor artık,
Kimden işitmişse?
Merak ediyorum ne görüyor,
Bu insanlar rüyâlarında,
Bordrodan, faturadan, senetten,
Ya da
Yattan, kattan başka.
Nasıl değişti herşey.
Böylesine çabuk.
Yazık,
Hiç bilmeyecek çocuklarımız,
Ne gülün kokusunu, ne karanfilin,
Ne de tadını ayvanın, eriğin.
Hiç kırlangıç görmeyecekler.
Balıkları olmayacak nehirlerin.
Velhasıl,
Taş yürekli bir uygarlık peşinde,
Tutsak bir kalabalık,
Yürüyor gün batımına,
Garip bir telaş içinde
Çiçekçi dükkanları çiçek kokmuyor
Böylesine çabuk.
Çiçekçi dükkânları çiçek kokmuyor artık.
Bu gül, o gül değil, gençliğimizdeki,
Bu karanfil, o karanfil.
Mektup yazmaz oldu insanlar,
Mail atıyorlar, faks geçiyorlar şimdi.
Kartpostal da satılmıyor kaldırımlarda,
Eski günlerdeki gibi.
Yok artık o içten,
O ince duyguları mahremiyetin.
Yitip gidiyor bir şeyler...
Eskiden bir araya geldiklerinde,
Birkaç şarkıları olurdu isanların,
Birlikte söyledikleri...
Birkaç müşterek dostu vardı
Hepimizin.
Birkaç şiir bilirdik ezbere.
Nerde o günler, şimdi nerde.
Bir telâş oldu yaşam.
Bir koşuşturmacadır gidiyor.
Evden işe, işten eve,
Ya da iş peşinde...
Vakit yok sevgililere
Herşey hesap kitapla.
Herşeyde pazarlık.
Hani, ne varsa, hepsi satılık.
Beş yaşında çocuk bile,
Ne kadar ekmek, o kadar köfte diyor artık,
Kimden işitmişse?
Merak ediyorum ne görüyor,
Bu insanlar rüyâlarında,
Bordrodan, faturadan, senetten,
Ya da
Yattan, kattan başka.
Nasıl değişti herşey.
Böylesine çabuk.
Yazık,
Hiç bilmeyecek çocuklarımız,
Ne gülün kokusunu, ne karanfilin,
Ne de tadını ayvanın, eriğin.
Hiç kırlangıç görmeyecekler.
Balıkları olmayacak nehirlerin.
Velhasıl,
Taş yürekli bir uygarlık peşinde,
Tutsak bir kalabalık,
Yürüyor gün batımına,
Garip bir telaş içinde
Çiçekçi dükkanları çiçek kokmuyor