Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale KAVRAMLARLA OYNANINCA NELER OLUYOR?

Ebu Suheyb Çevrimdışı

Ebu Suheyb

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
resim1.png



Her fikrin, sistemin, dinin kendini diğerlerinden ayıran apayrı kavramları bulunmaktadır. Bu kavramlar, sayesinde kişinin algısı-kavrayışı-anlamlandırışı şekillenmektedir. Kavram ise, bir sözcükte toplanmış bilgiyi ifade eder. Dolayısıyla kavramı oluşturan bilgi son derece önemlidir. Bu bağlamda insan yaşamının en tehlikeli işi, yanlış bilgi üzerine bina edilmiş kavramlarla hayatı sürdürmektir…

Bugün İçinde bulunduğumuz modern(!) cahiliyenin tağutları bu durumun çok iyi farkında olduklarından, İslam kavramlarını bilinçli ve sitemli bir şekilde tahrif için gece-gündüz çalışmakta, belamlar ve uşaklar kullanarak kelimelerin anlamlarını yerlerinden oynatmaktalar.

“... Onlar kelimelerin anlamlarını değiştirirler…”(Maide Suresi 13. Ayet)

Bu durum günümüzde öyle bir hal almıştır ki, İslam, onlar için zihinlerde ve yaşamlarda kendilerine zarar vermeyen bir hale gelmiştir! Bu iş birden bire olmuş bir iş de değildir. Fakat bu noktaya gelinmesinde ki en büyük etken dil olmuştur. Dindeki tahrifatın en önemli sebeplerinden biri, dildeki tahrifattır!

Bunu vereceğimiz örnekle anlamak çok daha kolay olacağı inancındayım. İslam’ın emrettiği gibi örtünmek “hicab” olarak tanımlanırken bugün bu, “başörtüsü” olarak tanımlanarak değiştirilmekte dolayısıyla Allah-u Teala’nın mümin kadından istediği örtünme şeklinin sadece başı örtmek şeklinde anlaşılıp-uygulamaktadır.

Verdiğimiz örnek İslam’ın diğer kavramları içinde geçerlidir. Bu şekilde kelimelerin-anlamlarının değişmesi sonucu anlaşılıp-yaşanan din, kesinlikle Allah-u Teala’nın razı olduğu ve istediği İslam dini olmayıp ancak tağutlar’ın veya atalar’ın istediği ve razı olduğu din olacaktır.

Kim İslam’dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır. (Ali-imran uresi 85. Ayet)

İslam, bilgiyi-bilmeyi temel alan cehaletin ve cahiliyenin karşında kendine has kavramları olan bir dindir.

“Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?… ” (Zümer Suresi 9. Ayet)

Allah-u Teala kendisine kulluğun ancak bilgiyle-bilmekle gerçekleşeceğini de şu şekilde bildirmiştir;

“Bil ki Allah’tan başka ibadete layık ilah yoktur.” (Muhammed Suresi 19. Ayet)

Ayette, Allahtan başka ibadete layık ilahın olmadığı, bilmeye bağlanmaktadır. O halde ayette yer alan “İbadet” kavramının ne olduğunu ve kapsamını bilmeyen kişi, nasıl sadece Allah’a ibadet edecektir? Bu kişi, ibadetin ne demek olduğunu bilmediği için şüphesiz hayatında Allah’tan başkalarına da ibadet edecektir!

Buruya kadar anlattıklarımızın akabinde kavramla alakalı bir durum tespitinde bulunacak olursak; Kavramlar, günlük yaşantımızın her noktasında farkında olarak veya olmayarak iç içe bulunduğumuz değerlerdir. Kullandığımız bu kavramlara yüklediğimiz bilgiyle olayları-kişileri ve durumları değerlendiriyor, anlamlandırıyoruz. İslam dinin kendine göre kavramları olduğu, bu kavramların bugün tağutlar ve belamlar eliyle (görsel ve duysal bütün materyaller kullanılarak) değiştirilmeye çalışıldığını belirttik.

Şimdi sıra, değiştirilen kavramların yerine, (boşluğu doldurmak adına yenilerini koymak suretiyle) geliştirilen batıl kavramlara geldi;

Bugün öyle batıl kavramlar geliştirilmiştir ki, zihinler bu kavramlarla karşılaştığında İslam dinin bir kavramı veya İslam ile çelişmeyen bir durum olarak algılamakta. Buyrun işte size biraz İslam’dan, biraz da başka başka dinlerden oluşan kavram salatası; Ilımlı İslam-Modern İslam-Demokrat Müslüman-Laik Müslüman… Bugün bu salatayı bir çokları yedi ve hazmetti!

Bakın size tağut ve belamlar eliyle yapılmış başka bir salata tarifini daha vereyim tarif aynen şöyle; Cihad kavramını alın, üzerine terör kavramını şöyle cihadın hiçbir yeri gözükmeyecek şekilde boca edin aman sakın ha, korkutma-yıldırma manasına gelenini değil! Çünkü onun son kullanma tarihi çoktan doldu. Yerine masumları haksızca öldüren, kan dökmekten zevk alan, ekinleri ve nesli yakıp-yıkan kadınların ırzına geçen demek olanını yani, moderncesini(!) kullanın. Sonra bir güzel zeytin yağıda dökün ki, yutmayı ve hazmetmeyi kolaylaştırıp damakta tat bıraksın. Biz bu salataya hak üzerine batıl giydirme salatası diyoruz. Buyrun salatamız servise hazır, yiyenlere yazıklar olsun!

Az daha unutuyordum geçmişi çok eskilere dayanan bir tarif daha var. Bu tarifin adı da; bidat. Sakın, salatada kullandığım malzemelerin baş harflerini bir araya getirdiğimi sanmayın. Hayır, salatanın tam adı, bidat. Bu salatanın tarifini ustası olan belamların anlatması vardı ama ne yapalım benim vereceğim tarif de onların kullandığının aynısı zaten. Tarif aynen şöyle; Zikir kavramını alın ve bir kaba koyun. Başka bir kap da daha önceden hazırladığımız hind ve semazen raksını iyice karıştırınız. Birkaç tutamda ney serpiştirin ve tekrar karıştırın. Bu karışımı alın ve zikir kavramının her tarafına bir güzel yedirin. Bidat salatamız servise hazır…

Kavramlar üzerine kurulu bir hayatta, kavrama yüklenen bilginin tahrif edilmesi, yanlış bilgi üzerine bina edilmiş kavramlarla hayatı sürdürmektir…

Hanif Cihad
 
Üst Ana Sayfa Alt