Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Kendisini Aldatan Karısını ve Dostunu Karşısına Alarak Konuşan Adam ve Kadının Nikahının Hükmü?

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kendisini Aldatan Karısını ve Dostunu Karşısına Alarak Konuşan Adam ve Kadının Nikahının Hükmü?

Kocasını Aldattığı Dostuyla Tanıştıran Kadının Nikahının Durumu


Soru:
hocam daha önceden de soruyu cevaplamıştınız sanırım ama ihtilafa düştük gerçekten çok zor bir durum Allah kimseyi bu duruma düşürmesin... evli iken zina eden kadın ile ilgili burada yazılanları okuduk ve başımızdan böyle bir olay geçti.
Erkek ve Kadın ; Nikah kıyılıp evlendikten sonra kocasının nikahında iken; yabancı (kocasından başka) bir erkekle zina ederlerse .....

1- Nikah bağı kopar.

2- Erkek ben razıyım , karımı affettim, bir daha yapmayacak vs diyerek evli kalmaya devem etmek istese de evli kalamaz.

diye yazılmış... bu durumun bir hadis veya ayetle delili varmıdır...?! önce bunun açıklamasını sizlerden rica edicem... çünki buna inanmıyor bazı şahsiyetler.. islamda böyle bişi yok diyorlar...:(

sorumun devamını açık açık yazıcam... her nekadar yazılmayacak şeylerde olsa dinen bir çıkar yol bulmak istiyoruz.... lütfen bize bir yol gösterin...

***

evli birisiyim... evli bir kadınla gönül bağı kurarak 3 sene önce bi ilişkiye başladım... kadınla önce internette tanıştık ordan telefonla derken yüzyüze görüştük.. hatta ben başka bi şehirdeyken o kadını çok sevdiğim için onun bulunduğu şehire tayinimi istedim ve sora buraya yerleştim... kadınla malesef bir çok kez zina ettim..:( tabi her seferinde tövbe ettik birlikte pişman olduk.. ama nefsimize uyduk yine defalarca yaptık.. :( bu durumdan dolayı ikimizde çok pişmanız... nitekim kadın 5 vakit namazını kılan birisiydi ama açık giyinip açık gezen birisiydi.. eşi de onu kıskanmıyordu bunu dile getiriyordu... bende onu sevdiğim için hem kıskanıyordum hemde açık gezmesine karşı geliyordum onu kapanması için ikna etmeye çalışıyordum... kadın kapanmak istediğini ancak eşinin buna izin vermediğini söylüyordu hep.. bende onu dinleme diyordum... sora bende onun sayesinde namaza başladım.. namaza başladıktan bi süre sora oda benim ısrar ve onu kapanmak için teşvik etmemle, dini açıdan bilgilendirip günahını anlatmamla bi şekilde Allah rızası için kapandı, hatta kapanırsan kurban kesicem diye de adak adamıştım ki çok şükür kapandı bende adağımı yerime getirdim rabbim kabul eder inşallah :(.. daha sonra kadınla biz görüşmeye yine devam ettik ama hep ayrılmak için karar veriyorduk bu şekilde olmaz günah işliyoruz diyorduk ama bi şekilde ya ben istemiyordum vazgeçemiyordum ya o... vazgeçiyorduk bazen ben ayrılamazsın benden diyip tehdit ediyordum.. çünki onu çok sevmiştim oda beni seviyordu.. eşinden ayrıl ozaman evlenelim dedim.. eşini sevmiyordu ve yatakta hiç istemiyordu hep anlatıyordu eziyet diyordu...:( hatta eşi ölsün diye dua bile etmişti...:( bi kız çocuğu var 12 yaşında, benim çocuğum yok.. o kapandıktan sora tövbe etmiştik herşeye ancak ben nefsime uyarak onuda zorlayarak yine günaha girdim ve çok pişman oldum ama :( o günahı işlemiştim bi kere ondan sora yine Rabbime sığınarak tövbe ettik... kadın ancak başka bi sebepten ayrılırsam seninle evlenirim eşim bu durumu öğrenirde ayrılırsam senle evlenmem diyordu... bende bu yanlış olan ilişkiyi bitirmek için karar vermiştim ki... aradan 3-4 ay geçtikten sora eşi durumdan şüphelendi ve olayı öğrendi... kadın herşeyi eşine itiraf etti 3 sene boyunca yaşanan herşeyi... kadın evlenmeden öncede genç kızken başka bir erkekle ilişkisi olmuş ama bakireliğine zarar gelmemiş.. kocası bu durumu yeni öğrendi haberi yokmuş... kadında itiraf etti kabul etti... :( tabi kadının bu durumunu kocasına ben ifşa ettim :(( kocası bukadar şeyi öğrenince önce ayrılıcam dedi sora ayrılmaktan vazgeçti... sora kadın kocasıyla beni tanıştırdı üçümüz oturup durumu konuştuk... bi karara varamadık ben şu an eşimden ayrılıyorum.. çünkü o kadını seviyorum birbirimizi çok sevdik ve güvendik..:( oda beni seviyor ancak eşine olan hakları yüzünden ve çocuğu için bu sebepten ayrılmak istemiyor.. aradan şu an 7 ay geçti ikimizde tövbekarız... eşiyle çoğu kez oturup konuştuk hatta kavga bile ettik...:( olay ortaya çıktıktan sonra ilk zamanlar eşinden izin alarak kadınla yine yalnız başbaşa görüşüp konuştuk.. bi karara varamadık.. kadın beni çok sevsede kocam beni affetti onu nasıl bırakırım mecburum çocuğum var onu sevmiyorum ama bi kadının en çok hakkı kocasındaymış dedi hep.. müftülüklere fetva hatlarına sorduk diyanete... ayrılabilirsiniz de diyenler oldu ayrılmasınlar devam etsinlerde diyen oldu...kesin bişi söyleyen yok.... bu durumda bende günah işlediğim bu kadınla evlenmek istiyorum ve onun peşini bırakmıyorum çok seviyorum kalbime söz dinletemiyorum... şeriat kanunlarına göre bizim kadınla öldürülmemiz gerek temizlenmek için, kocasına öldür bizi diyorum... yapamam hapis yatamam sizin için diyor.. bende sen öldürmezsen ben öldürürüm diyorum.. kadın arada perişan biz perişan durumdayız.... :( ve şimdi eşinin de başka bi ile tayini çıktı 2-3 aya kadar gidecekler kadını da götürücem diyor... ben karımı seviyorum diyor... :( ben izin vermem diyorum...
kocası da kadında bende bu yazıya vereceğiniz cevabı bekliyoruz hocam... kocası evli iken zina eden kadın hakkında bu sitede yazılan şeyleri kabul etmiyor kesin bişi yok diyor.. bana ayet yada hadis göster boşanıcam diyor... kesin delil istiyorum diyor.. 5 kez boşanma kararı aldım ancak vazgeçtim diyor... ayrıca deyyusluğuda kabul etmiyorum diyor ben o tanıma girmiyorum diyor...

bize özel olarak vakit ayırıp.. ayet ve hadislerle bizim anlayacağımız dilde net bir açıklama yaparmısınız.. bu olaya sizide şahit ettiğimiz için affedin bizi hakkınızı helal edin... Allah kimseyi bu duruma düşürmesin... :(


cevabı özel olarak verirseniz kimse görmeden çok seviniriz.. Allah razı olsun... :( böyle bi sitede hizmet verdiğiniz için ve bizlere ehli sünnet yolunda böyle bi imkan sunabildiğiniz için...

Bu sorunuza daha önceden cevab vermiştik, fakat sitemizin bağlı bulunduğu serverdeki hatadan dolayı belli tarihe kadar olan konular silindiği için, sorunuzun bulunduğu mesajda silinmiş oldu. Tekrar bire bir cevab olmasa da, genel olarak aynı içerikte olacak cevabımız, silinen mesajının tekrarı niteliğindedir.

***

Evvela şunu tekrar söyleyeceğim ki, bir kaç insanın yaşadıkları olarak anlattıklarınız gerçekten mide bulandırıcı cinsten. Gerçekten hayvanlar arasında bile bu tür gurup ilişkisi ve rıdalık söz konusu olamaz, bu ancak fıtratı bozulmuş, aklı belinden aşağı çalışan mahluklar arasında meydana gelebilir.
Ayrıca şunu de söylemek zorundayım ki, böyle ciddi, hassas ve kritik bir meselede tek tarafı dinleyerek kişilerin hayatıyla ilgili hüküm verecek durumda ve sorumsuzluğunda olamayız. Özel olarak şahıslara inmeden fiillerin değerlendirmesinde bulunmaya çalışacağız, fakat şunu da söylemeden geçemeyeceğim ki, yaşanan iğrençliklere rağmen zinâkar karısını ve dostunu evinde karşısına alıp, oturup zinanın teferruatları üzerine konuşarak karısı üzerine nikahında kalabilmesi üzerine pazarlık yapabilen koca, kaba olacak, ama amiyâne niteleme ve tâbirle amatör pezemenvenk, profosyonel deyyus vasfına hâiz olduğunu bilmelidir. Şunu da biliyorum ki, hiç bir kimse görmek istemeyenden daha kör değildir.

İki evli çift arasında yaşanan bu çarpık ilişkide tarafları anlattıklarınıza göre tek tek değerlendirecek olursak;

İçinde bulunduğunuz bu cûrumda en az suçlu ve günahkâr; kimseyle zina işlemeyen hanımınızdır. Üstelik sizin bu haram ilişkinizden dolayı kendisini haksız yere boşama zulmûnuze mağdur olmuştur.

Yaşanılan bu iğrenç hadisede zâniler ve onlardan raziler olan kocası (deyyus), birbirinden nüans farkıyla önde veya geride kalmaktadır.

Evli (nikah) bir erkek olarak, başkasının nikahında olan evli bir kadınla yıllarca zina yapmanız; bunun hükmünün haram / zina olduğunun şuurunda olmanıza rağmen her defasında tevbe etmenize rağmen tekrar şeytanın maskarası olarak devam etmenizin hükmünün de her ikinizin de recmedilerek cezalandırılması gerektiğini bilmenize rağmen; şer'i bir devlet olmamanın verdiği sıkıntıdan dolayı cezanızın ahiratte kalacağını, recm olamadığınızdan dolayı Allah'ın huzuruna boynunuzda tatbik edilmemiş zina haddiyle kavuşacaksınızdır.
Tüm bu sorumluluğa ve aymazlığa rağmen, utanıp sıkılmadan birde zina yaptığın kadın ve kocasıyla bir araya gelerek kadın üzerine pazarlık yapmanız gerçekten sizde ne din, ne ırz , ne de erkeklik kalmıştır. İzzet ve şereften bahsetmiyorum bile!
Anlattığın durumunuzu gözümde canlandırırken bile tüylerim dikenlenmekte, böyle bir olayın yaşanabileceğine kendimi ikna etmekte zorlanmaktayım. Çünkü anlattığın ve yaşadığın hadiseleri National Geographicbelgesellerinde bile rastlamamaktayız.
Yıllar boyu zina yaptığın kadının, o esnada ve başkasının nikahında ve akşama yatağında olduğunu bilmene rağmen "karımı boşayıp seni alacağım" nasıl diyebilirsin? Nikahlı kocasını seninle aldatan kadının, yarın seni başka biriyle aldatmayacağını nasıl düşünmezsin? Bu kadar da mı şeytan aleyhi'l Lâne'ye köle olunur.
Bu durumunuz, karısının yıllarca kendisini aldatarak zina yapmasından haberdar olmasına rağmen, karısının dostunu evine alıp konuyu değerlendirebilen tam deyyus olan adamın sıfatından, size de bir cûz düştüğünü bilesiniz.

Kocasının nikahı altında olmasına rağmen namusunu korumayarak ihanet eden, dostunu evine alarak kocasıyla tanıştırdıktan sonra, bir de kocasıyla evlenmeden önce başkasıyla da ilişki yaşadığını itiraf edebilen kadının hükmü de recmdir. Tâbi ki recm uygulanamadığı için cezası ahirata kalacaktır.

"Erkekler, kadınlar üzerine Hâkimdirler, (Âilenin reisidirler) O sebeble ki Allah (c.c.) onlardan kimini (erkekleri) kiminden (kadınlardan) üstün kılmıştır. Birde (erkekler onlara) mallarından infâk etmektedirler. İyi kadınlar (kocalarına) itaâtli olanlardır. Allah (c.c.) kendi (hak)'larını (Kur'an'ı Kerim'de) nasıl koruyorsa, onlar da (kadınlar da) öylece göze görünmeyeni (erkeğin gıyabında malını, onun ve kendisinin şeref ve namusunu, birde ev sırlarını) koruyan (kadın) lardır." (Nisa, 34)

Karısının daha kendisiyle evlenmeden başkasıyla (cinsel) ilişki yaşadığından habersiz olan mâsum koca, nikâhtan sonra da yine karısı tarafından ihanete uğramış, karısı yıllarca evine adam almış, zina etmiştir.
Karısının zina yaptığını, kendisini başka birisiyle yıllarca aldattığını itiraf etmesine rağmen, evine girip karısıyla zina yapan adamı karşısına alıp "ben karımdan radıyım, seviyorum, boşanmayacağım" diye konuşabilen erkeğin dindeki hükmünün "Deyyus" olduğu hakkında şubhe yoktur!

Sâd b. Muâz dedi ki; "Ey Allah'ın Rasûlu! Ben hanımımla birlikte bir adamı göreceğim de gidip dört şahid getirinceye kadar ona muhlet vereceğim öyle mi? Allah'a yemin ederim (korkutmak maksadıyla) kılıcın eniyte değil de keskin tarafıyla öldürmek kastıyla vururum".
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Siz Sâd'ın bu derece kıskançlığına hayret mi ediyorsunuz? Elbette -ki ben ondan daha kıskancım, yüce Allah ise benden de kıskançtır. "
(Buharî, Hudûd 40, Tevhid 20; Muslim, Liân İĞ, 17; Dârimî, Nikâh 37; Musned, IV, 248.Ancak sözü geçen bu şahıs, Sâd b. Muâz değil, Sa'd b. Ubâde'dir)

Sâd'in söylediği sözler ile ilgili farklı rivayetler gelmiş ise de manaları buna yakındır.
Daha sonra da Hilal b. Umeyye el-Vâkifî geldi ve hanımının Şerik b. Sahmâ el-Belevî ile -belirttiğimiz üzere- zina ettiğini ileri sürdü. Peygamber (s.a.v.) ona kazf haddi vurmayı kararlaştırdı ise de bunun üzerine bu âyet-i kerîmeler nazil oldu. Rasulullah (s.a.v.) onları mescidde bir araya getirdi ve lânetleştiler.


Rasullullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Erkek, ev halkının çobanıdır. Ve, güttüğü şeyden sorumludur. (Buhari, Muslim)

Ebû Hurayra (r.anh) anlatıyor: "Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
"Allah kıskançtır, mûmin de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, mûminin Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır."
(Buhârî, Nikâh107, Muslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizî, Radâ 14, (1168)

Mûmin kıskanç olandır. Namusunu, hanımını kıskanmayan, kendisine ihanet ettiği halde, zinakarları karşısına alarak hâla daha hiçbir şey yokmuş gibi kadını (resmi) nikahında tutmaya çalışmak kıskançlık vasfı bulunması gereken mûmin tavrı değildir.


Lisânul'arab'ta; kelimenin aslının yumuşatma, zelil kılma anlamına geldiği söylendikten sonra "deyyûs"un terim olarak, kendi ehli (karısı ve yakınları) için "kavvâd"lik yapan, yani başkalarının onlarla buluşmasına aracılik eden ve ehlini kıskanmayan kimse olduğu anlatılır: "Deyyûs" ve "deybûs" gözü önünde başka erkeklerin mahremlerinin yanına girdiği kimsedir. Bu tavırla o, sanki nefsine bunu yumuşatmış, ikna etmiş ve onu zelil kılmış demektir. Yani kelimenin aslıyla irtibatı budur.(İbn Manzûr, Lisânu'l-Arab, "De-ye-se" md.)

"Üç sınıf insan cennete giremez. Bunlar;
1. Deyyûs,
2. Kadın olduğu halde erkeğe benzemeye özenen,
3. Ayyaş
(içki düşkünü, devamlı içki içen) kimsedir."
Ashâb-ı kiram: "Yâ RasûlAllah, ayyaşın kim olduğunu anladık ama deyyûs kimdir?" dediler.
Rasulullah (s.a.v.) : "Ehl-i beytinin (ev halkının) yanına giren-çıkana aldırış etmeyendir." buyurdu.
"Kadının erkekleşmesi nedir?" suâline ise;
"Erkeklere benzemeye özenmesidir." diye cevap verdiler. (Et-Terğîb ve't-Terhîb, 3/106-7)


Abdullah ibni Ömer (r.anhuma) şöyle dedi: “Rasulullah (s.av.) şöyle buyurdu:
‘Üç sınıf insana Allah cenneti haram kılmıştır:
1) İçki mubtelası,
2) Anne ve babasına kötülük eden ve
3) Âilesinde fuhşa göz yuman deyyus’ buyurdu.”
(Ahmed b.n Hanbel : Musned 2/69, Albânî Sahihu’l-Cami 3533)

Hanımının kendi iradesi ve kontrolu altındayken zina yaptığını gördüğü / bildiği halde ondan razı olan, bu durumu içine sindiren, yukarıdaki hadis-i şeriflerde izah edildiği gibi kendisine cennetin haram kılındığı Deyyus'tur ki, cehennemlik kişinin nikahı da olmaz.

"Evli olduğu halde iken zina eden kadının (kadın zina ettiğini itiraf etmesi yada zina olayını 4 şahidin alenen görmesi) nikahı bazı muctehidlerce "koca kabul ediyor ve kadın tevbe ediyor ise nikah devam eder" demek olsa da;
Bizim görüşümüz ise "diğer muctehidlerin görüşü yani yukarıdaki açıklanan delillerle (koca karısının zina etmesine ; tevbe etti çok pişman oldu, çok seviyorum ben razıyım vs. diyerek evli kalmaya devam etmek istese de) nikah düşer" diyen (Şeyh Hasan Karakaya) görüştür."
Had uygulanması ise; Kadının bizzat itirafı veya 4 şahidin hakim (kadı) huzurunda hazır bulunmasıyla İslam kanunlarının uygulandığı Dar'ul İslamda mümkün olur. İslam devleti olmadığından şeriat kanunlarını reddeden tağuti ülkelerde hadler uygulanamadığından diğer had gerektiren günahlar gibi cezası ahirete kalmaktadır.

İlgili Konu:


Evliyken Zina Yapan Kadının Ve Nikahın Hükmü Nedir ?
Çözüldü - Evliyken Zina Yapan Kadının ve Nikahın Hükmü Nedir ?
 
Üst Ana Sayfa Alt