Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Kendisini İslam’a Nisbet Eden Tağutların Küfründe Tevakkuf Eden veya Şek Eden Kimsenin Hükmü

Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Kendisini İslam’a Nisbet Eden Tağutların Küfründe Tevakkuf Eden veya Şek Eden Kimsenin Hükmü

Özellikle namaz, hac, mescidleri bina etmek, Kur'an bastırmak, sadakaları ve bağışları açıktan vermek gibi İslam’ın bazı şiarlarını izhar ettiklerinden dolayı insanların birçoğuna kapalı ve karışık gelebilir, bu kısımdaki tağutları tekfir etmeyenler şu üç halın dışına çıkmazlar.

Birinci hal
Bunlar tağuta ve onun verdiği hükümlere yardım ederler, Allah’ın hükmüne kayıtsız kalırlar ve Allah’ın nurunu söndürmek için Onun kelimesini yok etmek için var güçleriyle çalışırlar.
Bunlar Allah'ın dostlarına savaş
açmışlardır ve bunu ayakta tutmak için çalışırlar.
Bunlar ahirette hiçbir payları olmayan laikler, demokratlar ve bunlara benzeyenler gibi tağutların yardakçıları onların dilleriyle konuşan tercümanları ve onlara ibadete çağıranlardır. Bunların küfründe şubhe yoktur.

İkinci hal
O tağutların hallerinin hakikatini bilmeyenlerdir. Yani O, tağutların durumunu ve içine düştükleri küfrü bilmeyenlerdir, fakat bunlar Allah’ın onların emsalleri hakkında verdiği hükümden cahil değildirler. Bu itikadı sağlam bir kişidir.

Bu kimsenin üzerine bir vebal yoktur. Bunun cehaleti basit bir cehalettir. Mesela bir kimsenin her gaybı iddia edenin kâfir olduğuna inanması ancak gaybı iddia eden belirli bir kimsenin gaybı iddia ettiğini bilmemesi ve onun durumunun hakikatine muttali olmaması gibi.
Bu durum ona zarar vermez ve imanına herhangi bir nâkıslık getirmez.

Üçüncü hal
Bunlar tağutların iç yüzüne İslam’dan nasıl çıktıklarına ve onların neyle küfre girdiklerine muttali olan kimselerdir. Fakat bunlar onları tekfir etmekten geri durmaktadırlar. Bu halde olanlar kendi içinde iki sınıftır.


1. sınıf
Onların küfürlerine ve sapık olduklarına inanan ve onlara buğz eden kimselerdir. Lakin onların kâfir olduklarını açık bir şekilde ifade etmemektedirler. Bu sınıftan olanlar kendi aralarında yine üç kısma ayrılır.


A) Bunlar mustadaf olanlardır. Bunların tağut ve yardımcılarına karşı herhangi bir direnme güçleri yoktur. Bunlar Allah’ın sıkıntı zail olana ve engel ortadan kalkana kadar kendilerini mazur gördüğü kimselerdir. İkrah altında olanlar evlasıyla bu kısma dâhildirler..

B) Tağutların küfrüne inanan ve bunu ikrar eden kimselerdir. Ama kendilerini koruyacak aşiret veya aşiret dışında başka mukavemet gücüne sahib olmalarına rağmen tağutların küfrünü açıkça söylemeyenlerdir.
Bunlar yağcılık ve iki yüzlülük yapanlar ve Allah’ın şu buyruğu altına giren kimselerdir.
"İstediler ki sen alttan alıp gevşek davranasın ki onlar da alttan alıp gevşek davransınlar." (Kâlem 9) Bu kısım insanlar masiyet ehlinden benzediklerinin hükmünü alırlar.
Onları bu duruma sevk eden sebeb ve gerekçeye göre günahlarının durumu şekillenecektir…

C) Bunlar şöyle diyenlerdir;
Bunların dışındakiler kâfirdir fakat bunlar kâfir değildirler. Bunlar hiçbir gerekçe olmadan onları tekfir etmekten geri durmaktadırlar. Şubhesiz ki bu tavır o kişinin onlara İslam hükmünü vermesi demektir. Zira küfür ve İslam arasında hiçbir vasıta yoktur. Kim küfre İslam derse veya kâfirlere Müslüman derse kâfir olur. Çünkü kendisinin hiçbir tevili veya şubhesi yoktur. Ayrıca Allah’ın hükümlerinden bir hükmü kendi katında sabit olduktan ve bildikten sonra reddetmiştir.


2. sınıf
Bunlar tağutların hakikatlerine onları İslam’dan çıkaran hallere ve onları küfre düşüren eylemlerine muttali olanlardır.
Bunlar onların batıllarını inkâr edenler kalbleriyle de onlara buğz edenler ve nevi kâfirdir ama muayyen tekfir ise ancak huccet ikamesinden ve şartların oluşması ve manilerin kalkmasından sonra olabileceğini söyleyenlerdir.
Veya bu kişilerin bazı muayyen tağutları tekfir etmekten imtina etmelerinin sebebi ilim ve talimle uğraşan bazı kişilerin ortaya attığı bazı şubheler sebebiyle zihinlerinin karışması veya bazı âlimleri veya kendilerine hüsnü zan besledikleri bazı kişileri taklid etmeleri olabilir, veya kendilerine arız olan bir şubhe veya bir tevil veya âlimlerin bazı ifadelerini doğru anlamamaları veya da onların sözlerinden kast ettiklerinden gayrısını çıkarmaları olabilir, bu durum onların tekfir edilmesinde durulmasını gerektirmektedir. Böylelerini baştan tekfir etmek câiz değildir. Böylelerinden herhangi birisini huccet ikame edilmeden ve şubhe izale edilmeden tekfir etmek icma ile caiz değildir. (Şeyh Ahmed bin Hamûd el-Hâlidî, İncâhu Hâceti's Sâil fî Ehemmil Mesâil)
 
Üst Ana Sayfa Alt