Çevrimdışı
Irak İslam Devleti, ülke genelinde düzenlediği birçok seçkin operasyona ve Tesfirat hapishanesinden kaçmayı başaran mücahidlerin mesajlarına yer verdiği büyük bir video yayınladı. Yaklaşık bir buçuk saatlik videonın sonunda ise Tunuslu bir muhacir, mücahidin cihaddan geri kalanlara mesajı yer alıyor.
Küresel Haber / Haber MerkeziVideonun ilk bölümünde Kur’an ayeti okunduktan sonra Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran idam cezasına çarptırılmış bir mücahidin konuşması veriliyor. Ardından ‘Ey İslam Devleti adamları, şehadeti sevin ve temenni edin ancak onun için değil zafer için çalışın’ tavsiyesinde bulunulup çatışmada ‘surların yıkılması’ adı verilen bir planla başlayan yeni bir aşamaya girildiği vurgulanarak operasyon görüntüleri verilmeye başlanıyor.Daha sonra Surların Yıkılması aşamasının 1433 Hicri yılının Ramazan ayında başladığına, mücahitlerin bu aşamada ayaklanarak ellerinden daha önce gitmiş olan bölgeleri yeniden ele geçirmeye başladıklarına ve bu videoda Irak’taki cihadi sürecin bu önemli aşamasında askeri alanda yapılan çalışmaların bir kısmının belgelendiğine işaret ediliyor.Videoda Tesfirat Hapishanesi baskınında kurtarılan esirlerden Ebu Talha El Ensari Sünnilere, mücahitler konusunda Allah’tan sakınmalarını tavsiye ederek, hapishanelerde dünyada kimsenin görmediği şeyler gördüklerini, esirlerin aşağılandığını, işkencelere maruz kaldıklarını, küfre ve şirke zorlandıklarını ‘Ya Mukteda’, ‘Ya Sistani’ demeye zorlandıklarını demedikleri takdirde de dayak yediklerini belirtiyor. Ardından Tesfirat Hapishanesi’nden kaçışlarını anlatıyor.Irak İslam Devleti’nin gücünü bir kez daha ortaya koyan videoda sonra Anbar Eyaleti’nde Safevi Orduya ait bir kışlaya düzenlenen baskın görüntüleri yer alıyor.Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan esirlerden Ebu Muaviye El Ensari ise esir Müslümanlara tagutların elinde esaretten kurtulup kaçabilmek için ellerinden geleni yapmamalarını ve bu işin akibetinden korkmamalarını tavsiye ederek kurtulmaya çalışmasının ulemanın ittifakı ile üzerlerine şer’i vacip olduğunu vurguluyor.El Ensari daha sonra Sünnilere seslenerek şöyle mesaj veriyor: ‘Ey Sünniler siz bizim halkımız, devletimizsiniz. Biz de sizin askerleriniz. Siz bizi yalnız bıraksanız da biz sizi bırakmayacağız. Siz bizi terk etseniz de biz sizi terk etmeyeceğiz. Kanlarımızın son damlasına kadar sizi savunacağız. Sizi teslim etmeyeceğiz.’İlimlerinin eksikliği nedeniyle kendilerini mazur göreceklerini de belirten mücahit kendilerini yine de dinlerine dönmeye davet ediyor ve onları savunan tek kesimin mücahitler olduğuna dikkat çekiyor.Video daha sonra yine bir baskın görüntüsüyle devam ediyor. Ardından Safevi Ordu’nun askerlerinin kamerasından baskının neticelerinin görüntülerine yer veriliyor.
Videoda ilgi çeken görüntülerden biri ise çölde bir çukura düşmüş deve yavrusunun görüntüleri. Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan mücahitler çölde esir kalmış deve yavrusunu kurtarıyor.Ardından Deyali Eyaleti’nde polis güçlerine kurulan tuzak ve yaşanan çatışmaların görüntüleri geliyor. Operasyonda bir helikopterin düşürüldüğüne ve bir diğerinin de tahrip edildiğine, aralarında yüksek rütbeli subaylar da olmak üzere onlarca askerin yaralandığına ve öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.El Cenub’daki askeri teftiş noktasına düzenlenen baskın görüntülerini Bağdat’taki teftiş noktasına susturucularla düzenlenen baskın izliyor. Sonra Bağdat’ın kuzeyindeki ordu karargahına düzenlenen gece baskınının ve Bağdat’ta polis teftiş noktasına düzenlenen saldırının görüntüleri geliyor.Bağdat’ta savunma bakanlığından bir subaya yolda arabasıyla seyrederken düzenlenen saldırının ardından yine Bağdat’ta bir polis teftiş noktasına düzenlenen saldırı, saldırı sonrası ganimetlerin toplanıp tevhid bayrağının yükseltilmesi, içişleri bakanlığından bir subayın tasfiye edilişi, Kerkük’te orduya ait bir kışlaya düzenlenen baskın, ganimetler alındıktan sonra kışlanın ateşe verilişi görüntüleri de birbirini izliyor.Irak İslam Devleti Sözcüsü Ebu Muhammed El Adnani’nin konuşmalarına ağırlık verilen önceki videoların aksine Irak İslam Devleti Emiri Ebu Bekir El Bagdadi’nin konuşmalarının daha çok olduğu dikkat çeken videoda Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran Ebu Cafer El Ensari, hayatında karşı karşıya gelindiği vakit Şiilerden daha korkağını görmediğini, hapishaneden kaçarken onların elinde her türlü mühimmat bulunduğu halde ellerindeki basit silahlarla kendilerini hezimete uğratmayı başardıklarını, bunda da Allah’ın büyük yardımının vesile olduğunu ifade ediyor. Ardından Safevi askerlerin kendilerinin yerini bildikleri halde korkularından gelemediğine dikkat çekiyor.Daha sonra iki mücahidin basıp istişhadi operasyon düzenlediği Selahaddin eyaleti meclisinin mücahitlerin operasyonu sonrası görüntüleri Safevi askerlerin kamerasından veriliyor. Safevi askerler Amerikan desteğiyle binaya giriyor ve boş binada sürekli ateş ediyor. Sonra mücahitlerle çatışıyorlar havası vermek için bir de dışarı doğru havaya ateş ediyorlar. Binadan kaçmak için efendilerinden telsizle izin isteyen subayın ateş sesi duydukça korkudan irkildiği de gözden kaçmıyor.Kılıçların Sesi 3 videosunun ikinci bölümünün başında da Tikrit’teki Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran bir mücahidin konuşmasına yer veriliyor. Ebu Vakkas El Ensari isimli mücahid, hapishanede kalan kardeşlerine Allah’a tevekkül etmelerini ve kaçmayı denemelerini, Allah’tan ümidi kesmemelerini tavsiye ediyor.Ardından nasıl da Sahveler tarafından yakalanıp Şiilere teslim edildiklerini ve Şiilerin Sünniler arasında hiçbir ayrım gözetmediklerini ister Sahve olsun ister mücahid hepsini aynı gördüğünü anlatıyor. Buna örnek olarak da Tarık El Haşimi’yi (hakkında idam kararı çıkarılan Irak’ın Sünni Cumhurbaşkanı yardımcısı) veriyor. El Haşimi’nin, Irak Cumhurbaşkanı Talebani adına Sünni esirler hakkında çıkarılan idam kararlarını imzaladığını, ancak cezanın da amel cinsinden geldiğini ve Allahu Teala’nın, herkesin Şiilerin hakikatini, Sünniler arasında hiçbir ayrım yapmadığını görmesini takdir etmesiyle El Haşimi hakkında da idam kararı verildiğini vurguluyor.Esaretten kurtulan mücahidin konuşmasının ardından ise yine operasyon görüntüleri geliyor. Deyali’de Safevi güçlerin kışlasına gece baskınının görüntülerinin ardından Irak İslam Devleti Sözcüsü Ebu Muhammed El Adnani’nin Sahveleri, yakalanmadan önce tevbe etmeye çağırdığı konuşmasından bir kesit veriliyor.Hemen sonrasında Bağdat’ın kuzeyinde ele geçirilen işbirlikçi Sahvelerin casus şebekesinin başkanı, Safevi Ordu’ya ihbar ettiği mücahitlerin isimlerini sayıyor, itiraflarda bulunuyor, başkanlığını yaptığı casusluk şebekesinde çalışanların, ardından da ihbar ettiği kadınların isimlerini sıralıyor. Ardından öldürülüyor.Videonun ilerleyen kısmında ise Ebu Bekir El Bağdadi’nin konuşmasının ardından Sahve unsurlarından bazılarının bir camide tevbe görüntülerine yer veriliyor. Mücahitler kendilerine artık kardeşleri konumunda olduklarını açıklayarak kendilerinden bir zulüm görürlerse de itiraz etmelerini istiyor. İslam hükümlerinin kendileri ve emirleri için de geçerli olduğunu vurguluyor. Ardından tevbe eden Sahvelere, mücahitlerden bin kişiyi bile öldürmüş olsalar tevbelerini kabul edeceklerini dile getiriyor. Emirlerinin talimatının bu yönde olduğunu anlatan mücahid, tevbe etmek isteyip de mücahitlerden ya da Müslümanlardan bazılarını öldürdüğü için tevbe edip kendilerine bunu açıklamaktan korkanlara da cesaret vererek içlerinden 1 milyon mücahid de öldürmüş olsa Allah’a dönmek istedikten sonra kendilerini öldürmek istemediklerini belirtiyor. Kutlama kucaklaşmasının ardından mücahitler, Sahvelerden tevbe edip de kendilerine bunu bildirmeyenlerin kendi nazarlarında mürted hükmünde olduğunu tevbesinin Allah ile arasında olduğunu çünkü zahiren tevbe ettiklerini gösteren bir amelde bulunmadıklarını açıklıyor. Tevbe etmek isteyen tüm Sahvelerden de kendileri gibi mücahitlere gelerek bir şekilde bunu bildirmesini istiyor ve ancak bu şekilde kendilerine eman vereceklerini söylüyor.Kılıçların Sesi 3 videosu Anbar Eyaleti’nde ordu güçlerinin karargahına yapılan saldırı görüntüleriyle devam ediyor. Ardından Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan mücahitlerden Ebu Abdurrezzak El Ensari Tesfirat gazvesini ve kaçış öykülerini anlatıyor. Ebu Abdurrezzak öncelikle iki gün boyunca plan yaptıklarını, Allah’ın yardımını çok güçlü şekilde hissettiğini, kompleksi 7 kısma ayrıldıklarını ve her kısım için bir grup tayin ettiklerini, 4-5 kez kaçmayı denediklerini ve başarılı olamadıklarını, bu nedenle de başka kurtuluş yollarının kalmadığını dile getiriyor. Daha sonra tüm kısımları aynı anda basma ve operasyonun 10 dakika içinde bitmek zorunda olduğu üzerinde anlaştıklarını söylüyor.Ebu Ömer El Ensari ise ana kapıda arkadaşları öldürülenlerin (askerlerin) üzerlerine atıldığını ancak araca binerek silahlar ele geçirdiklerini, çatışmalar yaşandığını, ilk çiti aşana kadar bir yandan çatışmalar sürerken bir yandan da grup grup hapisten kaçtıklarını, akıllarına gelemeyecek kadar çok sayıda silahı ganimet olarak aldıklarını, esirlerin çıkarılabilmesi için çatışmaların bir saatten fazla sürdüğünü, bir mücahid çatışırken diğerinin çok yüksek olan çiti aştığını anlatıyor.Bir başka mücahit ise Tesfirat Hapishanesini çevreleyen dört yüksek duvarı Allahu Teala’nın yardımıyla kolaylıkla aştıklarını, içlerinden yaralananları dahi bu duvarları aşarak taşımayı başardıklarını, sokağa çıktıktan sonra birçok askeri aracı ele geçirdiklerini ve içlerindeki silahları ganimet olarak aldıklarını, bazı grupların ise dışarı çıkabilmek için en az iki saat çatıştığını dile getiriyor.Tesfirat hapishanesinden kaçan mücahitlerin oturumunu mücahitlerin Ninova şehrinin çöllerinde Safevi güçlere kurduğu tuzak ve çatışma görüntüleri izliyor.Çatışma sırasında önce askerlerin araçtan inerek teker teker kaçtığı sonra aracın da kaçtığı dikkat çekiyor. Ardından mücahitler, askerlerin sığınmak istediği mekana girip tevhid bayrağını dikerek tekbirler getiriyor.Ardından Ebu Musab El Zerkavi’nin (Allah ona rahmet etsin) konuşması eşliğinde 5 sene Haçlı ve işbirlikçi hapishanelerinde esir kalan, Tesfirat Hapishanesi’nden diğer mücahid kardeşleriyle beraber kaçan ancak oturmak yerine mücahidler arasına katılmayı seçen, surların yıkılması operasyonlarına katılarak –inşallah- Allah yolunda şehit olan Ebu Yakub El Ensari’nin şehadet sonrası görüntüsüne yer veriliyor.Ebu Yakub’un görüntüsünü Irak İslam Devleti Emiri Ebu Bekir El Bagdadi’nin konuşması ve Amerikalıların eline esir düşen, Safevi ve Haçlı hapishanelerinde 7 yılı geçen ve Sünnilere karşı yürütülen son idam kampanyasında Safeviler tarafından idam edilen kuzey bölge emiri Ebu Talha El Hamdani’nin Safevi hapishanelerinden sızdırılan görüntüleri takip ediyor. El Hamdani konuşmasında korkunun ecele faydasını olmadığını, mücahidin ölümden korkmadığını, korksa cihad yolunu seçmeyeceğini vurguluyor. İlim talep edip cihaddan geri kalanlara ise tagutların hapishanelerinin tevhid ehli erkek ve Müslüman kadınlarla dolduğunu, kadınlara tecavüz edildiğini hatırlatarak Allah’tan korkmalarını istiyor ve ‘cihadı ancak ölümden korkunuzdan ötürü terkettiniz’ mesajı veriyor.Videoda bir yandan El Hamdani’nin konuşmasına yer verilirken sol taraftaki karede de idam edilmesinin ardından intikamının alınması için Ebu Sabit El Ensari tarafından gerçekleştirilen istişhadi operasyonun hazırlık görüntüleri yer alıyor.El Hamdani’nin konuşmasının bitmesiyle operasyon tam kare verilmeye başlanıyor. Musul’da Safevi Ordu’nun kampı önce mücahitler tarafından basılıyor. Mücahitler hem Safevi askerleri oyalamak hem de etraftaki Müslümanların kaçması için çatışmaya giriyor. Daha sonra tonlarca patlayıcı yüklü kamyonetin infilak etmesiyle meydana gelen büyük patlamanın ve Safevi askerlerin kamerasından patlama sonrası kampın görüntüleri veriliyor. Kampta bulunan bütün askerlerin patlamayla öldürüldüğü belirtiliyor.
Videonun son dakikalarında ise Tunus’tan muhacir Ebu Ziyad El Bihar’ın mesajı yer alıyor. Ebu Ziyad hicret yolunun çok basit olmadığını kimsenin öyle bir evhama kapılmamasını gerektiğini ancak her ne kadar bazı tehlikeler bulunsa da geliş yollarının güvenli olduğunu söylüyor. Ardından Allah yolunda cihada çıkmaktan geri kalanlara seslenerek Allah takdir ederse sağ salim cihad topraklarına ulaşabileceğini belirtiyor. Tunus’tan bir mücahidin Irak’a geldiğinde tutuklanışını ve 7 buçuk sene hapis yattıktan sonra Tunus’a döndüğünü, oradan da Yemen sahalarına geçmeyi başararak orada –Allah’ın izniyle- şehit olduğunu anlatıyor. Bu kıssadan yola çıkarak da esir düşenlere, esaretin yolun sonu olduğunu düşünüp ümitsizliğe kapılmamaları tavsiyesinde bulunuyor. Birçok kardeşin esir düştüğünü, yıllarca hapis yattıktan sonra çıkıp cihad meydanlarında şehit düştüklerini ifade ediyor.Cihada çıkmaktan geri kalanlara ise silah olarak Allah’a ihlasla dua etmeyi tavsiye ediyor. Daha sonra şöyle ekliyor: ‘Sana hicret emri geldiğinde hicret etmelisin. Bu işi ağırdan almamalısın. Bu Allah’ın bir farzı! Kim de hicret etmezse o Allah’ın katında günahkardır. Şam topraklarında, Irak topraklarında akan tüm kanların, öldürülen tüm çocukların, tecavüze uğrayan kadınların hesabını Allah kıyamet günü sana soracak. Öyle ise bu soruya cevabınızı hazırlayın.’
Küresel Haber / Haber MerkeziVideonun ilk bölümünde Kur’an ayeti okunduktan sonra Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran idam cezasına çarptırılmış bir mücahidin konuşması veriliyor. Ardından ‘Ey İslam Devleti adamları, şehadeti sevin ve temenni edin ancak onun için değil zafer için çalışın’ tavsiyesinde bulunulup çatışmada ‘surların yıkılması’ adı verilen bir planla başlayan yeni bir aşamaya girildiği vurgulanarak operasyon görüntüleri verilmeye başlanıyor.Daha sonra Surların Yıkılması aşamasının 1433 Hicri yılının Ramazan ayında başladığına, mücahitlerin bu aşamada ayaklanarak ellerinden daha önce gitmiş olan bölgeleri yeniden ele geçirmeye başladıklarına ve bu videoda Irak’taki cihadi sürecin bu önemli aşamasında askeri alanda yapılan çalışmaların bir kısmının belgelendiğine işaret ediliyor.Videoda Tesfirat Hapishanesi baskınında kurtarılan esirlerden Ebu Talha El Ensari Sünnilere, mücahitler konusunda Allah’tan sakınmalarını tavsiye ederek, hapishanelerde dünyada kimsenin görmediği şeyler gördüklerini, esirlerin aşağılandığını, işkencelere maruz kaldıklarını, küfre ve şirke zorlandıklarını ‘Ya Mukteda’, ‘Ya Sistani’ demeye zorlandıklarını demedikleri takdirde de dayak yediklerini belirtiyor. Ardından Tesfirat Hapishanesi’nden kaçışlarını anlatıyor.Irak İslam Devleti’nin gücünü bir kez daha ortaya koyan videoda sonra Anbar Eyaleti’nde Safevi Orduya ait bir kışlaya düzenlenen baskın görüntüleri yer alıyor.Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan esirlerden Ebu Muaviye El Ensari ise esir Müslümanlara tagutların elinde esaretten kurtulup kaçabilmek için ellerinden geleni yapmamalarını ve bu işin akibetinden korkmamalarını tavsiye ederek kurtulmaya çalışmasının ulemanın ittifakı ile üzerlerine şer’i vacip olduğunu vurguluyor.El Ensari daha sonra Sünnilere seslenerek şöyle mesaj veriyor: ‘Ey Sünniler siz bizim halkımız, devletimizsiniz. Biz de sizin askerleriniz. Siz bizi yalnız bıraksanız da biz sizi bırakmayacağız. Siz bizi terk etseniz de biz sizi terk etmeyeceğiz. Kanlarımızın son damlasına kadar sizi savunacağız. Sizi teslim etmeyeceğiz.’İlimlerinin eksikliği nedeniyle kendilerini mazur göreceklerini de belirten mücahit kendilerini yine de dinlerine dönmeye davet ediyor ve onları savunan tek kesimin mücahitler olduğuna dikkat çekiyor.Video daha sonra yine bir baskın görüntüsüyle devam ediyor. Ardından Safevi Ordu’nun askerlerinin kamerasından baskının neticelerinin görüntülerine yer veriliyor.
Videoda ilgi çeken görüntülerden biri ise çölde bir çukura düşmüş deve yavrusunun görüntüleri. Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan mücahitler çölde esir kalmış deve yavrusunu kurtarıyor.Ardından Deyali Eyaleti’nde polis güçlerine kurulan tuzak ve yaşanan çatışmaların görüntüleri geliyor. Operasyonda bir helikopterin düşürüldüğüne ve bir diğerinin de tahrip edildiğine, aralarında yüksek rütbeli subaylar da olmak üzere onlarca askerin yaralandığına ve öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.El Cenub’daki askeri teftiş noktasına düzenlenen baskın görüntülerini Bağdat’taki teftiş noktasına susturucularla düzenlenen baskın izliyor. Sonra Bağdat’ın kuzeyindeki ordu karargahına düzenlenen gece baskınının ve Bağdat’ta polis teftiş noktasına düzenlenen saldırının görüntüleri geliyor.Bağdat’ta savunma bakanlığından bir subaya yolda arabasıyla seyrederken düzenlenen saldırının ardından yine Bağdat’ta bir polis teftiş noktasına düzenlenen saldırı, saldırı sonrası ganimetlerin toplanıp tevhid bayrağının yükseltilmesi, içişleri bakanlığından bir subayın tasfiye edilişi, Kerkük’te orduya ait bir kışlaya düzenlenen baskın, ganimetler alındıktan sonra kışlanın ateşe verilişi görüntüleri de birbirini izliyor.Irak İslam Devleti Sözcüsü Ebu Muhammed El Adnani’nin konuşmalarına ağırlık verilen önceki videoların aksine Irak İslam Devleti Emiri Ebu Bekir El Bagdadi’nin konuşmalarının daha çok olduğu dikkat çeken videoda Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran Ebu Cafer El Ensari, hayatında karşı karşıya gelindiği vakit Şiilerden daha korkağını görmediğini, hapishaneden kaçarken onların elinde her türlü mühimmat bulunduğu halde ellerindeki basit silahlarla kendilerini hezimete uğratmayı başardıklarını, bunda da Allah’ın büyük yardımının vesile olduğunu ifade ediyor. Ardından Safevi askerlerin kendilerinin yerini bildikleri halde korkularından gelemediğine dikkat çekiyor.Daha sonra iki mücahidin basıp istişhadi operasyon düzenlediği Selahaddin eyaleti meclisinin mücahitlerin operasyonu sonrası görüntüleri Safevi askerlerin kamerasından veriliyor. Safevi askerler Amerikan desteğiyle binaya giriyor ve boş binada sürekli ateş ediyor. Sonra mücahitlerle çatışıyorlar havası vermek için bir de dışarı doğru havaya ateş ediyorlar. Binadan kaçmak için efendilerinden telsizle izin isteyen subayın ateş sesi duydukça korkudan irkildiği de gözden kaçmıyor.Kılıçların Sesi 3 videosunun ikinci bölümünün başında da Tikrit’teki Tesfirat Hapishanesi’nden kaçmayı başaran bir mücahidin konuşmasına yer veriliyor. Ebu Vakkas El Ensari isimli mücahid, hapishanede kalan kardeşlerine Allah’a tevekkül etmelerini ve kaçmayı denemelerini, Allah’tan ümidi kesmemelerini tavsiye ediyor.Ardından nasıl da Sahveler tarafından yakalanıp Şiilere teslim edildiklerini ve Şiilerin Sünniler arasında hiçbir ayrım gözetmediklerini ister Sahve olsun ister mücahid hepsini aynı gördüğünü anlatıyor. Buna örnek olarak da Tarık El Haşimi’yi (hakkında idam kararı çıkarılan Irak’ın Sünni Cumhurbaşkanı yardımcısı) veriyor. El Haşimi’nin, Irak Cumhurbaşkanı Talebani adına Sünni esirler hakkında çıkarılan idam kararlarını imzaladığını, ancak cezanın da amel cinsinden geldiğini ve Allahu Teala’nın, herkesin Şiilerin hakikatini, Sünniler arasında hiçbir ayrım yapmadığını görmesini takdir etmesiyle El Haşimi hakkında da idam kararı verildiğini vurguluyor.Esaretten kurtulan mücahidin konuşmasının ardından ise yine operasyon görüntüleri geliyor. Deyali’de Safevi güçlerin kışlasına gece baskınının görüntülerinin ardından Irak İslam Devleti Sözcüsü Ebu Muhammed El Adnani’nin Sahveleri, yakalanmadan önce tevbe etmeye çağırdığı konuşmasından bir kesit veriliyor.Hemen sonrasında Bağdat’ın kuzeyinde ele geçirilen işbirlikçi Sahvelerin casus şebekesinin başkanı, Safevi Ordu’ya ihbar ettiği mücahitlerin isimlerini sayıyor, itiraflarda bulunuyor, başkanlığını yaptığı casusluk şebekesinde çalışanların, ardından da ihbar ettiği kadınların isimlerini sıralıyor. Ardından öldürülüyor.Videonun ilerleyen kısmında ise Ebu Bekir El Bağdadi’nin konuşmasının ardından Sahve unsurlarından bazılarının bir camide tevbe görüntülerine yer veriliyor. Mücahitler kendilerine artık kardeşleri konumunda olduklarını açıklayarak kendilerinden bir zulüm görürlerse de itiraz etmelerini istiyor. İslam hükümlerinin kendileri ve emirleri için de geçerli olduğunu vurguluyor. Ardından tevbe eden Sahvelere, mücahitlerden bin kişiyi bile öldürmüş olsalar tevbelerini kabul edeceklerini dile getiriyor. Emirlerinin talimatının bu yönde olduğunu anlatan mücahid, tevbe etmek isteyip de mücahitlerden ya da Müslümanlardan bazılarını öldürdüğü için tevbe edip kendilerine bunu açıklamaktan korkanlara da cesaret vererek içlerinden 1 milyon mücahid de öldürmüş olsa Allah’a dönmek istedikten sonra kendilerini öldürmek istemediklerini belirtiyor. Kutlama kucaklaşmasının ardından mücahitler, Sahvelerden tevbe edip de kendilerine bunu bildirmeyenlerin kendi nazarlarında mürted hükmünde olduğunu tevbesinin Allah ile arasında olduğunu çünkü zahiren tevbe ettiklerini gösteren bir amelde bulunmadıklarını açıklıyor. Tevbe etmek isteyen tüm Sahvelerden de kendileri gibi mücahitlere gelerek bir şekilde bunu bildirmesini istiyor ve ancak bu şekilde kendilerine eman vereceklerini söylüyor.Kılıçların Sesi 3 videosu Anbar Eyaleti’nde ordu güçlerinin karargahına yapılan saldırı görüntüleriyle devam ediyor. Ardından Tesfirat Hapishanesi’nden kurtulan mücahitlerden Ebu Abdurrezzak El Ensari Tesfirat gazvesini ve kaçış öykülerini anlatıyor. Ebu Abdurrezzak öncelikle iki gün boyunca plan yaptıklarını, Allah’ın yardımını çok güçlü şekilde hissettiğini, kompleksi 7 kısma ayrıldıklarını ve her kısım için bir grup tayin ettiklerini, 4-5 kez kaçmayı denediklerini ve başarılı olamadıklarını, bu nedenle de başka kurtuluş yollarının kalmadığını dile getiriyor. Daha sonra tüm kısımları aynı anda basma ve operasyonun 10 dakika içinde bitmek zorunda olduğu üzerinde anlaştıklarını söylüyor.Ebu Ömer El Ensari ise ana kapıda arkadaşları öldürülenlerin (askerlerin) üzerlerine atıldığını ancak araca binerek silahlar ele geçirdiklerini, çatışmalar yaşandığını, ilk çiti aşana kadar bir yandan çatışmalar sürerken bir yandan da grup grup hapisten kaçtıklarını, akıllarına gelemeyecek kadar çok sayıda silahı ganimet olarak aldıklarını, esirlerin çıkarılabilmesi için çatışmaların bir saatten fazla sürdüğünü, bir mücahid çatışırken diğerinin çok yüksek olan çiti aştığını anlatıyor.Bir başka mücahit ise Tesfirat Hapishanesini çevreleyen dört yüksek duvarı Allahu Teala’nın yardımıyla kolaylıkla aştıklarını, içlerinden yaralananları dahi bu duvarları aşarak taşımayı başardıklarını, sokağa çıktıktan sonra birçok askeri aracı ele geçirdiklerini ve içlerindeki silahları ganimet olarak aldıklarını, bazı grupların ise dışarı çıkabilmek için en az iki saat çatıştığını dile getiriyor.Tesfirat hapishanesinden kaçan mücahitlerin oturumunu mücahitlerin Ninova şehrinin çöllerinde Safevi güçlere kurduğu tuzak ve çatışma görüntüleri izliyor.Çatışma sırasında önce askerlerin araçtan inerek teker teker kaçtığı sonra aracın da kaçtığı dikkat çekiyor. Ardından mücahitler, askerlerin sığınmak istediği mekana girip tevhid bayrağını dikerek tekbirler getiriyor.Ardından Ebu Musab El Zerkavi’nin (Allah ona rahmet etsin) konuşması eşliğinde 5 sene Haçlı ve işbirlikçi hapishanelerinde esir kalan, Tesfirat Hapishanesi’nden diğer mücahid kardeşleriyle beraber kaçan ancak oturmak yerine mücahidler arasına katılmayı seçen, surların yıkılması operasyonlarına katılarak –inşallah- Allah yolunda şehit olan Ebu Yakub El Ensari’nin şehadet sonrası görüntüsüne yer veriliyor.Ebu Yakub’un görüntüsünü Irak İslam Devleti Emiri Ebu Bekir El Bagdadi’nin konuşması ve Amerikalıların eline esir düşen, Safevi ve Haçlı hapishanelerinde 7 yılı geçen ve Sünnilere karşı yürütülen son idam kampanyasında Safeviler tarafından idam edilen kuzey bölge emiri Ebu Talha El Hamdani’nin Safevi hapishanelerinden sızdırılan görüntüleri takip ediyor. El Hamdani konuşmasında korkunun ecele faydasını olmadığını, mücahidin ölümden korkmadığını, korksa cihad yolunu seçmeyeceğini vurguluyor. İlim talep edip cihaddan geri kalanlara ise tagutların hapishanelerinin tevhid ehli erkek ve Müslüman kadınlarla dolduğunu, kadınlara tecavüz edildiğini hatırlatarak Allah’tan korkmalarını istiyor ve ‘cihadı ancak ölümden korkunuzdan ötürü terkettiniz’ mesajı veriyor.Videoda bir yandan El Hamdani’nin konuşmasına yer verilirken sol taraftaki karede de idam edilmesinin ardından intikamının alınması için Ebu Sabit El Ensari tarafından gerçekleştirilen istişhadi operasyonun hazırlık görüntüleri yer alıyor.El Hamdani’nin konuşmasının bitmesiyle operasyon tam kare verilmeye başlanıyor. Musul’da Safevi Ordu’nun kampı önce mücahitler tarafından basılıyor. Mücahitler hem Safevi askerleri oyalamak hem de etraftaki Müslümanların kaçması için çatışmaya giriyor. Daha sonra tonlarca patlayıcı yüklü kamyonetin infilak etmesiyle meydana gelen büyük patlamanın ve Safevi askerlerin kamerasından patlama sonrası kampın görüntüleri veriliyor. Kampta bulunan bütün askerlerin patlamayla öldürüldüğü belirtiliyor.
Videonun son dakikalarında ise Tunus’tan muhacir Ebu Ziyad El Bihar’ın mesajı yer alıyor. Ebu Ziyad hicret yolunun çok basit olmadığını kimsenin öyle bir evhama kapılmamasını gerektiğini ancak her ne kadar bazı tehlikeler bulunsa da geliş yollarının güvenli olduğunu söylüyor. Ardından Allah yolunda cihada çıkmaktan geri kalanlara seslenerek Allah takdir ederse sağ salim cihad topraklarına ulaşabileceğini belirtiyor. Tunus’tan bir mücahidin Irak’a geldiğinde tutuklanışını ve 7 buçuk sene hapis yattıktan sonra Tunus’a döndüğünü, oradan da Yemen sahalarına geçmeyi başararak orada –Allah’ın izniyle- şehit olduğunu anlatıyor. Bu kıssadan yola çıkarak da esir düşenlere, esaretin yolun sonu olduğunu düşünüp ümitsizliğe kapılmamaları tavsiyesinde bulunuyor. Birçok kardeşin esir düştüğünü, yıllarca hapis yattıktan sonra çıkıp cihad meydanlarında şehit düştüklerini ifade ediyor.Cihada çıkmaktan geri kalanlara ise silah olarak Allah’a ihlasla dua etmeyi tavsiye ediyor. Daha sonra şöyle ekliyor: ‘Sana hicret emri geldiğinde hicret etmelisin. Bu işi ağırdan almamalısın. Bu Allah’ın bir farzı! Kim de hicret etmezse o Allah’ın katında günahkardır. Şam topraklarında, Irak topraklarında akan tüm kanların, öldürülen tüm çocukların, tecavüze uğrayan kadınların hesabını Allah kıyamet günü sana soracak. Öyle ise bu soruya cevabınızı hazırlayın.’
