KÜÇÜK ŞEHİDİM
Anladım,
Sende ölmeyi, en az onların yaşamayı sevdiği kadar seviyorsun,
Gülmeyi Peygamber, sevmeyi Sahabe kadar,
Anladım, seninde yok bir beklentin,
Dünyada misafir, ebediyetine hazırlıktasın.
Anladım Küçük Şehidim sen;
Dokuz yaşında
Babanın öldüğü yaştasın.
…
Bir kurşun savrulacak biraz sonra sinsi
Yol alacak havada, hüzün şarkıları mırıldanarak,
Rotası belli, amacı belli, hedefi sen.
Bir kıyamet kopacak biraz sonra bağrımda;
Küçücük bir el kalkacak havaya titrek,
Küçücük bir ayak yürüyemeyecek artık,
Küçücük bir göz göremeyecek,
Küçücük bir kalp, çarpmayacak bir daha.
…
Biliyorum, oyuncakların olmadı asla,
Saklambaç oynayamadın arkadaşlarınla,
Lunaparkları hiç görmedin.
Biliyor musun küçük şehidim,
Dün ellerinden tutup parka götürdüm çocuklarımı,
Dondurma istedi birisi, birisi limonata,
Kızım bir bebek,
Oğlum oyuncak tabanca için ağladı,
Bir dediklerini iki etmedim utanmadan,
Uçak isteseler, onu da alacaktım küçük şehidim,
Ağlamalarına dayanamam ya,
Onları bir iğnenin bile incitmesine dayanamam ya.
Gondola bile bindirdim onları sana inat, sense,
Kâh, filistinde babanın kucağında titriyordun,
Kâh Lübnanda bir rokete hedef oluyordun,
Kâh annenin karnında tekmeleniyordun.
Bunu sen seçtin, sen istedin küçük şehidim,
Ölmeyi yaşamaktan daha çok seven sendin.
Söyler misin bana,
Nasıl bir şey görürken görmüyor olmak,
Söyler misin bana,
Nasıl bir şey yürürken yürümüyor, gülerken gülmüyor olmak,
Ya!..
Nasıl bir şey
Severken küsüyor olmak.
Sen kime küskünsün küçük şehidim,
Bana ise küskünlüğün küs,
Küs küsebildiğin kadar, ne anlarım ben
Babana ise küskünlüğün,
Küs, o da küskün zaten sana, cennette barışacak.
Annene ise küskünlüğün,
Haklısın yavrum,
O bazen bir Ümmü Seleme,
Önce yaranı sarar, sonra salar tekrar düşmanın üzerine,
Bazan Ümmü Süleym,
Borç verirken, aldığı kadar sevinen,
O bazen da Meryem, Hatice, Asiye,
Verirken, onundu, geri aldı diyecek kadar mükemmel şimdi,
Annene ise küskünlüğün, istersen küs küçük şehidim.
…
Ey küçük şehidim,
Senin damlayan kanınla binlerce şehit gelecek desem
İnanmazsın,
Senin gözyaşlarına binlercesi katılacak,
Boğulacak onlarla sana vuran eller desem,
Palavra dersin,
Ya Mus’abımı yoluna, Muazımı koluna taksam ne dersin,
Beni affeder misin?
Ben sen olmayı beceremedim,
Bari bana, ben olmayı öğretir misin
Sahi gerçekten öğretirmisin KÜÇÜK ŞEHİDİM?...
Anladım,
Sende ölmeyi, en az onların yaşamayı sevdiği kadar seviyorsun,
Gülmeyi Peygamber, sevmeyi Sahabe kadar,
Anladım, seninde yok bir beklentin,
Dünyada misafir, ebediyetine hazırlıktasın.
Anladım Küçük Şehidim sen;
Dokuz yaşında
Babanın öldüğü yaştasın.
…
Bir kurşun savrulacak biraz sonra sinsi
Yol alacak havada, hüzün şarkıları mırıldanarak,
Rotası belli, amacı belli, hedefi sen.
Bir kıyamet kopacak biraz sonra bağrımda;
Küçücük bir el kalkacak havaya titrek,
Küçücük bir ayak yürüyemeyecek artık,
Küçücük bir göz göremeyecek,
Küçücük bir kalp, çarpmayacak bir daha.
…
Biliyorum, oyuncakların olmadı asla,
Saklambaç oynayamadın arkadaşlarınla,
Lunaparkları hiç görmedin.
Biliyor musun küçük şehidim,
Dün ellerinden tutup parka götürdüm çocuklarımı,
Dondurma istedi birisi, birisi limonata,
Kızım bir bebek,
Oğlum oyuncak tabanca için ağladı,
Bir dediklerini iki etmedim utanmadan,
Uçak isteseler, onu da alacaktım küçük şehidim,
Ağlamalarına dayanamam ya,
Onları bir iğnenin bile incitmesine dayanamam ya.
Gondola bile bindirdim onları sana inat, sense,
Kâh, filistinde babanın kucağında titriyordun,
Kâh Lübnanda bir rokete hedef oluyordun,
Kâh annenin karnında tekmeleniyordun.
Bunu sen seçtin, sen istedin küçük şehidim,
Ölmeyi yaşamaktan daha çok seven sendin.
Söyler misin bana,
Nasıl bir şey görürken görmüyor olmak,
Söyler misin bana,
Nasıl bir şey yürürken yürümüyor, gülerken gülmüyor olmak,
Ya!..
Nasıl bir şey
Severken küsüyor olmak.
Sen kime küskünsün küçük şehidim,
Bana ise küskünlüğün küs,
Küs küsebildiğin kadar, ne anlarım ben
Babana ise küskünlüğün,
Küs, o da küskün zaten sana, cennette barışacak.
Annene ise küskünlüğün,
Haklısın yavrum,
O bazen bir Ümmü Seleme,
Önce yaranı sarar, sonra salar tekrar düşmanın üzerine,
Bazan Ümmü Süleym,
Borç verirken, aldığı kadar sevinen,
O bazen da Meryem, Hatice, Asiye,
Verirken, onundu, geri aldı diyecek kadar mükemmel şimdi,
Annene ise küskünlüğün, istersen küs küçük şehidim.
…
Ey küçük şehidim,
Senin damlayan kanınla binlerce şehit gelecek desem
İnanmazsın,
Senin gözyaşlarına binlercesi katılacak,
Boğulacak onlarla sana vuran eller desem,
Palavra dersin,
Ya Mus’abımı yoluna, Muazımı koluna taksam ne dersin,
Beni affeder misin?
Ben sen olmayı beceremedim,
Bari bana, ben olmayı öğretir misin
Sahi gerçekten öğretirmisin KÜÇÜK ŞEHİDİM?...