Çözüldü Küçük Şirk, Başka Bir Ummete Helal Kılınabilir mi?

Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
M. Asım Köksal Peygamberler Tarihi kitabında,
Yakubi tarihini kaynak göstererek şöyle bir yazı yazıyor Şisoğullarına dair;
"Onlardan herhangi biri yemin etmek istediği zaman ancak: "Habilin kanı üzerine yemin olsun ki" derdi."

Allah'tan başkası üzerine yeminin küçük şirk olduğu bildirilmedi mi?

Küçük şirk olan bir şey bir başka ümmete helal kılınabilir mi?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْعَلَاءِ حَدَّثَنَا ابْنُ إِدْرِيسَ قَالَ سَمِعْتُ الْحَسَنَ بْنَ عُبَيْدِ اللَّهِ عَنْ سَعْدِ بْنِ عُبَيْدَةَ قَالَ سَمِعَ ابْنُ عُمَرَ رَجُلًا يَحْلِفُ لَا وَالْكَعْبَةِ فَقَالَ لَهُ ابْنُ عُمَرَ إِنِّي سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ مَنْ حَلَفَ بِغَيْرِ اللَّهِ فَقَدْ أَشْرَكَ
Saîd b. Ebî Ubeyde'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: İbn Ömer (r.anhuma); "Kâbe'ye yemin ederim-ki hayır" diye yemin eden bir adam'ı duyup Ona: "Ben Rasûlullah 'in; Allah'tan başkasına yemin eden (O'na) ortak koşmuştur, buyurduğunu işittim." dedi
(Ebû Dâvûd, Eymân, Bab 4, Hadis no: 3251; Tirmizî, Nuzûr, Bab 8, Hadis no: 1535; Ahmed, 2/125)

حدثنا قتيبة حدثنا أبو خالد الأحمر عن الحسن بن عبيد الله عن سعد بن عبيدة أن بن عمر سمع رجلا يقول لا والكعبة فقال بن عمر لا يحلف بغير الله فإني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول من حلف بغير الله فقد كفر أو أشرك
Sâ’d b. Ubeyde (r.anh)’den rivâyete göre, İbn Ömer bir adamın “Kâ’be’ye yemin olsun ki hayır” dediğimi işitince şöyle dedi: “Allah’tan başkası adına yemin edilmez. Rasûlullah 'den işittim şöyle diyordu: Kim Allah’tan başkası adına yemin ederse kafir veya muşrik olmuş olur.”
(Tirmizî, Nuzûr, Bab 8, Hadis no: 1535 – Hasen Sahih; Hakim, Mustedrak, 1/18; Ahmed, Musned, 2/69)
Tirmizî:
Bu hadis hasendir. Bu hadis bazı ilim adamlarınca şöyle tefsir edilmiştir: “Kâfir veya muşrik olmuş olur.” Sözü hükmü ağırlaştırmak için söylenmiştir. İbn Ömer hadisi buna delildir. Çünkü O hadiste: “Rasûlullah (s.a.v.), Ömer’in babam için babam adına diyerek yemin ettiğini duyunca Allah Sizi bu tür yeminlerden de yasakladı” buyurmuştur. Yine aynı şekilde Ebû Hurayra tarafından rivâyet edilen: “Kim yemininde lat ve uzza hakkı için derse hemen lailahe illallah desin” hadiste buna delil olabilir.


Şeyh'ul İslam İbn Teymiyye şöyle der: "Allah’tan başkası üzerine yemin etmek caiz değildir. Bu, Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetinde açıkça nehyedilmiştir. Allah’tan başkası üzerine yemin etmek, Allah’a ibadette ortak koşmaktır. Bu sebeble Peygamber onu 'şirk' olarak nitelendirmiştir." (İbn Teymiyye, el-İstikame, C. 1, Sf: 329)

"Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: ‘Kim Allah’tan başkası üzerine yemin ederse, şirke düşmüştür. (Tirmizî). Bu, küçük şirk kapsamındadır. Çünkü bu yeminle Allah’tan başkasına yücelik isnadı vardır. Yemin ancak yüce olana edilir. Allah’tan başkasına yemin eden kişi, bir nevi Onu Allah’a denk tutmuş olur."
(İbn Teymiyye, Mecmû’ el-Fetâwâ, C. 1, Sf: 201)

"İnsanlar, Allah’tan başkasının adına yemin etmeyi önemsemeyebilir. Ancak bu fiil şirk sınıfındandır. Çünkü yemin etmek, yemin edileni tâzim etmektir. Tâzim ancak Allah’a yapılır. Bu yüzden yemin ibadet hükmündedir ve ibadet yalnızca Allah’a yapılır." (İbn Teymiyye'nin, Şerhu Kitâbi’t-Tevhîd'e dair notları – Muhakkikler derlemesinde geçer.)


Şirk, hangi zamanda ve kavimde işlenirse işlensin çirkin ve haramdır.
Şirk ister büyük olsun ister küçük – hiçbir zaman, hiçbir ummete mubah kılınmamıştır.
"Andolsun ki, Biz her ummete, 'Allah’a kulluk edin ve tağuttan sakının' diye bir peygamber gönderdik."
(Nahl 36)


M. Asım Köksal'ın "Peygamberler Tarihi" isimli kitabında Yakubi tarihi kaynak gösterilerek aktarılan "Habil’in kanı üzerine yemin etmek" nasıl mümkün olabilir?

Kendisi tarihçi ve seyyah olan Ebu’l-Abbâs Ahmed b. Ebî Yâkūb İshâk b. Câfer b. Vehb b. Vâzıh el-Yâkūbî'nin Yakubî Tarihi, Ehl-i Sünnet uleması nezdinde zayıf ve Şii kaynaklı bir tarihtir, oryantalistlerce mûteber olsa da ehl-i sunnetce itibar edilmez. Oryantalistlerin M. Asım Köksal da bu rivayeti sadece nakletmiş, sahih olduğunu belirtmemiştir. Ehl-i sunnetin hiç bir mûteber eserinde zikredilmez, akideye delil olmaz.

Bu bir adet olabilir ama dinî bir emir değildir. Yâni O kavim (Şisoğulları) bu ifadeyi şer’î bir yemin olarak değil, adetleşmiş bir ifade olarak kullanıyor olabilir. Ama bu durumda da bu fiil çirkin bir bid’attir ve şirk kokusu taşır. Ayrıca böyle bir adet varsa bile, bu Onların şirk işlediğini gösterir. Tıpkı Nuh kavminin salih kimseleri (Vedd, Suvâ’, Yeğûs vs.) putlaştırması gibi. Bu da bir zamanlar doğru olan bir anıyı şirk vesilesi haline getirme olabilir. “Habil’in kanı” sözü, hatırayı ilahlaştırmaya götürür. Bu da şirk olur. Kısaca Habil'in Kanı sözü ya uydurmadır, ya da şirk içeren bir adettir!

Ez cumle ;
küçük şirk olan bir şey önceki ummetlere helal kılınmaz. Allah’tan başkası üzerine yemin etmek, her ummette tevhid akidesine aykırı olur. Yakubî'nin naklettiği rivayet ise ya uydurmadır ya da o kavmin şirk içeren bir adeti olup dinî bir hüküm değildir.

 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt