Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Küfür Ameli İşleyen Kişiyi Tekfir Etmenin Hükmü Nedir?

E Çevrimdışı

e.soyler.Tawheed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleyküm ilim ehli kardeşler bu konuda bana lütfen bilgi ve delille yardım edin

Herhangibir ameli küfür misal riya Şirki yada ona benzer ameli küfüre büyük küfür diyip insanları tekfir eden kişinin hükmü nedir.

Bu kişi harici sayılır mı hariciler büyük günahlardan dolayı tekfir ediyor du ameli küfüre büyük küfür diyen tevili hatamdır Yoksa hata olsada sahibini harici yaparmı harici olmak için illa huruç etmek mi lazım huruc etmeden de ameli küfre büyük küfür diyen ve tekfir eden harici mi değil mi
 
أ Çevrimdışı

أهل الحديث

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Aleyküm Selam.
Büyük günah işleyen kişi tekfir edilmez. Hariciler tekfir eder genelde.

Ameli küfür ise(Allah'a, Rasûlüne, İslâm'a sövmek/alay etmek gibi veya Kur'an ve Sünnet ile muhakemeye davet edildiğinde kişinin reddetmesi gibi) kişiyi kâfir yapar.

"Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar." (Nisâ/65)

"Eğer onlara, (niçin alay ettiklerini) sorarsan, elbette, biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk, derler. De ki: Allah ile, O'nun âyetleriyle ve O'nun peygamberi ile mi alay ediyordunuz?
(Boşuna) özür dilemeyin; çünkü siz iman ettikten sonra tekrar kâfir oldunuz. Sizden (tevbe eden) bir grubu bağışlasak bile, bir grubu da suçlu olduklarından dolayı azap edeceğiz."(Tevbe/65,66)
 
E Çevrimdışı

e.soyler.Tawheed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ameli küfür ise(Allah'a, Rasûlüne, İslâm'a sövmek/alay etmek gibi veya Kur'an ve Sünnet ile muhakemeye davet edildiğinde kişinin reddetmesi gibi) kişiyi kâfir yapar.

Yani bir icraat olması lazım ki o ameli küfre girsin evet anladım misal bir örnek biri var riyadan dolayı tekfir ediyor. Halbuki riya küçük şirk (ameli) küfür.

Buda sahibini harici yaparsa o zaman böyle bir cemat var. Küçük şirkten dolayı (riya) tekfir ediyorlar.

Halbuki riya bikirir ise sahibini dinden çıkarır o zaman Allahualem böyle bir insan harici olmuş oluyor diye düşünüyorum tabi ilim ehli kardeşlerin Delilleri kesin karara varmama neden olacaktır.
 
أ Çevrimdışı

أهل الحديث

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Zâhiren küfür işlediğinden kesin bir şekilde emin olmadıkça tekfir edemeyiz. Çünkü kişi, riyakâr olsa bile kalbinde kesin olarak imanın olup olmadığını ancak Allah bilir.

Savaşta kelime-i şehâdet getiren kişiyi öldüren Halid ibn Velid(ra)'ı hesaba çeken Rasulullah(sav), Halid'in: "Korktu da bundan dolayı kelime-i şehâdet getirdi." demesi üzerine Nebi(sav): "Kalbini yarıp baktın mı?" diyerek kalplerde olandan muttali olmanın mümkün olmadığını haber vermiştir.(Ebû Dâvud, Cihad, 95; Ibn Mâce, Fiten, 1)

Rasulullah-sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir defasında:
“–Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir.” buyurmuştu.
Yanındakiler:
“–Küçük şirk nedir ey Allâh’ın Rasulü?” diye sordular.
Rasulullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu cevâbı verdi:
“–Riyâ, yani gösteriştir. Kıyamet günü insanlar amellerinin karşılığını alırlarken, Allah Teala riyâ ehline:
≪–Dünyadayken kendilerine murailik yaptığınız/amellerinizi gostermek istediğiniz kimselere gidin! Bakın bakalım onların yanında herhangi bir karşılık bulabilecek misiniz?≫ buyurur.”
(Ahmed, V, 428, 429)



İmam Ahmed bin Hanbel'e denildi ki:

Bir adam mescide giriyor ve orada bir topluluk görüyor. Bundan dolayı namazını güzelleştiriyor. Bu riyâ olur mu?

İmam dedi ki: Hayır, bu Müslümanın Müslüman üzerine bereketidir.

el-Furû 2/298

Buhârî (3470) ve Müslim'in (2766) Ebû Saîd el-Hudrî'den merfû olarak rivâyet ettiği, doksan dokuz kişiyi öldüren adamın kıssasında, âlim o adamı sâlih insanların bulunduğu bir yere yönlendirmiş ve "orada Allah'a ibâdet eden insanlar var, sende onlarla birlikte Allah'a ibâdet et" demiştir. Rasûlullah ﷺ'de bu âlimin ilmini ve fetvâsını tasdik etmiştir. Âlimin oraya yönlendirmesinin sebebi ise, Müslümanların arasında bulunmanın bereketiyle bu adamın tevbesinde sebât etmesi ve cemaat ile birlikte olmasıdır.

Yine İmam Ahmed'in (17998) Abdurrahmân b. Ğanem'den rivâyet ettiği bir hadiste Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın en hayırlı kulları, görüldüklerinde Allah'ın hatırlandığı kimselerdir." Bu hadis, Müslümanın Müslüman üzerine bereketine işâret eden bir hadistir. Müslüman Müslümana Allah'ı hatırlatır ve sâlih amel işlemesine vesîle olur.

Yine Buhâri (6408) ve Müslim'in (2689) Ebû Hureyre'den rivâyet ettiği, zikir meclislerini gezen meleklerden bahseden hadiste şöyle geçmektedir:

"...Bunun üzerine Allahu Teâlâ meleklerine:

- “Sizi şâhit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım” buyurur. Meleklerden biri:

- Onların arasında bulunan falan kimse esâsen onlardan değildir. O buraya bir iş için gelip oturmuştu, deyince Allahu Teâlâ şöyle buyurur:

- “Orada oturanlar öyle kimselerdir ki, onların arasında bulunan bedbaht olmaz.”

Burada da yine Müslümanların arasında bulunmanın bereketine işâret olunmuştur.

Velhâsıl bu hadislerden anladığımız Müslümanları görünce Allah'ı hatırlayıp sâlih amel işlemek riyâ değil, İmam Ahmed'in dediği gibi, Müslümanın Müslüman üzerine bereketidir.

Misal eğer bahsettiğin kişiler İmam Ahmed rahimehullah'a sorulan sorudaki gibi bir Müslümanı tekfir ederlerse ve o kişi riyakâr değilse o söz kendilerine dönebilir.

"Herhangi bir kimse, din kardeşine 'Ey kâfir!' derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne âlâ. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner." (Müslim, 1/319)
 
E Çevrimdışı

e.soyler.Tawheed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Zâhiren küfür işlediğinden kesin bir şekilde emin olmadıkça tekfir edemeyiz. Çünkü kişi, riyakâr olsa bile kalbinde kesin olarak imanın olup olmadığını ancak Allah bilir.

Savaşta kelime-i şehâdet getiren kişiyi öldüren Halid ibn Velid(ra)'ı hesaba çeken Rasulullah(sav), Halid'in: "Korktu da bundan dolayı kelime-i şehâdet getirdi." demesi üzerine Nebi(sav): "Kalbini yarıp baktın mı?" diyerek kalplerde olandan muttali olmanın mümkün olmadığını haber vermiştir.(Ebû Dâvud, Cihad, 95; Ibn Mâce, Fiten, 1)

Rasulullah-sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir defasında:
“–Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir.” buyurmuştu.
Yanındakiler:
“–Küçük şirk nedir ey Allâh’ın Rasulü?” diye sordular.
Rasulullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şu cevâbı verdi:
“–Riyâ, yani gösteriştir. Kıyamet günü insanlar amellerinin karşılığını alırlarken, Allah Teala riyâ ehline:
≪–Dünyadayken kendilerine murailik yaptığınız/amellerinizi gostermek istediğiniz kimselere gidin! Bakın bakalım onların yanında herhangi bir karşılık bulabilecek misiniz?≫ buyurur.”
(Ahmed, V, 428, 429)



İmam Ahmed bin Hanbel'e denildi ki:

Bir adam mescide giriyor ve orada bir topluluk görüyor. Bundan dolayı namazını güzelleştiriyor. Bu riyâ olur mu?

İmam dedi ki: Hayır, bu Müslümanın Müslüman üzerine bereketidir.

el-Furû 2/298

Buhârî (3470) ve Müslim'in (2766) Ebû Saîd el-Hudrî'den merfû olarak rivâyet ettiği, doksan dokuz kişiyi öldüren adamın kıssasında, âlim o adamı sâlih insanların bulunduğu bir yere yönlendirmiş ve "orada Allah'a ibâdet eden insanlar var, sende onlarla birlikte Allah'a ibâdet et" demiştir. Rasûlullah ﷺ'de bu âlimin ilmini ve fetvâsını tasdik etmiştir. Âlimin oraya yönlendirmesinin sebebi ise, Müslümanların arasında bulunmanın bereketiyle bu adamın tevbesinde sebât etmesi ve cemaat ile birlikte olmasıdır.

Yine İmam Ahmed'in (17998) Abdurrahmân b. Ğanem'den rivâyet ettiği bir hadiste Rasûlullah ﷺ şöyle buyurmaktadır: "Allah'ın en hayırlı kulları, görüldüklerinde Allah'ın hatırlandığı kimselerdir." Bu hadis, Müslümanın Müslüman üzerine bereketine işâret eden bir hadistir. Müslüman Müslümana Allah'ı hatırlatır ve sâlih amel işlemesine vesîle olur.

Yine Buhâri (6408) ve Müslim'in (2689) Ebû Hureyre'den rivâyet ettiği, zikir meclislerini gezen meleklerden bahseden hadiste şöyle geçmektedir:

"...Bunun üzerine Allahu Teâlâ meleklerine:

- “Sizi şâhit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladım” buyurur. Meleklerden biri:

- Onların arasında bulunan falan kimse esâsen onlardan değildir. O buraya bir iş için gelip oturmuştu, deyince Allahu Teâlâ şöyle buyurur:

- “Orada oturanlar öyle kimselerdir ki, onların arasında bulunan bedbaht olmaz.”

Burada da yine Müslümanların arasında bulunmanın bereketine işâret olunmuştur.

Velhâsıl bu hadislerden anladığımız Müslümanları görünce Allah'ı hatırlayıp sâlih amel işlemek riyâ değil, İmam Ahmed'in dediği gibi, Müslümanın Müslüman üzerine bereketidir.

Misal eğer bahsettiğin kişiler İmam Ahmed rahimehullah'a sorulan sorudaki gibi bir Müslümanı tekfir ederlerse ve o kişi riyakâr değilse o söz kendilerine dönebilir.

"Herhangi bir kimse, din kardeşine 'Ey kâfir!' derse, bu tekfir sebebiyle ikisinden biri muhakkak küfre döner. Eğer o kimse dediği gibi ise ne âlâ. Aksi takdirde sözü kendi aleyhine döner." (Müslim, 1/319)
Evet bu delil zaten öyle kişilere yeter ama yğne zannımca onlar küçük kürüfrden dolayı tekfir ediyorlar buda hatici yapıyor gübşme geliyor Allah cc razı olsun kadeşim senden benimde geçmişim onlara dayandığı içğn Haricilikle öyle pis bir şeydi ortada dekil olsa bile delili kabul edemeyecek kadar pis bir yol Allah cc tğm müslümanları bol sapık yoldan muhafaza eğlesin
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleyküm ilim ehli kardeşler bu konuda bana lütfen bilgi ve delille yardım edin

Herhangibir ameli küfür misal riya Şirki yada ona benzer ameli küfüre büyük küfür diyip insanları tekfir eden kişinin hükmü nedir.

Bu kişi harici sayılır mı hariciler büyük günahlardan dolayı tekfir ediyor du ameli küfüre büyük küfür diyen tevili hatamdır Yoksa hata olsada sahibini harici yaparmı harici olmak için illa huruç etmek mi lazım huruc etmeden de ameli küfre büyük küfür diyen ve tekfir eden harici mi değil mi

Tarihte kendisini ehli sünnete dahi nispet etmeyip itikadi bidatlere bulaşan ve ehli sünnet alimlerine göre tekfir hatta tefsik bile edilmeyen (fasık bile sayılmayan) şahıslar var, hadis ravileri arasında adil ve güvenilir kabul edilmiş mutezile, mürcie, kaderiyye, şia'dan vs. bidat ehli şahıslar var. Usulü ehli sünnet, kendini nispet ettiği ehli sünnet olan ve büyük günahlardan dolayı tekfir etmiyor ama bir hadisi yanlış anlayıp hataen belirli bir amele küçük şirk hükmü vermesi gerekirken büyük şirk hükmü veren kişinin hatası, Allahu alem, geçmişteki bidat ehli fırkaların itikadi, usuli hatalarından daha hafif kalıyor, dini yeni öğrenmeye başlayan kişilerde bu hataların görülmesi daha muhtemeldir, bir hadis görüyor, o hadisin şerhini okumadan, ulemanın o hadisten ne hüküm çıkardığına bakmadan hadisin zahirine göre hüküm verip küfür hükmü verebiliyor. Mesela ben dine yöneldiğim ilk zamanlarda haksız yere bir müslüman öldürmenin büyük küfür olduğunu zannediyordum, bu hatalar dini öğrendikçe daha sonra farkediliyor, bu hataların özellikle dini yeni öğrenmeye başlayan kişiler için affedileceği umulur, ehli sünnet alimlerin sözleri getirildiği halde o hatasında ısrar edip buna davet edenler ise fasık hükmünü alırlar.
 
Son düzenleme:
E Çevrimdışı

e.soyler.Tawheed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Çok güzel güzel yazmışsın axi Ama birde olaya şöyle bakmak lazım bu şahıslar bu fiili yapanın yani küçük küfre büyük küfür deyip kişinin küfre girmesi ile islamdan çıkması bir olur deyip tekfir etmeleri lakin aşırıya kaçtığı taraflarıda şahsın canını ve malını helal görmeleri durumum biraz ciddiyetini artırıyor. İmam Ali r. a nın da hariciler tarafından şehit edilmesi bu yüzden değilmiydi her zamanki bilindik birşey kufrun dune kufur (Maide 44) çok iyi yazmışsın lakin axi dediklerinde şu hükmü çıkarıyorum Allahualem haricilerde mutezile, şia gibi sapık fıkralardan te'villeri yüzünden daha hafif kalıyor o halde hariciler de Mahsum olmayacağına göre bu konuyu birde @Abdulmuizz Fida Fida ağabeye yönlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum
 
Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Çok güzel güzel yazmışsın axi Ama birde olaya şöyle bakmak lazım bu şahıslar bu fiili yapanın yani küçük küfre büyük küfür deyip kişinin küfre girmesi ile islamdan çıkması bir olur deyip tekfir etmeleri lakin aşırıya kaçtığı taraflarıda şahsın canını ve malını helal görmeleri durumum biraz ciddiyetini artırıyor. İmam Ali r. a nın da hariciler tarafından şehit edilmesi bu yüzden değilmiydi her zamanki bilindik birşey kufrun dune kufur (Maide 44) çok iyi yazmışsın lakin axi dediklerinde şu hükmü çıkarıyorum Allahualem haricilerde mutezile, şia gibi sapık fıkralardan te'villeri yüzünden daha hafif kalıyor o halde hariciler de Mahsum olmayacağına göre bu konuyu birde @Abdulmuizz Fida Fida ağabeye yönlendirmek gerekiyor diye düşünüyorum

Tekfirle beraber kan dökme, cariye edinme ve ganimet alma gibi fiili saldırılar olduğunda artık saldırgan olurlar, onlardan hangisi kafir, hangisi fasık, hangisi mazeret sahibi bakmaksızın müslümanları müdafaa etmemiz farz olur, peki kan döktükleri zaman fasık olmamaları mümkün mü bilmiyorum, @Abdulmuizz Fida hoca izah ederse daha iyi olur dediğin gibi. Ayrıca her ne kadar günümüzdeki aşırılar gibi olmasa da alimlerin tespit ettiklerine göre hadis ravileri arasında "Rasullullah vefat ettikten sonra beş kişi hariç herkes kafir oldu" diyen şii birisi hatta hz Ebu bekir ve hz Ömer'e buğzeden bir şii bile var, yani sadece haricilerin değil, bidat ehlinin genel özelliklerinden biridir, haksızca tekfir etmek ama haksız tekfir etmelerine rağmen güvenilir kabul edilen şii raviler var, çünkü hatalı te'vilinden dolayı bu kişileri tekfir ediyorlar ve bunu islam dinin bir parçası kabul ediyorlar, ancak tüm şüpheleri bertaraf edecek ilim onlara geldiği halde hatalarında ısrar ederlerse durum değişir, duruma göre fasık veya kafir olabilirler ama bidatleri için kan döktüklerinde hükmüne bakmaksızın saldırganlıkları bertaraf edilir, Allahu alem.

 
Son düzenleme:
E Çevrimdışı

e.soyler.Tawheed

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tekfirle beraber kan dökme, cariye edinme ve ganimet alma gibi fiili saldırılar olduğunda artık saldırgan olurlar, onlardan hangisi kafir, hangisi fasık, hangisi mazeret sahibi bakmaksızın müslümanları müdafaa etmemiz farz olur, peki kan döktükleri zaman fasık olmamaları mümkün mü bilmiyorum, @Abdulmuizz Fida hoca izah ederse daha iyi olur dediğin gibi. Ayrıca her ne kadar günümüzdeki aşırılar gibi olmasa da alimlerin tespit ettiklerine göre hadis ravileri arasında "Rasullullah vefat ettikten sonra beş kişi hariç herkes kafir oldu" diyen şii birisi hatta hz Ebu bekir ve hz Ömer'e buğzeden bir şii bile var, yani sadece haricilerin değil, bidat ehlinin genel özelliklerinden biridir, haksızca tekfir etmek ama haksız tekfir etmelerine rağmen güvenilir kabul edilen şii raviler var, çünkü hatalı te'vilinden dolayı bu kişileri tekfir ediyorlar ve bunu islam dinin bir parçası kabul ediyorlar, ancak tüm şüpheleri bertaraf edecek ilim onlara geldiği halde hatalarında ısrar ederlerse durum değişir, duruma göre fasık veya kafir olabilirler ama bidatleri için kan döktüklerinde hükmüne bakmaksızın saldırganlıkları bertaraf edilir, Allahu alem.

Anladım yani konuyu ikiye bölüyoruz bidat ehli ve hariciler bahsetmiş olduğum şahısların da durmunu çözce çözse @Abdulmuizz Fida ağabey çözer
 
Üst Ana Sayfa Alt