Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Küfürden Hak Doğmaz, Küfür Sistemlerinden de İslâm'a ve Müslümanlara Hizmet Edecek Âlim Çıkmaz

Necati Koçkesen Çevrimdışı

Necati Koçkesen

İyi Bilinen Üye
İslam-tr Yazar
Küfürden hak doğmaz, küfür sistemlerinden de İslâm'a ve müslümanlara hizmet edecek âlim çıkmaz.

Dikkat edilirse gazetelerde ve televizyonlarda her gün bir ilâhiyatçının saçma, kâfirce açıklamalarını görüyoruz. Bu da şunu gösteriyor ki, küfür sistemlerinde hakka teslim olmuş, Kur'an'a, sünnete bağlı kalan, selef-i sâlihîne saygı duyan ilim adamı yetişmez, ilâhiyatçı yetişir. Çünkü o okulların proğramını hazırlayan, onlara maaş veren küfür sistemidir. Hele bu ilâhiyatçılar bir de hak etmedikleri halde yükseltilmişler ve hak etmedikleri makamlara getirilmişlerse, yalını yediği sahibine göre ürümektedirler. Pohpohlandıkça kabaran ve kabardıkça efendilerinin isteklerine göre görüş bildiren birer papağana dönüşüyorlar.

İlâhiyât fakültelerini kuran küfür sistemlerinin hiç birinin de amacı orada gerçek ilim ehli yetiştirmek değildir. Kendileri sebebi ile dîne müdâhale edebilecekleri, dinin emir ve yasaklarını çeşitli bozuk te'villerle bozacak ve insanların kafalarını karıştırarak dinden soğumalarını sağlayacak, dinden uzaklaşarak kendi sistemlerine râm olacak adamlar yetiştirmektir. Nitekim öyle de oldu ve olmaya da devam ediyor.

Kimi ilâhiyatçılar çıktı, "insanlığın atası Adem değildir, Adem'in de babası vardır", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı Kur'an'ın âyetlerindeki kelimelere peygamberin ve sahabelerin verdiği mânâ gibi değil de kendi anlayışı yönünde mânâlar vererek Kur'an'ın yanlış anlaşılmasına sebep oldu. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "Allah geleceği bilmez", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, kaderi inkar etti. Kimi ilâhiyatçı çıktı kabir azabını reddetti. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "müslümanlar aslâ cehenneme gitmeyecektir, cehenneme gidenlerden de kimse oradan çıkmayacaktır", dedi. Kimi ilâhiyatçı topyekün hadisleri ve sünneti inkar etti ve "bize Kur'an yeter", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "bizim için sünnet delildir, hadisler değil", dedi. Kimi ilâhiyatçılar da hadislerden ve sünnetten işine gelenleri kabul etti, aklına uygun bulmadıklarını da reddetti. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "eğer şu mesele Kur'an'da olsaydı aklımızla onu reddederdik", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "hayızlı kadınlar da namaz kılar, oruç tutar, tavaf edebilir", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "cum'â namazı kadınlara da farzdır", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "Hz. İsâ'nın babası Zekeriya'dır" dedi. Kimi ilâhiyatçı da çıktı, Hz. Meryeme yâhudîlerin iftirâ attıkları gibi iftira atarak onu fuhuş yapmakla suçladı. Kimi ilâhiyatçı çıktı, peygamber efendimizin ileri gelen sahabelerinden Ebû Hureyra hakkında ağıza alınmayacak iftirâlar attı ve "o, islam'ın Pavlus'udur", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "kelime-i tevhîdin ikinci kısmını (yani muhammedun rasûlullah kısmını) söylemeyenler de cennete giderler", dedi. Kimi ilâhiyatçı çıktı, "bugünkü hristiyanlar ve yahûdîler de cennete gideceklerdir", dedi.

Yukarda saydığım ilâhiyatçıların hepsi de vâriddir. İstersem hepsinin isimlerini burada teker teker sayarım. Ama o zındıkların adlarını burada zikretmek istemiyorum. Denilebilir ki, ilâhiyatlardan hiç mi düzgün adam çıkmadı? Çıkmıştır mutlaka. Ama onlara da dikkat edin, ya ilâhiyata gitmeden medrese usûlü ilim öğrenmişlerdir veya ilâhiyata giderken bile medrese usûlü ilme devam etmişlerdir.

Öyleyse, "çocuğumu ilâhiyat fakültesine göndereyim de İslâm'a ve müslümanlara hizmet etsin", diyerek çocuklarını ilâhiyatlara göndermek boş hayaldir. Sizin niyetiniz ne kadar güzel olursa olsun, çocuğunuz ilâhiyata gitmeden önce ne kadar temiz, ihlaslı olursa olsun, orada onu bozacaklar ve kendi istedikleri hâle getireceklerdir. Çünkü hocalarının çoğu bozuktur. Birinden etkilenmese diğerinden etkilenecektir. Doktora, doçentlik ve profesörlük tezi hazırlayanlara dikkat edin, tezlerini dürüstçe, İslâm'da olması gerektiği gibi değil de tezini sunacağı heyettekilerin fikirlerine uygun olarak hazırlıyor. Çünkü biliyor ki, onların fikirlerine uygun olarak değil de İslâm'da olması gerektiği gibi tez hazırlarsa tezi kabul edilmeyecektir. Hele fakülteler ideolojik hâle gelmişse durum daha da korkunçtur. Bu sefer tezler tez hocalarının veya tezini sunacağı heyetin ideolojisine göre hazırlanıyor.

Buna göre, islâmî ilimler öğrenecekseniz, öğrenmek istediğiniz, ihtisasını yapacağınız ilmin dalında Allah'ın kitabına ve peygamberin sünnetine sıkı sıkıya bağlı, selef-i sâlihinin yolundan giden ehli sünnet âlimler arayıp bulacak ve ilmi onlardan alacaksınız. İslâm'ı ancak böyle doğru öğrenir ve ancak böyle yarınki nesillere taşırsınız. Yoksa hâlimiz yamandır.
 
A Çevrimdışı

Asdek

Üye
İslam-TR Üyesi
Denilebilir ki, ilâhiyatlardan hiç mi düzgün adam çıkmadı? Çıkmıştır mutlaka. Ama onlara da dikkat edin, ya ilâhiyata gitmeden medrese usûlü ilim öğrenmişlerdir veya ilâhiyata giderken bile medrese usûlü ilme devam etmişlerdir.

Bizde böyle yapalım üstadım onlar nasıl buralara ilmek ilmek geldilerse bizde çocuklarımızı yerleştirelim işimize gücümüze verdiğimiz değerin 10/1 ni çocuklarımızın eğitimine vermiyoruz sonrasında iyi bilinen bir abinin oğlu veyahut iyi bir hocanın oğlu bakıyoruz maalesef kapasitesiz, asalak bir durumda.

Yani tamam göndermeyelim de medreseden çıkan gençlerimizin de hali ortada düz bir bakış açısı ile veyahut birileri bana baksın modunda yetişmekte, adam medreseden çıkmış derneğinde kuranı az okuyabilen bir abisi ondan daha fedakar, veya yeni başlayan bir abi daha dert edinmiş bazı şeyleri, ahir zaman elbette lakin çocuklarımızı yetiştirmezsek halimiz harap..
 
G Çevrimdışı

Güllü Hilal

Üye
İslam-TR Üyesi
Denilebilir ki, ilâhiyatlardan hiç mi düzgün adam çıkmadı? Çıkmıştır mutlaka. Ama onlara da dikkat edin, ya ilâhiyata gitmeden medrese usûlü ilim öğrenmişlerdir veya ilâhiyata giderken bile medrese usûlü ilme devam etmişlerdir.

Yok hepsi böyle de değil. Medrese görmemiş ancak ilahiyatta yetişmiş düzgün insanlarda yok değil.
Burada temel sorun, ilahiyattan ziyade üniversite ortamı. İslami karakteri oturmamış birisi, izole olduğu ortamdan çıktığı anda sapıtmaya başlıyor, eh bir genç içinde bu üniversite ortamı. Zaten genç hatta belkide ergen denilecek yaşta üniversiteye gidiyorlar ve etkilenmeğe çok müsait oluyorlar.
Hüseyin Gökalp'in bir flooduna denk gelmiştim, ilahiyatların zaten kuruluş itibarıyla Osmanlı medreselerinden büyük oranda etkilendiğini kurucuları arasında Osmanlı sisteminde yetişen insanlar bulunduğunu aksi taktirde Kemalist cuntanın buna muvaffak olamayacağını yazmıştı. Medresenin, ilahiyata nazaran en büyük avantajı, izole olan ortamı devam ettirmesi allahu alem
 
Üst Ana Sayfa Alt