Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale KUR KORUMALI MEVDÛAT HESABI VE HAYRETTİN KARAMAN DİYE BİRİSİ

Necati Koçkesen Çevrimdışı

Necati Koçkesen

İyi Bilinen Üye
İslam-tr Yazar
KUR KORUMALI MEVDÛAT HESABI VE HAYRETTİN KARAMAN DİYE BİRİSİ

Hayrettin Karaman hakkında daha önce de “BİR SARAY MOLLASI: HAYRETTİN KARAMAN” başlığı altında bir yazı yazmıştım. Bu adam hep sistemin ve iktidarların yanında yer almış, Müslümanlara önder olup onlara Allah’ın dînini nasıl hâkim kılabileceklerinin yolunu göstermesi gerekirken onların sisteme nasıl adapte olmaları gerektiğinin, başımızdakilere nasıl itaat edilmesi gerektiğinin yollarını göstermiştir. Tâgutların küfür olan, haram olan kanunlarını, uygulamalarını ya yumuşatmaya çalışmış veya olmadık te’villerle onların câiz olduğunu belirtmiştir.

Bu adamın saray mollası olması yeni değildir. O, tâ yetmişli yıllardan beri sarayın yanında yer almıştır. Yetmişli yıllarda yazdığı kitaplarda, sistem İslâm’ın şer’î nikahını kabul etmeyip onu bir formalite olarak görmesine rağmen o, sistemin nikahını kabul etmiş ve “sistemin nikahından sonra dînî nikah kıymaya gerek yoktur”, demiştir. Yine o, bankaların verdiği yüzde elli, yüzde yetmiş gibi fâizlere bunların faiz olmadığını ve enflasyondan dolayı oluşan kaybın telâfisi olduğunu söylemiştir.

Hayrettin Karaman saray mollalığını en çok da bu hükümet zamanında âşikar etmiştir. O, başbakanın, devlet başkanının, bakanların, milletvekillerinin nice şirk ve küfür sözlerine hiç ses çıkarmamış, nice haram uygulamalarını da câiz göstermeye çalışmıştır.

Hayrettin Karaman şu “Kur Korumalı Mevdûat Hesabı” konusunda da hemen meseleye müdâhil olmuş ve bunun faiz olmadığını, bir hibe olduğunu söylemiştir. Bunu söylerken de diyor ki: “Bir çok hoca buna fâiz diyor ama bana göre hibedir.” Halbuki bizzat yöneticiler (mesela Hazine ve Mâliye Bakanı) bu sistemin bizzat faizli bir sistem olduğunu açıkça deklare etmişlerdir. Bütün bankacılar, ekonomistler de bu sistemi şöyle târif etmişlerdir. “Eğer bir vatandaş dövizini bozdurur da üç aylık, altı aylık, dokuz aylık veya on iki aylık vâdeli hesap açtırırlarsa, hesap açtıkları günün kuruna bakılacak, altı ay veya bir sene sonra parasını çekerken banka önce fâizini hesaplayıp hesaba ekleyecek, eğer buna rağmen kişinin ana parası ve fâizi para çekildiği gündeki kurdan daha aşağıda ise aradaki farkı da devlet (merkez bankası) ödeyecektir.” Görüldüğü gibi bu iki yönlü bir faizlendirmedir. Birincisi banka fâiz ödüyor ikincisi ise devlet fâiz ödüyor. Devletin bu ödemesi ise bir hibe değildir. Peki devlet hibesi nasıl olur?

Devlet vatandaşına karşılıksız hibe verir. Mesela çiftçisine, esnafına, vatandaşına geri ödemesiz hibeler verebileceği gibi fâizsiz krediler de verebilir. Buna göre, bakıma muhtaç olan vatandaşlarına yaptığı aylık yardım, kömür, yiyecek ve giyecek yardımları birer hibe olduğu gibi emeklilere bayramlarda verdiği ikrâmiyeler de birer hibedirler. Çünkü devlet bunu direkt kendisi ve karşılıksız vermektedir. Halbuki devletin mevduat hesaplarına yapacağı ara fark karşılıksız değildir. Bir şartlaşmanın karşılığı ve bir menfaatın karşılığıdır. Burada devlet vatandaşına diyor ki, eğer dövizini bozdurur da TL. olarak mevduat hesabı açarsan, senin zararını ben ödeyeceğim” diyor. Burada bir şart var. Yine iki tarafın menfaatı var. Devletin menfaatı vatandaşına elindeki dövizleri bozdurarak kuru kontrol altında tutabilmektir. Çünkü kur çıkarsa devlet zarar görecektir. Vatandaşın menfaatı ise hem faiz hem de devlet desteğidir. İşte bundan dolayı hem bankaların hem de devletin ödediği açık birer fâizdirler. Kaldı ki Cumhurbaşkanı daha birkaç gün önce, “faiz hakkında nas vardır, ben bir Müslüman olarak nassa göre hareket etmek zorundayım” derken birkaç gün sonra vatandaşlarını faizli mevduat hesabı açmaya çağırarak belki milyonlarca kişiyi fâize bulaştırıyor. Aslında devletin yaptığı bir başka ifade ile örtülü bir fâiz artırımıdır. Devlet açıkça “faizleri artırıyorum” diyemiyor da arkadan dolanarak, kitabına uydurarak faiz artırımına gidiyor. Allah’a ve âhiret gününe iman eden kimseler kur korumalı mevduat hesabından uzak dursunlar. Yoksa Allah’a ve Rasûlüne karşı savaş açtıklarını bilsinler.

Aşağıda Hazine ve Mâliye Bakanı’nın Kur Korumalı Mevdûat Hesabı hakkında yapmış olduğu deklarasyonu göreceksiniz. Görün hele bizzat Hazine ve Mâliye Bakanı kaç yerde fâiz diyor.

28559
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ziraat Katılım, kur koruması için dini icazet belgesi aldı
Ziraat Katılım Bankası, ilahiyatçılardan kur korumalı TL mevduat hesapları için dini “icazet belgesi” aldı. Belgede, “Elbette en doğrusunu Allah Teala bilir” ifadeleri kullanıldı.

28561


 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Bunlarin yaptigi faizin üzerinde bir faizdir. Seytanin dahi aklina gelmeyecek birsey olsa gerek. Paranizi faize yatirin, ama düsünmeyin döviz artisi faizden fazla olur diye cünkü öyle birsey olursa biz devlet garantisi verip faizden ayri o artisida veririzin adidir bu.

Belamlarin faizin faizine helal demesi onlarin müsrikliginde ne kadar asiri oldugunun acik delilidir.

Ha sunu da söylemeden gecemeyecegim bir harami yapmak müslümani dinden cikarmayabilir ama acik harama helal demek onda varsa bile imani götürür.
 
G Çevrimdışı

Güllü Hilal

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Bunlarin yaptigi faizin üzerinde bir faizdir. Seytanin dahi aklina gelmeyecek birsey olsa gerek. Paranizi faize yatirin, ama düsünmeyin döviz artisi faizden fazla olur diye cünkü öyle birsey olursa biz devlet garantisi verip faizden ayri o artisida veririzin adidir bu.

Belamlarin faizin faizine helal demesi onlarin müsrikliginde ne kadar asiri oldugunun acik delilidir.

Ha sunu da söylemeden gecemeyecegim bir harami yapmak müslümani dinden cikarmayabilir ama acik harama helal demek onda varsa bile imani götürür.

Bu biraz ağır olmamışmı. Bildiğim kadarı ile hanefilerden bazıları, paranın miktarı değil değeri ile hesaplamış. Yani mesela 100 bin tl borç versen ama borç verdiği tarih ile tahsil tarihi arası verdiğin para birimi değer kaybetse, paranın miktardının değil değerinin asıl olacağından mesela %60 enflasyon durumunda paranın %160 bin tl olarak tahsil edilmesini uygun görmüşler
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Bu biraz ağır olmamışmı. Bildiğim kadarı ile hanefilerden bazıları, paranın miktarı değil değeri ile hesaplamış. Yani mesela 100 bin tl borç versen ama borç verdiği tarih ile tahsil tarihi arası verdiğin para birimi değer kaybetse, paranın miktardının değil değerinin asıl olacağından mesela %60 enflasyon durumunda paranın %160 bin tl olarak tahsil edilmesini uygun görmüşler

az bile yazdim. Sizin türkce okuma yazmaniz var sanirim. Bildigin acik sekilde parani yüzde 14 ile faize yatiriyorsun. Bu yüzde 14 lük faizi nasil olurda borc vermeye benzetiyorsunuz. Komiksiniz yani. Akil tutulmasi bu olsa gerek. Bir de bu duruma utanmadan hanefi alimleri agizlarina almaz misiniz. Sanki hanefi alimleri insanlara acik sekilde faiz helaldir demis gibi bir de aciklama yapmaz misiniz.
 
sabran.ya.ikhvan Çevrimdışı

sabran.ya.ikhvan

Üye
İslam-TR Üyesi
Anas

وَحَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ الصَّفَّارُ، حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الْعَزِيزِ بْنَ صُهَيْبٍ، يُحَدِّثُ قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏ "‏ لَيَرِدَنَّ عَلَىَّ الْحَوْضَ رِجَالٌ مِمَّنْ صَاحَبَنِي حَتَّى إِذَا رَأَيْتُهُمْ وَرُفِعُوا إِلَىَّ اخْتُلِجُوا دُونِي فَلأَقُولَنَّ أَىْ رَبِّ أُصَيْحَابِي أُصَيْحَابِي ‏.‏ فَلَيُقَالَنَّ لِي إِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ ‏

bu hadisi türkçeye ceverebilirse biri konuyla alakalı
müslim 2304
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
وَحَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ الصَّفَّارُ، حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الْعَزِيزِ بْنَ صُهَيْبٍ، يُحَدِّثُ قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏ "‏ لَيَرِدَنَّ عَلَىَّ الْحَوْضَ رِجَالٌ مِمَّنْ صَاحَبَنِي حَتَّى إِذَا رَأَيْتُهُمْ وَرُفِعُوا إِلَىَّ اخْتُلِجُوا دُونِي فَلأَقُولَنَّ أَىْ رَبِّ أُصَيْحَابِي أُصَيْحَابِي ‏.‏ فَلَيُقَالَنَّ لِي إِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ ‏
وَحَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ الصَّفَّارُ , حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الْعَزِيزِ بْنَ صُهَيْبٍ
يُحَدِّثُ قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏
"‏ لَيَرِدَنَّ عَلَىَّ الْحَوْضَ رِجَالٌ مِمَّنْ صَاحَبَنِي حَتَّى إِذَا رَأَيْتُهُمْ وَرُفِعُوا إِلَىَّ اخْتُلِجُوا دُونِي فَلأَقُولَنَّ أَىْ رَبِّ أُصَيْحَابِي أُصَيْحَابِي‏.‏ فَلَيُقَالَنَّ لِي إِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ "
Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Affân b. Müslim Es-Saffar rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vuheyb rivayet etti. (Dedi ki) : Abdu'lAziz b. Suhaybi rivayet ederken dinledim. (Dedi ki):
Bize Enes b. Mâlik rivayet etti ki, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar : «Havuz başında benim yanıma bana sahâbilik etmiş kimselerden bir takım adamlar muhakkak geleceklerdir. Tâ ki onları gördüğüm ve bana arzolundukları zaman benden ayrılacaklar.
Ben yine de : — Ey Rabb'im! Sahabeciklerim! Sahabeciklerim! diyeceğim.
Bana da : — Hakikaten sen onların senden sonra ne icad ettiklerini bilmiyorsun! denilecektir.»

(Muslim, Fadl, Bab 9, Hadis no : 40 - 2304)
 
G Çevrimdışı

Güllü Hilal

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
az bile yazdim. Sizin türkce okuma yazmaniz var sanirim. Bildigin acik sekilde parani yüzde 14 ile faize yatiriyorsun. Bu yüzde 14 lük faizi nasil olurda borc vermeye benzetiyorsunuz. Komiksiniz yani. Akil tutulmasi bu olsa gerek. Bir de bu duruma utanmadan hanefi alimleri agizlarina almaz misiniz. Sanki hanefi alimleri insanlara acik sekilde faiz helaldir demis gibi bir de aciklama yapmaz misiniz.

Ters tarafınızdan kalktığınız belli. Faiz'in helal olduğunu söyleyenlerin kafir olduğunu bilmek için Hanefi alimi olmayada gerek yok. Yaz Kur'an kursu düzeyinde bir dini bilgi bu.
Neyse iyi günler
 
sabran.ya.ikhvan Çevrimdışı

sabran.ya.ikhvan

Üye
İslam-TR Üyesi
وَحَدَّثَنِي مُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ، حَدَّثَنَا عَفَّانُ بْنُ مُسْلِمٍ الصَّفَّارُ , حَدَّثَنَا وُهَيْبٌ، قَالَ سَمِعْتُ عَبْدَ الْعَزِيزِ بْنَ صُهَيْبٍ
يُحَدِّثُ قَالَ حَدَّثَنَا أَنَسُ بْنُ مَالِكٍ، أَنَّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏
"‏ لَيَرِدَنَّ عَلَىَّ الْحَوْضَ رِجَالٌ مِمَّنْ صَاحَبَنِي حَتَّى إِذَا رَأَيْتُهُمْ وَرُفِعُوا إِلَىَّ اخْتُلِجُوا دُونِي فَلأَقُولَنَّ أَىْ رَبِّ أُصَيْحَابِي أُصَيْحَابِي‏.‏ فَلَيُقَالَنَّ لِي إِنَّكَ لاَ تَدْرِي مَا أَحْدَثُوا بَعْدَكَ "
Bana Muhammed b. Hatim rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Affân b. Müslim Es-Saffar rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Vuheyb rivayet etti. (Dedi ki) : Abdu'lAziz b. Suhaybi rivayet ederken dinledim. (Dedi ki):
Bize Enes b. Mâlik rivayet etti ki, Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar : «Havuz başında benim yanıma bana sahâbilik etmiş kimselerden bir takım adamlar muhakkak geleceklerdir. Tâ ki onları gördüğüm ve bana arzolundukları zaman benden ayrılacaklar.
Ben yine de : — Ey Rabb'im! Sahabeciklerim! Sahabeciklerim! diyeceğim.
Bana da : — Hakikaten sen onların senden sonra ne icad ettiklerini bilmiyorsun! denilecektir.»

(Muslim, Fadl, Bab 9, Hadis no : 40 - 2304)

Allah razı olsun
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Ters tarafınızdan kalktığınız belli. Faiz'in helal olduğunu söyleyenlerin kafir olduğunu bilmek için Hanefi alimi olmayada gerek yok. Yaz Kur'an kursu düzeyinde bir dini bilgi bu.
Neyse iyi günler

geri zekali misiniz o zaman desem alinirsiniz, ne diye konuyu baska tarafa cekip faizden siyirmaya calisiyorsunuz. Yaz kuran kursu bilgisiymis. O kadar basit (bilinen) mevzu oldugunu siz cözdünüz. Bravo...

Ukalalik yapmaya da gerek yok degil mi.
 
Üst Ana Sayfa Alt