Çözüldü Kur'an ve Dua Bilmeyen Namazı Nasıl Kılar? Kunut Dualarını Bilmeyen Vitr Namazında Ne Yapar?

E Çevrimdışı

ehli sunnet

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Essalamün aleyküm,

Sormak istediğim konu benzer şekliyle diğer sorularda işlenmiş, ancak ben yinede tam anlaşılması için şu birkaç soruyu sormakta fayda var diye düşünüyorum. Yardımcı olursanız inşaallah hayıra geçer. Abdulmuiz kardeş elbet uygunsa sende yanıtlarsan memnun olurum inşaallah.

Soru1.
Salat-ı vitr namazında kunut dualarını bilmeyen ne yapmalı.....? (Elbet çabuk öğrenmesi lazım, ama şuan için bilmiyorsa ve her ne sebepten dolayı öğrenme olanağı şimdilik veya geçiçi veya kalıcı olarak öğrenme imkani yoksa ne yapmalı?)

Soru 2.
Şimdilik veya geçiçi veya kalıcı olarak hiçmi hiç sure, ayet veya dua ögrenme olanağı / imkanı yoksa bir kişinin, namazda ne yapması gerek.?

Soru 3.
Herhangi bir başka söylem veya davranış yapabilirimi...? Mesela namazlarını sure ve dua bilmediği için sessiz veya başka birşey söyleyerek kılabilirmi?


Soru 4.
Yani hangi davranış namazın kabul olması için ne yapmalı
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Essalamün aleyküm,

Sormak istediğim konu benzer şekliyle diğer sorularda işlenmiş, ancak ben yinede tam anlaşılması için şu birkaç soruyu sormakta fayda var diye düşünüyorum. Yardımcı olursanız inşaallah hayıra geçer. Abdulmuiz kardeş elbet uygunsa sende yanıtlarsan memnun olurum inşaallah.

Soru1.
Salat-ı vitr namazında kunut dualarını bilmeyen ne yapmalı.....? (Elbet çabuk öğrenmesi lazım, ama şuan için bilmiyorsa ve her ne sebepten dolayı öğrenme olanağı şimdilik veya geçiçi veya kalıcı olarak öğrenme imkani yoksa ne yapmalı?)

Soru 2.
Şimdilik veya geçiçi veya kalıcı olarak hiçmi hiç sure, ayet veya dua ögrenme olanağı / imkanı yoksa bir kişinin, namazda ne yapması gerek.?

Soru 3.
Herhangi bir başka söylem veya davranış yapabilirimi...? Mesela namazlarını sure ve dua bilmediği için sessiz veya başka birşey söyleyerek kılabilirmi?


Slru 4.
Yani hangi davranış namazın kabul olması için ne yapmalı
Âleykum selam we rahmetullah;

Vitir namazının kendisi Hanefi mezhebince vacib olmakla birlikte, cumhur mezhebe göre sünnet hükmündedir. Vitir namazının son rekatında okunan Kunut duaları da vacib olup, Kur'an-ı Kerim'den ayet olmayıp, duadır.
Çeşitli sebeblerden dolayı okunamaması, unutulması durumlarında sehiv secdesi yapılmalıdır.
Bazı âlimler, Kunut duasını bilmeyen, ezberleyemeyen kimselerin “Rabbenâ âtina ...” duasını okuyabilirler demişlerdir.
Rabbenâ Duâsı

رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَ فِي اْلآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ .......
Meali :
"..... Yâ Rabbî! Dünyâda ve âhıratde bize iyilikler ver ve bizi nârın (ateşin) azâbından koru. Ey merhametlilerin en merhametlisi senin rahmetinle... " (Bakara 201)

Bunu da bilmeyenlerin üç defa; “Allâhummağfirlî" (Allah’ım beni bağışla)veya üç defa; “Ya Rabbî (Ey Rabbim) demeleri câizdir.

Namaz kılanın kendisi işitebilecek derecede dili ile harfleri belirterek Kur'an-ı Kerîm ayetlerinden bir mikdar okunması, namazın bir rüknü olarak farzdır. Kendisi duyamayacak kadar bir sesle okuyuş kıraat değildir.
Kur'an-ı Kerim ve sureler bilinmese de namaz kılınmalıdır. Sadece besmele dahi okuyarak namaz kılmaya başlar. En kısa zamanda diğer sure ve duaları da öğrenmeye çalışmalıdır.




حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعُ بْنُ الْجَرَّاحِ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ الثَّوْرِيُّ عَنْ أَبِي خَالِدٍ الدَّالَانِيِّ عَنْ إِبْرَاهِيمَ السَّكْسَكِيِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِي أَوْفَى قَالَ جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَقَالَ إِنِّي لَا أَسْتَطِيعُ أَنْ آخُذَ مِنْ الْقُرْآنِ شَيْئًا فَعَلِّمْنِي مَا يُجْزِئُنِي مِنْهُ قَالَ قُلْ سُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَلَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا لِلَّهِ عَزَّ وَجَلَّ فَمَا لِي قَالَ قُلْ اللَّهُمَّ ارْحَمْنِي وَارْزُقْنِي وَعَافِنِي وَاهْدِنِي فَلَمَّا قَامَ قَالَ هَكَذَا بِيَدِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَّا هَذَا فَقَدْ مَلَأَ يَدَهُ مِنْ الْخَيْرِ
Abdullah b. Ebî Evfa (r.anh)'dan; demiştir ki:
Bir adam Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek; Benim Kur'an'dan (kafama) bir şey almaya gücüm yetmiyor. Bana (namazda) yetecek kadar Kur'an'dan bir şeyler öğret dedi.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem); "Sen; Allah'ı her türlü noksanlıktan tenzih (SubhanAllah) ve o'na hamd ederim (Elhamdulillah). Allah'dan başka ilah yoktur. (la ilahe illallah) Allah çok büyüktür (Allahu ekber). Kuvvet ve kudret ancak Allah iledir (We la Havle we la Kuvvete illa billahil aliyyil aziim)., (duasını) oku" buyurdu.
Adam: [Subhanallah el-Hamdu lillah vela İlahe İllallahu Vallahu Ekber Ve La havle Ve la kuvvete illa Billah] Ey Allah'ın Rasulu, bu Allah içindir. Kendim için ne (okuyayım?) dedi,
(Rasul-u Ekram'de) Ey Allah'ım, bana acı, beni rızıklandır, bana afiyet ver ve hidayete erdir, diye dua et." buyurdu.
(Adam) ayağa kalkınca (yumduğu) eliyle (işaret ederek) İşte böyle, dedi.
Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): Muhakkak ki Onun eli hayırla doldu" buyurdu.

(Ebu Davud, Salat, Bab 134 - 135, Hadis no: 835)

Fatiha Okuyamayan Ne Yapar?

1- Hanbelî ulemasına göre bir kimsenin namazda Fatiha okumaya gücü yetmezse o kimseye Fatiha'nın yerine ayet ve harf sayısı bakımından Fatiha kadar Kur'an okuması lazımdır. Eğer Kur'an'dan sadece Fatiha'nın bir ayetini veya Kur'an'dan sadece bir ayet okumaya gücü yetiyorsa bildiği bu ayeti Fatiha'nın ayetleri adedince tekrar eder. Eğer bir ayet Fatiha'dan, bir ayet de Fatiha'nın dışındaki bir sureden biliyorsa, Fatihadan olan ayeti tekrarlayarak okur, diğer ayeti okumaz. Eğer Kur'an-ı Kerim'den hiçbir ayeti okumaya gücü yetmezse, "Subhanallahi wel hamdulillahi..." duasını sonuna kadar okur. Eğer bu duanın tümünü okuyamaz da ancak bir kısmını okuyabiliyorsa o zaman duanın bildiği kısmını, duanın tümüne harf ve cümle olarak denk oluncaya kadar tekrar eder. Eğer buna da gücü yetmiyorsa sanki bir dilsizmiş gibi Fatiha okuyacak kadar ayakta bekler, sonra ruku'a varır. Fatihayı bilmediği için, mutlaka okumasını bilen bir imamın arkasında namaz kılması gerekmez. Ancak imamın okuyuşu cemaat için de geçerli olduğundan ve "bu gibi kimselerin imama uyarak namaz kılmaları farzdır" diyenlerin ihtilafından kurtulacağından imamın arkasında kılması müstehabtır.

2- Şafiî uleması da bu mevzuda Hanbelîler gibi düşünmektedirler. Ancak Şafiiler Fatiha yerine okunacak dua mevzuunda farklı görüşlere sahibdirler:
a. Ebu Ali et-Taberî'ye göre, bu kimse "Subhanellahi..." duasını sonuna-kadar okur ve buna bir ilave yapmaz.
b. Bazılarına göre de bu duanın cümlelerinin sayısı beş olduğundan yedi ayetten meydana gelen Fatiha'ya eşit olması için iki cümle daha ilave edilmesi gerekir. Ancak bu görüşün hadisin zahirine uymadığı açıktır. Çünkü hadis-i şerifte bu duanın yeterli olduğu açıkça ifade edilmektedir.
c. Fatiha'nın yerine namazda her çeşit dua veya zikir yapılabilir. Yeter ki bunların harflerinin sayısı Fatiha'da bulunan harf sayısından az olmasın. Nevevî'nin beyanına göre, Şafiî mezhebinde en sağlam görüş budur. Şafiî ulemasının çoğunluğu da bu görüştedir.

3. Maliki mezhebinde de çeşitli görüşler ileri sürülmektedir:
a. Malikîlere göre Fatiha'yi okuyamayan kimsenin namazını bir imama uyarak kılması vacibtir. Şayet bir imam bulamazsa o zaman namazda Fatiha yerine zikirde bulunması gerekir. Bu görüş Maliki ulemasından Muhammed b. Sahnun'a aittir.
b. el-Kadı Ebu Muhammed el-Vahhab'a göre ise, Fatiha okumasını bilmeyen ve arkasında namaz kılmak için bir imam da bulamayan kimseye zikirde bulunmak gerekmez. el-Lahmî de bu görüşü tercih etmiştir ve Maliki mezhebinde muteber olan da bu görüştür. Bu durumda o kişiye hiç bir şey okumadan kıyamda beklemek mustehabtır.

4. Ebu Hanife (r.a.)'ye göre ise, namazda Kur'an okumaktan aciz olan kimse kıyamda sessizce bekler ona zikir'de bulunmak gerekmez.
Namazda Arabça Kur'an okumaktan aciz kalan fakat Arabça'nın dışında bir dilde tercümesini okumaya gücü yeten kimsenin durumunda ise ihtilaf vardır:
a. Ulemanın büyük ekseriyetine göre namazda veya namazın dışında okumak üzere Kur'an'ın başka bir dile çevrilmesi caiz değildir.
b. İmam Ebu Hanife'ye göre ise, Kur'an'ın herhangi bir dile tercüme edilmesi kayıtsız-şartsız caizdir ve namazda da okunabilir.
c. Ebu Yusuf'a göre ise, ancak Kur'an-ı Kerimi Arabca okumağa gücü yetmeyenler için namazda Kur'an-ı Kerim'in tercemesini okumak caizdir.
d. Nevevî'nin beyanına göre ise, Şafiî mezhebinde Kur'an-ı Kerimi kesinlikle Arabcanın dışında bir dille okumak caiz değildir. İsterse okuyan kimse Arabca okumaktan aciz olsun, ister namaz içinde okusun, isterse namaz dışında okusun. Hiçbir zaman ve hiçbir kimse için Kur'an-ı Arabcanın dışında bir dille okumak caiz değildir. Eğer namazda Fatiha yerine Kur'an tercemesi okunacak olursa o namaz batıl olur. İçlerinde İmam Malik ve Ahmed'in de bulunduğu cumhur-u ulemasının görüşü de böyledir.[es-Subkî, Menhel, V, 265-7]

İmam A'zam Ebu Hanife'ye gelince, bir zamanlar terceme ile namaz kılınır diye fetva verdiği rivayet olunuyor. İmam kula kolaylık mulahazası île Kur'an-ı Kerim'i biri mana biri lafız olmak üzere iki rukne ayırmış ve manayı aslî rukun, lafzı zaid rukun saymıştır. Aslî rukun hiçbir zaman düşmez. Yani terk edilemez. Zaid rukun baş sıkışınca sakıt olur. Mesela iman, kalb ile tasdik ye dil ile ikrardan meydana gelir. Tasdik imanın aslî ruknu olduğundan hiç bir surette sukut kabul etmezse de, dil ile ikrar, Zaid rukun olduğundan ölümle tehdit karşısında sukut eder ve tehdid edilen müslümanın kalbi imanla dolu olmak şartıyla küfür kelimesini söyleyebilir. İşte imam buna kıyasen Kur'an-ı Kerîmi biri aslî, biri zaid olmak şartıyla iki rukne ayırmış ve namaz bir munacaat hali olduğundan o halde zaid rukun olan lafzın sukutuna kail olmuştur.
Ancak unutmamalıdır ki, bu fetva dahi umumî değil, yalnız namaza ve Farsçaya mahsustur. Bununla beraber mutlak da değil, "kılınan namaz mekruh olur" kaydı ile mukayyettir. Adet olmamak şartıyle de meşruttur. Görülüyor ki, Bu kadar kayıt ve şartlarla sımsıkı bağlanmış bulunan bu fetva bir tecrübe mahiyetinden öteye geçememiş ve nihayet imam hatasını anlayarak imameyn denilen Ebu Yusuf ile Muhammed'in kavline dönmüştür. Mesele bütün fıkıh ve usul-u fıkıh kitablarında zikredilmiştir. İmameyn kavline gelince, Onlar hiç Kur'an okumak bilmeyen yeni bir müslümana Kur'an öğreninceye kadar bir-iki gün terceme ile namaz kılmayı caiz görüyorlar. Fakat muteahhirîn ulemasının en büyüklerinden biri olan Kemal b. Humam (788-861) bu meselede imameyn kavlini de hatalı bulmakta ve "Böylesi ummî hükmündedir, yani hiç okumak bilmeyen gibidir. Şu halde ya hiç okumayıp susacak, yahud sadece teşbih ve tehlil ile namaz kılacaktır. Tercemeyi okursa namazı bozulur" demektedir. Eimme-i selasenin kavli de budur. Hak olan da budur.[Davudoğlu, Ahmed, Selamet Yolları, I, 324 - 325.]



أخبرنا محمد بن عبد الله بن يزيد أبو يحيى المقرئ وهو بصري قال نا أبي قال ثنا همام أخبرنا إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة أن علي بن يحيى بن خلاد بن مالك بن رافع بن مالك حدثه عن أبيه عن عمه رفاعة بن رافع قال بينما رسول الله صلى الله عليه وسلم جالس ونحن حوله إذ دخل رجل فأتى القبلة فصلى فلما قضى صلاته جاء فسلم على رسول الله صلى الله عليه وسلم وعلى القوم فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم اذهب فصل فإنك لم تصل فذهب فصلى فجعل رسول الله صلى الله عليه وسلم يرمق صلاته فلا ندري ما يعيب منها فلما قضى صلاته جاء فسلم على رسول الله صلى الله عليه وسلم وعلى القوم فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم اذهب فصل فإنك لم تصل فأعادها مرتين أو ثلاثا فقال الرجل يا رسول الله ما عبت من صلاتي فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنها لم تتم صلاة أحدكم حتى يسبغ الوضوء كما أمره الله تعالى فيغسل وجهه ويديه إلى المرفقين ويمسح برأسه ورجليه إلى الكعبين ثم يكبر الله ويحمده ويمجده قال همام وسمعته يقول ويحمد الله ويمجده ويكبره قال فكلاهما قد سمعته يقول قال ويقرأ { ما تيسر من القرآن } مما علمه الله وأذن له فيه ثم يكبر فيركع حتى تطمئن مفاصله وتسترخي ثم يقول سمع الله لمن حمده ثم يستوي قائما حتى يقيم صلبه ثم يكبر فيسجد حتى يمكن وجهه وقد سمعته يقول جبهته حتى تطمئن مفاصله وتسترخي ويكبر فيرفع حتى يستوي قاعدا على مقعدته ويقيم صلبه ثم يكبر فيسجد حتى يمكن وجهه ويسترخي فإذا لم يفعل هكذا لم تتم صلاته
Rıfaa b. Rafi' anlatıyor: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Mescid'de, onun etrafında oturuyorken Mescid'e bir adam geldi ve kıbleye dönerek namaz kıldı. Namazını bitirince geldi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ve oradakilere selam verdi.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) selamını aldı ve: "Git, tekrar namaz kıl; çünkü Sen namaz kılmış olmadın" buyurdu.
Adam gidip tekrar namaz kıldı. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Onun namazını takib ediyordu. Adam, namazın neresinde hata ettiğini bilmiyordu. Namazını bitirince geldi, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ve oradakilere selam verdi.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), selamını aldı ve: "Git tekrar namaz kıl, sen namaz kılmış olmadın" buyurdu.
O adam iki veya üç kere namazı tekrar tekrar kıldı.
En sonunda adam: "Ey Allah'ın Rasulu! Namazımın neresinde kusur buldun?" diye sordu.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Abdesti, Allah'ın emrettiği şekilde güzelce almadıkça, abdestinde yüzünü ve ellerini dirseklerine kadar yıkamadıkça, başını meshedip ayaklarını topuklarına kadar yıkamadıkça, sizden birinizin namazı tam olmaz. Sonra, tekbir getirir, Allah'a hamdeder ve onu yüceltir(sin)" buyurdu. -Hemmam rivayetinde: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle dediğini duydum: ''Allah'a hamdeder, O'nu yüceltir ve tekbir getirir(sin) ... " Bu şekilde ikisini de söylerken işitmiştim-
Sonra Kur'an'dan kolayına geleni Allah'ın bildirdiği şekilde istediği kadar okur, sonra tekbir alıp rukuya gider, tüm organları dümdüz olacak şekilde rahatça ruku yapar, sonra «Semi'allahu limen hamideh» der, belini dimdik tutup ayakta durur, sonra tekbir getirip secde eder ve alnını yere yapıştırır(sın)."
''Alnını yere koyar, tüm eklem yerleri yerli yerince olup rahat bir durumda olur. Sonra tekbir alıp başını kaldırır ve oturağı üzerine oturur, belini doğrultur, sonra tekrar tekbir alıp secdeye varır ve alnını yere yapıştırır(sın). Bu şekilde namaz kılmazsa(n) namazı(n) tamam olmaz. "

(Nesai Salat, Bab 74, Hadis no: 726)



İlgili Konular:

Farz Namazın Secdesinde Anadilde/ Türkçe Dua Edilir mi?


Ettahiyyatu ve Salavat Dualarını Bilmeyen Kişi Nasıl Namaz Kılar?

Hanefi Mezhebindeki Kunut Duaları Sahih mi ?
 
Geri
Üst Ana Sayfa Alt