Bakara 29
هُوَ الَّذٖى خَلَقَ لَكُمْ مَا فِى الْاَرْضِ جَمٖيعًا ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍۜ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلٖيمٌ۟
29 – O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir
FUSSİLET 9-12
قُلْ اَئِنَّكُمْ لَتَكْفُرُونَ بِالَّذٖي خَلَقَ الْاَرْضَ فٖي يَوْمَيْنِ وَتَجْعَلُونَ لَـهُٓ اَنْدَاداًؕ ذٰلِكَ رَبُّ الْعَالَمٖينَۚ
وَجَعَلَ فٖيهَا رَوَاسِيَ مِنْ فَوْقِهَا وَبَارَكَ فٖيهَا وَقَدَّرَ فٖيهَٓا اَقْوَاتَهَا فٖٓي اَرْبَعَةِ اَيَّامٍؕ سَوَٓاءً لِلسَّٓائِلٖينَ
ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعاً اَوْ كَرْهاًؕ قَالَـتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِعٖينَ
فَقَضٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ فٖي يَوْمَيْنِ وَاَوْحٰى فٖي كُلِّ سَمَٓاءٍ اَمْرَهَاؕ وَزَيَّنَّا السَّمَٓاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابٖيحَࣗ وَحِفْظاًؕ ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ
NAZİAT 27-30
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُؕ بَنٰيهَاࣞ
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاؕ
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ
27 – Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.
28 – Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
29 – Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.
30 – Bundan sonra da yeryüzünü döşedi
31-Oradan su ve bitkiler çıkardı.
32- Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Bu ayetler arasında zahirde çelişki var gibi duruyor.
1. Yer mi önce yaratıldı Semalar mi?
2. Dağların yerleştirilme tertibi yine semadan önce mi sonra mı?
İlk dönem tefsir alimleri bu ayetlerden ne anlamış?
هُوَ الَّذٖى خَلَقَ لَكُمْ مَا فِى الْاَرْضِ جَمٖيعًا ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍۜ وَهُوَ بِكُلِّ شَىْءٍ عَلٖيمٌ۟
29 – O, yeryüzünde olanların hepsini sizin için yaratan, sonra göğe yönelip onları yedi gök hâlinde düzenleyendir. O, her şeyi hakkıyla bilendir
FUSSİLET 9-12
قُلْ اَئِنَّكُمْ لَتَكْفُرُونَ بِالَّذٖي خَلَقَ الْاَرْضَ فٖي يَوْمَيْنِ وَتَجْعَلُونَ لَـهُٓ اَنْدَاداًؕ ذٰلِكَ رَبُّ الْعَالَمٖينَۚ
وَجَعَلَ فٖيهَا رَوَاسِيَ مِنْ فَوْقِهَا وَبَارَكَ فٖيهَا وَقَدَّرَ فٖيهَٓا اَقْوَاتَهَا فٖٓي اَرْبَعَةِ اَيَّامٍؕ سَوَٓاءً لِلسَّٓائِلٖينَ
ثُمَّ اسْتَوٰٓى اِلَى السَّمَٓاءِ وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْاَرْضِ ائْتِيَا طَوْعاً اَوْ كَرْهاًؕ قَالَـتَٓا اَتَيْنَا طَٓائِعٖينَ
فَقَضٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ فٖي يَوْمَيْنِ وَاَوْحٰى فٖي كُلِّ سَمَٓاءٍ اَمْرَهَاؕ وَزَيَّنَّا السَّمَٓاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابٖيحَࣗ وَحِفْظاًؕ ذٰلِكَ تَقْدٖيرُ الْعَزٖيزِ الْعَلٖيمِ
- De ki: “Gerçekten siz, arzı iki günde halkedeni mi inkâr ediyorsunuz? Ve O’na eşler mi kılıyorsunuz? İşte O, âlemlerin Rabbidir.”
- O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi. Orada bereketler yarattı ve orada tam dört günde isteyenler için fark gözetmeden gıdalar takdir etti.
- Sonra duman halinde olan göğe yöneldi, ona ve yerküreye: İsteyerek veya istemeyerek, gelin! dedi. İkisi de “İsteyerek geldik” dediler.
- Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe görevini vahyetti. Ve biz, yakın semâyı kandillerle süsledik, bozulmaktan da koruduk. İşte bu, azîz, alîm Allah’ın takdiridir
NAZİAT 27-30
ءَاَنْتُمْ اَشَدُّ خَلْقاً اَمِ السَّمَٓاءُؕ بَنٰيهَاࣞ
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوّٰيهَاۙ
وَاَغْطَشَ لَيْلَهَا وَاَخْرَجَ ضُحٰيهَاۖ
وَالْاَرْضَ بَعْدَ ذٰلِكَ دَحٰيهَاؕ
اَخْرَجَ مِنْهَا مَٓاءَهَا وَمَرْعٰيهَاۖ
وَالْجِبَالَ اَرْسٰيهَاۙ
27 – Yaratılışça siz mi daha çetinsiniz, yoksa gök mü? Onu Allah bina etti.
28 – Tavanını yükseltti, onu bir düzene koydu.
29 – Gecesini kararttı, kuşluğunu çıkardı.
30 – Bundan sonra da yeryüzünü döşedi
31-Oradan su ve bitkiler çıkardı.
32- Dağları sağlam bir şekilde yerleştirdi.
Bu ayetler arasında zahirde çelişki var gibi duruyor.
1. Yer mi önce yaratıldı Semalar mi?
2. Dağların yerleştirilme tertibi yine semadan önce mi sonra mı?
İlk dönem tefsir alimleri bu ayetlerden ne anlamış?