Ö
Çevrimdışı
İbrahim Küçük / Tevhid Haber
Kur’an’da Var Olanlara İtaat Edecek misiniz?
Elinize Batılı müsteşriklerin mealllerini ve "tele müftüleri" yanınıza alıp medya da “Kur’an’da başörtüsü ibaresi yok, bu bir Arap geleneğidir” sevinci(!) ile coşuyorsunuz. Demek canınız fıkıh mutealası istiyor, münazara istiyorsunuz. Peki!
Yüz yıllardır Batılı oryantalistlerin altını oymaya çalışıpta bir zerre koparamadıklarını İslam ahkâmının gücünü bilemiyorsunuz. “Kur’anda başörtüsü yok” diyerek başörtü karşıtlığınızı güya Kur’an’a dayayacaksınız öyle mi? Demek Kur’an sizin için içerisinde var olanları ile makbul kitap? Evet, Kur’an aynı zamanda saptırıcı bir kitap, iman ehli ile şirk ehlini birbirinden ayıracak bir ismsi de “Furkan” olan kitap. İyi ile kötüyü, hak ile batılı, pis ile temizi birbirinden ayırıcı özellikleri ile donatılmış, belagat ve mana olarak mağlup edilmesi mümkün olmayan çağlar üstü bir kitap. Her neyse bu konular yasakçıları ilgilendirmiyor. Konumuz; “Kur’an’da var mı yok mu, varsa isteyenler haklı, yoksa isteyenler haksız” safsatası. Kitaba iman etmemiş birilerinin Kitap’dan delil getirmesi abes olsa da maksatları hakkı bulmak ya da gerçeğe tabi olmak olmadığı için ehl-i iman olarak bize düşen üzerimize atılmaya çalışan necis ifadelerden sakınmak ve temizlenmektir.
Hal böyle olunca Kur’an’da yok diyerek faşist duygularınıza delil elde etmeye çalıştığınız metot sizi bir adım sonrasında boğacaktır. “Kur’an’da varsa tamam. Yoksa Arap âdeti” söyleminde samimi olunduğuna inanmamakla beraber size sorulacak binlerce soru var. En kestirmesini sorarak vakit kaybetmeyelim. Kur’an’da namazın rekâtları da yok birçok konuda olduğu gibi öğreti ve emir Resullah(s.a.v.)’e bırakılmış durumda. Çünkü biz Kitap ile beraber peygambere de iman ettik. Kitaplı olduğumuz gibi peygamberliyiz de… Kaldı ki başörtüsü farziyeti sünnetteki ahkâmla çözülen bir mesele değil ama nebevi buyrukta da bulmak mümkün eğer derdiniz üzüm yemekse… Kur’an’da “...Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır.”(Haşr-7) Ayet’i bizim için bir imani mana ifade eder. Şimdi sizler öğle namazının dört rekât farz olması da Arap âdetidir mi diyeceksiniz? Ya da namaz rekâtları Kur’an da geçmez diyerek namazı da mı yasak kapsamına alacaksınız?
Neyse, konu Kur’anda yok-var meselesi idi. Kur’an’da başörtüsü ayan beyan açık olmasına rağmen ağızlarınızla söndürmek istediğiniz nur içlerinizdeki kini de haber verir. Şimdi gelelim Kur’an da var olan içki, kumar, zina, faiz, kısas, domuz eti, hırsızın cezası, erkeğin birden fazla hanımla evlenmesi, miras gibi v.s birçok ahkâma… Ne dersiniz Kur’an’da var olan bu ahkâm uygulansın mı? Bu ahkâmın Fransızca, İtalyanca meallerine de bakın bakalım… Siz Kur’an’dan böylesine var mı yok mu metodu ile faşizan dayatmanıza delil ararken biri çıkıp “ Kur’an’da laikçilik var mıdır ki tepemize biniyorsunuz?” derse ne cevap vereceksiniz? Rejim karşıtı diyip içeri mi tıkarsınız?
Kur’an Kitap’la uğraşmaya kalkışanlara şöyle der: Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır. ( Bakara/23-24)
Kur’an’da Var Olanlara İtaat Edecek misiniz?
Elinize Batılı müsteşriklerin mealllerini ve "tele müftüleri" yanınıza alıp medya da “Kur’an’da başörtüsü ibaresi yok, bu bir Arap geleneğidir” sevinci(!) ile coşuyorsunuz. Demek canınız fıkıh mutealası istiyor, münazara istiyorsunuz. Peki!
Yüz yıllardır Batılı oryantalistlerin altını oymaya çalışıpta bir zerre koparamadıklarını İslam ahkâmının gücünü bilemiyorsunuz. “Kur’anda başörtüsü yok” diyerek başörtü karşıtlığınızı güya Kur’an’a dayayacaksınız öyle mi? Demek Kur’an sizin için içerisinde var olanları ile makbul kitap? Evet, Kur’an aynı zamanda saptırıcı bir kitap, iman ehli ile şirk ehlini birbirinden ayıracak bir ismsi de “Furkan” olan kitap. İyi ile kötüyü, hak ile batılı, pis ile temizi birbirinden ayırıcı özellikleri ile donatılmış, belagat ve mana olarak mağlup edilmesi mümkün olmayan çağlar üstü bir kitap. Her neyse bu konular yasakçıları ilgilendirmiyor. Konumuz; “Kur’an’da var mı yok mu, varsa isteyenler haklı, yoksa isteyenler haksız” safsatası. Kitaba iman etmemiş birilerinin Kitap’dan delil getirmesi abes olsa da maksatları hakkı bulmak ya da gerçeğe tabi olmak olmadığı için ehl-i iman olarak bize düşen üzerimize atılmaya çalışan necis ifadelerden sakınmak ve temizlenmektir.
Hal böyle olunca Kur’an’da yok diyerek faşist duygularınıza delil elde etmeye çalıştığınız metot sizi bir adım sonrasında boğacaktır. “Kur’an’da varsa tamam. Yoksa Arap âdeti” söyleminde samimi olunduğuna inanmamakla beraber size sorulacak binlerce soru var. En kestirmesini sorarak vakit kaybetmeyelim. Kur’an’da namazın rekâtları da yok birçok konuda olduğu gibi öğreti ve emir Resullah(s.a.v.)’e bırakılmış durumda. Çünkü biz Kitap ile beraber peygambere de iman ettik. Kitaplı olduğumuz gibi peygamberliyiz de… Kaldı ki başörtüsü farziyeti sünnetteki ahkâmla çözülen bir mesele değil ama nebevi buyrukta da bulmak mümkün eğer derdiniz üzüm yemekse… Kur’an’da “...Resûl size ne verirse artık onu alın, sizi neden sakındırırsa artık ondan sakının ve Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah cezası (ikâbı) pek şiddetli olandır.”(Haşr-7) Ayet’i bizim için bir imani mana ifade eder. Şimdi sizler öğle namazının dört rekât farz olması da Arap âdetidir mi diyeceksiniz? Ya da namaz rekâtları Kur’an da geçmez diyerek namazı da mı yasak kapsamına alacaksınız?
Neyse, konu Kur’anda yok-var meselesi idi. Kur’an’da başörtüsü ayan beyan açık olmasına rağmen ağızlarınızla söndürmek istediğiniz nur içlerinizdeki kini de haber verir. Şimdi gelelim Kur’an da var olan içki, kumar, zina, faiz, kısas, domuz eti, hırsızın cezası, erkeğin birden fazla hanımla evlenmesi, miras gibi v.s birçok ahkâma… Ne dersiniz Kur’an’da var olan bu ahkâm uygulansın mı? Bu ahkâmın Fransızca, İtalyanca meallerine de bakın bakalım… Siz Kur’an’dan böylesine var mı yok mu metodu ile faşizan dayatmanıza delil ararken biri çıkıp “ Kur’an’da laikçilik var mıdır ki tepemize biniyorsunuz?” derse ne cevap vereceksiniz? Rejim karşıtı diyip içeri mi tıkarsınız?
Kur’an Kitap’la uğraşmaya kalkışanlara şöyle der: Eğer kulumuza indirdiklerimizden herhangi bir şüpheye düşüyorsanız, haydi onun benzeri bir sûre getirin, eğer iddianızda doğru iseniz Allah'tan gayri şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın. Bunu yapamazsanız -ki elbette yapamayacaksınız- yakıtı, insan ve taş olan cehennem ateşinden sakının. Çünkü o ateş kâfirler için hazırlanmıştır. ( Bakara/23-24)
