ahmet meydani kardeşim şu aşağıdakileri bir incele derim.
''Doğu ve Güneydoğuda yıllardır devam eden ve ''bölgenin mazlum halkı''nı mağdur etmekten başka bir getirisi olmayan bu kirli savaşa İslami insiyatif olarak çözüm önerileri sunan Doğruhaber Gazetesi ve Kelhaamed dergisi yazarları Doğruhaber Gazetesi Van Temsilciliği tarafından yapılan “Kürd meselesi tespit tahlil ve çözüm önerileri” panelinde bir araya geldiler.''
Görüldüğü gibi KÜRD mesleseymiş.
''Necat Özdemir, yaptığı giriş konuşmasında bu bölgede yaşamış Kürt halkının tarih boyunca zulme uğradığını ve Allah tarafından verilen haklarının gasp edildiğini söyledi. Konuşmasını Kürtçe yapan Özdemir devamla “Kürtler bu bölgede tarih boyunca sürekli olarak topluma liderlik ve önderlik yapmış ve her zaman için insanların ufkunu genişletmişlerdir. Bu maharetlerini ise İslam’a borçludurlar.''
İslam değil Kürt halkının zülme uğradığı ve İslam değil Kürt halkının marifetlerinden bahsediliyor.
''Şenlik hocadan sonra söz alan Araştırmacı yazar Abdülkadir Turan Kürt meselesinin ret edilemeyecek bir gerçek olduğunu, böylesine derin izler bırakmış bir meseleyi de yüzeysel düşünmenin sorunun çözümüne hizmet etmeyeceğini söyledi. Turan " Bazılarının sorun yoktur demesiyle sorun yok olmaz. Evet, sorun vardır ve bu sorun bu gününde sorunu değildir.''
Hala İslam meselesi diye birşey duyamadım, ısrarla Kürt meselesi deniliyor.
''Ünlü İngiliz İslam karşıtı bir yazar bir kitap yazmış ve kitabında aynen şöyle diyor. Miladi 380 itibariyle Kürdlerin hiçbir beyliği küçük bir hanedanı bile yoktu. Yani İslam’dan 250 yıl önce Kürdlerin hiçbir varlığı yoktu. Başka bir yazar ise Kürdçeye emek vermiş Kürd edebiyatçıların yüzde yetmişi Kürdlerin İslam öncesi varlığından bahsetmiyor. Ama bakıyoruz ki İslam’dan sonra hanedan toplulukları oluşturmaya başlamışlar. Kürdler de çevredeki milletler gibi hem de ümmet bağlamı içinde gelişmeye başlıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığının 1940’lı yıllarda yayınladığı İslam ansiklopedisinde şu ibare geçmektedir. Kürdler Diyarbakır’ı İslam dünyasının en büyük ilim merkezi haline getirdiler. Bunlardan sonra bir Eyyubi hanedanlığı kuruluyor. Kürdlerin Cizre’de yetişen İslam alimlerini İslam dünyasına yayılıyorlar. Böylece dünyanın bir çok noktasına İslam Kürdlerden yetişmiş İslam alimlerinin elleriyle ulaşıyor. Manidardır, Malezya ve Endonezya gibi ülkelerin mezarlıklarında o kadar çok el-Kurdi lakabı var ki, sanki İslam oraya Kürdlerin eliyle gitmiş.''
Altı çizili yerde Kürtler küçümsendiklerinden dert yanıyorlar. Buna karşılık kalınlaştırdığım yerde Kürtlerin marifetlerinden bahsederek savunmaya geçiyorlar. Yine amaç İslam değil Kürdler.
Bu Milletin Bir Kimliği Vardır, Bir Şahsiyeti Vardır. Kendisini Kendi Yapan Değerleri Vardır
Bu gün bu salonda size İslam kardeşliğinden bahsetmeyeceğim. Zira bu kavramın içini o kadar ki boşalttılar artık kimse buna kanmıyor diyen Doğruhaber Gazetesi Genel yayın yönetmeni Mehmet Göktaş Hoca “Bugüne kadar hep alavere dalavere ile Kürd halkının kandırıldığını bunun en büyük sebebinin ise Kürd olmanın yanında Müslüman olmasının yattığını söyledi. Göktaş “ Evet bu memlekette Müslüman Türk de zulüm gördü, Müslüman Laz da zulüm gördü, Müslüman Kürd de zulüm gördü. Ancak Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i bir yumruk yerken benim mazlum Kürd kardeşim iki yumruk yedi. Biri Müslüman olduğu için diğeri ise Kürd olduğu için. Hayır bu kabul edilemez. Buna ses çıkarmamak, buna rıza göstermek, tamam efendim olan olmuş hadi gelin barışın deyip ikisini eşit tutmak zulümdür, hakarettir, utanmazlıktır. Hayır efendim, bu zulmü işleyenler hesabı verecektir, bunun başka da yolu yoktur.” dedi.
Kürd meselesine ekonomik bakış açılarının sapkınlık olduğunu ve bir milletin onuru ile oynamak olduğunu belirten Göktaş “hep ikinci planda, ramazan geliyor zekat fitre Diyarbakır’a, Şırnak’a doğuya gönderilsin deniyor. Niye? Aman sesleri çıkmasın. Kurban geliyor, kurbanlarınızı oralarda o göç ettirilen köylerde kestirin. Niye? Biraz yatışsınlar. İslam dışı çözüm önerenler şunu diyorlar. Yahu bu mesele ekonomiktir buralarda ekonomi düzelmedi o yüzden Kürdler başkaldırıyor. Yani demek istiyorlar ki, Kürdlere bir şeyler verin susarlar. Yok ya. Bu bir şerefsizliktir bu bir milletin şahsiyetine kimliğine yapılmış en büyük hakarettir. Hatta tekerlek yakan, taş atan çocukları çikolatayla, parayla, çikletle susturmak da aynen bunun gibidir. Bu milletin bir kimliği vardır. Bu milletlin bir şahsiyeti vardır. Kendisini kendi yapan değerleri vardır. Bu sorunu parayla halletmek isteyenleri hain olarak görüyoruz çünkü Kürdü parayla kandırmak istiyorlar. Onun için kardeşlerim, şahsen yıllardır şuna inanıyorum. Allah’u Teala bu coğrafyanın çocuklarının eline İslam’ın sancağını vermiştir, ben bunu görüyorum. Bu İslam milleti bir gün gelecek Müslüman Türklere de öncülük edecektir, yeter ki hedefleri İslam ve Allah’ın rızası olsun” dedi.
Halen İslam değil Kürt milletinden bahsediyor.
“KÜRD SORUNU”NA ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ
Bize göre Kürd meselesi, her milletin doğal olarak sahip olduğu hakların, Kürd Halkına iadesiyle çözüme kavuşacak bir sorundur. Her milletin özgürce ve hiçbir engelle karşılaşmadan kullandığı haklar, özgürlükler ve değerler, Kürd halkından da esirgenmemelidir.
Yine Kürt, yine Kürt...
2- Kürdistan coğrafyasının kendine özgü şartları olduğunun farkına varılarak bütüncül politika, uygulama ve bakış açılarına son verilmelidir. Bunu gerek iktidar, gerekse de Türkiye’deki mevcut güç odakları kabul etmelidir.
Demek ki amaçları İslam coğrafyası değil Kürdistan coğrafyasıymış.
3- Türk halkının ve paralelinde Türkiye devletinin ırk temelli bakış ve yaklaşımları terk etmesi gerekmektedir. Ulus devlet anlayışından vazgeçilmelidir.
Buna katılıyorum.
5- Diyanet ve benzeri müesseselerin aziz İslam dinini devlet yanlısı propagandaya alet yapmaktan vazgeçmesi lazımdır. Bununla beraber Diyanet İşleri Başkanlığı devlet eksenli yapılandırılmamalı, halkın dini talepleri ve mezhebi tercihleri doğrultusunda esnek ve özerk bir şekilde yapılandırılması sağlanmalıdır.
Kesinlikle katılıyorum.
6- Gerek iktidar güçlerinin gerekse de Türkiye menşeli İslamî söylem sahibi camiaların Kürdistan merkezli İslamî cemaat ve gurupları “Kürdçü” diye itham etmeye kalkışma alışkanlığından vazgeçmesi gerekmektedir. Maalesef bugüne kadar Kürdistan merkezli tüm cemaat ve yapılar Kürdçülük yapmakla itham edilmişlerdir. Bunu Şeyh Said ve Bediüzzaman’dan günümüze dek Kürdistan merkezli tüm çıkış ve şahsiyetler için gözlemlemek mümkündür.
Sen hem Kürdistan de hem de utanmadan ''Kürtçü'' demesinler diye zırla!
9- Anayasa’nın 42. Maddesi değiştirilerek Anadilde eğitim ve öğretim yapılmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Kürd dilinin ve kültürünün araştırılması ve geliştirilmesinin önündeki bütün engeller kaldırılmalı, Kürd dili ve kültürü araştırma merkezleri ve Kürd Enstitüleri kurulmalı ve desteklenmelidir.
Niye inatla kürtçe? Niye Arapça için bu çabayı sarf etmiyorsunuz?
10- Kürd bölgelerinde eğitimle ilgili altyapı sorunları acilen giderilmeli, buradaki öğrencilerle batıdaki öğrenciler arasında fırsat eşitliği sağlanmalıdır.
Kürd, Kürd, Kürd niye Kürt bölgesi oluyormuş? İslam bölgesi desene! TC'den önce İslam toprakları değil miydi buralar?
11- Türkçe bilmeyen vatandaşların kamusal hizmetlerden tam olarak istifade edebilmesi amacıyla Kürdçe’nin eğitim, sağlık, adalet gibi alanlarda kullanımı için gerekli altyapı oluşturulmalıdır.
Kürdçe'yi konuşabildiğin zaman İslam felaha mı erecek?!
12- Kürdçe radyo–televizyon yayınının önündeki tüm hukuksal ve bürokratik engel ve sınırlamalar kaldırılmalıdır.
Aynı şey yüzde yüz gerçek İslam için de olsun mu? Mesela Müslümanlar TV ve radyoda putun korkusu olmadan istediği gibi yayın yapabilsin mi?
13- Siyasi temsiliyetin sağlanması için baraj sorunu ortadan kaldırılmalı, komünizmi savunan partilerin kurulmasına izin verildiği gibi, programını İslamî temellere dayandıran partilerin kurulmasına da izin verilmelidir.
Demek bir de partizanlık, öyle mi?
14- Değiştirilen coğrafik yer adları iade edilmelidir.
Türkçe olunca İslam'a bir zararı, Kürdçe olunca faydası mı olacak? Ben de Arapça olsun istiyorum, olur mu?
18- Cumhuriyetten başlayarak Kürdlere yapılan zulüm, katliam, asimilâsyon ve inkâr politikasına karşı devlet Kürdler’den özür dilemeli ve mağdurlara maddi ve manevi tazminatları verilerek katliamlara uğrayanlara itibarları iade edilmelidir.
Peki istklal mahkemelerinde asılan hocalarımız için ne yapılsın? Aferin mi denilsin mesela?
19- Okullarda okutulan andımız kaldırılmalı ve tüm okul kitapları gözden geçirilerek ayırımcılığa dayalı bütün ifade, program ve yaklaşımlar çıkarılmalıdır.
20- Bölge illerinin çeşitli noktalarına ve yüksek yerlerine yazılan; “Ne mutlu Türküm diyene”, “Her Türk asker doğar”, “Bir Türk dünyaya bedeldir” vs. gibi sözler kaldırılmalıdır.
Bunlara katılıyorum.
21- Kürd halkının hafızasında kötü izlenim bırakmış olan kişilerin isimlerinin verildiği okul, sokak, cadde, mahalle vs. gibi yerlerin isimleri değiştirilmelidir.
Aynı şey İslam ümmetine yapmadığını bırakmamış kişiler için de geçerli olsun mu yoska onlara katmerli bir 'bravo' mu çekilsin?
24- Laikliğin, İslam’a düşmanlıkta bir silah olarak kullanılmasından vazgeçilmeli, inanç hürriyetinin sağlanması için bu ilke kaldırılmalıdır.
25- Dini eğitim kurumları olan medreselerin resmi eğitim kurumları olarak faaliyet göstermelerine izin verilmeli ve bu, anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır. YÖK, bu kurumlardan mezun olanların icazelerini İlâhiyat diplomalarına denk kabul etmelidir.
26- Kürd halkının vazgeçilmezleri olan Kur’an kurslarının ve Kur’an öğrenimiyle beraber dini tedrisatın önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır.
27- Kürd bölgelerindeki okullarda karma eğitime son verilmeli veya isteğe bağlı bırakılmalıdır.
28- Eğitim ve öğretimde, kamu kurum ve kuruluşlarında İslamî kılık kıyafetlere getirilen yasaklar kaldırılmalıdır.
Bunlara da katılıyorum.
31- Bediüzzüman Said–i Nursi’nin bölge halkının geri kalmışlık sorununun giderilmesi için geliştirdiği “Medresetü’z–Zehra” projesinin hayata geçirilmesinin önü açılmalıdır.
Sadece bu isimler mi? Niye sadece bu isimler zikrediliyor? Amerikalı ya da Japon bir müslüman için de aynı şeyi söyler misiniz?
32- İran, Irak, Suriye ve Türkiye Kürdleri arasındaki geçişlerin rahat yapılabilmesi için olanaklar oluşturulmalı, tedricen sınırların kaldırılmasına çalışılmalıdır.
Niye sadece Kürtler için bir talepte bulunuluyor? Müslümanlar, İslam ümmeti diye bahsetmek daha doğru olmaz mıydı?
33- Ayrımcılık yapılmaksızın, rencide etmeden, tüm siyasi mahkum ve tutukluların serbest bırakılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
Buradaki mahkumlar kimlerdir? pkk değildir herhalde?!