Makale Küresel Dünya / Gökkubbeli Düz Dünya

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
18- Eğimi Çürüten Fotoğraflar

Gerekçe: Şehir, eğim engeli olmaksızın doğrudan görünüyor. Bir dönem bayağı gündem olmuş bazı fotoğraflar çekildi bu açıdan.

Bundan sonra daha fazla atmayabilirim, tavsiye isteyen olursa düşünen insan yt kanalı var orada çok fazla içerik mevcut. Daha fazla tavsiye isteyen olursa dmden sorabilir. Şuna da bakabilirsiniz, -harfleri birleştirerek-. www. theflatearthsociety .org

Öbür görüşü daha kuvvetli gören de olabilir. Ben kendi okuduğum nakillerde gördüklerimi müteşabih görmeksizin ve tevil etmeksizin teslim oluyorum, dileyen öbür görüşün daha kuvvetli ve getirdiği nakillerin daha açık olduğunu düşünebilir ve onu da kabul edebilir. Dileyen benim delillerimi tevil de edebilir. Benim görüşüm budur.

Ekli dosyayı görüntüle 34354Ekli dosyayı görüntüle 34355
ahi bu tür görüntüler optik kırılmalar ile alakalı.

Bu tür görüntüler, özellikle uzun mesafelerdeki şehirlerin görünebilmesi, genellikle atmosferik kırılma veya serap etkisi ile açıklanır.

Atmosferik Kırılma Nedir?​

Atmosfer, yoğunluğu yüksekten alçağa doğru değişen bir ortamdır. Bu yoğunluk değişimi, ışık ışınlarının bükülmesine (kırılmasına) neden olur. Böylece, ufkun altında olması gereken nesneler bile gözle görünür hale gelebilir. Chicago'nun bu tür fotoğraflarını çeken kişiler genelde atmosferin ışığı bükmesiyle ilgili bir kırılma fenomenini deneyimlemektedir.

Dünya'nın Eğriliği​

Dünya küresel olduğu için, bu mesafede (örneğin 90 kilometre uzaklıkta), Chicago'nun tamamının gözükmesi normalde mümkün değildir. Ancak atmosferik kırılma sayesinde ışık, eğriliği "takip eder" gibi bükülerek gözlemciye ulaşır.

Bu, Dünya'nın düz olduğu anlamına gelmez. Aksine, bu tür olaylar fiziksel ve atmosferik süreçlerle açıklanır ve Dünya'nın küresel yapısına uygun doğa olaylarıdır.

Atmosferik kırılma ve serap etkisi gibi optik olayların benzer örnekleri doğada sıklıkla gözlemlenebilir. İşte bazı örnekler:

1. Fata Morgana (Üst Serap)

  • Açıklama: Fata Morgana, özellikle deniz üzerinde görülen bir serap türüdür. Bu durumda atmosferik kırılma, ufkun hemen üzerindeki bir nesneyi (örneğin gemi, ada) havada süzülüyormuş gibi gösterebilir.
  • Örnek: Uzakta yüzen gemilerin "uçuyormuş" gibi görünmesi. Aslında, gemi ufukta olmalı, ancak ışık atmosferde kırıldığı için gözle daha yukarıda algılanır.

2. Green Flash (Yeşil Işık Parlaması)

  • Açıklama: Güneş'in batışı veya doğuşu sırasında, atmosfer ışığın farklı renklerini farklı açılarda kırar. Bu, Güneş'in üst kenarında kısa süreli bir yeşil parlamaya neden olur.
  • Örnek: Gözlemlenen bu olay, atmosferik kırılmanın net bir sonucudur ve Dünya'nın eğriliği ile ilişkilidir.

3. Dağların veya Adaların Görünür Hale Gelmesi

  • Açıklama: Normalde ufkun altında kalması gereken uzak dağlar, adalar veya şehirler, atmosferik kırılma nedeniyle görünür hale gelebilir.
  • Örnek:
    • Norveç'te bazen 160 kilometre uzaktaki dağların görünmesi.
    • Sahara çölünde su gibi görünen uzak alanlar (alt serap etkisi).

4. Göl Üzerinden Görülen Şehirler

  • Açıklama: Michigan Gölü'nden Chicago gibi örneklerde olduğu gibi, uzak şehirler ya da yapıların net bir şekilde görünmesi tamamen atmosferik kırılmayla açıklanır.
  • Örnek:
    • İngiltere kıyılarından Fransa'nın sahil şeridinin göründüğüne dair raporlar.
    • Uzak okyanuslarda gözlemlenen gemiler.

5. Uzak Gök Cisimleri

  • Açıklama: Atmosferik kırılma sadece Dünya yüzeyinde değil, gökyüzünde de etkili olur. Güneş veya Ay, ufkun hemen altındayken hala görülebilir. Bu, ışığın atmosferde bükülmesiyle gerçekleşir.
  • Örnek: Güneş batarken veya doğarken, aslında ufkun altındayken görülebilir.

6. Asfalt Üzerinde "Su" Görünmesi​

asfalt üzerinde görülen "su birikintisi" yanılsaması da atmosferik kırılmanın bir türü olan alt serap (inferior mirage) etkisine harika bir örnektir. Bu durum genellikle sıcak günlerde ve düz yüzeylerde, özellikle yollar üzerinde gözlemlenir.
  • Nasıl Oluşur?
    • Asfalt gibi koyu renkli yüzeyler, güneş ışığını çok iyi emer ve ısınır. Isınan yüzeye yakın hava tabakası, yukarıdaki soğuk hava tabakasına göre daha az yoğun hale gelir.
    • Farklı yoğunluktaki bu iki hava tabakası arasında ışık kırılır. Bu kırılma, gökyüzünden gelen ışığın bükülerek yansımasına ve yerden bir su birikintisi görünümü oluşturmasına neden olur.
  • Örnek Görünüm:
    • Sıcak bir yaz gününde, uzakta asfaltın üzerinde parlak bir "su birikintisi" gibi görünen alan aslında bir yanılsamadır. Yere yaklaştığınızda bu "su" kaybolur.
  • Doğadaki Benzerliği:
    • Çöllerde, uzakta bir "vaha" gibi görünen seraplar da aynı optik prensibe dayanır. Bu olaylar, sıcak hava ve ışık kırılması nedeniyle oluşur.

Bu Örnekler Dünya'nın Küreselliği ile Uyumludur​

Tüm bu olaylar, Dünya'nın atmosferinin yoğunluk farklarından kaynaklanan ışık kırılma özellikleriyle açıklanabilir ve küresel bir Dünya modeliyle tutarlıdır. Bu tür optik illüzyonlar, düz bir Dünya'yı kanıtlamaz, aksine atmosfer ve fizik kurallarının ne kadar hassas çalıştığını gösterir.
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Uzun mesafeli tren yolu çalışmalarında da eğim hiçbir şekilde hesaba katılmıyor. Bu hususta mühendislerden de itiraf getiriliyordu ve hiçbir şekilde böyle bir şeyin ele alınmadığını ve bunun çılgınlık olacağını söylüyordu.
ahi kısa mesafelerde hesaba katılmaz ama şehirler arası mesafelerde örnegin adıyaman - hatay gibi hesaba katılır. Bunu kim diyorsa ya yalan söylüyor ya da yanlış bliyor veya meslekle alakası olmayan birisi söylüyor o bölgeye özel koordinat dönüşümleri yapmadan bırak tren hattını bir bina bile yapamazsın bu dönüşümlerin temel sebebi ise dünyanın düz degil küre şeklinde olmasından kaynaklı. Bu tür dönüşümlere projeksiyon dönüşümleri diyoruz
 
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
AbdulFettah ahi şuna nasıl cevap verdiğini merak ediyorum. Arş yukarıda ve Allah da onun üzerindedir diye kabul ediyoruz selef akidesine inandığımız için. Allah'ın yukarıda olduğunu biliyoruz. Maturidiler ve Eşarilerden bahsetmiyorum. Küre dünyayı ele aldığımızda benim yukarım ile Amerikadaki birisinin yukarısı ve Afrikadaki birisinin yukarısı çok farklı yönler oluyor. Hatta alakasız. Bu durumda arş çoğu vakit bizim yukarımızda olmamış oluyor. Hatta kimi zaman aşağımızda kalmış oluyor. Buna nasıl bir izah getiriyorsun?
Burda ismini veremeyeceğim bir hocayı dinledim selefi olan. Allah'ın işidir biz anlayamayız diye söylüyor. Belki o hoca haklıdır ama ben keyfimden savunmuyorum gökkubbeyi.
Allahu Tealanın Zamandan da Mekandan da münezzeh olduguna Zamanada Mekanada ihtiyacı olmadıgına zaten bunların yaratıcısı olduguna ve her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olduguna iman eder. Arşa istiva ayetlerini "keyfiyetsiz" (nasıl olduğunu sorgulamadan) kabul ederim bu ayetlerden ne Murad edildigini Allahu Tealaya havale derim. Allah'ın zatı ve sıfatları, insan aklının kavrayabileceği bir şey değildir. Bu nedenle, bu tür ayetleri yorum yapmadan olduğu gibi kabul ederim

İmam Malik'in bu konudaki meşhur bir sözü vardır:
"İstiva malumdur, keyfiyeti meçhuldür, ona iman etmek vaciptir, onun hakkında soru sormak ise bid'attir."

“Allah’ın yarattıklarını / sanatını düşünün, Onun Zatını düşünmeyin”
anlamına gelen hadisler vardır. Farklı ifadelerle gelen bu hadis rivayetlerini Ebu Nuaym, Taberani, İbn Ebi Şeybe, Isfahani, Beyhakî, Ebu’ş-şeyh gibi bir çok hadis alimi rivayet etmiştir. (bk. Acluni, Keşfu’l-Hafa, I/357-358, 449)

Bu rivayetlerden birinde “Allah’ın yarattıklarını / sanatını düşünün, Onun Zatını düşünmeyin.” ifadesinden sonra, “çünkü Onun hakkını veremezseniz” ilavesine de yer verilmiştir.

Rivayete göre İbn Abbas şunları aktarmıştır: “Bazı kimseler Allah’ın zatını düşünüyorlardı. Hz. Peygamber “Allah’ın yaratıklarını düşünün, Allah’ın zatını düşünmeyin, çünkü siz onun kadrini / büyüklüğünü takdir edemezsiniz.” buyurdu. (Gazali, İhya, 4/423-24).

İbn Hacer, İbn Abbas’tan gelen ve “Her şeyde tefekkür edin, ancak Allah’ın zatında tefekkür etmeyin.” manasındaki hadisin mevkuf olduğunu ancak senedinin ceyyid/sağlam olduğunu belirtmiştir. (İbn Hacer, 13/383)

ahi bu tür konularda çıkarımlarda bulunmamanı( haşa arşın gökteki konumunu belirlemek sınırını çizmek gibi) ve bakış açını degiştirmeni tavsiye ediyorum. Müteşabih ayetlerin muradını anlamakla yükümlü degiliz. Eger bunu yapan bir hocaysa o görüşüne katılma.

Dünyanın yuvarlak oluşunu ve arşa istiva ayetini selef alimleri , senin veya o hocanın anladığı gibi anlamış olsaydı dünya yuvarlak diyen herkesi tekfir etmeleri gerekirdi ve üstüne fetvalar verip dünya kesinlikle düzdür aksini iddia arşa istiva ayetleriyle çelişir ve bunu diyen herkes kafirdir demeleri gerekirdi.
 
Son düzenleme:
A Çevrimdışı

Azeribirmuvahhid

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Allahu Tealanın Zamandan da Mekandan da münezzeh olduguna Zamanada Mekanada ihtiyacı olmadıgına zaten bunların yaratıcısı olduguna ve her türlü noksan sıfatlardan münezzeh olduguna iman eder. Arşa istiva ayetlerini "keyfiyetsiz" (nasıl olduğunu sorgulamadan) kabul ederim bu ayetlerden ne Murad edildigini Allahu Tealaya havale derim. Allah'ın zatı ve sıfatları, insan aklının kavrayabileceği bir şey değildir. Bu nedenle, bu tür ayetleri yorum yapmadan olduğu gibi kabul ederim

İmam Malik'in bu konudaki meşhur bir sözü vardır:
"İstiva malumdur, keyfiyeti meçhuldür, ona iman etmek vaciptir, onun hakkında soru sormak ise bid'attir."

“Allah’ın yarattıklarını / sanatını düşünün, Onun Zatını düşünmeyin”
anlamına gelen hadisler vardır. Farklı ifadelerle gelen bu hadis rivayetlerini Ebu Nuaym, Taberani, İbn Ebi Şeybe, Isfahani, Beyhakî, Ebu’ş-şeyh gibi bir çok hadis alimi rivayet etmiştir. (bk. Acluni, Keşfu’l-Hafa, I/357-358, 449)

Bu rivayetlerden birinde “Allah’ın yarattıklarını / sanatını düşünün, Onun Zatını düşünmeyin.” ifadesinden sonra, “çünkü Onun hakkını veremezseniz” ilavesine de yer verilmiştir.

Rivayete göre İbn Abbas şunları aktarmıştır: “Bazı kimseler Allah’ın zatını düşünüyorlardı. Hz. Peygamber “Allah’ın yaratıklarını düşünün, Allah’ın zatını düşünmeyin, çünkü siz onun kadrini / büyüklüğünü takdir edemezsiniz.” buyurdu. (Gazali, İhya, 4/423-24).

İbn Hacer, İbn Abbas’tan gelen ve “Her şeyde tefekkür edin, ancak Allah’ın zatında tefekkür etmeyin.” manasındaki hadisin mevkuf olduğunu ancak senedinin ceyyid/sağlam olduğunu belirtmiştir. (İbn Hacer, 13/383)

ahi bu tür konularda çıkarımlarda bulunmamanı( haşa arşın gökteki konumunu belirlemek sınırını çizmek gibi) ve bakış açını degiştirmeni tavsiye ediyorum. Müteşabih ayetlerin muradını anlamakla yükümlü degiliz. Eger bunu yapan bir hocaysa o görüşüne katılma.

Dünyanın yuvarlak oluşunu ve arşa istiva ayetini selef alimleri , senin veya o hocanın anladığı gibi anlamış olsaydı dünya yuvarlak diyen herkesi tekfir etmeleri gerekirdi ve üstüne fetvalar verip dünya kesinlikle düzdür aksini iddia arşa istiva ayetleriyle çelişir ve bunu diyen herkes kafirdir demeleri gerekirdi.
Abi zamanla ve mekanla kayıtlıdır diyemeyiz ama münezzehtir dersek de bilmediğimiz bir şeyi konuşmuş olmaz mıyız? Yani benim anladığım kadarıyla ne zamanla kayıtlıdır diyelim ne de zamandan münezzehtir diyelim. Allahın eli olduğunu, arşa istiva ettiğini kabul ettiğimiz gibi ekstrasını eklemeyelim. Tabii Allah zamanla ve mekanla kayıtlıdır demiyorum ama neyi söylemişse iman edelim neyi söylememişse Allahu alem diyelim geçelim.
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Siz ehl-i tevilsiniz o zaman yanlış kişiye sormuşum. Allahın zatı ile ilgili Ayet, hadis ve mevkuf hadisleri tevil eden adamla kozmoğrafyayla ilgili nakilleri konuşuyorum. Bunu da tevil etmenize şaşırmamam lazımdı.

Biz Selefiler aynı sahabeler gibi Allahın yukarıda olduğuna, arşının üzerinde bulunduğuna iman ederiz, bu üzerinde olma bizim sandalyeye oturmamız gibi olmadığından ötürü keyfiyetini Ona -subhanehu ve teala- havale ederiz

Mekanda mıdır sorusuna gelecek olursak, herhangi bir alemin içinde değildir, bu açıdan mekanda değildir.

Ancak arşın üstünde olmak bakımından mekandadır. Çünkü arşının üzerindedir.

Bu kullara benzetmek değildir. Eğer o mantıkla bakarsak "Allah görür" demek de Allahı kullara benzetmek olur çünkü biz de görüyoruz.

Seleften gelen nakillere göre Allah arşının üzerindedir, kürsi ise Allahın ayağını koyduğu yerdir. Hakk Tealanın iki eli vardır. Bu söylediğim şeylerin hiçbirisi bize benzemez. Yukarıda olması, bizi görmesine mani değildir, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir.
 
Son düzenleme:
AbdulFettah Çevrimdışı

AbdulFettah

94.7 - Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul.
İslam-TR Üyesi
Siz ehl-i tevilsiniz o zaman yanlış kişiye sormuşum. Allahın zatı ile ilgili Ayet, hadis ve mevkuf hadisleri tevil eden adamla kozmoğrafyayla ilgili nakilleri konuşuyorum. Bunu da tevil etmenize şaşırmamam lazımdı.

Biz Selefiler aynı sahabeler gibi Allahın yukarıda olduğuna, arşının üzerinde bulunduğuna iman ederiz, bu üzerinde olma bizim sandalyeye oturmamız gibi olmadığından ötürü keyfiyetini Ona -subhanehu ve teala- havale ederiz

Mekanda mıdır sorusuna gelecek olursak, herhangi bir alemin içinde değildir, bu açıdan mekanda değildir.

Ancak arşın üstünde olmak bakımından mekandadır. Çünkü arşının üzerindedir.

Bu kullara benzetmek değildir. Eğer o mantıkla bakarsak "Allah görür" demek de Allahı kullara benzetmek olur çünkü biz de görüyoruz.

Seleften gelen nakillere göre Allah arşının üzerindedir, kürsi ise Allahın ayağını koyduğu yerdir. Hakk Tealanın iki eli vardır. Bu söylediğim şeylerin hiçbirisi bize benzemez. Yukarıda olması, bizi görmesine mani değildir, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir.
Ahi seni anlamak zor, yaşının gençliğine veriyorum. Ya okuduğunu anlamıyorsun veya daha hakkimda hicbisey bilmeden bi ton ön yargiyla inanmak istediğine yöneliyorsun. Müteşabih ayetleri tevil etmeden ve manasında muradinida Allahu Tealaya havale ettigimi belirtmeme rağmen karşındakini hala tevil ehli olmakla ile suçlayabiliyorsun.

Tekrar söylüyorum Allahu Teala zamanında mekanında yaratıcısı olduğu halde zamanada mekanada ihtiyacı (münezzeh) olmadığı halde keyfiyetsiz (nasıllığı sorgulanmadan) arşa istiva etmiştir.
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Enes bin Malik hazretleri bildiriyor: Biz bir gün dini bir konuda tartışırken, Resulullah efendimiz yanımıza geldi. Bize öyle öfkelenmişti ki, hiç böylesini görmemiştik. Buyurdu ki:
(Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. Münakaşa edene şefaat etmem.) [Taberani]

"Ya hayır konuşun ya da susun."

(Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez.) [Buhari]

(Münakaşa etmeyen, kimseyi incitmeyen kimse Cennete girer.) [Tirmizi]
 
Ummu Aişe Çevrimiçi

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Yazı için cezekallahu hayr.

Ortaya koymuş olduğunuz bu görüşler kuvvetli deliller istiyor. Özel mesajlaşma bölümünden değilde buradan kanıtlarınızı paylaşmanız her kez için uygundur inşallah.

Çünkü bir çok konuda youtube linki veya video vs ekleniyor. Yine de forum kurallarına bakmak da fayda var. Ancak delillerinizi bekliyorum. Esselamu aleyküm..

Ve aleykum selamu ve rahmetullah ahi

O zaman İnşaAllah bu hususlarda izlediklerime bir ara tekrar dönüp ss ler alayım. Resimler halinde atabilirim buraya belki.
Forumda sadece haram (kadın veya erkeğin tesettürüne uygun olmayan vb) görsel/video eklemek yasak. Eğer bu tür bir içeriği yoksa doğrudan eklenebilir, varsa ilgili kısımlar puslandırılarak eklenebilir.

Bu arada, bu konuyla özel olarak ilgileniyor olsaydım, yazının ciddi bir emekle hazırlandığı ortada olduğu için sonuna kadar okurdum, bu açıdan takdir ettimi belirtmek isterim (Ben 6. maddede kaldım).

Bana gelirsek: ben de bilime tamamen güvenen biri değilim; hatta dünyanın yuvarlak olduğuna inanan biri olmama rağmen, uzaya çıkıldığı konusunda şüphelerim var ve en fazla uyduların yerleştirildiği bölgeye kadar gitmiş olabileceklerini düşünüyorum. Ancak dünyanın yuvarlak olduğu yalanını söyleyerek nasıl bir kazanç elde edeceklerini anlamadığım ve ahirete dair bir faydasını da görmediğim için, bu konunun üzerinde durmuyorum.

Ayrıca, gökyüzüne baktığımda gördüğüm ay, güneş ve yıldızlar yuvarlak ve boşlukta duruyorken, dünyanın da yuvarlak ve boşlukta olması bana mantıksız gelmiyor.

Ve bu tür konularda genel prensibim: eğer bir konu İslam'a açıkça aykırı değilse ve dünya hayatımızda somut bir zarara yol açmıyorsa, bilim haklı olsun, zararı yok. Bu yüzden, ciddi vakit alıcı ve toplum içinde gereksiz tartışmalara sebep olan bu gibi meselelere fazla dalmıyorum. (Ancak modern tıbbın, gıdaların vs "bizlere ve nesillerimize olan açık zararına" binaen; kabul gören bilimle zıt düşsem de sonuna kadar diretirim, ki bu durumuma forumda sıklıkla şahid olunmuştur.)

Ve kısaca bu konuda, eğer "Şu şu sebeplerle bu yalanın zararını görüyoruz." denilirse, o zaman üzerinde düşünmeye değer bulabilirim. Ancak genel çerçevede baktığımda, bunun topluma ya da ahiret hayatımıza bir faydası olmadığını düşünüyor ve "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım." hadisini göz önünde bulundurarak, vaktimi toplum adına daha faydalı işlere ayırmayı tercih ediyorum.

Kısaca bu işin kârı nedir; nitekim buna inandığımda savunmam gerekecek ve toplumla taban tabana zıt düşeceğim. Ahiretimiz ve dünyamız adına, Tevhidi ve neslimizi korumak üzere çokça anlatmamız, savaş vermemiz gerekirken: bu konuyu da listeye eklememizin net kârı nedir, hangi zarardan kendimi ve toplumu korumuş olacağım, bunun net bilgisini talep ediyorum.

Not: Yazı sonunda bu varsa affola, dediğim gibi 6. maddede kaldım ben. Baktım konu uzuyor, buna binaen vakit kaybetmeden fikrimi yazdım.
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Ahi seni anlamak zor, yaşının gençliğine veriyorum. Ya okuduğunu anlamıyorsun veya daha hakkimda hicbisey bilmeden bi ton ön yargiyla inanmak istediğine yöneliyorsun. Müteşabih ayetleri tevil etmeden ve manasında muradinida Allahu Tealaya havale ettigimi belirtmeme rağmen karşındakini hala tevil ehli olmakla ile suçlayabiliyorsun.

Tekrar söylüyorum Allahu Teala zamanında mekanında yaratıcısı olduğu halde zamanada mekanada ihtiyacı (münezzeh) olmadığı halde keyfiyetsiz (nasıllığı sorgulanmadan) arşa istiva etmiştir.

"Mekandan münezzehtir" deyip tevil ehli değilim diyorsun. Öyle olsun.
Ki onu demesen bile en ehven ihtimalle tafvid ehlisin. Selefin görüşü bu değil
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Ve aleykum selamu ve rahmetullah ahi


Forumda sadece haram (kadın veya erkeğin tesettürüne uygun olmayan vb) görsel/video eklemek yasak. Eğer bu tür bir içeriği yoksa doğrudan eklenebilir, varsa ilgili kısımlar puslandırılarak eklenebilir.

Bu arada, bu konuyla özel olarak ilgileniyor olsaydım, yazının ciddi bir emekle hazırlandığı ortada olduğu için sonuna kadar okurdum, bu açıdan takdir ettimi belirtmek isterim (Ben 6. maddede kaldım).

Bana gelirsek: ben de bilime tamamen güvenen biri değilim; hatta dünyanın yuvarlak olduğuna inanan biri olmama rağmen, uzaya çıkıldığı konusunda şüphelerim var ve en fazla uyduların yerleştirildiği bölgeye kadar gitmiş olabileceklerini düşünüyorum. Ancak dünyanın yuvarlak olduğu yalanını söyleyerek nasıl bir kazanç elde edeceklerini anlamadığım ve ahirete dair bir faydasını da görmediğim için, bu konunun üzerinde durmuyorum.

Ayrıca, gökyüzüne baktığımda gördüğüm ay, güneş ve yıldızlar yuvarlak ve boşlukta duruyorken, dünyanın da yuvarlak ve boşlukta olması bana mantıksız gelmiyor.

Ve bu tür konularda genel prensibim: eğer bir konu İslam'a açıkça aykırı değilse ve dünya hayatımızda somut bir zarara yol açmıyorsa, bilim haklı olsun, zararı yok. Bu yüzden, ciddi vakit alıcı ve toplum içinde gereksiz tartışmalara sebep olan bu gibi meselelere fazla dalmıyorum. (Ancak modern tıbbın, gıdaların vs "bizlere ve nesillerimize olan açık zararına" binaen; kabul gören bilimle zıt düşsem de sonuna kadar diretirim, ki bu durumuma forumda sıklıkla şahid olunmuştur.)

Ve kısaca bu konuda, eğer "Şu şu sebeplerle bu yalanın zararını görüyoruz." denilirse, o zaman üzerinde düşünmeye değer bulabilirim. Ancak genel çerçevede baktığımda, bunun topluma ya da ahiret hayatımıza bir faydası olmadığını düşünüyor ve "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım." hadisini göz önünde bulundurarak, vaktimi toplum adına daha faydalı işlere ayırmayı tercih ediyorum.

Kısaca bu işin kârı nedir; nitekim buna inandığımda savunmam gerekecek ve toplumla taban tabana zıt düşeceğim. Ahiretimiz ve dünyamız adına, Tevhidi ve neslimizi korumak üzere çokça anlatmamız, savaş vermemiz gerekirken: bu konuyu da listeye eklememizin net kârı nedir, hangi zarardan kendimi ve toplumu korumuş olacağım, bunun net bilgisini talep ediyorum.

Not: Yazı sonunda bu varsa affola, dediğim gibi 6. maddede kaldım ben. Baktım konu uzuyor, buna binaen vakit kaybetmeden fikrimi yazdım.

Abla benim dine bakışım ne itikadi meseleleri ne ameli meseleleri ne ilmi nakilleri ne şunu ne bunu "hak tevil" gibi bazı istisnalar hariç hiçbir şekilde tevil etmeden kabul ediyorum. Yani bana çay getirseler Allah Rasulü sav o çay değil kahvedir dese Ona inanırım

Böyle meseleleri savunmak için aslında ciddi ilim sahibi olmam lazım. Ben birkaç hafta ya da ay bunlar üzerinde araştırma yapıp öyle yazmayı düşünüyordum. Acele etmemin sebebi şu ki sahihtir müteşabihtir zayıftır israiliyattır bilmiyorum ama benim okuduğum rivayetler uzayı çok farklı anlatıyor. -burada o rivayetlere bilerek yer vermiyorum teslimiyet konusunda sıkıntı yaşayan varsa şüphe düşmesin diye-. Sonra araştırmalar yaptım ve bu konuların hararetle tartışıldığını öğrendim. Bütün o yazdıklarım sadece bir iki günlük araştırmam diyebilirim.

Bugün her ne kadar bilim İlahlaştırılmış olsa da ben her konuda -buna bilim başta olmak üzere her şey (ama her şey) - iki görüş arasında ihtilaf ve süregelen tartışmalar varsa ".. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız Allah’a ve Resûl’e götürün. Bu, daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir." (Nisâ/59)

Ayeti sebebiyle Allah Rasulünün sav hadislerine göre görüşümü belirlerim.

Elbette hepsi tevil edilebilir; bir kısmı Taberide geçiyor onlar israiliyattandır zaten, el Bidayede geçenler var onlar zaten sahih değildir, Buharide geçen Güneşin Dünyayı dolanmasını da tevil ederiz ya da Allah Rasulü sav o günkü insanlara öyle anlatmış deriz, Kur'anda dünyayı merkeze koyan yedi gök hakkında da biz anlayalım diye öyle anlatılmış deriz vs. Allah bizim yukarımızda -ama biz dönüyoruz yani yukarımız sürekli değişiyor- kısmına da "Allah'ın işidir biz anlamayız- deriz.

Bu teviller ve yorumlar tatmin edebilir, ancak biraz kaçamak gözüküyor. Belki de ben yanlışımdır ve öyle anlamak gerekiyordur.

Geçmiş kaşifler Antarktika arkasında başka bir kıta var başka topraklar var derken Antarktika'nın bugün çok küçük bir kısmına izin veren ve kıtaya açılmayı ya da geçmeyi engellemek için savaş gemileriyle ve antlaşmayla koruyan, Uzay araçlarında her takılmada arkalarında yeşil perde gözüken, Antarktikaya gittik diye kurdukları ortamın yapay olduğu ortaya çıkan, Mars diye Kanada'daki Devon adasını fotoğraflayıp filtreledikleri ortaya çıkan Ay'a gitmelerinin yalan olduğunu itiraf eden adamların sözünü Allah Rasulünün sav sözüyle değiştiremem.

Dünyayı küçüklükten beri küre diye neden kafamıza sokarlar çünkü küre olduğunu öğretirlerse bu başka toprak yok hepsi kürede demektir. Antarktikaya kendi imkanlarıyla açılan gençleri savaş gemisi ile durdurup tehdit anonsu yapıp üzerlerine drone gönderiyorlar, bu nedir şimdi

Ayrıca dünyanın özel olarak yaratıldığı ortaya çıkarsa dünyada her şey değişebilir.

Gökkubbeli dünya savunucularının çok güçlü delilleri ve cevapları var. Yani sallama çay organizasyonlar değiller.

Ancak yapılan belgesellerde açık kadınlar falan da var o yüzden atmıyorum.

Siz isterseniz o belgeselleri size atabilirim
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Abi münezzehtir diyen tevil ehli olmuyor ki, münezzeh değildir diyen de mücessime olmuyor. Yanlış anlamış olabilirsiniz abiyi.

Alemlerin içinde olmaktan münezzehtir ile mekandan münezzehtir aynı şey değil

Allah arşın üstündeyse ve dünya dönüyorsa Allah nasıl yukarımızda oluyor dedim Allah mekandan münezzeh dedi

Allah zamandan ve mekandan münezzehtir sözü bir Ayet ya da hadis değil Ehl-i tevil sloganıdır
 
Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Abla benim dine bakışım ne itikadi meseleleri ne ameli meseleleri ne ilmi nakilleri ne şunu ne bunu "hak tevil" gibi bazı istisnalar hariç hiçbir şekilde tevil etmeden kabul ediyorum. Yani bana çay getirseler Allah Rasulü sav o çay değil kahvedir dese Ona inanırım

Böyle meseleleri savunmak için aslında ciddi ilim sahibi olmam lazım. Ben birkaç hafta ya da ay bunlar üzerinde araştırma yapıp öyle yazmayı düşünüyordum. Acele etmemin sebebi şu ki sahihtir müteşabihtir zayıftır israiliyattır bilmiyorum ama benim okuduğum rivayetler uzayı çok farklı anlatıyor. -burada o rivayetlere bilerek yer vermiyorum teslimiyet konusunda sıkıntı yaşayan varsa şüphe düşmesin diye-. Sonra araştırmalar yaptım ve bu konuların hararetle tartışıldığını öğrendim. Bütün o yazdıklarım sadece bir iki günlük araştırmam diyebilirim.

Bugün her ne kadar bilim İlahlaştırılmış olsa da ben her konuda -buna bilim başta olmak üzere her şey (ama her şey) - iki görüş arasında ihtilaf ve süregelen tartışmalar varsa ".. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız Allah’a ve Resûl’e götürün. Bu, daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir." (Nisâ/59)

Ayeti sebebiyle Allah Rasulünün sav hadislerine göre görüşümü belirlerim.

Elbette hepsi tevil edilebilir; bir kısmı Taberide geçiyor onlar israiliyattandır zaten, el Bidayede geçenler var onlar zaten sahih değildir, Buharide geçen Güneşin Dünyayı dolanmasını da tevil ederiz ya da Allah Rasulü sav o günkü insanlara öyle anlatmış deriz, Kur'anda dünyayı merkeze koyan yedi gök hakkında da biz anlayalım diye öyle anlatılmış deriz vs. Allah bizim yukarımızda -ama biz dönüyoruz yani yukarımız sürekli değişiyor- kısmına da "Allah'ın işidir biz anlamayız- deriz.

Bu teviller ve yorumlar tatmin edebilir, ancak biraz kaçamak gözüküyor. Belki de ben yanlışımdır ve öyle anlamak gerekiyordur.

Geçmiş kaşifler Antarktika arkasında başka bir kıta var başka topraklar var derken Antarktika'nın bugün çok küçük bir kısmına izin veren ve kıtaya açılmayı ya da geçmeyi engellemek için savaş gemileriyle ve antlaşmayla koruyan, Uzay araçlarında her takılmada arkalarında yeşil perde gözüken, Antarktikaya gittik diye kurdukları ortamın yapay olduğu ortaya çıkan, Mars diye Kanada'daki Devon adasını fotoğraflayıp filtreledikleri ortaya çıkan Ay'a gitmelerinin yalan olduğunu itiraf eden adamların sözünü Allah Rasulünün sav sözüyle değiştiremem.

Dünyayı küçüklükten beri küre diye neden kafamıza sokarlar çünkü küre olduğunu öğretirlerse bu başka toprak yok hepsi kürede demektir. Antarktikaya kendi imkanlarıyla açılan gençleri savaş gemisi ile durdurup tehdit anonsu yapıp üzerlerine drone gönderiyorlar, bu nedir şimdi

Ayrıca dünyanın özel olarak yaratıldığı ortaya çıkarsa dünyada her şey değişebilir.

Gökkubbeli dünya savunucularının çok güçlü delilleri ve cevapları var. Yani sallama çay organizasyonlar değiller.

Ancak yapılan belgesellerde açık kadınlar falan da var o yüzden atmıyorum.

Siz isterseniz o belgeselleri size atabilirim
Ahi cezekallu hayr.

Ablanın sormak istediği bu değil sanki. Yani bu bize ne fayda sağlayacak? Düz olmuş, küre olmuş, geoid olmuş ne fark edecek? Elbette Allah ve Rasulu ne demişse onu kabul ediyoruz. Bu adamların dediklerine göre yakın zamanda Mars'a gidilebilecek. Yalan veya gerçek bizi ilgilendiren kısım nedir? Benim ahiretime ne gibi bir fayda verecek? Dünyanın düz olduğunu öğrenirsem bu benim ahiretime ne gibi etki edecek? Tebliğ çalışmamı engelleyecekmi? Bırak Mars onların olsun, bırak uzay onların olsun, ahiret de bizim olsun.

Sahih hadisler dışında olan hadisleri bir kenara koyup hiç ele almaya bile gerek yok. Çünkü hadis ilminde zayıf hadis ile amel edilmez. Sahih hadisler ise nasıl ile o şekilde iman ediyoruz.
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Ahi cezekallu hayr.

Ablanın sormak istediği bu değil sanki. Yani bu bize ne fayda sağlayacak? Düz olmuş, küre olmuş, geoid olmuş ne fark edecek? Elbette Allah ve Rasulu ne demişse onu kabul ediyoruz. Bu adamların dediklerine göre yakın zamanda Mars'a gidilebilecek. Yalan veya gerçek bizi ilgilendiren kısım nedir? Benim ahiretime ne gibi bir fayda verecek? Dünyanın düz olduğunu öğrenirsem bu benim ahiretime ne gibi etki edecek? Tebliğ çalışmamı engelleyecekmi? Bırak Mars onların olsun, bırak uzay onların olsun, ahiret de bizim olsun.

Sahih hadisler dışında olan hadisleri bir kenara koyup hiç ele almaya bile gerek yok. Çünkü hadis ilminde zayıf hadis ile amel edilmez. Sahih hadisler ise nasıl ile o şekilde iman ediyoruz.

Ecmain. Onun için şey dedim:


Dünyayı küçüklükten beri küre diye neden kafamıza sokarlar çünkü küre olduğunu öğretirlerse bu başka toprak yok hepsi kürede demektir. Antarktikaya kendi imkanlarıyla açılan gençleri savaş gemisi ile durdurup tehdit anonsu yapıp üzerlerine drone gönderiyorlar, bu nedir şimdi

Ayrıca dünyanın özel olarak yaratıldığı ortaya çıkarsa dünyada her şey değişebilir.
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Bir de ilerde ikinci evrim vakası gibi bir meseleye dönüşebilir o yüzden mücadele etmeliyiz belki
 
Horasan Fedaisi Çevrimdışı

Horasan Fedaisi

Hayye ale'l-cihad
İslam-TR Üyesi
Yani bir şey nakillerle açıkça zıtlaşıyor gibi görünüyorsa mücadele etmek lazım bence. Eğer belirsizse kafayı takmanın pek manası yok
 
Ummu Aişe Çevrimiçi

Ummu Aişe

حسبنا الله ونعم الوكيل
Site Emektarı
Evet, genel olarak her iki yoruma da açık deliller/tezler var. Normalde dünya düz olabilir mi, olabilir, neden olmasın; ve bu:

Dünyayı küçüklükten beri küre diye neden kafamıza sokarlar çünkü küre olduğunu öğretirlerse bu başka toprak yok hepsi kürede demektir. Antarktikaya kendi imkanlarıyla açılan gençleri savaş gemisi ile durdurup tehdit anonsu yapıp üzerlerine drone gönderiyorlar, bu nedir şimdi
Bu sınırın ötesinde görmemizi istemedikleri bir şeyleri saklama çalışması sebebiyle olabilir.

Bununla birlikte, belki de dünya küre olduğu halde, bu bölgeye özel bir karargâhları vardır ve oranın görülmesini istemiyor olabilirler.

Yani iki kesim de "olabilir" halinde. Bununla birlikte, ben aşı karşıtı bir grup içinde çalışmaktayken ve bize temel kaynak sunan lider hesapları incelerken şunu fark ettim:

O aşı, kesinlikle zararlıydı ve bu insanların yaşadıklarından ötürü ortadaydı. Biz bunları azimle yaymaya çalışırken, araya bizlerin fark etmediği kimi yalan haberler atıldı ve bu güvendiğimiz kanallardan geldiği için biz incelemeden aldık paylaştık. Ardınca ne oldu derseniz, bizim başkasına güvenerek paylaştığımız gibi bize güvenerek paylaşanlar, haberin yalan olduğunu sonradan görünce, bizden genel olarak işkillendi. Sadece yalan haberi reddetseler iyi, paylaşımlarımızın komplesine "acaba" denilmeye başlandı. Ve sonuç olarak ne oldu, genel olarak paylaşım/insanları etkileme kapasitemiz düştü.

Ve, bu düz dünya konusunu da o zamanlar temel aldığımız kanallarda gördüm ben. Yalan mı değil mi bilmem, ancak bunu görenler "bunlar uçmuş" diyerek kaçtı mı kaçtı.

Ve şu an burada, bizim genel olarak durumumuza bakarsak (tevhid ehli), aşıdan bağımsız olarak, bunları gören, bizim diğer anlattığımız tevhid konularına da aynı muameleyi yaparsalar, yani "bunlar uçuk" deyip, bizim ayet ve hadislerle sabit kesin delilli tevhid çağrımıza da kulak tıkarsalar, işte zararın alası burdan ötürü olur.

Kısaca, belki arka planda net bilinmeyen bir sebepten bu küre dünya yalanı ortaya atılmış olabilir;

Ancak sadece "güvenilirliğimizi zedelemek için", bazı hassasiyetlerimiz kullanılabiliyor da olabilir. Ki ayet ve hadis deyince biz duruyoruz ve bizim gibilerin bilime özel bir garezi var, dolayısı ile bizi bu alana çekmek kolay hale geliyor. Ancak bunun sonuçları? Tebliğimize verdiği zararlar?

Bu açıdan etraflıca düşünmek şart, kâr zarar hesabı çok ciddi analiz edilmeli ve toplumun zıttına gidilecekse bu kesinlikle etkin bir kâr/zarar hesabı sonucu olmalı. Delillerin iki tarafa birden çekilebileceği bir durum ve tahminden ziyade, ciddi anlamda net deliller olmalı.

Bu arada küre dünyanın sahte görselleri kadar, düz dünya tezini savunanların da sahte görsel kullanmış olma olasılığı var. Teknoloji her iki taraf için de hizmete hazır nitekim.
 
H Çevrimdışı

hutbetussahra

Hayat, İman ve Cihad...
İslam-TR Üyesi
Yazmayacaktım ama dayanamadım.
Ey müslümanlar böyle bir meseleyi büyütmeye değer mi?
Dünya'nın düz ya da küre olması aranızın açılmasına değer mi?
Eski alimler dahi bu meselede ihtilaf etmişler ise bunu burada tartışmak sizin haddinize mi?
Evet araştırmalar olabilir, görüşler değişebilir lakin bu ayrılık çıkartılacak mühimlikte bir mesele mi ki birbiriniz incitiyorsunu?
Fitne adam öldürmekten daha büyüktür.
Konu çok ilgi alanıma girmediğinden tam okumadım. Ayrıca pek vaktim de yoktu. Lakin okumaya niyetlendiğim zaman konu tartışmaya dönmeye başladığı için okumaktan vaz geçtim.

Hepimiz bir ALLAH'a inanıyoruz. Akidevi bir ayrılık olmadığı sürece fıkhi ayrılıklar dahi sorun olmazken bu gibi bir meselenin büyütülmesi aramıza nifak sokabilir ALLAH korusun.
Konuya yazan ben dahil herkesi sakinliğe, cedelleşmekten uzaklaşmya ve şeytandan ALLAH'a sığınmaya davet ediyorum.

Euzu billahi mineş şeytanir racim. Bismillahirrahmanirrahim.

Tartışmada iki tarafta karşısındakinin bilgisne aç gelirse verim alınır. Aksi taktirde olay cedele dönebilir. Fitneden ALLAH'a sığınıyorum. Rabbim bizleri doğru yoluna iletsine ve doğru yolu üzere sabit kılsın. Bizlere birbirimize ve tüm müslümanlara şefkat ve merhamet ve insafla muamele etmeyi nasip etsin ve bizleri hak üzere bir araya getirsin. Amin.
 
Mustafa bin Yılmaz Çevrimdışı

Mustafa bin Yılmaz

''Selef,selef ve selef...''
İslam-TR Üyesi
Yazmayacaktım ama dayanamadım.
Ey müslümanlar böyle bir meseleyi büyütmeye değer mi?
Dünya'nın düz ya da küre olması aranızın açılmasına değer mi?
Eski alimler dahi bu meselede ihtilaf etmişler ise bunu burada tartışmak sizin haddinize mi?
Evet araştırmalar olabilir, görüşler değişebilir lakin bu ayrılık çıkartılacak mühimlikte bir mesele mi ki birbiriniz incitiyorsunu?
Fitne adam öldürmekten daha büyüktür.
Konu çok ilgi alanıma girmediğinden tam okumadım. Ayrıca pek vaktim de yoktu. Lakin okumaya niyetlendiğim zaman konu tartışmaya dönmeye başladığı için okumaktan vaz geçtim.

Hepimiz bir ALLAH'a inanıyoruz. Akidevi bir ayrılık olmadığı sürece fıkhi ayrılıklar dahi sorun olmazken bu gibi bir meselenin büyütülmesi aramıza nifak sokabilir ALLAH korusun.
Konuya yazan ben dahil herkesi sakinliğe, cedelleşmekten uzaklaşmya ve şeytandan ALLAH'a sığınmaya davet ediyorum.

Euzu billahi mineş şeytanir racim. Bismillahirrahmanirrahim.

Tartışmada iki tarafta karşısındakinin bilgisne aç gelirse verim alınır. Aksi taktirde olay cedele dönebilir. Fitneden ALLAH'a sığınıyorum. Rabbim bizleri doğru yoluna iletsine ve doğru yolu üzere sabit kılsın. Bizlere birbirimize ve tüm müslümanlara şefkat ve merhamet ve insafla muamele etmeyi nasip etsin ve bizleri hak üzere bir araya getirsin. Amin.
Amin ecmain.

Benimde değinmek istediğim nokta bu. Niye ortam geriliyor, fitnenin gece karanlığında taşın üzerindeki karıncadan daha gizli olacağı bu dönemde böyle konuya girmeye ne gerek var? Niye birbirimizi üzüyoruz?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst Ana Sayfa Alt