Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü "Kureyşi Hicvedin" Hadisi Sahih mi?

Suraka Çevrimdışı

Suraka

Jihad today, Jannah tomorrow...
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum bunun kaynağını bulamadım ben sahih mi öğrenmek istiyorum.

Hz. Aişe der ki:
"Resulullah efendimiz, (Siz de Kureyşlileri hiciv ve tahkir ediniz! Çünkü, hiciv, onlara ok yağdırmaktan daha ağır gelir!) buyurdu.."
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah ;

Hadis sahihtir.


Bize AbdulMelik b. Şuayb b, Leys rivayet etti. (Dedi ki) : Bana babam dedemden rivayet etti. (Demiş ki): Bana Halid b. Yezid rivayet etti. (Dedi ki) : Bana Saîd b. Ebî Hilâl, Umara b. Gaziyye'den, o da Muhammed b. İbrahim'den, o da Ebû Seleme b. Abdirrahman'dan, o da Âişe'den naklen rivayet etti ki;
Rasûlullah (s.a.v.):
«Kurayş'i hicvedin, çünkü bu onlara ok atmaktan daha ağır gelir.» buyurmuş ve ibn Revaha'ya haber göndererek : «Onları hicvet» demiş. O da Kurayş'i hicivde bulunmuş, fakat Peygamber (s.a.v.)'i radı edememiş, Bunun üzerine Ka'b b. Mâlik'e, daha sonra Hassan b. Sâbit'e haber göndermiş.
Hassan onun yanına girince : Sizin için kuyruğu ile çarpan bu arslana (haber) göndermeniz zamanı gelmiştir, demiş. Sonra dilini çıkararak onu oynatmağa "başlamış ve : Seni Hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, onları dilimle deri parçalar gibi parçalayacağım! demiş.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): «Acele etme! Çünkü Ebu Bekr, Kurayş'in neseblerini en iyi bilen kimsedir. Benim de onlar arasında nesebim var. Tâ ki, senin için benim nesebimi hulâsa etsin.» buyurmuş.
Hassan hemen ona gitmiş sonra dönerek: Yâ Rasûlallah! Bana senin nesebini hulâsa etti. Seni hak (din) ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, seni onlardan hamurdan kıl çeker gibi çekip çıkaracağım, demiş.
Âişe şunu söylemiş: Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), Hassân'a : «Sen Allah ve Rasulu namına mudafaada bulundukça hiç şubhesiz Ruhu'l-Kudûs seni te'yide devam edecektir!» buyururken işittim.
Âişe şunu da söylemiş: Ben Rasûlullah (s.a.v.)'i: «Hassan onları hicvetti ve hem şifa verdi, hem şifa buldu.» buyururken işittim.
Hassan şöyle demiş : «Sen Muhammed'i hicvettin. Ben de onun nâmına çevab veriyorum. Bunda Allah katında mukâfat vardır. Sen Muhammed'i nezih, muttaki, Rasûlullah, ahlâkı vefakârlık olduğu halde hicvettin. Hiç şubhe yok ki, babam onun babası ve benim ırzım, Muhammed'in ırzını sizden korumak için muhafızdır. Eğer atlarımızı Kedâ yolunun iki tarafından toz kaldırırken görmezseniz kızcağızımı kaybedeyim. O atlar üzerinize gelirken gemlerini çekerler. Sırtlarında ince mızraklar vardır. Atlarımız pek hızlı koşarlar. Kadınlar baş örtüleriyle onların tozlarını alırlar. Şayet bizden yüz çevirirseniz umre yaparız. Fetih muyesser olur. Perde de kalkar. Aksi takdirde öyle bir günün çarpışması için sabredin ki, o günde Allah dilediğini aziz kılar. Allah : Ben hakkı söyleyen, bunda hiç bir gizlilik olmayan bir kul gönderdim, demiştir. Allah : Ben bir ordu hazırladım ki, onlar maksatları düşmanla karşılaşmak olan ensârdır, buyurmuştur. Bizler için ma'd'dan (yâni Kurayş'den) her gün ya sövmek, ya harb, yahut hiciv vardır. Ama Rasûlullah (s.a.v.)'ı sizden hicvedenle medhedib yardımında bulunan musavidir. Allah'ın Rasulu Cibril aramızdadır. Rûhu'l-Kudûs'un hiç bir dengi yoktur.»
(Muslim; Fedail'i Sahabe, Bab 34, Hadis no: 157- 2490)

Bu hadîsi Buhâri muhtasararı «Menâkıb», «Megâzî» ve «Edeb» bahislerinde tahric etmiştir.

Peygamber (s.a.v.)'in muşrikleri hicvettirmesinden maksat muşrikleri kahretmektir. Ccnâb-ı Hak kuffara karşı sert davranmayı ve cihâdı emretmiştir. Bu hiciv onlara harbte atılan oklardan da ağır gelmiş; çantalarına ot tıkamıştır. Bundan dolayı kuffarı hiciv mendûb olmuştur. Yalnız harbte olduğu gibi burada da hicve evvelâ kuffârın başlamasını beklemelidir. Zira müslümanlarm başlaması kuffânn İslâm dinine ve müslümanlara sövmelerine sebeb olur. Bu ise nass-ı Kur'ân'la menedilmiştir.
Teâlâ Hazretleri : «Allah'tan başkasına ibâdet edenlere sövmeyin ki, onlar da hiç bir bilgileri olmadığı halde (yerlerinden) sıçrayarak Allah'a sövmesinler!» (En'am 108) buyurmuştur. Bunda bir de müslümanların dillerini fuhşiyata alışmaktan korumak vardır. Mamafih zaruret varsa hicve müslümanlar da başlayabilir.
Hassan kendini kükremiş arslana, dilini de onun kuyruğuna benzetmiştir. Arslan kızdığı vakit kuyruğun sağa sola çarpar. Buna işaretle o da dilini çıkararak iki tarafa hareket ettirmiştir.
Rasûlullah (s.a.v.) 'in : «Hassan hem şifâ verdi, hem şifâ buldu.» sözünden murâd; hem mu'minlere şifâ verdi, yâni onları memnun etti. Hem de İslâm'ı ve müslümanları mudâfaa etmek suretiyle kendi gönlü rahat oldu, demektir.
Kedâ : Mekke 'nin yukarısmdaki dağ yoludur. Aşağısındaki yolun ismi de Kudâ'dır.
«Muslim» sarihlerinden Ubbi'ye göre Hassan bu hicvi Mekke 'nin fethinden önce Hudeybiye umresinde müslümanlar Kâ'be'yi tavafdan men edildikleri vakit yapmıştır. İbnu Hişâm'ın kavli de budur.

Hadîs-i şerif kendilerine emân verilmemiş olan kuffârı hicvetmenin caiz olduğuna ve Hassân'ın faziletine delildir.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt