M
Çevrimdışı
3401 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Ameller her perşembe ve pazartesi günü arzedilir. Aziz ve Celil olan Allah o gün, Allah'a hiçbir şirk koşmayan kulun günahını affeder. Bundan sâdece kardeşiyle arasında düşmanlık olanı istisna eder, (onu affetmez) ve der ki: "Bu ikisini barışıncaya kadar terkedin."
Müslim, Birr 36, (2565); Muvatta, Hüsnü'l- Hulk 17, (2, 908); Ebu Dâvud, Edeb 55, (4916); Tirmizi, Birr 76, (2024).
3402 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Safiyye Bintu Huyeyy 'in devesi hastalandı. Zeyneb Bintu Cahş'ın yanında fazla deve vardı. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ona:
"Safiyye'ye bir deve ver!" buyurdu. Zeyneb:
"Ben bu yahudi kızına deve mi verecek mişim?'' diyerek (red cevabı verdi). Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ona kızıp, Zilhicce ve Muharrem ayları ile Safer ayının bir kısmı boyunca küstü.''
Ebu Dâvud, Sünnet 4, (4602).
İNSANLARIN KUSURLARINI ARAŞTIRMAK VEYA ÖRTMEK
3403 - Hz. Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "(Birgün) Resülullah aleyhissalâtu vesselâm minbere çıkıp yüksek sesiyle şöyle nida etti:
"Ey diliyle müslüman olup da kalbine iman nüfuz etmemiş olan (münafık)lar! Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira kim, müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını araştırır. Allah kimin kusurunu araştırırsa, onu, evinin içinde (insanlardan gizli) bile olsa rüsvay eder.''
İbnu Ömer bir gün Ka'be'ye nazar etti ve:
"Şânın ne yüce, hürmetin ne yüce! Ancak mü'minin Allah yanındaki hürmeti senden de yüce!'' dedi.''
Tirmizi, Birr 85, (2033).
3404 - Ukbe İbnu Âmir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir ayıp görür ve onu örterse, diri diri gömülmüş bir kızı ihya etmiş gibi olur.''
Ebu Dâvud, Edeb 45 (4891).
3405 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kul dünyada bir kulu örterse, Allah Kıyamet günü onu mutlaka örter.''
Müslim, Birr 72, (2590).
3406 - Zeyd İbnu Vehb anlatıyor: "İbnu Mes'ud radıyallahu anh'a (bir adam) getirilip: "Şu herif falancadır, sakalından şarap damlıyor'' denildi. Abdullah radıyallahu anh:
"Ben tecessüsten men edildim. Lâkin bize bir şey zâhir olursa onu ele alırız!" cevabını verdi."
Ebu Dâvud, Edeb 44, (4890).
KADINA BAKMA
3407 - İbnu Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın."
Buhari, Nikâh 111, Cezau's- Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim, Hacc 424, (1341).
3408 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Aklında bir şeyler olan bir kadın vardı. Bir gün Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a:
"Ey Allah'ın Resulü! Benim sana bir ihtiyacım var!'' dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
Ey ümmü fülan, yollardan hangisini dilersen bak da ihtiyacını göreyim" dedi. Kadınla birlikte bir sokağa gitti, kadın da ihtiyacını arzetti."
Müslim, Fedâil 76, (2326); Ebu Dâvud, Edeb 13, (4818, 4819).
3409 - Hz. Cerir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a âni bakıştan sordum. Bana:
"Nazarını hemen çevir!'' buyurdu.''
Müslim, Âdâb 45, (2159); Ebu Dâvud, Nikâh 44, (2159); Tirmizi, Edeb 29, (2777).
3410 - Hz. Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. Ali radıyallahu anh'a buyurdular ki:
"Ey Ali, bakışına bakış ekleme. Zira ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış aleyhinedir."
Tirmizi, Edeb 28, (2778); Ebu Dâvud, Nikâh 44, (2149).
Müslim, Birr 36, (2565); Muvatta, Hüsnü'l- Hulk 17, (2, 908); Ebu Dâvud, Edeb 55, (4916); Tirmizi, Birr 76, (2024).
3402 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Safiyye Bintu Huyeyy 'in devesi hastalandı. Zeyneb Bintu Cahş'ın yanında fazla deve vardı. Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ona:
"Safiyye'ye bir deve ver!" buyurdu. Zeyneb:
"Ben bu yahudi kızına deve mi verecek mişim?'' diyerek (red cevabı verdi). Resülullah aleyhissalâtu vesselâm ona kızıp, Zilhicce ve Muharrem ayları ile Safer ayının bir kısmı boyunca küstü.''
Ebu Dâvud, Sünnet 4, (4602).
İNSANLARIN KUSURLARINI ARAŞTIRMAK VEYA ÖRTMEK
3403 - Hz. Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhümâ anlatıyor: "(Birgün) Resülullah aleyhissalâtu vesselâm minbere çıkıp yüksek sesiyle şöyle nida etti:
"Ey diliyle müslüman olup da kalbine iman nüfuz etmemiş olan (münafık)lar! Müslümanlara eza vermeyin, onları kınamayın, kusurlarını araştırmayın. Zira kim, müslüman kardeşinin kusurunu araştırırsa, Allah da kendisinin kusurlarını araştırır. Allah kimin kusurunu araştırırsa, onu, evinin içinde (insanlardan gizli) bile olsa rüsvay eder.''
İbnu Ömer bir gün Ka'be'ye nazar etti ve:
"Şânın ne yüce, hürmetin ne yüce! Ancak mü'minin Allah yanındaki hürmeti senden de yüce!'' dedi.''
Tirmizi, Birr 85, (2033).
3404 - Ukbe İbnu Âmir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Kim bir ayıp görür ve onu örterse, diri diri gömülmüş bir kızı ihya etmiş gibi olur.''
Ebu Dâvud, Edeb 45 (4891).
3405 - Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bir kul dünyada bir kulu örterse, Allah Kıyamet günü onu mutlaka örter.''
Müslim, Birr 72, (2590).
3406 - Zeyd İbnu Vehb anlatıyor: "İbnu Mes'ud radıyallahu anh'a (bir adam) getirilip: "Şu herif falancadır, sakalından şarap damlıyor'' denildi. Abdullah radıyallahu anh:
"Ben tecessüsten men edildim. Lâkin bize bir şey zâhir olursa onu ele alırız!" cevabını verdi."
Ebu Dâvud, Edeb 44, (4890).
KADINA BAKMA
3407 - İbnu Abbas radıyallahu anhümâ anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki:
"Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın."
Buhari, Nikâh 111, Cezau's- Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim, Hacc 424, (1341).
3408 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Aklında bir şeyler olan bir kadın vardı. Bir gün Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a:
"Ey Allah'ın Resulü! Benim sana bir ihtiyacım var!'' dedi. Aleyhissalâtu vesselâm:
Ey ümmü fülan, yollardan hangisini dilersen bak da ihtiyacını göreyim" dedi. Kadınla birlikte bir sokağa gitti, kadın da ihtiyacını arzetti."
Müslim, Fedâil 76, (2326); Ebu Dâvud, Edeb 13, (4818, 4819).
3409 - Hz. Cerir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a âni bakıştan sordum. Bana:
"Nazarını hemen çevir!'' buyurdu.''
Müslim, Âdâb 45, (2159); Ebu Dâvud, Nikâh 44, (2159); Tirmizi, Edeb 29, (2777).
3410 - Hz. Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. Ali radıyallahu anh'a buyurdular ki:
"Ey Ali, bakışına bakış ekleme. Zira ilk bakış sanadır, ama ikinci bakış aleyhinedir."
Tirmizi, Edeb 28, (2778); Ebu Dâvud, Nikâh 44, (2149).