Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

İlmi Konu Kuvvet ve Güven Veren Tevekkül

Furkan1416 Çevrimdışı

Furkan1416

Üye
İslam-TR Üyesi
Tevhidin kısımlarından bir tanesi sadece ve sadece Allah’a tevekkül etmektir. Peki tevekkül nedir? Bu tevhidin kısımlarından bir tanesidir. “Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” diyebilmektir. Peki ne zaman bir insan “Allah bize yeter” diyebilir? Eğer Allah’ın kendisini gördüğünü ve onun her halinden haberdar olduğunu bilirse bir insan gönül rahatlığıyla bunu diyebilir.

Mesela sizin çok vefalı bir dostunuz olsa ve arkadaşlığında asla hainlik yapmasa siz bir sıkıntıya düştüğünüzde onun haberinin olduğunu bilirseniz kendinizi güven içerisinde hissedersiniz. İnsan Allah’ın her daim ondan haberdar olacağını bildiği şekilde Allah’ın sürekli onu gördüğünü ve duyduğunu bilirse eğer insan Allah’a karşı güven duyar. Ne tür bir sıkıntının içerisinde olursa olsun mutlaka Rabbim benim yardımıma yetişecek der. Allah (cc) Musa’yı ve Harun’u (as) Firavunun yanına gönderdiği zaman Kur’ân’ı Kerim’in farklı yerlerinde Allah onlara vazife verdiğini söylüyor. Onlara “Firavuna gidin” diyor ama Musa’nın ve Harun’un (as) karşılarında dünyanın en dengesiz insanı var. En tağut insanı var. Yani canı sıkıldığında bir rüya üzerine bir kavmin bütün erkek çocuklarını katledebilecek bir güç sarhoşu var. Gidin bunu tevhide davet edin diyor Allah (cc). Haliyle Musa ve Harun (as) “Ya Rabbi biz onun haddi aşmasından ve bizi yakalamasından korkuyoruz” diyorlar. Allah (cc) onlara korkamayın diyor. “Çünkü ben ikinizle beraberin. İşitiyorum ve görüyorum” Yani siz Firavunun karşısına gidip benim size verdiğim vazifeyi yerine getirip onu tevhide davet ettiğinizde sizin bu sesinizi işitiyorum. Firavun size bir şey yapmak niyetinde olsa ben onun ne yapacağını veya ne yapmak istediğini görüyorum. Eğer ben sizi işitiyor ve görüyorsam sizin korkmanıza gerek yoktur diyor. Ve onlarda o tağutun karşısında risalet görevlerini en iyi şekilde yerine getiriyorlar. Demek ki Allah’ın işittiğini ve gördüğünü bilmek kişinin Allah’a olan güveni arttırır ve kişiyi emin kılar. Bunu kendimiz için düşünecek olursak eğer bugün Müslümanların durumunu sorguladığımızda içinde bulunduğumuz durumun en büyük sebebinin korkaklık olduğunu görüyoruz. İnsanların birçoğu ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar ama korkuyorlar. Gerek karşılarındaki zalimlerden korkuyorlar. Gerek bugüne kadar topladıkları şeyleri kaybetmekten korkuyorlar. Gerek hayatları yolunda giderken bir şeylerin ters gitmesi ve Allah’ın onları imtihan edeceğinden korkuyorlar. Peki hepsinin altındaki temel hastalık nedir? Allah’ın müminleri görüp, duyduğunu görmesi ve duyması ile birlikte müminlerle birlikte olduğunu bilmemeleridir. Güçlü bir dostun senden haberdar olması sana emniyet veriyor da alemlerin Rabbi olan Allah’ın seni gördüğünü duyduğunu bilmek sana emniyet duygusu vermez mi? Tabii ki verir. Onun için tevhidin bir kısmı Allah’a tevekkül etmek ve Allah’a hakkıyla güvenmektir. Bunun olması içinde Allah’ın seni gördüğünü ve duyduğunu yakinen bilmendir.
 
Üst Ana Sayfa Alt