M
Çevrimdışı
Dünyanın en otoriter ülkelerinden olan Kuzey Kore, her türlü iletişimi yasaklayarak gizemini koruyor.
Kuzey Kore vatandaşlarının yurtdışına çıkması, yurtdışından haber alması yasak.
Yalnız üst düzey devlet görevlileri, spor grupları ve benzer statüde olanlar ülke dışına çıkabiliyor.
Bir de özel izinle Çin, Malezya, Tayland, Singapur gibi ülkelere gidebilenler var, ancak onların da dönüşte pasaportlarını iade etmeleri ve dış dünyada gördüklerini anlatmamaları gerekiyor.
Kuzey Kore’ye gazetecilerin elini-kolunu sallayarak girmesi yasak
Kimliğinde gazeteci yazan bir kimsenin turist olarak bile Kuzey Kore’ye girmesi imkansız. Yalnız Kuzey Kore İşçi Partisi yönetiminin izin verdiği gazeteciler kısa süreli seyahat gerçekleştirebilir
Ancak bu seyahatin de şartları var: mutlaka en az iki devlet görevlisi eşliğinde gerçekleşiyor; cep telefonu, GPS cihazları ve benzeri elektronik eşyalar ülkeye girmeden alınıyor, karşılığında geri dönerken geri alabilmeniz için kupon veriliyor; her yere serbest gitmek ve her yerde fotoğraf çekmek yasak. Bu yasaklar daha katı şekilde yabancı turistler için de geçerli.
Yalnız rehberlerin eşliğinde onların izin verdiği yerlere gitmek ve onların izin verdiği yerlerde fotoğraf çekmek mümkün. Özellikle asker fotoğrafı çekmek yasak, ancak ülkede erkeklerin neredeyse tamamının haki renkli askeri üniformaya benzer kıyafet giydiğini düşünürsek, bu yasağın zorluğu katbekat artmış oluyor
Kuzey Kore halkı devlet tarafından Songbun adlı sistemle kategorize ediliyor. 3 ana sınıf ve 51 kategoriye ayrılan her vatandaşla ilgili gizli dosya tutuluyor. Devlet bu sistemle vatandaşı politik olarak güvenilir ve riskli grubuna ayırıyor
Bu zaman söz konusu vatandaşın tüm şeceresi, sosyoekonomik geçmişi, Kore savaşındaki tutumu, dış dünyada her hangi yakınının, Güney Kore veya Çin’de akrabalarının olup-olmaması dikkate alınıyor
Devletin resmen varlığını kabul etmediği Songbun, eğitim ve çalışma hayatı için de belirleyici. Çünkü ülkede vatandaşın mesleğine de devlet karar veriyor ve bu karar verilirken Songbun puanı dikkate alınıyor. Puanı düşük olanlar daha ağır işlerde çalıştırılıyor, puanı yüksek olanlar ise üst düzey görevlere yükselebiliyor.
Aynı şekilde, evlenmede ve ev sahibi olmada da Songbun sistemi en önemli etken. Kendisinden daha düşük puanlı biriyle evlenen kişinin kendisinin ve çocuğunun da puanı düşüyor. Bu nedenle insanlar en az kendi puan seviyesindeki kişilerle evlenmeye çalışıyor. Ülkede, konut satılmıyor. Konut, devlete ait.
Çocuklar evlenene kadar aileleriyle yaşamak zorundalar. Evlenince çiftlere 30-50 metrekarelik küçük bir ev veriliyor ve bu zaman tabi ki yine de Songbun puanı dikkate alınıyor
Songbun sınıfında en düşük kategoride olanlar yaşamın zor olduğu yerlere sürülüyor ve sıkı denetim altında ağır işlere çalıştırılıyor. Çocuğu olan çiftler evlerinin büyütülmesi için başvuruda bulunuyor
En büyük evler 150 metrekare. Vergi veya kira bedeli yok, sadece 5 Euro civarında kullanım bedeli mevcut. Ancak üst sınıfa ait vatandaşlar için bu geçerli değil. Devlet sanatçıları, başarılı sporcular ev, araba, bedava benzin gibi imtiyazlara sahipler
Başkent Pyongyang’da yaklaşık 3 milyon insan yaşıyor. Bölgelerden başkente taşınmanın tek şartı iş yerinde değişiklik. Buna da devlet karar veriyor. Dışarıdan birisinin kente girmesi yasak. Başkentin girişinde ve çıkışında askeri kontrol noktaları bulunuyor
İnsanlar çoğunlukla iş yerlerinden verilen aylık kuponlarla yaşıyor. Bu kuponlarla onlar şeker, yağ, pirinç veya indirimli bira alabiliyorlar. Yetkililer, kupon sisteminin 5-6 sene önce kaldırıldığını iddia ediyor, ancak aslında durum farklı. Kıtlık nedeniyle bir ay bir bölgenin sakinlerine kupon dağıtılıyorsa, sonraki ay o bölgeye kupon verilmiyor, başka bir bölgeye dağıtılıyor.
En kalifiye ve en çok çalışan işçi günlük 700 gram pirinç, birkaç kilogram et ve 20 yumurta alıyor.
Devlet televizyonu Güney Kore ve Amerika’da insanların böyle devlet himayesine sahip olmadığını bildiriyor. Korelilerin ise bu bilginin doğru veya yalan olduğunu öğrenmek imkanı yok. Gerçi istekleri de yok. Çünkü her hangi yabancı radyo dinleyerek dünyada olup-biteni öğrenmek isteyeni en az 15 sene hapis bekliyor.
Mağazalarda gıda çeşidi az değil, ancak bu çeşitleri herkes alamıyor
Pyongyang sakinleri ayda ortalama 150 Euro civarı para kazanabiliyor. Küçük kavanozdaki konserve eti 3200, konserve domates 750, patates 900, kola 200 wona satılıyor. Televizyon almak isteyen bir vatandaşın ise 500 bin wonu gözden çıkarması gerekiyor.
Kuzey Kore’ye gidenlerin hepsinin dikkatini çeken bir manzara sokaklarda, yol kenarlarında ot toplayan insanlar. Onların da diğer vatandaşlar gibi yabancılarla konuşması yasak.
Yetkililer, bu insanların otlardan ilaç yaptıklarını söylüyor, ancak ortak görüş, toplanan otların ilaç yapmak için çok fazla olduğu yönünde
Sokak satıcıları çok az – olanların da yabancılara görünmesi yasak
Dünyanın en otoriter ülkelerinden olan Kuzey Kore halkı