Parti kapatmadan tutun da başörtüsüne kadar hangi meseleye yaklaşsan ve hangi taşı kaldırsan altından “laiklik” çıkıyor.
Bu laiklik nasıl bir şeydir ki yaşamımızın her alanına karışabiliyor.
Benim anladığım kadarıyla laiklerin temel düşünceleri şu :
” İnandığınız Yaradan , evreni düzenlesin ; bırakın yer yüzünü biz düzenleyelim.”
Laiklik bizim müslümanlarin agzinda devletin dinden ayrilmasi anlaminda bilinmekte. Bizim yerli laikciler bu terimi kendilerince farkli farkli yorumlamaktalar. Yani Türkiye laikligi nedir ne degildir, belirsizligini korumakta.
Fransa usülü laiklikmi diye soruyorsun. Evet dediklerinde. Ama Fransa da söyle böyle diyorsun. Ozaman yok efendim Türkiye nin kendine has laikligi var. Nedir o? Ne bileyim kac dereden su getiriyorlar.
Kisacasi laikligin ne olup ne olmadigi Türkiye de acikliga kavusturulmus degil. Yargiclarin vicdanlarina birakilmis bir laiklik anlayisi hakim.
Ne demokrasimiz demokrasi, ne laikligimiz laik ve ne de hukugumuz hukuk. Orta halli zikzakli birseyler.
Bu belirsizlikten nemalanan insanlar bunu böyle istemekte. AK da olmasin Kara da. Orta halli. Söyle biraz giri, biraz kizil, biraz yesil karisimsi omlet. Isine gelirse.
Türkiye nin sorunu laiklik degil. Laiklik canavarini milletin üzerine salip konumlarini sabitlestiren bürokratlar.
Biz müslümanlar bazen gözümüz öyle bürünüyor ki laiklik bahanelerine takilip kaliyoruz. O laiklik kisvesi arkasina siginanlara karsi sivil darbe yapilmadigi müddetce daha cok laik laik laik zikretmekle mesgul olacagiz.
Laik vatandaşlarımız sık sık sınır ihlallerinde bulunur ve İslam hakkında fikiryürütürler. Şu şöyle olsaydı, bu böyle olsaydı der, ahkam keser dururlar. Ezan Türkçe okunsun, Namaz Türkçe kılınsın, oruç kışın tutulsun vs. gibi. En son Hürriyet gazetesi yazarlarından biri akla ziyan tekliflerde bulunmuş. Bende Laik arkadaşlara kendi inançlarıyla ilgili yardımcı olmak açısından bir çalışmada bulundum. Bunu yaparken mütekabiliyet esasına göreyaptım tabii. Onlar bizim dinimize karıştıkları için oldu bu tabii.
Benim naçizane çalışmamın esin kaynağı şudur: Biz küçükken dedem bizi kucağına alır “rabbin kim?, kimin ümmetisin?”, gibi sorular sorarak bize islamın şartlarını öğretirdi. Laiklerinde bu eğitimi kendi çocuklarına vermeleri amacıyla böyle bir 100 soruda laiklik şeklinde basitleştirilmiş bir haritaya ihtiyaçları var. Ben kendilerine yardımcı olmak açısından bazılarını yazacağım. Daha ileriye götürmek elebtte kendilerine düşer.
Sen kimsin?
-Laikim
-Laik kime derler?
-Dini hayatından çıkarana laik derler.
-Nasıl laik olunur?
-Türkiye laiktir laik kalacak sözünü söyleyerek
-Laikliten nasıl çıkılır?
-Laikliği yeniden tanımlayalım dersen laiklikten çıkarsın
-Bir adamın laik olduğu nasıl anlaşılır?
-İslamın yap dediğini yapmaz, yapma dediğini yapar. Örneğin; İslamın yasakladığı şarabı rahatça içerse laiktir, emrettiği namazı kılıyorsa laik değildir.
-Kutsal kitabı nedir?
-Nutuk
-Kutsal mekanı neresidir?
-Anıtkabir
Anıtkabiri ziyaret eden laike ne denir?
-Haci laik
-Bir laikin Kutsal yiyeceği içeceği nedir?
-Rakı, beyaz leblebi
Laikliğin diğer dinlerle ilişkisi nasıldır?
-İslam dışındaki tüm dinlere büyük hürmet besler. Sadece İslama karşıdır. Örneğin bir laik öldüğünde budist inancına göre yakılarak suyu denize dökülürse bundan büyük mutluluk duyulur, İslam kurallarına göre gömülürse bundan büyük utanç duyarlar.
1. örnekte Budizm inancına saygı gösterilerekalkışlanır, 2. örnekte İslam dinine saygısızlık gösterilerek yuhalanır.
Bir laike ne mantıklı gelir ne mantıksız gelir?
-Bir laike göre İslamın tüm kuralları, inançları mantıksızdır. Diğer dinlere ait herşey çok mantıklı bulunur. Örneğin bir hindunun ineğe tapması anlaşılabilir, mantığı araştırılır. Ne kadar hümanist olduklarından dem vurulur. (pardon inekist) Ancak bir müslümanın Allaha secde etmesi anlaşılamaz. Yadırganır.
-Türkün yeni amentüsü nedir?
Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına îmân ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şehadet ederim.
Bu laiklik nasıl bir şeydir ki yaşamımızın her alanına karışabiliyor.
Benim anladığım kadarıyla laiklerin temel düşünceleri şu :
” İnandığınız Yaradan , evreni düzenlesin ; bırakın yer yüzünü biz düzenleyelim.”
Laiklik bizim müslümanlarin agzinda devletin dinden ayrilmasi anlaminda bilinmekte. Bizim yerli laikciler bu terimi kendilerince farkli farkli yorumlamaktalar. Yani Türkiye laikligi nedir ne degildir, belirsizligini korumakta.
Fransa usülü laiklikmi diye soruyorsun. Evet dediklerinde. Ama Fransa da söyle böyle diyorsun. Ozaman yok efendim Türkiye nin kendine has laikligi var. Nedir o? Ne bileyim kac dereden su getiriyorlar.
Kisacasi laikligin ne olup ne olmadigi Türkiye de acikliga kavusturulmus degil. Yargiclarin vicdanlarina birakilmis bir laiklik anlayisi hakim.
Ne demokrasimiz demokrasi, ne laikligimiz laik ve ne de hukugumuz hukuk. Orta halli zikzakli birseyler.
Bu belirsizlikten nemalanan insanlar bunu böyle istemekte. AK da olmasin Kara da. Orta halli. Söyle biraz giri, biraz kizil, biraz yesil karisimsi omlet. Isine gelirse.
Türkiye nin sorunu laiklik degil. Laiklik canavarini milletin üzerine salip konumlarini sabitlestiren bürokratlar.
Biz müslümanlar bazen gözümüz öyle bürünüyor ki laiklik bahanelerine takilip kaliyoruz. O laiklik kisvesi arkasina siginanlara karsi sivil darbe yapilmadigi müddetce daha cok laik laik laik zikretmekle mesgul olacagiz.
Laik vatandaşlarımız sık sık sınır ihlallerinde bulunur ve İslam hakkında fikiryürütürler. Şu şöyle olsaydı, bu böyle olsaydı der, ahkam keser dururlar. Ezan Türkçe okunsun, Namaz Türkçe kılınsın, oruç kışın tutulsun vs. gibi. En son Hürriyet gazetesi yazarlarından biri akla ziyan tekliflerde bulunmuş. Bende Laik arkadaşlara kendi inançlarıyla ilgili yardımcı olmak açısından bir çalışmada bulundum. Bunu yaparken mütekabiliyet esasına göreyaptım tabii. Onlar bizim dinimize karıştıkları için oldu bu tabii.
Benim naçizane çalışmamın esin kaynağı şudur: Biz küçükken dedem bizi kucağına alır “rabbin kim?, kimin ümmetisin?”, gibi sorular sorarak bize islamın şartlarını öğretirdi. Laiklerinde bu eğitimi kendi çocuklarına vermeleri amacıyla böyle bir 100 soruda laiklik şeklinde basitleştirilmiş bir haritaya ihtiyaçları var. Ben kendilerine yardımcı olmak açısından bazılarını yazacağım. Daha ileriye götürmek elebtte kendilerine düşer.
Sen kimsin?
-Laikim
-Laik kime derler?
-Dini hayatından çıkarana laik derler.
-Nasıl laik olunur?
-Türkiye laiktir laik kalacak sözünü söyleyerek
-Laikliten nasıl çıkılır?
-Laikliği yeniden tanımlayalım dersen laiklikten çıkarsın
-Bir adamın laik olduğu nasıl anlaşılır?
-İslamın yap dediğini yapmaz, yapma dediğini yapar. Örneğin; İslamın yasakladığı şarabı rahatça içerse laiktir, emrettiği namazı kılıyorsa laik değildir.
-Kutsal kitabı nedir?
-Nutuk
-Kutsal mekanı neresidir?
-Anıtkabir
Anıtkabiri ziyaret eden laike ne denir?
-Haci laik
-Bir laikin Kutsal yiyeceği içeceği nedir?
-Rakı, beyaz leblebi
Laikliğin diğer dinlerle ilişkisi nasıldır?
-İslam dışındaki tüm dinlere büyük hürmet besler. Sadece İslama karşıdır. Örneğin bir laik öldüğünde budist inancına göre yakılarak suyu denize dökülürse bundan büyük mutluluk duyulur, İslam kurallarına göre gömülürse bundan büyük utanç duyarlar.
1. örnekte Budizm inancına saygı gösterilerekalkışlanır, 2. örnekte İslam dinine saygısızlık gösterilerek yuhalanır.
Bir laike ne mantıklı gelir ne mantıksız gelir?
-Bir laike göre İslamın tüm kuralları, inançları mantıksızdır. Diğer dinlere ait herşey çok mantıklı bulunur. Örneğin bir hindunun ineğe tapması anlaşılabilir, mantığı araştırılır. Ne kadar hümanist olduklarından dem vurulur. (pardon inekist) Ancak bir müslümanın Allaha secde etmesi anlaşılamaz. Yadırganır.
-Türkün yeni amentüsü nedir?
Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına îmân ederim. İyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şehadet ederim.
