H
Çevrimdışı
Makdisi’den Cevlani’ye mektup
Makdisi’den Cevlani’ye mektup Ürdün sınırından Suriye’ye geçmek isterken yakalanan ve Ürdünlü yetkililer tarafından kötü muameleye maruz bırakılan kadın tutuklular hakkında Ebu Muhammed Makdisi tarafından Cevlani’ye hitap eden bir mektup kaleme...
Makdisi’den Cevlani’ye mektup
Ürdün sınırından Suriye’ye geçmek isterken yakalanan ve Ürdünlü yetkililer tarafından kötü muameleye maruz bırakılan kadın tutuklular hakkında Ebu Muhammed Makdisi tarafından Cevlani’ye hitap eden bir mektup kaleme alındı.
Ürdün-Suriye Sınırının Güney Kesiminden Kadınları Geçirmeyi Engelleme İsteği
Kardeşim Mücahit Komutan Ebu Muhammed el-Cevlani!
Yüce Allah onu muhafaza etsin, onunla dinine yardım etsin ve mücahitlerin saflarını onunla birleştirsin!
Mücahitlerin hizmetkarı kardeşin Ebu Muhammed el-Makdisi,
Es-SelamuAleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu!
Kendisinden başka hiçbir hak ilah olmayan Allah’a sizden dolayı hamd ediyorum. Sadece, hiçbir şeriki olmayan Allah’a kulluk edilinceye kadar kıyametin önünde kılıç ile gönderdiği kimseye de salat ve selam ederim.
Allah size bereketler ihsan etsin ve sizinle mücahitlerin –saflarını ve kalplerini- birleştirsin. Bu satırları yazmamızın sebebi, bize ulaşan bazı haberlerdir. Bize ulaştığına göre, Suriye-Ürdün sınırı üzerinde, sınırı geçmeye çalışırkenbazı mümine bacılara tağutlar saldırmış ve esir almıştır. Böylelikle, bir kısmı diğerinden daha habis tağutların yardımcıları tarafından (Ürdün askerleri) zelil edilmek ve hapsedilmek için yolda -tutsak edilmişlerdir-. Onların hiçbirisi ne mümin bilir ne mümine ve ne de hak hukuk gözetir. Mümine kardeşlerimizi küçük düşürmek ve zelil kılmak için yaptıkları şeylerden bazıları adamlığı tükenmiş erkekler tarafından üst araması yapılması, güvenlik merkezlerinde ve hapishaneler arasında dolaştırılması, kötü söz ve küfre maruz bırakılmalarıdır. Bunlar onlara yapılan muamelenin en asgarisidir.
Daha önceki mektubumuzda mücahitleri, kadınları sınırı geçmeye davet ederek bu tarz felaketlerin içine sürüklemekten nehyetmiştik ki tağutun askerlerinin eline düşmeye maruz kalmasınlar. Aklı başında kardeşlerimizin birçoğu bu çağrımıza kulak vermiştir. Fakat bu işte ısrar eden kardeşlerden önemsenmeyecek kadar az birtakım kimseler de kalmıştır. Hatta Suriye tarafında tecavüz ve öldürme olaylarının Nusayri askerler ve kaçakçılar tarafından irtikâp edildiği bize ulaşmıştır.
Bundan dolayı, iş son haddine ulaşmıştır demiyorum, bu iş çığırından çıkmıştır. Allah size bereketler ihsan etsin biliniz ki Yüce Allah, Kuran ile engellemediği şeyleri –yani nasihatle islah olmayan şeyleri-, yöneticilerle engellemiştir[1]. Sizden ricam, Ürdün-Suriye sınırının güney kesminden kadınları geçirmeyi kesin olarak yasaklayan, bu büyük mefsedeti kesecek ve Müslümanların ırzını koruyacak bir emir yayınlamanızdır.
Yüce Mevla’mızdan, dinine sizin ile yardım etmesini, tevhit bayrağını sizinle yüceltmesini, sevdiği ve razı olduğu şeylere muvaffak kılmasını ve mücahitlerin saflarını sizinle birleştirmesini dilerim.
Ey Allah’ım! Nebimize, ehli beytine ve bütün ashabına salat ve selam et ve onlara da bereketler ihsan eyle.
Mücahitlerin hizmetçisi
Ebu Muhammet el-Makdisi”
1 Şaban 1435
31 Mayıs 2014
http://www.tawhed.ws/r?i=05061401
[1] Osman (ra) ve Ömer (ra)’dan rivayet edilen bir eserdir.
İNCANEWS
Makdisi’den Cevlani’ye mektup Ürdün sınırından Suriye’ye geçmek isterken yakalanan ve Ürdünlü yetkililer tarafından kötü muameleye maruz bırakılan kadın tutuklular hakkında Ebu Muhammed Makdisi tarafından Cevlani’ye hitap eden bir mektup kaleme...
Makdisi’den Cevlani’ye mektup
Ürdün sınırından Suriye’ye geçmek isterken yakalanan ve Ürdünlü yetkililer tarafından kötü muameleye maruz bırakılan kadın tutuklular hakkında Ebu Muhammed Makdisi tarafından Cevlani’ye hitap eden bir mektup kaleme alındı.
Ürdün-Suriye Sınırının Güney Kesiminden Kadınları Geçirmeyi Engelleme İsteği
Kardeşim Mücahit Komutan Ebu Muhammed el-Cevlani!
Yüce Allah onu muhafaza etsin, onunla dinine yardım etsin ve mücahitlerin saflarını onunla birleştirsin!
Mücahitlerin hizmetkarı kardeşin Ebu Muhammed el-Makdisi,
Es-SelamuAleyküm Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu!
Kendisinden başka hiçbir hak ilah olmayan Allah’a sizden dolayı hamd ediyorum. Sadece, hiçbir şeriki olmayan Allah’a kulluk edilinceye kadar kıyametin önünde kılıç ile gönderdiği kimseye de salat ve selam ederim.
Allah size bereketler ihsan etsin ve sizinle mücahitlerin –saflarını ve kalplerini- birleştirsin. Bu satırları yazmamızın sebebi, bize ulaşan bazı haberlerdir. Bize ulaştığına göre, Suriye-Ürdün sınırı üzerinde, sınırı geçmeye çalışırkenbazı mümine bacılara tağutlar saldırmış ve esir almıştır. Böylelikle, bir kısmı diğerinden daha habis tağutların yardımcıları tarafından (Ürdün askerleri) zelil edilmek ve hapsedilmek için yolda -tutsak edilmişlerdir-. Onların hiçbirisi ne mümin bilir ne mümine ve ne de hak hukuk gözetir. Mümine kardeşlerimizi küçük düşürmek ve zelil kılmak için yaptıkları şeylerden bazıları adamlığı tükenmiş erkekler tarafından üst araması yapılması, güvenlik merkezlerinde ve hapishaneler arasında dolaştırılması, kötü söz ve küfre maruz bırakılmalarıdır. Bunlar onlara yapılan muamelenin en asgarisidir.
Daha önceki mektubumuzda mücahitleri, kadınları sınırı geçmeye davet ederek bu tarz felaketlerin içine sürüklemekten nehyetmiştik ki tağutun askerlerinin eline düşmeye maruz kalmasınlar. Aklı başında kardeşlerimizin birçoğu bu çağrımıza kulak vermiştir. Fakat bu işte ısrar eden kardeşlerden önemsenmeyecek kadar az birtakım kimseler de kalmıştır. Hatta Suriye tarafında tecavüz ve öldürme olaylarının Nusayri askerler ve kaçakçılar tarafından irtikâp edildiği bize ulaşmıştır.
Bundan dolayı, iş son haddine ulaşmıştır demiyorum, bu iş çığırından çıkmıştır. Allah size bereketler ihsan etsin biliniz ki Yüce Allah, Kuran ile engellemediği şeyleri –yani nasihatle islah olmayan şeyleri-, yöneticilerle engellemiştir[1]. Sizden ricam, Ürdün-Suriye sınırının güney kesminden kadınları geçirmeyi kesin olarak yasaklayan, bu büyük mefsedeti kesecek ve Müslümanların ırzını koruyacak bir emir yayınlamanızdır.
Yüce Mevla’mızdan, dinine sizin ile yardım etmesini, tevhit bayrağını sizinle yüceltmesini, sevdiği ve razı olduğu şeylere muvaffak kılmasını ve mücahitlerin saflarını sizinle birleştirmesini dilerim.
Ey Allah’ım! Nebimize, ehli beytine ve bütün ashabına salat ve selam et ve onlara da bereketler ihsan eyle.
Mücahitlerin hizmetçisi
Ebu Muhammet el-Makdisi”
1 Şaban 1435
31 Mayıs 2014
http://www.tawhed.ws/r?i=05061401
[1] Osman (ra) ve Ömer (ra)’dan rivayet edilen bir eserdir.
İNCANEWS
