Selamun aleykum, bu tür konuları senelerdir çiğneyip çiğneyip internet sitlerinde, reel hayatta öne atanların biri hariç hepsini samimi görmedim.
Çeşitli tevillerle herşeyi haramlayan bu kesim, kendisine gelince tüm şeyleri maslahat icabı diyerek helal saymakta. Sonra gelip bu tür yerlerde milletin kafasını bulandırmakta.
Net olarak diyebilirim ki, kim kasten küfrün herhangibi işini severek isteyerek küfre teslim olarak,kendisini küfür dininden görerek işlerse zaten küfürdedir.
İmza atma meselesi hayatımızın neresinde yok ki?
Pc'lerde proğram anlaşmaları--- bunu geçelim
Elektrik-su-telefon aboneliği- -- bunun maddelerindede bizzat küfrü kabul edilen maddeler var
Şehirlerarası yolculuk yaparken bilet alırken bilmeden bazı maddeleri kabul edersiniz,
evinize çanak çömlek alırken adına ne derseniz küfrün her türlü kanununu kabul ediyorsunuz...
Yani iş çıkmaza giriyor.
Samimi olan varsa gelsin önce desin, ben kredi-banka kartlarımı evdeki suyumu elektiriğimi,çöp vergimi vs her türlü küfre bulaşacak herşeyi red ettim bıraktım derse onun ellerinden öper bu konuyu gündeme getirmesine razı olurum.
Ancak hem kredi kartı kullanacak, hem de elektirik su adsl telefon kullanacak geçmiş burada herşeyi tevil edip kendisini haklı çıkarmaya çalışacak.
Herşey bu kadar basit değil.
Bu zihniyet, askere gidenleride topluca tekfir eder,
çocuğunu okula gönderenleride topluca tekfir eder,
ama bir kaç sene sonra kendiside askere gider çocuğunuda okula gönderir, ne oldu dersen koca bir hiç....
Bizim bu mevzulardan önce hangi durumlarda dinden çıkarız bunları konuşmamız gerekir, hangi durumlarda kasten bilerek isteyerek küfre boyun eğerek imza atıldığında dinden çıkılır bunları konuşmak gerek..
Bir hoca vardı Allah ona merhamet etsin, çoğu yanlış anlardı. Adam ya bu askerliğe bu ülkede her türlü gidilecek, yani kaçarı göçeri yok 10binde 1 ihtimal belki kaçan göçen olur onlarında çoğu zengindir. Hoca diyordu madem askerliğe gidiliyor bu konuya müdahale edemiyorsak askerliğin içinde işlenecek küfürleri konuşalım içine düştüğümüzde küfürden korunmanın yollarına hangi durumlarda şirke düşeriz düşmeyiz diye tartışalım derdi.
Şuana kadar bu mevzuda hep ütopik hayaller yazıldı çizildi peki ne oldu bizzat bu konuda atıp tutanlar askerlik ile imtihan oldu. Bırakın müslümanı bir cahil kafir bile askere istemerek zorla gitmekte. Sapla samanı ayırmak gerek, kalbinde iman olan birini sanki davulla zurnayla düğünle askere gidenlerle bir tutmak aşırı derecede bencilliktir.