Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Mest Üzerine Meshin Süresi ve Mesh Aldıktan Sonra Giyilen Mest Çıkarılırsa Abdestin Durumu?

A Çevrimdışı

Abu Omar

Üye
İslam-TR Üyesi
sa abiler ablalar ben kış diye evdeyken mest giyiyorum ama onun süresini bilmiyom
yani ben gece 1 de abdest alıp ayaklarımı yıkaddıktan sonra mestimi giyiyom
ertesi gün akşamıda kılınca tekrar mı ayaklarımla beraber abdes almam gereki

yoksam tam 1 gün mü olmalı gece 1 e kadar yatsımıda kılabilirmiyim

yani 1 günde sadece o mestle 5 vakitlik namazmı kılabilirim

yoksam saati dolmamışsa 6 vakit yatısıyda kılınabilirmi






ACİİİL CEVAP BEKLİYOM
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Aleykum selam we rahmetullah ;

Mestler üzerine mesh etmenin süresi, mukim veya seferi olma durumuna göre değişiklik arzeder. Delillerle aktaracak olursak ;

Ali b. Ebî Tâlib'in (r.anh) rivâyet ettiği hadiste şöyle demiştir:

قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: لِلْمُقِيمِ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ، وَلِلْمُسَافِرِ ثَلاثَةُ أَيَّامٍ وَلَيَالِيهِنَّ
[ رواه مسلم ]
"Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
(Mestin üzerini meshetmenin süresi) mukim için bir gün ve bir gece, yolcu için ise, üç gün ve üç gecedir."
(Muslim, Taharat Bahsi, bab 24, hadis no : 85 (276)


Safvân b. Assâl (r.anh) rivâyet ettiği şu hadiste şöyle demiştir:
كَانَ يَأْمُرُنَا إِذَا كُنَّا سَفَرًا أَوْ مُسَافِرِينَ أَنْ لا نَنْزِعَ خِفَافَنَا ثَلاثَةَ أَيَّامٍ وَلَيَالِيهِنَّ إِلا مِنْ جَنَابَةٍ وَلَكِنْ مِنْ غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ
[ رواه الترمذي ]
"Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem), yolculukta veya yolcu olduğumuz zaman (cunubluk hâli bunun dışındadır ve abdestli olarak giydiğimiz takdirde), büyük ve küçük abdest bozmak ile uyku uyumak gibi hallerde üç gün ve üç gece (yetmiş iki saat) çarıklarımızı çıkarmamamızı bize emrederdi."
(Tirmizî; Dualar, C. 2 Sf: 192, hadis no: 96; Nesai, Mestlerin meshi, Sf: 32; Nasbu'r Raye, C. 1 Sf: 182)


Meshin süresi, abdest bozulduktan sonra tekrar abdest aldığı zaman mestin üzerini meshettiği andan itibaren başlar, mukim için yirmi dört saat, yolcu/seferi için ise, yetmiş iki saate kadar devam eder.

Misâlen; bir kimsenin Pazartesi günü sabah namazı için abdest aldığını ve bu abdest ile o günün yatsı namazını bu abdestle kıldıktan sonra uyuduğunu, Salı günü sabah namazı için uyandığını ve saat 6'da abdest alırken mestinin üzerini meshettiğini kabul edelim. Buna göre meshin süresi, Salı günü sabah saat 6'dan itibaren başlar, Çarşamba günü sabah saat 6'ya kadar devam eder.
Yine, bu kimse Çarşamba günü sabah saat 6'dan önce abdest alır ve mestinin üzerini meshederse, bu mesh ile -abdesti bozulmadığı sürece- hem sabah namazını, hem de dilediği kadar vakit namazını kılabilir. Çünkü ilim ehlinin görüşlerinden tercihli görüşüne göre, mestin süresi tamamlandığı zaman abdest bozulmaz. Çünkü Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) abdest için belirli bir süre tayin etmemiş, sadece mesh için belirli bir süre tayin etmiştir. Dolayısıyla süre tamamlandığı zaman mesh olmaz, ancak abdesti bozulmamış ise, abdestli sayılır.

Çünkü bu abdestlilik hâli, şer'î bir delille sâbit olmuştur. Bu hâl ise, ancak şer'î bir delille ortadan kalkabilir. Mesh süresinin sona ermesiyle abdestin bozulacağına dâir herhangi bir şer'î delil ise yoktur. Çünkü aslolan, abdestin, ortadan kalktığı belli oluncaya kadar abdestlilik hâlinin devam etmesidir. (Muhammed b. Salih el-Useymîn; "Yolcuları ve Pilotları İlgilendiren Birtakım Âdâb ve Hükümleri Onlara Bildirmek", sf: 14)

Kişi evinde iken meshe başlar ve 24 saat geçmeden yolculuğa çıkarsa 3 güne kadar mesh edebilir. Zira hadis mutlak olub onda herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi, bu hüküm vakitle ilgili olduğu için onda vaktin sonu göz önünde bulundurulmuştur. Fakat eğer 24 saat geçtikten sonra yolculuğa çıkarsa, öyle değildir. Çünkü daha yolculuğa çıkmamışken süre bittiği için, abdestsizlik ayaklarına geçmiştir.
Eğer kişi yolculuktan, 24 saat bittikten sonra dönerse, abdest alırken mestlerini çıkarmak gerekir.
Çünkü bu kimse artık yolcu değildir. Yolculuk ruhsatı ise, yolcular içindir.
Eğer 24 saat bitmeden, dönerse; 24 saat, yolculukta olmayanların süresi olduğu için bu süreyi tamamlayabilir.
Mest üzerine çizme, bot veya benzeri bir şey giyen kimse, mest üzerine giydiği şeyi meshedebilir.
İmamı Şafii (rahimehullah) bedele bedel olamaz, diye: "Mest üzerine giyilen şeyin meshi caiz değildir" demiştir. Biz, Bilâl-ı Habeşi (Radıyallâhu anh'ın) "Peygamber Efendimiz mest üzerine çizme giydiği zaman çizmeyi meshederdi"
(İmam Ahmed ile Ebu Davud, Bilal (r.anh)'dan. Bu hadis ayrıca El Mûstedrak cilt I, sahife 170'te kayıtlıdır) mealindeki hadisine dayanıyoruz. Hem de çizme, gerek kullanmada ve gerek gaye bakımından meste tabi olduğu için, ikisi bir arada olunca iki katlı mest gibi olur. Bunun için çizme, mestin değil, ayağın bedelidir. Ancak eğer kişi, abdesti bozulduktan sonra mest üzerine çizme giyerse, o zaman çizmeyi mesh edemez. Zira abdestsizlik daha önce meste geçtiği için, ondan, başka bir şeye geçemez. Eğer çizme kaba bir kumaştan olursa, ayak için bedel olmaya yaraşmadığından, meshi caiz değildir. Ancak eğer mesh edilirken, yaşlık altındaki meste nüfuz ederse, o zaman caizdir.
İmam Ebû Hanife'ye göre, çorablar üzerine meshetmek caiz değildir. Ancak eğer çorabın dibine deri çekilmiş ise, o zaman caizdir.
Diğer iki İmam ise: «Su çekmeyecek kadar kaim olan çorabların meshi caizdir» demişlerdir. Zira hem Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sel!em)'in, çorabları üzerine meshettiği, rivayet olunmuştur.
(Ebu Dâvud, Mestlerin meshi, Sf: 24; Tirmizi, Mestlerin meshi, Sf: 15; İbn-i Mâce, Mestlerin meshi, Sf: 42.
Bu hadis ayrıca Ebû Dâvud sahife 24, Tirmizi sahife 15, ibn-i Mâce sahife 42'de yer almaktadır. Nasb-ur Raye C. 1 Sf: 184)


Ayrıca çorablar üzerine mukim onları çıkartıncaya kadar bir gün bir gece süreyle mesheder, seferi için ise bu süre üç gündür. Hanbelî'lere göre ise hem çoraplar üzerine, hem de ayakkabıların derileri üzerine vâcib olan miktar kadar meshetmesi vâcibdir.

(prof. Dr. Vehbe Zuhayli; İslam Fıkhı Ansiklopedisi C.1, S: 253-256)


Abdest - Mesh- Aldıktan Sonra Giyilen Mest Çıkarılırsa Abdestin Durumu?

Ayakdan mestleri çıkarmak

Bazı âlimler: "Ayaklarını yıkaması yeterlidir. Böylelikle abdesti tamam olur" demişlerdir.

Bu sırada, abdestli ise ayaklarını yıkaması yeterlidir. Mesih süresi başlamadan abdestli iken çıkarılan mesh ise abdesti etkilemez. Ayakkabıyı çıkarıb giymek gibi olur. Eğer mesh süresi içinde, abdestsiz bulunduğu sırada mestlerini çıkarırsa, tam abdest alması gerekir. Tek mestin veya ayağın çoğunun çıkması da abdesti bozar (Alâuddîn Ebû Bekr b. Mesûd b. Ahmed el-Kâsânî, Bedâi'u's-Sanâi fî tertîbi'ş-şerâ'i, I, 12; el-Fetâvâ'l-Hindiyye, II, 34 vd.).

Abdestte ayaklarını yıkadıktan sonra mestlerini giyen kimsenin, bu abdesti devam ettiği sürece mestleri çıkarıb giymesiyle abdesti bozulmaz.
Mestlerin üzerine mesh etmek suretiyle abdestini tamamladığı durumlarda ise, daha sonra mestlerini çıkaracak olursa meshi bozulur. Bu durumda sadece ayaklarını yıkayıb mestlerini giymesiyle abdesti devam eder. (Ebu'l-Fazl Mecduddîn Abdullāh b. Mahmûd b. Mevdûd el-Mevsılî, el-İħtiyâr li-ta'lîli’l-Muħtâr, C. I, Sf: 25; Ebu'l-Hasen Burhânuddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye, C. I, Sf: 29)

Mesti ayakdan çıkarmak meshi bozar: Çünkü mest hades halinin ayağa sirayetine mani olur. Ayakdan çıkarılınca bu mani de ortadan kalkmış olur. Meshin câiziği, mesti ayakdan çıkarma zorluğunu gidermek içindir. Çıkarıldıkdan sonra da artık böyle bir zorluk söz konusu değilir. Bu durumda mesti giymeden önceki gibi ayakları yıkamak gerekir.

Mestlerden birini çıkarma durumunda yıkamak gerekir. Mesti çıkarılan ayağı yıkamak gerektiğine göre, diğerini de yıkamak gerekir ki, aslolan (mesti çıkanlmış ayağı) yıkamak ile, yıkamanın bedeli olan (mesti çıkarılmış ayağı) meshetmek bir araya getirilmiş olsun.
(Ebu'l-Fazl Mecduddîn Abdullāh b. Mahmûd b. Mevdûd el-Mevsılî, el-İħtiyâr li-ta'lîli’l-Muħtâr, C. 1, Sf: 50 - 52)

Mest giyib ayakları mesh ettikten sonra mehin süresi bitmeden mestini çıkaranın abdesti bozulur, bu sebeble "Ayaklarını yıkaması yeterlidir. Böylelikle abdesti tamam olur" demişlerdir. Bu Evzai, İshak ve İmam Şafii'nin iki görüşünden biridir. İmam Ahmed'den gelen diğer bir rivâyete göre ise ayakların yıkanmasıyla bu yeterli olur. Bu Ebu Hanife'nin mezhebini oluştururken, İmam Şafii'nin de ikinci görüşüdür. Söz konusu bu ihtilaf, abdestte yer alan "peşi sıra ile yapma (muvâla)" konusunun vâcibliği ile ilgilidir.

Bu görüşe zayıf diyenler olmuştur. Çünkü abdest alırken abdest azalarını birbiri ardınca yıkamak gerekir. Yani abdest azalarını yıkarken birbiri arasında uzun bir zaman bırakmamalıdır. Aksine birbiri ardınca yıkamalıdır.
Bunun içindir ki İbn-i Kudâme el Makdisi -Allah ona rahmet etsin- şunu zikretmiştir:
"Bu görüş, abdest alırken abdest azalarının birbiri ardınca yıkanmasının farz olmadığı hükmüne binâ edilmiştir ki bu görüş, zayıftır." (İbn Kudâme el Makdisi, el-Muğnî; c: 1, sf: 367 , 157)

İmam Mâlik'den nakledildiğine göre kendisi mestlerini çıkardığı vakit yerine ayaklarını yıkardı ve bu şekilde abdestini geçerli sayardı. Ayaklarının yıkanmasını erteleyecek olduğunda abdestini baştan alırdı. Çünkü abdest almak, mestlerin çıkarılmasın değin tüm azalarda yerine getirilmiş yıkanmış ve geçerli hüküm almış demektir.


Başka âlimler ise şöyle demişlerdir:
"Bu hareketiyle abdesti bozulur ve namaz kılmak istediği zaman yeniden abdest alması gerekir."
Bu âlimler, meshin, yıkamanın yerine geçtiğini, mest çıkarıldığı zaman ayaklardaki abdestin bozulacağını, çünkü ayakların mestten çıkarılmasıyla ayaklar ne yıkanmış, ne de meshedilmiş bir hâle geldiğini, ayaklardaki abdestin bozulduğu zaman ise, abdestin tamamının bozulacağını ve abdest azalarının birbirinden ayrılamayacağını huccet olarak göstermişlerdir.


Diğer başka âlimler ise şöyle demişlerdir:
"Bir kimse, (önden veya arkadan çıkan ve abdesti bozan şeylerle) abdestini bozmadıkça, bu hareketiyle abdesti bozulmaz."
Seleften Katâde, Hasan Basrî ve İbn-i Ebî Leylâ bu görüştedirler.
İbn-i Hazm da "el-Muhallâ"; c: 1, sf: 105'de bu görüşü desteklemiştir. Şeyhu'l İslâm İbn-i Teymiyye ve İbn-i Munzir de -Allah ikisine de rahmet etsin- bu görüşü tercih etmişlerdir.
İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir: "Bu, tercih edilen en kuvvetli görüştür." ("el-Mecmû'"; c: 1, sf: 557).

Bu görüşte olan âlimler şunları huccet / gerekçe göstermişlerdir:
1. Abdest, hades olmadan bozulmaz. Mesti çıkarmak ise, hades değildir.
2. Mestinin üzerini mesheden kimsenin abdesti, şer'î bir delille sâbit olmuştur. Şer'î bir delil olmadan abdestin bozulduğuna hükmetmek mümkün değildir. Ayaklardaki mesti çıkarmakla abdestin bozulduğunu gösteren hiçbir delil yoktur.
3. Abdest aldıktan sonra saçını traş eden kimsenin durumu buna kıyas edilir. Bir kimse, abdest alırken başını mesheder, abdestten sonra da traş olursa, bu hareketiyle onun abdesti bozulmaz. Aynı şekilde abdest alırken mestinin üzerini meshettikten sonra mestini çıkaran kimsenin de abdesti bozulmaz.



İlgili Konu :

Çoraplar Üzerine Mesh Etmek
https://www.islam-tr.org/konu/coraplar-uzerine-mesh-etmek.8075/

Abdest Alırken Konuşmak ve Abdeste Ara Vermek Câiz mi?
https://www.islam-tr.org/konu/abdest-alirken-konusmak-ve-abdeste-ara-vermek-caiz-mi.51355/
 
Üst Ana Sayfa Alt