DUAVE ZİKİR BÖLÜMÜ
Rasululla h'a Çok Salatu Selam Getirmek:
3313- Ömer b. Hattab'tan bana anlatıldı ki Rasululla h'a salavat getirilme dikçe yapılan her dua gök ile yer arasında olup göğe yükselmez .[1]
3314- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu. Rasululla h ona: "Ey Ebu Zer kuşluk namazı kıldın mı?" diye sordu. Sonra şöyle dedi: "İnsanlardan en çok kızdığım kimseler yanında zikredüdiğim halde bana salavat getirmeye ndir." [2]
3315- Ebu Burde'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim gönlünden ve ihlasla bana bir salavatı şerife getirirse Allah Teala o salavata karşı ona on hasane yazar. On kötülüğünü siler ve on derecesin i yükseltir ve Allah Teala o kişiye on defa salavat getirir (Allah'ın kullarına salavatı merhamett ir)." [3]
3316- Cabir'den Rasululla h bize şöyle dedi: "Beni yolcuların bardağı gibi yapmayın yolcu asılacak şeylerin arasında bardağı alır ve ona suyu doldurur. Abdeste ihtiyacı olunca o suyla abdest alır. İçme ihtiyacı hissedinc e onu içer. Eğer ona bir ihtiyacı olmazsa içindekini boşaltır ve atar yapacağınız duanın ilkinde bana salavat getirin, ortasında bana salavat getirin ve sonunda bana salavat getirin." [4]
3317- Seri b. Yahya'dan ben Allah Tealadan rüyamda bana kendisiyl e dua edildiğinde icabet edilen ismini göstermesini diliyordu m. Rüyamda gökte şunun yazıldığını gördüm: "Ey yerleri ve gökleri en mükemmel şekilde yaratan ve ey azamet ve ikram sahibi Allah." [5]
3318- Ammarb. Yasir'den Rasululla h şöyle diyordu: "Ben vefat edince Allah Teala kabrimin başına bir melek koyar. Bana getirilen her salavatı bana bildirir ve; "ya Muhammed filan oğlu filan sana selavat getiriyor" der. Ve bana salavat getirenin ismini ve babasının ismini söyler. Allah Teala da onun bu salavatına karşılık ona on kez salavat getirir." [6]
3319- Enes anlatıyor. Rasululla h bir defasında ortalıktan kayboldu Ömer bundan dehşete düştü ve onu aramaya çıktı sonra onu bir kuyunun başında secde ederken gördü. Ömer eğildi ve arkasına oturdu sonra Rasululla h başını kaldırınca ona: "Güzel yaptın ey Ömer beni secde eder bulduğun yerde eyilip oturman güzel oldu. Cebrail bana geldi ve şöyle dedi: "Kim sana bir salavat getirirse Allah Teala da o kişiye on defa selavat getirir ve onun on derecesin i yükseltir." [7]
3320- Enes yine anlatıyor. Rasululla h minberin üzerinde çıkarken birinci kadamede:"Amin" dedi. Sonra ikinci dereceye yükseldi orada da: "Amin" dedi. Sonra üçüncü dereceye yükseldi orada da: "Amin" dedi. Sonra minberin üzerine oturdu ashabı ona: "Ya Rasulalla h ne için amin dedin" dediler. Rasululla h: "Cebrail yanıma geldi ve şöyle dedi: "Ana babasına veya birisine yetişip te cennete giremeyen kişinin burnu yerde sürünsün amin de" dedi ben de amin dedim. Sonra: "Kim Ramazan'a ulaşır da kendisini affettire mezse o kişinin burnu da yerde sürünsün amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra: "Yanında anıldığın halde sana salavat getirmeye n kimsenin burnu yere sürünsün amin de" dedi ben de amin dedim." [8]
3321- Ebu Hureyre'den Rasululla h minbere çıktı ve üç defa: "Amin, amin, amin" dedi. Ona: "Ya Rasulalla h sen minbere çıkarken üç defa amin dedin" denildi. Rasululla h: "Cebrail yanıma geldi ve bana kim Ramazan ayına yetişir de kendisini affetirme yip cehenneme girerse o kişi Allah'ın merhameti nden uzak olsun, amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra "kim ana babasına veya birisine yetişir de onlara iyilikle davranmay ip cehenneme girerse Allah onu da kendisind en uzaklaşırsın, amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra yanında sen anıldığın halde sana salavat getirmeye n kimse ölür de cehenneme girerse Allah onu da kendi rahmetind en uzaklaştirsm, amin de" dedi. Ben de amin dedim." [9]
3322- Hasan'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Cuma günü bana çok salatu selam getirin çünkü o günkü salatıniz bizzat bana arzolunur ." [10]
3323- Bureyd el-Huzayın ben Rasululla h'a: "Ya Rasulalla h sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik peki sana nasıl salavat getirelim" dedim. Rasululla h: "Şöyle deyin: Ey Allah'ım rahmet ve mağfiretini Muhammed'e ve Muhammed'in aline ver, nasılki İbrahim'e rahmet ve mağfiret verdin. Sen yücesin ve hamd sanadır." [11]
3324- Sevde'den İbni Ömer'e "Rasululla h'a nasıl salatu salat getirelim?" diye sordum.[12]:
"Şöyle deyin: Ey Allah'ım mağfiret, bereket ve rahmeti Rasulleri n efendisi, muttekile rin imamı, peygamber lerin sonuncusu, kulun ve Rasulun Muhammed'e, hayrın önderi ve liderinin üzerine olsun. Ey Allah'ım kıyamet günü onu övülmüş makama çıkar ki öncekiler ve sonrakile r ona gıpta etsinler. Muhammed'e ve aline, İbrahim ve aline salavat ettiğin gibi onlara da salat eyle şüphesiz sen yücesin ve hamde layıksın." [13]
3325- İbni Abbas şöyle dedi: "Muhammed ümmetinden hiç kimse yoktur ki ona salatu selam getirip Rasulune ulaşır ve ona filan.fil an sana sa-lutu selam getiriyor denilir." [14]
Salavatta Gaflette Olmadan Sakınma:
3326- Abdullah b. Amr'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Gaflet üç şeydedir. Allah'ı zikirde gaflet, sabah namazını kılıp güneş doğuncaya kadarki gaflet ve kişinin kendi nefsinde gaflette olmasıdır." [15]
Peygamber den Başkasına Salavat Getirmek:
3327- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Allah'ın peygamber lerine ve nebilerin e salavat getirin elbette beni gönderen onları da göndermiştir. Allah'ın salatı bütün hepsinin üzerine olsun." [16]
3328- Ebu Said'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Sadaka verecek hiçbir malı olmayan kimse eğer şu şekilde dua ederse onun için bir sadakadır. Ey Allah'ım kulun ve Rasulun olan Muhammed'e, bütün erkek ve kadın müslümanlar da mü'minlere salat ve selam eyle." [17]
Duanın Fazileti:
3329- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Bütün iyi amellerin hepsi ibadetin yarısıdır. Dua da ibadetin diğer yarısıdır. Allah bir kulu için hayır diledimi onun kalbini dua ile imtihan eder."[18]
3330- Ali b. Ebi Talib Rasululla h'tan şöyle rivayet etti: "Dua müminin silahıdır, dinin direğidir, yerin ve göklerin nurudur." [19]
3331- Cabir b. Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Sizi düşmanınızdan kurtaraca k ve rızkınızı genişletecek birşey söyleyeyim mi gece ve gündüzlerinizde Allah'a dua ediniz. Çünkü dua müminin silahıdır." [20]
3332- Abdullah b. Ömer'den bir gün Rasululla h'ın yanında idik. Rasululla h: "Mü'minin misali hiçbir yaprağı dökülmeyen ağaç gibidir. Bil i yormuş un uz o ağaç hangisidi r?" diye sordu. Onlar: "Hayır ya Rasulalla h" dediler. Rasululla h: "O ağaç hurma ağacıdır onun yaprakları dökülmez. Müminin de duası düşmez." [21]
3333- Ebu Hureyre'den: "İnsanların en cimrisi selamda cimrilik edendir. İnsanarın en acizi de duadan aciz kalan ve dua etmeyendi r." [22]
3334- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Dua ettiğinizde sizin küçükleriniz, büyükleriniz, kör olanlarınız, dili peltek olanlarınız, güzel konuşanlarınız herkes dua etsin. Çünkü kimin duasının kabul olacağını bilemezsi niz." [23]
3335- Rebi b. Sabih'ten Hasan şöyle diyordu: "Belki Allah Teala kişinin yaptığı duayı saklar ve kıyamet günü onun karşısına çıkarır. O duasına dünyadan bir şeyin ulaşmasını istemez ve sevmez." [24]
Özlü Dualar:
3336- Aişe'den namaz kılıyordum. Rasululla h bana: "Dualarını tam ve öz olarak yap" dedi. Namazı bitirince ben duaların tam ve öz olarak nasıl yapılacağını sordum. Şöyle dedi: "Rabbine şöyle dua et. Ey Allah'ım senden bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikler i diliyorum ve senden kulun ve rasulun Muhammed'in istediği bütün iyilikler i de diliyorum ." [25]
3337- Aişe'den Ebubekir yanıma girmek için izin istedi fakat ben namaz kılıyordum bunun için eiimi çırptığım halde o bundan anlamıyordu. Sonra Rasululla h geldi ikisi-de kapıda bekledile r. Rasululla h bana: "Seni sözlerin özünü söylemekten alıkoyan nedir?" diye sordu. Ben: "Sözlerin özü nedir ya Rasulalla h?" dedim. Rasululla h:
"Şöyle demendir: Ey Allah'ım bildiğim ve bilmediğim bu dünyada ve ahirette bütün hayırlı şeyleri senden dilerim. Ey Allah'ım bildiğim ve bilmediğim bu dünyada ve ahirette bütün kötülüklerden sana sığnırım. Ey Allah'ım başıma gelenleri n sonunu iyi yap." [26]
3338- Salim babasından rivayetle Rasululla h duasında şöyle diyordu: "Velide doğan çocuk gibi bana da çocuk ver." [27]
3339- Ubey b. Kab'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Cebrail'in bana öğrettiklerinden sana da öğreteyim mi?" dedi. Ben: "Evet ya Rasulalla h" dedim. Rasululla h: "O halde şöyle söyle: Ey Allah'ım hataen ve kasten şaka ve gerçek olarak işlediğim günahları affet. Bana verdiğin rızkın bereketin den beni mahrum etme ve beni haram kıldığın şeylerle imtihan etme." [28]
3340- Abdullah b. Amr'dan Rasululla h çok kere şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım senden sıhhat ve afiyet, emanete riayet ve güzel ahlak ve kadere razı olmayı diliyorum ." [29]
3341- Bureyde'den Rasululla h bana: "Allah Teala'nın bir kişi için hayır dilediğinde ona öğrettiği kelimeler i sana öğreteyim mi?" dedi. Sonra; "Onları asla unutma. Şöyle söyle zayıfım ve zayıflığımı senin rızan ile kuvvetlen dir ve beni hayra yönelt. İslam'ı en son lazım olduğum şeylerden kıl. Ey Allah'ım ben zayıfım beni güçlendir ben zelilim beni izzetlend ir ve-ben fakirim beni rizıklandır." [30]
Yalnız Kendine Dua Etmekten Nehiy:
3342- Abdullah b. Amr'dan bir adam: "Ey Allah'ım sadece beni ve Muhammed'i affet" dedi. Bunun üzerine Rasululla h: "Sen çok insanlard an Allah'ın mağfiretini menettin" dedi. [31]
3343- Amr b. Abdullah'tan Şam'da bir ihtiyarla karşılaştım ona: "Sen Rasululla h'tan birşey işittin mi?" diye sordum. O: "Evet şöyle dediğini işittim: "Ey Allah'ım bizi affet ve bize merahmet eyle." [32]
Duada Elleri Kaldırmak
3344- Bera b. Azip'den Rasululla h'ın başına bir şiddet ve sıkıntı geldiğinde ellerini kaldırıp dua ederdi. Öyleki koltuk atlarının beyazlığı göründü. [33]
3345- Ebu Berze'den Rasululla h dua ederken elini kaldırdı ve koltuk altlarının beyazlığı görünürdü. [34]
3346- Abdurrahm an b. Mehriz'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Rabbinizd en bir istekte bulunduğunuzda elleriniz in içiyle ondan isteyin elleriniz in tersi ile ondan istemeyin." [35]
Birine Dua Edildiğinde Söylenecek Şeyler:
3347 Enes'ten Rasululla h birisine dua ettiğinde şöyle derdi: "Allah Teala sizin üzerinize iyi kimseleri nizin duasını kabul etsin. O kimseler ne günahkar ne de facir kimselerdir. Gece ibadet eder, gündüz oruç tutarl[36]
3348- Enes'ten birisi bir kardeşi için dua ettiğinde ona yu-kardakişekilde dua ederdi. [37]
Avuçlarını Birleştirerek Dua Etmek:
3349- Eşaz b. Süleyman'dan Rasululla h ensardan bir adamın yanından geçti avuçlarını ayrı ayrı açtığı halde dua ediyordu. Rasululla h:"Avuçlarını birleştir ve tek yap çünkü Allah'ta tektir" dedi. [38]
3350- Eşaz b. Ebi Şasa'dan ensardan bir adam dedesinden rivayetle Rasululla h ellerini açıp dua eden birinin yanından geçti Rasululla h ona: "Avuçlarını tek yap çünkü Allah tektir." dedi.[39]
Herşeyde Allah'ı Hatırlamak Ve Herşeyi Allah'tan İstemek:
3351- Ebu Hureyre'den Rasuhıllah şöyle buyurdu: "Herşeyde Allah'ı hatırlayın ve ona dönün ve her musibette "Biz Allah'tan geldik ve yine ona döneceğiz" desin. Hatta ayakkabının bağının çözülmesinden bile Allah'a dönsün. Çünkü o da musibetle rdendi [40]
3352- Bir diğer rivayette ise Yahya b. Ubeydulla h şöyle dedi: "Birinizin ayakkabı bağı koparsa ondan da Allah'a sığınsın "Allah için ona döneceğiz desin" çünkü bu da musibetle rdendir. Ve Allah Tealadan herşeyi dileyin hatta ayakkabı bağını bile Allah'tan isteyin. Çünkü eğer Aliah kolaylaştırmasaydı o da olmazdı." [41]
3353- Aişe şöyle dedi: "Herşeyi Allah'tan isteyiniz . Çünkü Allah bir şeyi kolaylaştırmazsa kolaylaşmaz." [42]
Yatağa Uzanınca Okunacak Dua:
3354- Ata b. Said'den Ammar'm yanında oturuyordum yanma bir adam geldi ona: "Sana Rasululla h'ın bana öğrettiği duaları Öğreteyim mi? Geceleyin yatağına yatınca şöyle söyle: "Ey Allah'ım nefsimi sana teslim ettim. Yüzümü ve yönümü sana çevirdim. Sırtımı sana dayadım indirdiğin kitaba inandım, gönderdiğin peygamber i doğruladım. Ey Allah'ım nefsimi sen yarattın onu yaşatan sensin onu öldürecek te sensin eğer canımı alırsan bana merhamet et eğer merhamet eder, yaşatırsan onu iman ile koru." [43]
3355- Enes anlatıyor. Bir kadın Rasululla h'ın yanma gelerek ona bazı şikayetlerde bulundu. Rasululla h: "Sana şikayetlerini giderecek hayırlı şeyler söyleyeyim mi? Yatağına girince otuzüç defa la ilahe illallah, otuz üç defa subhanall ah ve otuz dört defa da elhamdülillah de. İşte bu yüz şey dünya ve içindekilerinden daha hayırlıdır." . [44]
3356- Muaz b. Cebel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim abdestli olarak uyursa gece uyanır ve Allah'tan
dünya ve ahiret hakkında bir istekte bulunursa Allah Te-ala ona elbette o dileğini verir." [45]
3357- Aişe anlatıyor. Rasululla h geceleyin yatağının serilmesini emreder, yatağı serilince Rasululla h kıbleye döner. Avuçlarını toplar sonra da bilmediğimiz birşeyler söyler sonunda sesini yükseltir ve şöyle derdi: "Ey göğün sahibi Allah'ım ey büyük Arş'ın sahibi ey herşeyin ilahı ve rabbi, Tevrat'ı İncil'i ve Kur'an'ı indiren, çekirdeği ve taneyi yaratan perçeminden tuttuğun herşeyin şerrinden sana sığınırım. Sen ilksin senden önce hiçbir şey yoktur ve sen en sonsun senden sonra da hiçbir şey olmayacak tır. Sen zahirsin senin üstünde hiçbir-şey yoktur sen batınsın senden başka hiçbir şey yoktur. Borçlarımızı öde ve bizi fakirlikt en kurtar." [46]
Duanın Defettiği Belalar:
3358- Muaz b. Cebel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Birşeyden korunmak kadere mani olamaz. Fakat
dua onunla çekişir." Bir rivayete göre de onu defeder. [47]
3359- Atiye şöyle dedi:"Rahip sana dua ettiğinde onun duasına ami . demende bir sakınca yoktur. Onların bizim için yaptığı dualar kabul olunur ancak kendileri için yaptığı dualar kabul olunmaz."
Hastanın Okuyacağı Dua
3360- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Hastalandığında ilk yatağa uzandığın zaman okuyacağın şeyleri sana haber vereyim mi? Ki o şeyler kişiyi cehennemd en korur." Ben: "Evet ya Rasulalla h annem babam sana feda olsun" dedim. Rasululla h: "Şunu iyi bilki sabahladığında akşamı bekleme. Akşamladığında da sabahı bekleme. Eğer bunu yatağına ilk uzandığında söylersen Allah seni ateşten korur ve şöyle de: "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur diriltir ve öldürür. Kendisi diri olup asla ölmez. Kulların ve yerlerin sahibi Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. Allah'a çok hamdu senalar olsun. O her halükarda hamdedilm e-ye layıktır. Allah en büyüktür. Rabbimizi n büyüklüğü ve-azameti, kudreti ve yüceliği her yerdedir. Ey Allah'ım eğer ruhumu almak için bana bu hastalığı verdiysen ve hasta ettiysen ruhumu benden önceki iyi kimselerl e beraber kıl ve beni ateşten uzaklaştır. Nasıl ki benden önceki iyileri ve dostları ateşten uzaklaştırdın." Eğer bu hastalığında ölürsen sen direk Allah'ın rızasına ve cennetine, gidersin. Eğer bir günah işlemişsen Allah senin tevbeni kabul edip o günahını bağışlar." [48]
Duaların En Faziletli si:
3361- Fadl b. Sevr'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Daha önce söylenilen ve sonradan söylenilecek olan sözlerin fazileti la ilahe illallahtır ve rablerind en istekte bulunanla r mağfiretten daha üstün, birşeyle istese bulunamazlar."
Uyandığında Okunacak Dua
3362- Aişe'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim uyandığında la ilahe illallah vahdu la şerikeleh lehul mülk ve lahul hamd biyedihil hayr ve huve ala külli şeyin kadir derse deniz köpüğü kadar günahı da olsa günahları affolunur . Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, onun şeriki olmayıp yalnız ve tektir bütün mülk onundur ve o yalnız hamde layıktır, bütün hayırlar onun eliyledir ve o herşeye gücü yetendir." [49]
Evinden Çıkınca Okuyacağın Dua:
3363- Meymune'den Rasululla h evinden çıktığı zaman başını göğe kaldırır ve şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım hata işlemekten, sapmaktan ve saptırmaktan, zulmetmek ten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve bana cahillik edilmesin den sana sığınırım. [50]
Kulakları Çınlayanın Okuyacağı Dua:
3364- Ebu Rafi'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kimin kulağı çınlarsa beni hatırlasın ve bana salatu salam getirsin ve sonra da beni hatırlayanı Allah ta hatırlasın ve ansın." [51]
Gemiye Binenin Okuyacağı Dua:
3365- Hüseyin b. Ali'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Ümmetim deniz yolculuğuna çıktığı zaman boğulmaktan güvende olmaları için şöyle demeleri gerekir: "Allah'ın adıyla akacağı ve varacağı yer Allah'ın kudreti iledir. Elbette rabbim günahları bağışlayan ve merhamet edendir." [52]
Kendisine Ve Çocuğuna Bedua Etmekten Nehiy:
3366- İbn Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Çocuklarınıza beddua etmeyiniz . Çünkü Allah'ın o bedduayı kabul etmesi umulur." [53]
Sefere Çıkacak Kimsenin Okuyacağı Dua:
3367- Enes'ten Rasululla h herhangi bir sefere çıkmak istediğinde oturduğu yerden kalkınca muhkakak şu duayı okurdu: "Ey Allah'ım seninle dolaşır ve sana yönelirim. Ve seninle korunurum . Ey Allah'ım benim güvenim ve umudum sensin. Ey Allah'ım beni kederlend iren şeylerden koru, bunu benden daha iyi bilirsin. Takva azığımı arttır. Günahlarımı bağışla ve nereye yönelirsem beni hayra yönelt." [54]
3368- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz sefere çıkmak istediği zaman kardeşleriyle selamlaşsın çünkü onlar da kişinin duasına dua katarlar. Ve fazla da ederler." [55]
3369- Enes b. Malik'ten Rasululla h yüksek bir yere çıkınca şöyle derdi:"Ey Allah'ım herşeyden üstün sensin ve senin şerefin her şerefin üzerindedir. Her halükarda sana hamdu senalar olsun." [56]
Mazlumun Duasından Korunmak:
3370- Ebu Said Rasuluila h'dan rivayetle şöyle dedi: "Mazlumun duasından kaçınınız." [57]
Rüzgar Estiğinde Okunacak Dua
3371- İbn Abbas'tan Rasululla h rüzgar estiğinde onun estiği yöne döner, dizlerini n üzerine çöker ve şöyle derdi:
"Ey Allah'ım bunu merhamet kıl, azap kılma, onu rahatlık yap, meşaket yapma." [58]
3372- İbni Abbas'tan Rasululla h şöyle diyordu:"Ey Allah'ım rüzgarın getirdikl erinin şerrinden ve elçilerin getirdiği serlerden sana sığınırım." [59]
3373- Ebu Derda'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Rüzgar Allah'ın nefesinde ndir. Onu gördüğünüz zaman Allah'tan onun hayrını isteyin ve onun şerrinden de Allah'a sığının." [60]
3374- Seleme b. Ekva'dan rüzgar şiddetle esmeye başlayınca şöyle derdi: "Ey Allah'ım onu likah kıl akim kılma." [61]
Likah: Tohumlama . Akim: Nesli kopuk olmak ve yoketmek.
Hayvanı Kaçan Kimsenin Okuyacağı Dua:
3375- Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Birinizin hayvanı çölde elinden kaçarsa şöyle seslensin: "Ey Allah'ın kulları hapsedini z ey Allah'ın kulları hapsedini z. Çünkü Allah'ın yeryüzünde hapsedici kulları vardır." [62]
Toplantının Sonunda Okunacak Dua:
3376- Ebu Maşer'den Rasululla h bir meclise oturdu. Kalkmak istediği zaman şöyle dedi: "Ey Allah'ım sen bütün noksanlıklardan münezzehsin ve sana hamdederi z. Senden başka hiçbir ilahın olmadığına şehadet ederiz. Senden günahlarımızı bağışlamanı diler ve sana tevbe ederiz." Bu sözlerden sonra orada bulunan adamlarda n biri:
"Ya Rasulalla h bu söylediklerin nedir?" diye sordu. Rasulullah ta: "Cebrail'in bana öğrettiği ve mecliste işlenen hatalara kefaret olan kelimeler ve sözlerdir" dedi. [63]
Hamd Ve Şükür:
3377- Ebu Eyyub'dan bir adam: "Rasululla h'ın yanında mübarek güzeî ve çok hamd ile Allah'a hamdederi m" dedi. Bunun üzerine Rasululla h: "Bu sözü söyleyen kimdir?" diye sordu. Adam sustu. Rasululla h tekrar: "Bu sözü kim söyledi söylediği doğrudur" dedi'. Bunun üzerine adam: "O sözü ben söyledim ya Rasulalla h ve o sözle cenete girmeyi umuyorum" dedi. Rasululla h: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki onüç melek gördüm senin bu söylediğin kelimeler i kapıp hangisi daha önce Allah'a götürüceklerinde yarıştılar." [64]
3378- Ukbe b. Abduîgafir'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim izzet ve şeref sahibi Allah kafirleri n söyledikleri sıfatlardan münezzehtir selam gönderilen peygamberlerin üzerine olsun ve alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun derse o tam ölçü ile ve fazlasıyla tartmıştır." [65]
Zikrin Fazileti:
3379- İbni Abbas'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Sizden kim geceleyin ibadet etmekte zorlanır, malını harcamakt a cimrilik eder, düşmanla savaşmaktan korkarsa Allah'ı çokça zikretsin ." [66]
3380- Cabir b. Abdullah'tan Rasululla h yanımıza çıktı-ve: "Ey insanlar Allah Tealanin yeryüzüne zikir meclislerinde durmaları için gönderdiği melekden seriyeler i vardır. Bunun için sizler de cennetin bahçelerinde faydalanın." Onlar: "Ya Rasulalla h cennetin bahçeleri nelerdir?" diye sordular, Rasululla h: "Zikir meclisler idir oraya Allah'ı zikretmey e gidiniz ve nefisleri nizi orada hatırlatınız. Kim Allah katındaki değerini ve konumunu bilmek istiyorsa Allah'ın onun katındaki değer ve konumuna baksın. Çünkü Allah Teala şöyle diyor: "Kulumun benim yanımdaki konumu benim kulumun yanındaki konumum gibidir." [67]
3381- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Yeryüzünün herhangi bir parçasından namaz için veya zikir için Allah'ın adı anılırsa Allah Teala buna yedi gökten sevinir ve etrafındakilere karşı övünür." [68]
3382- Musa'nın rivayetin de ise şu ziyade vardır. Yeryüzünde çölde kalan bir adam kalkıp namaz kılarsa yer onun
için süslenir. [69]
3383- Ala b. Ziyad'dan RasuluHah şöyle buyurdu: "Cennetin bahçelerine koşunuz." Oradakile r: "Cennetin bahçeleri nedir ya Rasulalla h?" RasuluHah: "Zikir halkalarıdır" dedi. [70]
3384- Enes b. Malik'ten RasuluHah şöyle buyurdu: "Şeytan gagasını ademoğlunun kalbine koyar eğer kişi Allah'ı zikreders e şeytan gizlenip kaybolur. Eğer Allah zikrini unutursa şeytan tekrar gelir. Kalbe vesvese verir." [71]
3385- Antere'den İbni Abbas'm yanına girdik bir adam ona: "En faziletli amel hangisidi r?" diye sordu. İbni Abbas: "Allah'ı zikretmek tir" dedi ve bunu üç defa söyledi. Sonra şöyle dedi: "Allah'ın evlerinde n birinde oturup Allah'ın kitabını okuyan onu öğrenen kimseleri melekler kanatlarıyla kuşatırlar ve kalkıncaya kadar o kimseler Allah'ın misafirle ri olurlar." [72]
3386- Muaz b. Cebel'den bizler Rasululla h'la birlikte def ve cundan denilen yerlerde yürüyorduk. Bu arada Rasululla h bir yere yaslandı ve: "Ey Muaz öndekiler nerede?" diye sordu. Ben: "İnsanlardan bir kısmı gitti bir kısmı kaldı" dedim. Ra-sulullah tekrar: "Ey Muaz öndekiler nerede Allah'ın zikriyle konuşup başka şeylerle konuşmayanlar nerede?"dedi. Sonra da:"Kim cennet bahçelerinde faydalanm ak istiyorsa Allah'ı çokça zikretsin ." [73]
3387- Muaz'dan kişiyi Allah'ın azabından kurtaraca k Allah'ın zikrinden başka hiçbir amel yoktur. Ordakiler:
"Allah yolunda cihatta mı?" diye sordular. Muaz: "Hayır kılıcıyla vursa bile Allah'ın zikri daha üstündür.
Çünkü Allah Teala Kur'an'da:"Allah'ı zikretmek daha büyüktür. Zira Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebut: 29/45) [74]
3388- Ebu Hureyre'den RasuluHah şöyle buyurdu: "Oturulan meclisler üç çeşittir. Ya ganim (Allah'ı zikredere k ganimet elde etmek) veya salim (ne lehte nede aleyhte birşey yapmayan ve susan) veya şaeip (Allah'a isyanla konuşulan meclisler) dir." [75]
3389- Ebu Hureyre şöyle dedi: "Meclisler üç çeşittir kimi meclisler de Allah zikredili r. Kimi meclisler de ne hayır ne şer yazılır. Kimi meclisler dede Allah'a isyan edilir." [76]
Sabah Ve İkindi Namalarmd an Sonra Allah'ı Zikretmenin Fazileti:
3390- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu:"Sabah namazından güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e oturmak benim için dünyadaki şeylerden daha hayırlı ve sevimlidi r. İkindi namazından güneş batıncaya kadar oturup Allah'ı zikretmek, sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r ve her bir kölenin ücreti onikibin olsa bile."
Bizler sekiz kölenin bu ücretlerini hesapladık ve doksanaltı bin tuttu. [77]
3391- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu:"Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e oturmak dört köleyi azat etmekten bana daha sevimlidi r. İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikretmek bana sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r. Ve her bir kölenin ücreti onikibin dirhem olsa bile." [78]
3392- Rasululla h şöyle buyurdu: "İkindi namazından güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e birlikte oturmak sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r." [79]
3393- Hammad'ın rivayetin de kölelerin hepsi müslüman da olsa. [80]
3394- Aişe'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim sabah namazını kılar ve oturduğu yerden kalkmadan dünya hakkında da hiçbirşey konuşmadan güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreder sonra da dört rekat kuşluk namazı kılarsa annesinde n doğduğu gün gibi günahlarından temizlenm iş olarak çıkar." [81]
La İlahe İllallahın Fazileti:
3395- Ibni Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "La ilahe illallah sahipleri ne kabirleri nde yalnızlık yoktur ve sanki ben la ilahe illallah ehlini başlarından toprağa saçtığını ve şöyle dedikleri ni görüyorum. Bizden üzüntü ve kederi gideren Allah'a hamdolsun ." [82]
3396- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kişi dünyasını ahiretine tercih etmedikçe la ilahe illallah sözü onu Allah'ın gazabından korur. Eğer böyle yaparlars a sonra da la ilahe illallah derlerse Allah Teala onlara yalan söylediniz der." [83]
3397- Enes b. Malik'ten bizler Rasululla h'la birlikte yürürken o yalnız yürüyordu. Önüne bir diş düştü. Rasulullah onu görünce güldü ve tekbir getirdi. Biz de onun tekbir getirmesi nden dolayı tekbir getirdik. Sonra sıçradı ve güldü ve tekbir getirdi. Biz de tekbir getirdik. Sonra bir daha aynı şeyi yaptı. Biz de tekbir getirdik ve ona yetiştik. Oradakiler biz Rasululla h'm tekbir getirmesi nden dolayı fakat niçin güldüğünü bilmiyoru z? dediler. Rasululla h: "Bana Cebrail geldi ve sana müjdeler olsun ve ümmetini müjdele çünkü kim la ilahe illallahu vahdehu Ja şerike leh derse cennete girer ve cehennem ona haram olur" dedi. [84]
3398- Ümmü Hani'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim la îlahe illallah vahdehu la şerike leh lehul
mülk ve lehul hamd ve huve ala külli şeyin kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur onun ortağı yoktur ve tektir mülk onundur hamd onadır ve o herşeye kadirdir.) Kim bunu yüz, defa söylerse o gün büyük günah işlemekten emin olur ve hiçbir amel onun önüne geçemez." [85]
3399- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Ey filan sen böyle yaptın mı?" dedi. Adam: "Hayır vallahi Öyle yapmadım" dedi. Rasululla h: "Onun öyle yaptığını biliyorum sorusunu tekrarladı fakat her defasında Adam Allah'a yemin olsun ki öyle yapmadım ve Rasululla h'm onu öyle yaptığını biliyordu m." dedi. Sonra Rasululla h ona şöyle buyurdu: "La ilahe illallah demenden dolayı Allah günahını affetti." [86]
3400- İbni Ebi Ekva'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim onbir defa la ilahe illallah vahdehu la şerike leh
ehedun ehed lem yelid velem yuled velem yukun lehum. kufuven ehed derse Allah ona iki yüz bin sevap yazar (Allah'tan başka ilah yoktur onun ortağı yoktur ve tektir o birdir doğmadı ve doğrulmadı ve onun hiçir dengi de yoktur.)." [87]
Namazdan Sonra Zikir
3401- Cad anlatıyor. Enes b. Malik RıfaeoğuIIarının mescidind e namaz kıldı. Arkadaşlarından birine ezan oku-masını emreti. Ve onlara sabah namazını kıldırdı. Namazı bitirdikt en sonra cemaate önünü dönüp şöyle dedi. Rasulul-lah ashabına namaz kıldırdıktan sonra onlara yönünü döner ve şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım beni rezil edecek bir amel işlemekten sana sığınırım. Ey Allah'ım beni azdıracak zenginlik ten sana sığınırım. Ey Allah'ım bana eziyet edecek arkadaştan sana sığınırım. Ey Allah'ım beni aldatacak uzun emelden sana sığınırım. Ey Allah'ım beni bana unutturac ak fakirlikten sana sığınırım." [88]
3402- Aişe'den Rasululla h sabah namazından önceki iki rekat sünneti kıldıktan sonra şöyle derdi: "Ey Allahını ey cebrailin rabbi..." [89]
3403- îbni Ömer'den müslümanların fakirleri zenginlerin kendileri ne üstün geldiği amelleri Rasululla h'a şikayet ettiler. [90]
3404- Cabir b. ,Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Üç şey vardır ki kim onlara iman ederek yaparsa dilediği kapıdan cennete girer dilediği Huru'l Ayn'lerle evlenir. Kendisiyl e savaşanı affeder gizli olarak sadaka veren ve her farz namazdan sonra ihlas suresini okuyanlardır." Ebubekir der ki; "Ya Rasulalla h bunlardan bir tanesini yapan da cenenete girer mi?" Rasululla h: "Evet" dedi. [91]
Uykusu Gelmeyeni n Okuyacağı Dua:
3405- Muhammed b. Yahya'dan Halid b. Veüd yatağına girdiğinde uyuyamıyordu. Bu durumunu Rasululla h'a şikayet etti. Rasululla h ona: "Uyumak istediğinde şu kelimeler i oku: Allah'ın bütün kelimeler inden, gazabından, cezalandırmasından kullarının şerrinden, şeytanların fısıldamasından ve yanıma gelmeleri nden Allah'a sığınırım." [92]
3406- Zeyd b. Sabit'ten başıma gelen uyuyamada n dolayı Rasululla h'a şikayet ettim. Bana: "Şöyle oku: "Ey Allah'ım yıldızlar kayboldu gözler dindi sen diri ve ayaktasın seni uykusuzlu k almaz ey diri ve ayakta olan Allah'ım gecemi dindir gözlerimi uyut." Zeyd der ki; "Ben bu sözleri söyledikten sonra Allah Teala benden uykusuzluğu giderdi." [93]
Sabah Ve Akşam Okunacak Zikirler:
3407- Abdullah b. Ebi Ekva'dan Rasululla h sabahladığı zaman şöyle derdi: "Biz ve bütün yaratıklar Allah'ın olarak sabahladık azamet ve yücelik, yaratma, gece ve gündüz yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah'ındır onun ortağı yoktur ve tektir. Ey Allah'ım bu günün başlangıcını felah, ortasını selah, sonunu da necah kıl senden dünya ve ahiretin hayrını isterim." [94]
3408- Hasan şöyle dedi: "Rasululla h'm ashabından bir adamla birlikte oturuyorduk. Ona: "Evine yetiş evin yanıyor" denildi. Adam: "Hayır evim yanamaz" dedi. Sonra adam gitti ve tekrar geldi. "Yetiş evin yanıyor" denildi. Sahabe: "Hayır Allah'a yemin olsun ki evim yanamaz" dedi. Sonra ordakiler: "Sana evin yanıyor deniliyor sen de Allah'a yemin edip yanmadı diyorsun." Sahabe: "Ben Rasululla h'tan şöyle işittim: "Kim sabahladığında şu duayı okursa o gün ne kendişine, ne ailesine, ne de malına hoşlanmadığı hiçbirşey başına gelmez." Ben bugün bu duayı okudum" dedi. Dua: "Elbette rabbim Allah'tır ondan başka hiçbir ilah yoktur, ona tevekkül ettim ve o büyük Arş'ın sahibidir, dilediği şey olur, dilemediği olmaz. Ulu ve yüce Allah'tan başka hiçbir kudret ve kuvvet yoktur. Allah Te-alanm herşeye kadir olduğuna şahitlik ederim ve Allah Teala herşeyi kendi ilmiyle kuşatmıştır. Gökyüzünün yere düşmesini engelleye n ve tutan Allah'a sığnınm. Rabbimin alnından tuttuğu her hayvanın şerrinden Allah'a sığınırım ve rabbim dostdoğru yol üzerinedir." [95]
3409- Zeyd b. Sabit'ten Rasululla h beni çağırdı ve aileme sabahladıklarında bu duayı okumalarını ve adet etmelerini söylememi emretti: "Lebbeyk yarab lebbeyk hayır sende seninle senden ve sanadır. Söylediğim söz, yaptığım amel, adadığım adak, ettiğim yemin senin dilemen, bütün bunların önündedir, dilediğin olur, dilemediğin olmaz. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve kudret sahibi yoktur. Sen herşeye kadirsin. Ey Allah'ım kendisine dua ettiğim kimseye duamı ulaştır. Lanet ettiğim kimseye de lanetimi ulaştır. Sen dünyada da ahirette de benim yegane dostumsun . Beni müslüman olarak öldür ve salihleri n arasına kat." [96]
3410- Selman şöyle dedi:"Kişi sabahladığında ve akşamladığında şöyle derse o arada işlediği günahlarına kefaret olur. Ben ve bütün mülk Allah'ın olarak sabahladık onun ortağı yoktur." [97]
3411- Abdullah b. Subre'den îbni Ömer sabahladığı zaman şöyle derdi: "Ey Allah'ım her hayırda kulların arasında beni en büyük pay sahibi yap. Sabah yaydığın nurda beni hidayete erdir. Yaydığın rahmete beni eriştir. Verdiğin rızikta beni faydalandır zararları kaldır belayı defet fitne ve kötülükleri benden uzak tut." [98]
Namazda Zikir
3412- Fırat b. Selman'dan Ali şöyle dedi: "Biriniz kalkıp dört rekat namaz kılsa ve o namazda Rasululla h'ın söylediklerini söylese nuru tamamlanır ve hidayete erersin. Ey Allah'ım sana hamd olsun. Hil-min büyüktür onun için affedersi n. Sana hamdolsun elin açıktır onun için verdin sana hamdolsun . Ey rabbimiz senin yüzün en büyüktür makam ve mevkin en büyüktür bağışın en üstün bağıştır. Sana sonsuz şükürler olsun ey rabbimiz sana isyan edilir ama sen affederse n sıkıntıdaki kimseleri n dualarını kabul edersin, sıkıntılarını giderirsi n, hastalara şifa verirsin, günahları bağışlarsın, tevbeyi kabul edersin, senin nimetleri ne kimse karşılık veremez. Hiç kimse seni hakkıyla methedeme z." [99]
3413- İbni Ömer'den müslüman fakirler zenginler in kendileri ne üstün olan amellerin den Rasululla h'a şikayet ettiler ve: "Ya Rasulalla h şu zengin kardeşlerimiz bizim gibi iman ediyorlar bizim kıldığımız gibi namaz kılıyor, tuttuğumuz gibi oruç tuyutuyor lar, ancak onların bize bir üstünlüğü vardır, onların mallan vardır fatkat onları sadaka veriyorla r akrabalarını ziyaret edip onlarla ilişkilerini kesmiyorl ar biz fakirler ise bunları bulamıyoruz" dediler. Rasululla h: "Yaptığınızda sizin de onların derecesin e ulaşacağınız bir şeyi size haber vereyim mi? Her namazdan sonra onbir defa Allahu Ekber onbir defa elhamdülillah onbir defa subhanall ah on bir defa la ilahe illallah veh de-hula şerikeleh" deyiniz onların faziletin e erersiniz ve ulaşırsınız."Rasululla h'ın bu tavsiyesi zengin müslümaniara ulaşınca onlar da aynı şeyleri yaptılar. Sonra fakirler tekrar Rasululla h'ın yanma geldiler ve:
"Ya Rasulalla h zengin kardeşlerimiz bize söylediğin tavsiyele ri yapıyorlar" dediler. Rasululla h: "Artık bu Allah'ın bir fazileti ve bağışıdır dilediği kimseye verir. Ama ey fakirler topluluğu sizi müjdeliyorum mü'min fakirler zenginler inden yarım gün önce (beşyüz yıl) cennete girerler." [100]
3414- Musa b. Ubeyd'den aynı hadisi rivayet etti ancak Musa şu ayeti okudu: "Rabbinin katında bir gün sizin saydığınız bin yıl gibidir." [101]
Allah'ı Teşbih Etmeye Teşvik:
3415- Zühri anlatıyor. Kanatlan geniş olan bir karga Ebubekir'in yanına getirildi . Ebubekir: "Ben Rasululla h'tan şöyle işittim" dedi: "Avlanan av, kesilen ağaç ve dal, az teşbihinden dolayı avlanır veya kesilir" dedi sonra da kargayı serbest bıraktı. [102]
3416- Muharib'ten Abdullah şöyle dedi: "Size bir hadis anlattığımda o hadisin doğruluğunu Allah'ın kitabında size bulurum. Bir kul 'Subhanall ah velhamdul illah vela ilahe illallah vallahu ekber' derse Allah Te-ala bir meleği görevlendirir ve kulun bu sözünü kanatlan altına alır. Sonra da onları göğe yükseltir, her melek topluluğunun yanından geçerken o melek topluluğu o sözleri söyleyene istiğfar ederler." Sonra Abdullah şu ayeti okudu: "Güzel kelimeler ve sözler ona yükselir ve salih ameller de o güzel sözleri daha yükseklere taşır." [103]
3417- Abdullah şöyle dedi:"Subhanall ah velhamdul illah vela ilahe illallah vallahu ekber demem, bunun adedince Allah yolunda infak etmekten bana daha sevimlidi r." [104]
3418- Cüreyc'den Mekke'deki bir fakihe şöyle dedim: "Yanımızda bulunan bir fakın sustuğu zaman hep subhanallah vebihamdi hi subhanall ahil azim der" dedim. Mekke'deki fakih bahsettiğin kişi gerçekten fakihtir. Çünkü o sözü bir kişi yedi defa söylerse Allah Teala ona cennette bir ev bina eder." [105]
3419- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim yüz defa la ilahe illallah yüz defa Allahu ekber yüz defa subhanall ah derse bu on köleyi azat etmekten ve yedi sığırı Allah için kurban etmekten daha hayırlıdır." [106]
3420- Ebu Hakim'den Zübeyr b. Avam Rasululla h'ın şöyle dediğini rivayet etti: "İnsanlar her sabahladıklarında bir münadi şöyle seslenir. Ey mahlukat yüce rabbinizi teşbih ediniz." der." [107]
Gizli Zikrin Fazileti:
3421-Aişe anlatıyor. Rasululla h Hafaza melekleri ni işitmediği şekilde gizli zikri tercih ederdi ve şöyle derdi:
"Kıyamet günü olduğu zaman bütün mahlukat hesap için toplanınca Hafaza melekleri yazdıklarını getirirle r Allah Teala onlara: "Bakınız kulumun işlediği başka birşey kaldı mı?" diye sorar. Hafaza melekleri:"Ey Rabbimiz biz bildiğimiz herşeyi yazdık hiçir şey bırakmadık" derler. Allah Teala kuluna: "Senin yanımda sakladığın şeyler var, fakat sen onları bilmezsin onları ben sana anlatayım ve söyleyeyim. O gizli zikirdir" der." [108]
Zikre Teşvik:
3422- Ebu Derda'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz hergün Allah için bin hasene işleyemez veya bin defa onu teşbih edemez Allah dilerse yapabilir . Aynı şekilde o kadar günah ta işleyemez. Ancak işlediği hayırlar bunun dışındadır." [109]
Allah'ı Zikretmen in Büyüklüğü:
3423- Ebu Said'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz hizmetçisini döver de hizmetçisi Allah'ı zikrederse onu dövmekten vazgeçin ve elleriniz i kaldırın." [110]
Tekbir Getirmek:
3424- Cafer b. Muhammed'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Yangın gördüğünüz zaman Allah'a tekbir getirin."
[111]
3425- Cabir'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Büyük bir günah işlendiğinde veya şiddetli rüzgar estiğinde tekbir getirin çünkü o karanlığı ve şiddeti giderir." [112]
Allah'ı Anmadan Bir Yerden Ayrılan Buna Üzülür :
3426- Vasile b. Eska'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Hangi grup herhangi bir mecliste oturur sonra Allah'ı zikretmed en ve rasulune salatu selam getirmede n ayrilırlarsa kıyamet günü bu meclis onlar için bir üzüntü sebebi ve hasret olur." [113]
3427- Abdullah b. Muğaffel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Bir topluluk herhangi bir mecliste oturur da Allah'ı zikretmez lerse kıyamet günü bu onlara hasret olur ve üzüntü duyarlar." [114]
Allah'a Sığınmak:
3428- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu. Rasululla h insanların ve cinlerin şeytanlarından Allah sığındı. Bunun üzerine ben: "Ya Rasulalla h insanların da şeytanları var mıdır?" diye sordum. "Evet" buyurdu. [115]
3429- Ebu Hureyre şöyle dedi: "Kim yedi defa Allah'tan cenneti isterse cennete Allah'ım onu cennetine sok der kim de yedi defa ateşten Allah'a sığınırsa ateş Ey Allah'ım onu ateşten koru der." [116]
3430- Ebu Zer'den Ebu Hureyre bana şöyle mektup yazdı. Sonra da o yazdıklarını bizzat ağzından işittim. Ka'b Tevrat'ta şöyle yazılı olduğunu bize anlattı: "Şeytan sabahtan akşama kadar Ey Allah'ım senin ismin ve bütün kelimeler inle kötülüğün, zehirlenm enin ve belanın şerrinden sana sığınırım. Ey Allah'ım senin isminle ve bütün kelimeler inle senden dilenen ve verilen, gizlenen ve açığa çıkan her hayırdan senden isterim. Ey Allah'ım senin
isminle bütün kelimeler inle gündüz görünen gece karanlıkta kalan şeylerin şerrinden sana sığnırım diyen kula şeytan güç yetiremez ve baş edemez." [117]
3431- Enes şöyle dedi: "Şahitlik yaparım ki Allah haktır kıyamet haktır, cennet haktır, cehennem haktır. Ey Allah'ım hayatın ve ölümün fitnesinden, kabir azabından ve cehnnem azabından sana sığınırım."[118]
3432- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle dua ediyordu: "Ey Allah'ım sağırlıktan, dilsizlik ten, günah işlemekten ve borçlanmaktan, yıkılarak ölmekten sana sığınırım." [119]
3433- Ebu Mahşer'den "Ey Allah'ım kederden, kovulmaktan ve üzüntüden sana sığınırım. [120]
3434- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim bir gün şeytanın şerrinden on defa Allah'a sığınırsa Allah Teala bir melek ona vekil kılar ve şeytan onu korur. [121]
"La Havle Vela Kuvvete İlla Biliah" Demenin Fazileti:
3435- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu Rasululla h ona: "Sana cennetin hazineler inden bir hazineye delalet edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet ya Rasulalla h" dedim. Rasululla h: "La havle vela kuvvete illa biliah de (Kuvvet ve kudret sahibi Allah'tan başka kimse yoktur)." dedi. [122]
3436- Amir b. Sad'dan Ebu Eyyub'la karşılaştım. Bana: "Rasululla h'in bana emrettiği birşeyi benden sana emredeyim mi? La havle vela kuvvete illa biliah sözünü çok söyle çünkü cennetin hazineler inden bir hazinedir ."
[123]
3437- Zeyd b. Sabit'ten Rasululla h şöyle diyordu: "Size cennetin hazineler inden bir hazeneyi söyleyeyim
mi? La havle vela kuvvete illah biliah sözünü çok söyleyeniz." [124]
3438- Abdullah b. Mesud'dan. Bir gün Rasululla h'ın yanında oturuyord um. Ben "la havle vela kuvvete illa biliah" dedim. Rasululla h: "Bunun tefsiri nedir biliyor musun?" dedi. Ben: "Allah ve rasulu daha iyi bilir" dedim. Rasululla h: "La havle yani Allah'a isyanda ancak Allah'ın koruması ile korunulab ilir. Vela kuvvete Allah'a itaat ancak Allah'ın yardımıyla yapılabilir. Cebrail bana bu şekilde haber verdi" dedi. [125]
3439- Ebu Hureyre Osman'dan Rasululla h'ın şöyle dediğini rivayet etti: "La havle vela kuvvete illa biliah Arş'ın hazineler inden bir hazinedir ." [126]
Belanın Gelmesi İçin Dua Etmek:
3440- Enes'ten Rasululla h (s.a.v.) bir adamı hastalığında ziyaret etti. Adam Allah'tan kendisini bu dünyada cezalandırmasını istemiş ve ahirette bir günahının bırakmamasını istemişti. Rasululla h bu yaptığını işitince o yaptığını azarlamış "Böyle isteme Allah'tan sıhhat ve afiyet iste" demiş, sonra da o adamın iyileşmesi için dua etmiş ve adam iyileşmişti." [127]
(2. cild 2436 nolu hadise bakınız)
Kişinin Yatağında Ölmesi:
3441- Abdullah b. Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Allah Teala mü'min kulunun kanını sizden daha çok korur. Taki onun yatağı üzerinde ruhunu alıncaya kadar koruması devam eder." [128]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[2] Îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[3] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[4] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/146.
[5] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[6] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146/147.
[7] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /147.
[8] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/147/148.
[9] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[10] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[11] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3148.
[12] İbn Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[13] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/148/149.
[14] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/149.
[15] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149.
[16] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149.
[17] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /149.
[18] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149/150.
[19] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[20] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /150.
[21] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /150.
[22] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[23] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[24] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[25] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[26] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[27] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[28] Ebu Ya'Ia, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151/152.
[29] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/152.
[30] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[31] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[32] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[33] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152/153.
[34] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[35] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[36] Abd Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[37] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[38] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[39] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[40] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[41] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3//154.
[42] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[43] îbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[44] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[45] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[46] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[47] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/155.
[48] Ahmedb. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155/156.
[49] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[50] Teyaîisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[51] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[52] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158.
[53] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158
[54] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /158.
[55] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158.
[56] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158/159.
[57] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[58] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[59] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[60] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/159.
[61] Ebu Ya'la İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[62] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[63] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160.
[64] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160.
[65] İbni Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160/161.
[66] Abd b. Hümeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[67] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[68] İbni Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[69] Ebu Ya'la ,İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161/162.
[70] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[71] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[72] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[73] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[74] îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162/163.
[75] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/163.
[76] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/163.
[77] Teyalisi İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/ 163.
[78] Ahmedb. Men'i İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları3,/163.
[79] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[80] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[81] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[82] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[83] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[84] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164/165.
[85] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165.
[86] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165.
[87] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları3/165.
[88] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165/166.
[89] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166.
[90] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/166.
[91] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166.
[92] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166/167.
[93] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167.
[94] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167.
[95] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167/168.
[96] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168.
[97] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168.
[98] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168/169.
[99] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/169.
[100] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/169/170.
[101] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170.
[102] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170.
[103] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170/171.
[104] Müsedde, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/17.
[105] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[106] Ibn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[107] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[108] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171/172.
[109] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172
[110] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[111] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[112] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[113] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/173.
[114] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173
[115] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173.
[116] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173.
[117] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173/174.
[118] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/174.
[119] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[120] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[121] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[122] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[123] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/174.
[124] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[125] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[126] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[127] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
,[128] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175/176.
Rasululla h'a Çok Salatu Selam Getirmek:
3313- Ömer b. Hattab'tan bana anlatıldı ki Rasululla h'a salavat getirilme dikçe yapılan her dua gök ile yer arasında olup göğe yükselmez .[1]
3314- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu. Rasululla h ona: "Ey Ebu Zer kuşluk namazı kıldın mı?" diye sordu. Sonra şöyle dedi: "İnsanlardan en çok kızdığım kimseler yanında zikredüdiğim halde bana salavat getirmeye ndir." [2]
3315- Ebu Burde'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim gönlünden ve ihlasla bana bir salavatı şerife getirirse Allah Teala o salavata karşı ona on hasane yazar. On kötülüğünü siler ve on derecesin i yükseltir ve Allah Teala o kişiye on defa salavat getirir (Allah'ın kullarına salavatı merhamett ir)." [3]
3316- Cabir'den Rasululla h bize şöyle dedi: "Beni yolcuların bardağı gibi yapmayın yolcu asılacak şeylerin arasında bardağı alır ve ona suyu doldurur. Abdeste ihtiyacı olunca o suyla abdest alır. İçme ihtiyacı hissedinc e onu içer. Eğer ona bir ihtiyacı olmazsa içindekini boşaltır ve atar yapacağınız duanın ilkinde bana salavat getirin, ortasında bana salavat getirin ve sonunda bana salavat getirin." [4]
3317- Seri b. Yahya'dan ben Allah Tealadan rüyamda bana kendisiyl e dua edildiğinde icabet edilen ismini göstermesini diliyordu m. Rüyamda gökte şunun yazıldığını gördüm: "Ey yerleri ve gökleri en mükemmel şekilde yaratan ve ey azamet ve ikram sahibi Allah." [5]
3318- Ammarb. Yasir'den Rasululla h şöyle diyordu: "Ben vefat edince Allah Teala kabrimin başına bir melek koyar. Bana getirilen her salavatı bana bildirir ve; "ya Muhammed filan oğlu filan sana selavat getiriyor" der. Ve bana salavat getirenin ismini ve babasının ismini söyler. Allah Teala da onun bu salavatına karşılık ona on kez salavat getirir." [6]
3319- Enes anlatıyor. Rasululla h bir defasında ortalıktan kayboldu Ömer bundan dehşete düştü ve onu aramaya çıktı sonra onu bir kuyunun başında secde ederken gördü. Ömer eğildi ve arkasına oturdu sonra Rasululla h başını kaldırınca ona: "Güzel yaptın ey Ömer beni secde eder bulduğun yerde eyilip oturman güzel oldu. Cebrail bana geldi ve şöyle dedi: "Kim sana bir salavat getirirse Allah Teala da o kişiye on defa selavat getirir ve onun on derecesin i yükseltir." [7]
3320- Enes yine anlatıyor. Rasululla h minberin üzerinde çıkarken birinci kadamede:"Amin" dedi. Sonra ikinci dereceye yükseldi orada da: "Amin" dedi. Sonra üçüncü dereceye yükseldi orada da: "Amin" dedi. Sonra minberin üzerine oturdu ashabı ona: "Ya Rasulalla h ne için amin dedin" dediler. Rasululla h: "Cebrail yanıma geldi ve şöyle dedi: "Ana babasına veya birisine yetişip te cennete giremeyen kişinin burnu yerde sürünsün amin de" dedi ben de amin dedim. Sonra: "Kim Ramazan'a ulaşır da kendisini affettire mezse o kişinin burnu da yerde sürünsün amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra: "Yanında anıldığın halde sana salavat getirmeye n kimsenin burnu yere sürünsün amin de" dedi ben de amin dedim." [8]
3321- Ebu Hureyre'den Rasululla h minbere çıktı ve üç defa: "Amin, amin, amin" dedi. Ona: "Ya Rasulalla h sen minbere çıkarken üç defa amin dedin" denildi. Rasululla h: "Cebrail yanıma geldi ve bana kim Ramazan ayına yetişir de kendisini affetirme yip cehenneme girerse o kişi Allah'ın merhameti nden uzak olsun, amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra "kim ana babasına veya birisine yetişir de onlara iyilikle davranmay ip cehenneme girerse Allah onu da kendisind en uzaklaşırsın, amin de" dedi. Ben de amin dedim. Sonra yanında sen anıldığın halde sana salavat getirmeye n kimse ölür de cehenneme girerse Allah onu da kendi rahmetind en uzaklaştirsm, amin de" dedi. Ben de amin dedim." [9]
3322- Hasan'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Cuma günü bana çok salatu selam getirin çünkü o günkü salatıniz bizzat bana arzolunur ." [10]
3323- Bureyd el-Huzayın ben Rasululla h'a: "Ya Rasulalla h sana nasıl selam vereceğimizi öğrendik peki sana nasıl salavat getirelim" dedim. Rasululla h: "Şöyle deyin: Ey Allah'ım rahmet ve mağfiretini Muhammed'e ve Muhammed'in aline ver, nasılki İbrahim'e rahmet ve mağfiret verdin. Sen yücesin ve hamd sanadır." [11]
3324- Sevde'den İbni Ömer'e "Rasululla h'a nasıl salatu salat getirelim?" diye sordum.[12]:
"Şöyle deyin: Ey Allah'ım mağfiret, bereket ve rahmeti Rasulleri n efendisi, muttekile rin imamı, peygamber lerin sonuncusu, kulun ve Rasulun Muhammed'e, hayrın önderi ve liderinin üzerine olsun. Ey Allah'ım kıyamet günü onu övülmüş makama çıkar ki öncekiler ve sonrakile r ona gıpta etsinler. Muhammed'e ve aline, İbrahim ve aline salavat ettiğin gibi onlara da salat eyle şüphesiz sen yücesin ve hamde layıksın." [13]
3325- İbni Abbas şöyle dedi: "Muhammed ümmetinden hiç kimse yoktur ki ona salatu selam getirip Rasulune ulaşır ve ona filan.fil an sana sa-lutu selam getiriyor denilir." [14]
Salavatta Gaflette Olmadan Sakınma:
3326- Abdullah b. Amr'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Gaflet üç şeydedir. Allah'ı zikirde gaflet, sabah namazını kılıp güneş doğuncaya kadarki gaflet ve kişinin kendi nefsinde gaflette olmasıdır." [15]
Peygamber den Başkasına Salavat Getirmek:
3327- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Allah'ın peygamber lerine ve nebilerin e salavat getirin elbette beni gönderen onları da göndermiştir. Allah'ın salatı bütün hepsinin üzerine olsun." [16]
3328- Ebu Said'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Sadaka verecek hiçbir malı olmayan kimse eğer şu şekilde dua ederse onun için bir sadakadır. Ey Allah'ım kulun ve Rasulun olan Muhammed'e, bütün erkek ve kadın müslümanlar da mü'minlere salat ve selam eyle." [17]
Duanın Fazileti:
3329- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Bütün iyi amellerin hepsi ibadetin yarısıdır. Dua da ibadetin diğer yarısıdır. Allah bir kulu için hayır diledimi onun kalbini dua ile imtihan eder."[18]
3330- Ali b. Ebi Talib Rasululla h'tan şöyle rivayet etti: "Dua müminin silahıdır, dinin direğidir, yerin ve göklerin nurudur." [19]
3331- Cabir b. Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Sizi düşmanınızdan kurtaraca k ve rızkınızı genişletecek birşey söyleyeyim mi gece ve gündüzlerinizde Allah'a dua ediniz. Çünkü dua müminin silahıdır." [20]
3332- Abdullah b. Ömer'den bir gün Rasululla h'ın yanında idik. Rasululla h: "Mü'minin misali hiçbir yaprağı dökülmeyen ağaç gibidir. Bil i yormuş un uz o ağaç hangisidi r?" diye sordu. Onlar: "Hayır ya Rasulalla h" dediler. Rasululla h: "O ağaç hurma ağacıdır onun yaprakları dökülmez. Müminin de duası düşmez." [21]
3333- Ebu Hureyre'den: "İnsanların en cimrisi selamda cimrilik edendir. İnsanarın en acizi de duadan aciz kalan ve dua etmeyendi r." [22]
3334- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Dua ettiğinizde sizin küçükleriniz, büyükleriniz, kör olanlarınız, dili peltek olanlarınız, güzel konuşanlarınız herkes dua etsin. Çünkü kimin duasının kabul olacağını bilemezsi niz." [23]
3335- Rebi b. Sabih'ten Hasan şöyle diyordu: "Belki Allah Teala kişinin yaptığı duayı saklar ve kıyamet günü onun karşısına çıkarır. O duasına dünyadan bir şeyin ulaşmasını istemez ve sevmez." [24]
Özlü Dualar:
3336- Aişe'den namaz kılıyordum. Rasululla h bana: "Dualarını tam ve öz olarak yap" dedi. Namazı bitirince ben duaların tam ve öz olarak nasıl yapılacağını sordum. Şöyle dedi: "Rabbine şöyle dua et. Ey Allah'ım senden bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikler i diliyorum ve senden kulun ve rasulun Muhammed'in istediği bütün iyilikler i de diliyorum ." [25]
3337- Aişe'den Ebubekir yanıma girmek için izin istedi fakat ben namaz kılıyordum bunun için eiimi çırptığım halde o bundan anlamıyordu. Sonra Rasululla h geldi ikisi-de kapıda bekledile r. Rasululla h bana: "Seni sözlerin özünü söylemekten alıkoyan nedir?" diye sordu. Ben: "Sözlerin özü nedir ya Rasulalla h?" dedim. Rasululla h:
"Şöyle demendir: Ey Allah'ım bildiğim ve bilmediğim bu dünyada ve ahirette bütün hayırlı şeyleri senden dilerim. Ey Allah'ım bildiğim ve bilmediğim bu dünyada ve ahirette bütün kötülüklerden sana sığnırım. Ey Allah'ım başıma gelenleri n sonunu iyi yap." [26]
3338- Salim babasından rivayetle Rasululla h duasında şöyle diyordu: "Velide doğan çocuk gibi bana da çocuk ver." [27]
3339- Ubey b. Kab'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Cebrail'in bana öğrettiklerinden sana da öğreteyim mi?" dedi. Ben: "Evet ya Rasulalla h" dedim. Rasululla h: "O halde şöyle söyle: Ey Allah'ım hataen ve kasten şaka ve gerçek olarak işlediğim günahları affet. Bana verdiğin rızkın bereketin den beni mahrum etme ve beni haram kıldığın şeylerle imtihan etme." [28]
3340- Abdullah b. Amr'dan Rasululla h çok kere şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım senden sıhhat ve afiyet, emanete riayet ve güzel ahlak ve kadere razı olmayı diliyorum ." [29]
3341- Bureyde'den Rasululla h bana: "Allah Teala'nın bir kişi için hayır dilediğinde ona öğrettiği kelimeler i sana öğreteyim mi?" dedi. Sonra; "Onları asla unutma. Şöyle söyle zayıfım ve zayıflığımı senin rızan ile kuvvetlen dir ve beni hayra yönelt. İslam'ı en son lazım olduğum şeylerden kıl. Ey Allah'ım ben zayıfım beni güçlendir ben zelilim beni izzetlend ir ve-ben fakirim beni rizıklandır." [30]
Yalnız Kendine Dua Etmekten Nehiy:
3342- Abdullah b. Amr'dan bir adam: "Ey Allah'ım sadece beni ve Muhammed'i affet" dedi. Bunun üzerine Rasululla h: "Sen çok insanlard an Allah'ın mağfiretini menettin" dedi. [31]
3343- Amr b. Abdullah'tan Şam'da bir ihtiyarla karşılaştım ona: "Sen Rasululla h'tan birşey işittin mi?" diye sordum. O: "Evet şöyle dediğini işittim: "Ey Allah'ım bizi affet ve bize merahmet eyle." [32]
Duada Elleri Kaldırmak
3344- Bera b. Azip'den Rasululla h'ın başına bir şiddet ve sıkıntı geldiğinde ellerini kaldırıp dua ederdi. Öyleki koltuk atlarının beyazlığı göründü. [33]
3345- Ebu Berze'den Rasululla h dua ederken elini kaldırdı ve koltuk altlarının beyazlığı görünürdü. [34]
3346- Abdurrahm an b. Mehriz'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Rabbinizd en bir istekte bulunduğunuzda elleriniz in içiyle ondan isteyin elleriniz in tersi ile ondan istemeyin." [35]
Birine Dua Edildiğinde Söylenecek Şeyler:
3347 Enes'ten Rasululla h birisine dua ettiğinde şöyle derdi: "Allah Teala sizin üzerinize iyi kimseleri nizin duasını kabul etsin. O kimseler ne günahkar ne de facir kimselerdir. Gece ibadet eder, gündüz oruç tutarl[36]
3348- Enes'ten birisi bir kardeşi için dua ettiğinde ona yu-kardakişekilde dua ederdi. [37]
Avuçlarını Birleştirerek Dua Etmek:
3349- Eşaz b. Süleyman'dan Rasululla h ensardan bir adamın yanından geçti avuçlarını ayrı ayrı açtığı halde dua ediyordu. Rasululla h:"Avuçlarını birleştir ve tek yap çünkü Allah'ta tektir" dedi. [38]
3350- Eşaz b. Ebi Şasa'dan ensardan bir adam dedesinden rivayetle Rasululla h ellerini açıp dua eden birinin yanından geçti Rasululla h ona: "Avuçlarını tek yap çünkü Allah tektir." dedi.[39]
Herşeyde Allah'ı Hatırlamak Ve Herşeyi Allah'tan İstemek:
3351- Ebu Hureyre'den Rasuhıllah şöyle buyurdu: "Herşeyde Allah'ı hatırlayın ve ona dönün ve her musibette "Biz Allah'tan geldik ve yine ona döneceğiz" desin. Hatta ayakkabının bağının çözülmesinden bile Allah'a dönsün. Çünkü o da musibetle rdendi [40]
3352- Bir diğer rivayette ise Yahya b. Ubeydulla h şöyle dedi: "Birinizin ayakkabı bağı koparsa ondan da Allah'a sığınsın "Allah için ona döneceğiz desin" çünkü bu da musibetle rdendir. Ve Allah Tealadan herşeyi dileyin hatta ayakkabı bağını bile Allah'tan isteyin. Çünkü eğer Aliah kolaylaştırmasaydı o da olmazdı." [41]
3353- Aişe şöyle dedi: "Herşeyi Allah'tan isteyiniz . Çünkü Allah bir şeyi kolaylaştırmazsa kolaylaşmaz." [42]
Yatağa Uzanınca Okunacak Dua:
3354- Ata b. Said'den Ammar'm yanında oturuyordum yanma bir adam geldi ona: "Sana Rasululla h'ın bana öğrettiği duaları Öğreteyim mi? Geceleyin yatağına yatınca şöyle söyle: "Ey Allah'ım nefsimi sana teslim ettim. Yüzümü ve yönümü sana çevirdim. Sırtımı sana dayadım indirdiğin kitaba inandım, gönderdiğin peygamber i doğruladım. Ey Allah'ım nefsimi sen yarattın onu yaşatan sensin onu öldürecek te sensin eğer canımı alırsan bana merhamet et eğer merhamet eder, yaşatırsan onu iman ile koru." [43]
3355- Enes anlatıyor. Bir kadın Rasululla h'ın yanma gelerek ona bazı şikayetlerde bulundu. Rasululla h: "Sana şikayetlerini giderecek hayırlı şeyler söyleyeyim mi? Yatağına girince otuzüç defa la ilahe illallah, otuz üç defa subhanall ah ve otuz dört defa da elhamdülillah de. İşte bu yüz şey dünya ve içindekilerinden daha hayırlıdır." . [44]
3356- Muaz b. Cebel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim abdestli olarak uyursa gece uyanır ve Allah'tan
dünya ve ahiret hakkında bir istekte bulunursa Allah Te-ala ona elbette o dileğini verir." [45]
3357- Aişe anlatıyor. Rasululla h geceleyin yatağının serilmesini emreder, yatağı serilince Rasululla h kıbleye döner. Avuçlarını toplar sonra da bilmediğimiz birşeyler söyler sonunda sesini yükseltir ve şöyle derdi: "Ey göğün sahibi Allah'ım ey büyük Arş'ın sahibi ey herşeyin ilahı ve rabbi, Tevrat'ı İncil'i ve Kur'an'ı indiren, çekirdeği ve taneyi yaratan perçeminden tuttuğun herşeyin şerrinden sana sığınırım. Sen ilksin senden önce hiçbir şey yoktur ve sen en sonsun senden sonra da hiçbir şey olmayacak tır. Sen zahirsin senin üstünde hiçbir-şey yoktur sen batınsın senden başka hiçbir şey yoktur. Borçlarımızı öde ve bizi fakirlikt en kurtar." [46]
Duanın Defettiği Belalar:
3358- Muaz b. Cebel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Birşeyden korunmak kadere mani olamaz. Fakat
dua onunla çekişir." Bir rivayete göre de onu defeder. [47]
3359- Atiye şöyle dedi:"Rahip sana dua ettiğinde onun duasına ami . demende bir sakınca yoktur. Onların bizim için yaptığı dualar kabul olunur ancak kendileri için yaptığı dualar kabul olunmaz."
Hastanın Okuyacağı Dua
3360- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Hastalandığında ilk yatağa uzandığın zaman okuyacağın şeyleri sana haber vereyim mi? Ki o şeyler kişiyi cehennemd en korur." Ben: "Evet ya Rasulalla h annem babam sana feda olsun" dedim. Rasululla h: "Şunu iyi bilki sabahladığında akşamı bekleme. Akşamladığında da sabahı bekleme. Eğer bunu yatağına ilk uzandığında söylersen Allah seni ateşten korur ve şöyle de: "Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur diriltir ve öldürür. Kendisi diri olup asla ölmez. Kulların ve yerlerin sahibi Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir. Allah'a çok hamdu senalar olsun. O her halükarda hamdedilm e-ye layıktır. Allah en büyüktür. Rabbimizi n büyüklüğü ve-azameti, kudreti ve yüceliği her yerdedir. Ey Allah'ım eğer ruhumu almak için bana bu hastalığı verdiysen ve hasta ettiysen ruhumu benden önceki iyi kimselerl e beraber kıl ve beni ateşten uzaklaştır. Nasıl ki benden önceki iyileri ve dostları ateşten uzaklaştırdın." Eğer bu hastalığında ölürsen sen direk Allah'ın rızasına ve cennetine, gidersin. Eğer bir günah işlemişsen Allah senin tevbeni kabul edip o günahını bağışlar." [48]
Duaların En Faziletli si:
3361- Fadl b. Sevr'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Daha önce söylenilen ve sonradan söylenilecek olan sözlerin fazileti la ilahe illallahtır ve rablerind en istekte bulunanla r mağfiretten daha üstün, birşeyle istese bulunamazlar."
Uyandığında Okunacak Dua
3362- Aişe'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim uyandığında la ilahe illallah vahdu la şerikeleh lehul mülk ve lahul hamd biyedihil hayr ve huve ala külli şeyin kadir derse deniz köpüğü kadar günahı da olsa günahları affolunur . Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur, onun şeriki olmayıp yalnız ve tektir bütün mülk onundur ve o yalnız hamde layıktır, bütün hayırlar onun eliyledir ve o herşeye gücü yetendir." [49]
Evinden Çıkınca Okuyacağın Dua:
3363- Meymune'den Rasululla h evinden çıktığı zaman başını göğe kaldırır ve şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım hata işlemekten, sapmaktan ve saptırmaktan, zulmetmek ten ve zulme uğramaktan, cahillik etmekten ve bana cahillik edilmesin den sana sığınırım. [50]
Kulakları Çınlayanın Okuyacağı Dua:
3364- Ebu Rafi'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kimin kulağı çınlarsa beni hatırlasın ve bana salatu salam getirsin ve sonra da beni hatırlayanı Allah ta hatırlasın ve ansın." [51]
Gemiye Binenin Okuyacağı Dua:
3365- Hüseyin b. Ali'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Ümmetim deniz yolculuğuna çıktığı zaman boğulmaktan güvende olmaları için şöyle demeleri gerekir: "Allah'ın adıyla akacağı ve varacağı yer Allah'ın kudreti iledir. Elbette rabbim günahları bağışlayan ve merhamet edendir." [52]
Kendisine Ve Çocuğuna Bedua Etmekten Nehiy:
3366- İbn Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Çocuklarınıza beddua etmeyiniz . Çünkü Allah'ın o bedduayı kabul etmesi umulur." [53]
Sefere Çıkacak Kimsenin Okuyacağı Dua:
3367- Enes'ten Rasululla h herhangi bir sefere çıkmak istediğinde oturduğu yerden kalkınca muhkakak şu duayı okurdu: "Ey Allah'ım seninle dolaşır ve sana yönelirim. Ve seninle korunurum . Ey Allah'ım benim güvenim ve umudum sensin. Ey Allah'ım beni kederlend iren şeylerden koru, bunu benden daha iyi bilirsin. Takva azığımı arttır. Günahlarımı bağışla ve nereye yönelirsem beni hayra yönelt." [54]
3368- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz sefere çıkmak istediği zaman kardeşleriyle selamlaşsın çünkü onlar da kişinin duasına dua katarlar. Ve fazla da ederler." [55]
3369- Enes b. Malik'ten Rasululla h yüksek bir yere çıkınca şöyle derdi:"Ey Allah'ım herşeyden üstün sensin ve senin şerefin her şerefin üzerindedir. Her halükarda sana hamdu senalar olsun." [56]
Mazlumun Duasından Korunmak:
3370- Ebu Said Rasuluila h'dan rivayetle şöyle dedi: "Mazlumun duasından kaçınınız." [57]
Rüzgar Estiğinde Okunacak Dua
3371- İbn Abbas'tan Rasululla h rüzgar estiğinde onun estiği yöne döner, dizlerini n üzerine çöker ve şöyle derdi:
"Ey Allah'ım bunu merhamet kıl, azap kılma, onu rahatlık yap, meşaket yapma." [58]
3372- İbni Abbas'tan Rasululla h şöyle diyordu:"Ey Allah'ım rüzgarın getirdikl erinin şerrinden ve elçilerin getirdiği serlerden sana sığınırım." [59]
3373- Ebu Derda'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Rüzgar Allah'ın nefesinde ndir. Onu gördüğünüz zaman Allah'tan onun hayrını isteyin ve onun şerrinden de Allah'a sığının." [60]
3374- Seleme b. Ekva'dan rüzgar şiddetle esmeye başlayınca şöyle derdi: "Ey Allah'ım onu likah kıl akim kılma." [61]
Likah: Tohumlama . Akim: Nesli kopuk olmak ve yoketmek.
Hayvanı Kaçan Kimsenin Okuyacağı Dua:
3375- Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Birinizin hayvanı çölde elinden kaçarsa şöyle seslensin: "Ey Allah'ın kulları hapsedini z ey Allah'ın kulları hapsedini z. Çünkü Allah'ın yeryüzünde hapsedici kulları vardır." [62]
Toplantının Sonunda Okunacak Dua:
3376- Ebu Maşer'den Rasululla h bir meclise oturdu. Kalkmak istediği zaman şöyle dedi: "Ey Allah'ım sen bütün noksanlıklardan münezzehsin ve sana hamdederi z. Senden başka hiçbir ilahın olmadığına şehadet ederiz. Senden günahlarımızı bağışlamanı diler ve sana tevbe ederiz." Bu sözlerden sonra orada bulunan adamlarda n biri:
"Ya Rasulalla h bu söylediklerin nedir?" diye sordu. Rasulullah ta: "Cebrail'in bana öğrettiği ve mecliste işlenen hatalara kefaret olan kelimeler ve sözlerdir" dedi. [63]
Hamd Ve Şükür:
3377- Ebu Eyyub'dan bir adam: "Rasululla h'ın yanında mübarek güzeî ve çok hamd ile Allah'a hamdederi m" dedi. Bunun üzerine Rasululla h: "Bu sözü söyleyen kimdir?" diye sordu. Adam sustu. Rasululla h tekrar: "Bu sözü kim söyledi söylediği doğrudur" dedi'. Bunun üzerine adam: "O sözü ben söyledim ya Rasulalla h ve o sözle cenete girmeyi umuyorum" dedi. Rasululla h: "Nefsim elinde olan Allah'a yemin olsun ki onüç melek gördüm senin bu söylediğin kelimeler i kapıp hangisi daha önce Allah'a götürüceklerinde yarıştılar." [64]
3378- Ukbe b. Abduîgafir'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim izzet ve şeref sahibi Allah kafirleri n söyledikleri sıfatlardan münezzehtir selam gönderilen peygamberlerin üzerine olsun ve alemlerin rabbi olan Allah'a hamdolsun derse o tam ölçü ile ve fazlasıyla tartmıştır." [65]
Zikrin Fazileti:
3379- İbni Abbas'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Sizden kim geceleyin ibadet etmekte zorlanır, malını harcamakt a cimrilik eder, düşmanla savaşmaktan korkarsa Allah'ı çokça zikretsin ." [66]
3380- Cabir b. Abdullah'tan Rasululla h yanımıza çıktı-ve: "Ey insanlar Allah Tealanin yeryüzüne zikir meclislerinde durmaları için gönderdiği melekden seriyeler i vardır. Bunun için sizler de cennetin bahçelerinde faydalanın." Onlar: "Ya Rasulalla h cennetin bahçeleri nelerdir?" diye sordular, Rasululla h: "Zikir meclisler idir oraya Allah'ı zikretmey e gidiniz ve nefisleri nizi orada hatırlatınız. Kim Allah katındaki değerini ve konumunu bilmek istiyorsa Allah'ın onun katındaki değer ve konumuna baksın. Çünkü Allah Teala şöyle diyor: "Kulumun benim yanımdaki konumu benim kulumun yanındaki konumum gibidir." [67]
3381- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Yeryüzünün herhangi bir parçasından namaz için veya zikir için Allah'ın adı anılırsa Allah Teala buna yedi gökten sevinir ve etrafındakilere karşı övünür." [68]
3382- Musa'nın rivayetin de ise şu ziyade vardır. Yeryüzünde çölde kalan bir adam kalkıp namaz kılarsa yer onun
için süslenir. [69]
3383- Ala b. Ziyad'dan RasuluHah şöyle buyurdu: "Cennetin bahçelerine koşunuz." Oradakile r: "Cennetin bahçeleri nedir ya Rasulalla h?" RasuluHah: "Zikir halkalarıdır" dedi. [70]
3384- Enes b. Malik'ten RasuluHah şöyle buyurdu: "Şeytan gagasını ademoğlunun kalbine koyar eğer kişi Allah'ı zikreders e şeytan gizlenip kaybolur. Eğer Allah zikrini unutursa şeytan tekrar gelir. Kalbe vesvese verir." [71]
3385- Antere'den İbni Abbas'm yanına girdik bir adam ona: "En faziletli amel hangisidi r?" diye sordu. İbni Abbas: "Allah'ı zikretmek tir" dedi ve bunu üç defa söyledi. Sonra şöyle dedi: "Allah'ın evlerinde n birinde oturup Allah'ın kitabını okuyan onu öğrenen kimseleri melekler kanatlarıyla kuşatırlar ve kalkıncaya kadar o kimseler Allah'ın misafirle ri olurlar." [72]
3386- Muaz b. Cebel'den bizler Rasululla h'la birlikte def ve cundan denilen yerlerde yürüyorduk. Bu arada Rasululla h bir yere yaslandı ve: "Ey Muaz öndekiler nerede?" diye sordu. Ben: "İnsanlardan bir kısmı gitti bir kısmı kaldı" dedim. Ra-sulullah tekrar: "Ey Muaz öndekiler nerede Allah'ın zikriyle konuşup başka şeylerle konuşmayanlar nerede?"dedi. Sonra da:"Kim cennet bahçelerinde faydalanm ak istiyorsa Allah'ı çokça zikretsin ." [73]
3387- Muaz'dan kişiyi Allah'ın azabından kurtaraca k Allah'ın zikrinden başka hiçbir amel yoktur. Ordakiler:
"Allah yolunda cihatta mı?" diye sordular. Muaz: "Hayır kılıcıyla vursa bile Allah'ın zikri daha üstündür.
Çünkü Allah Teala Kur'an'da:"Allah'ı zikretmek daha büyüktür. Zira Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebut: 29/45) [74]
3388- Ebu Hureyre'den RasuluHah şöyle buyurdu: "Oturulan meclisler üç çeşittir. Ya ganim (Allah'ı zikredere k ganimet elde etmek) veya salim (ne lehte nede aleyhte birşey yapmayan ve susan) veya şaeip (Allah'a isyanla konuşulan meclisler) dir." [75]
3389- Ebu Hureyre şöyle dedi: "Meclisler üç çeşittir kimi meclisler de Allah zikredili r. Kimi meclisler de ne hayır ne şer yazılır. Kimi meclisler dede Allah'a isyan edilir." [76]
Sabah Ve İkindi Namalarmd an Sonra Allah'ı Zikretmenin Fazileti:
3390- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu:"Sabah namazından güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e oturmak benim için dünyadaki şeylerden daha hayırlı ve sevimlidi r. İkindi namazından güneş batıncaya kadar oturup Allah'ı zikretmek, sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r ve her bir kölenin ücreti onikibin olsa bile."
Bizler sekiz kölenin bu ücretlerini hesapladık ve doksanaltı bin tuttu. [77]
3391- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu:"Sabah namazını kıldıktan sonra güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e oturmak dört köleyi azat etmekten bana daha sevimlidi r. İkindi namazını kıldıktan sonra güneş batıncaya kadar Allah'ı zikretmek bana sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r. Ve her bir kölenin ücreti onikibin dirhem olsa bile." [78]
3392- Rasululla h şöyle buyurdu: "İkindi namazından güneş batıncaya kadar Allah'ı zikreden kimselerl e birlikte oturmak sekiz köleyi azat etmekten daha sevimlidi r." [79]
3393- Hammad'ın rivayetin de kölelerin hepsi müslüman da olsa. [80]
3394- Aişe'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim sabah namazını kılar ve oturduğu yerden kalkmadan dünya hakkında da hiçbirşey konuşmadan güneş doğuncaya kadar Allah'ı zikreder sonra da dört rekat kuşluk namazı kılarsa annesinde n doğduğu gün gibi günahlarından temizlenm iş olarak çıkar." [81]
La İlahe İllallahın Fazileti:
3395- Ibni Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "La ilahe illallah sahipleri ne kabirleri nde yalnızlık yoktur ve sanki ben la ilahe illallah ehlini başlarından toprağa saçtığını ve şöyle dedikleri ni görüyorum. Bizden üzüntü ve kederi gideren Allah'a hamdolsun ." [82]
3396- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kişi dünyasını ahiretine tercih etmedikçe la ilahe illallah sözü onu Allah'ın gazabından korur. Eğer böyle yaparlars a sonra da la ilahe illallah derlerse Allah Teala onlara yalan söylediniz der." [83]
3397- Enes b. Malik'ten bizler Rasululla h'la birlikte yürürken o yalnız yürüyordu. Önüne bir diş düştü. Rasulullah onu görünce güldü ve tekbir getirdi. Biz de onun tekbir getirmesi nden dolayı tekbir getirdik. Sonra sıçradı ve güldü ve tekbir getirdi. Biz de tekbir getirdik. Sonra bir daha aynı şeyi yaptı. Biz de tekbir getirdik ve ona yetiştik. Oradakiler biz Rasululla h'm tekbir getirmesi nden dolayı fakat niçin güldüğünü bilmiyoru z? dediler. Rasululla h: "Bana Cebrail geldi ve sana müjdeler olsun ve ümmetini müjdele çünkü kim la ilahe illallahu vahdehu Ja şerike leh derse cennete girer ve cehennem ona haram olur" dedi. [84]
3398- Ümmü Hani'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim la îlahe illallah vahdehu la şerike leh lehul
mülk ve lehul hamd ve huve ala külli şeyin kadir. (Allah'tan başka ilah yoktur onun ortağı yoktur ve tektir mülk onundur hamd onadır ve o herşeye kadirdir.) Kim bunu yüz, defa söylerse o gün büyük günah işlemekten emin olur ve hiçbir amel onun önüne geçemez." [85]
3399- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Ey filan sen böyle yaptın mı?" dedi. Adam: "Hayır vallahi Öyle yapmadım" dedi. Rasululla h: "Onun öyle yaptığını biliyorum sorusunu tekrarladı fakat her defasında Adam Allah'a yemin olsun ki öyle yapmadım ve Rasululla h'm onu öyle yaptığını biliyordu m." dedi. Sonra Rasululla h ona şöyle buyurdu: "La ilahe illallah demenden dolayı Allah günahını affetti." [86]
3400- İbni Ebi Ekva'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim onbir defa la ilahe illallah vahdehu la şerike leh
ehedun ehed lem yelid velem yuled velem yukun lehum. kufuven ehed derse Allah ona iki yüz bin sevap yazar (Allah'tan başka ilah yoktur onun ortağı yoktur ve tektir o birdir doğmadı ve doğrulmadı ve onun hiçir dengi de yoktur.)." [87]
Namazdan Sonra Zikir
3401- Cad anlatıyor. Enes b. Malik RıfaeoğuIIarının mescidind e namaz kıldı. Arkadaşlarından birine ezan oku-masını emreti. Ve onlara sabah namazını kıldırdı. Namazı bitirdikt en sonra cemaate önünü dönüp şöyle dedi. Rasulul-lah ashabına namaz kıldırdıktan sonra onlara yönünü döner ve şöyle dua ederdi: "Ey Allah'ım beni rezil edecek bir amel işlemekten sana sığınırım. Ey Allah'ım beni azdıracak zenginlik ten sana sığınırım. Ey Allah'ım bana eziyet edecek arkadaştan sana sığınırım. Ey Allah'ım beni aldatacak uzun emelden sana sığınırım. Ey Allah'ım beni bana unutturac ak fakirlikten sana sığınırım." [88]
3402- Aişe'den Rasululla h sabah namazından önceki iki rekat sünneti kıldıktan sonra şöyle derdi: "Ey Allahını ey cebrailin rabbi..." [89]
3403- îbni Ömer'den müslümanların fakirleri zenginlerin kendileri ne üstün geldiği amelleri Rasululla h'a şikayet ettiler. [90]
3404- Cabir b. ,Abdullah'tan Rasululla h şöyle buyurdu: "Üç şey vardır ki kim onlara iman ederek yaparsa dilediği kapıdan cennete girer dilediği Huru'l Ayn'lerle evlenir. Kendisiyl e savaşanı affeder gizli olarak sadaka veren ve her farz namazdan sonra ihlas suresini okuyanlardır." Ebubekir der ki; "Ya Rasulalla h bunlardan bir tanesini yapan da cenenete girer mi?" Rasululla h: "Evet" dedi. [91]
Uykusu Gelmeyeni n Okuyacağı Dua:
3405- Muhammed b. Yahya'dan Halid b. Veüd yatağına girdiğinde uyuyamıyordu. Bu durumunu Rasululla h'a şikayet etti. Rasululla h ona: "Uyumak istediğinde şu kelimeler i oku: Allah'ın bütün kelimeler inden, gazabından, cezalandırmasından kullarının şerrinden, şeytanların fısıldamasından ve yanıma gelmeleri nden Allah'a sığınırım." [92]
3406- Zeyd b. Sabit'ten başıma gelen uyuyamada n dolayı Rasululla h'a şikayet ettim. Bana: "Şöyle oku: "Ey Allah'ım yıldızlar kayboldu gözler dindi sen diri ve ayaktasın seni uykusuzlu k almaz ey diri ve ayakta olan Allah'ım gecemi dindir gözlerimi uyut." Zeyd der ki; "Ben bu sözleri söyledikten sonra Allah Teala benden uykusuzluğu giderdi." [93]
Sabah Ve Akşam Okunacak Zikirler:
3407- Abdullah b. Ebi Ekva'dan Rasululla h sabahladığı zaman şöyle derdi: "Biz ve bütün yaratıklar Allah'ın olarak sabahladık azamet ve yücelik, yaratma, gece ve gündüz yerde ve gökte ne varsa hepsi Allah'ındır onun ortağı yoktur ve tektir. Ey Allah'ım bu günün başlangıcını felah, ortasını selah, sonunu da necah kıl senden dünya ve ahiretin hayrını isterim." [94]
3408- Hasan şöyle dedi: "Rasululla h'm ashabından bir adamla birlikte oturuyorduk. Ona: "Evine yetiş evin yanıyor" denildi. Adam: "Hayır evim yanamaz" dedi. Sonra adam gitti ve tekrar geldi. "Yetiş evin yanıyor" denildi. Sahabe: "Hayır Allah'a yemin olsun ki evim yanamaz" dedi. Sonra ordakiler: "Sana evin yanıyor deniliyor sen de Allah'a yemin edip yanmadı diyorsun." Sahabe: "Ben Rasululla h'tan şöyle işittim: "Kim sabahladığında şu duayı okursa o gün ne kendişine, ne ailesine, ne de malına hoşlanmadığı hiçbirşey başına gelmez." Ben bugün bu duayı okudum" dedi. Dua: "Elbette rabbim Allah'tır ondan başka hiçbir ilah yoktur, ona tevekkül ettim ve o büyük Arş'ın sahibidir, dilediği şey olur, dilemediği olmaz. Ulu ve yüce Allah'tan başka hiçbir kudret ve kuvvet yoktur. Allah Te-alanm herşeye kadir olduğuna şahitlik ederim ve Allah Teala herşeyi kendi ilmiyle kuşatmıştır. Gökyüzünün yere düşmesini engelleye n ve tutan Allah'a sığnınm. Rabbimin alnından tuttuğu her hayvanın şerrinden Allah'a sığınırım ve rabbim dostdoğru yol üzerinedir." [95]
3409- Zeyd b. Sabit'ten Rasululla h beni çağırdı ve aileme sabahladıklarında bu duayı okumalarını ve adet etmelerini söylememi emretti: "Lebbeyk yarab lebbeyk hayır sende seninle senden ve sanadır. Söylediğim söz, yaptığım amel, adadığım adak, ettiğim yemin senin dilemen, bütün bunların önündedir, dilediğin olur, dilemediğin olmaz. Allah'tan başka hiçbir kuvvet ve kudret sahibi yoktur. Sen herşeye kadirsin. Ey Allah'ım kendisine dua ettiğim kimseye duamı ulaştır. Lanet ettiğim kimseye de lanetimi ulaştır. Sen dünyada da ahirette de benim yegane dostumsun . Beni müslüman olarak öldür ve salihleri n arasına kat." [96]
3410- Selman şöyle dedi:"Kişi sabahladığında ve akşamladığında şöyle derse o arada işlediği günahlarına kefaret olur. Ben ve bütün mülk Allah'ın olarak sabahladık onun ortağı yoktur." [97]
3411- Abdullah b. Subre'den îbni Ömer sabahladığı zaman şöyle derdi: "Ey Allah'ım her hayırda kulların arasında beni en büyük pay sahibi yap. Sabah yaydığın nurda beni hidayete erdir. Yaydığın rahmete beni eriştir. Verdiğin rızikta beni faydalandır zararları kaldır belayı defet fitne ve kötülükleri benden uzak tut." [98]
Namazda Zikir
3412- Fırat b. Selman'dan Ali şöyle dedi: "Biriniz kalkıp dört rekat namaz kılsa ve o namazda Rasululla h'ın söylediklerini söylese nuru tamamlanır ve hidayete erersin. Ey Allah'ım sana hamd olsun. Hil-min büyüktür onun için affedersi n. Sana hamdolsun elin açıktır onun için verdin sana hamdolsun . Ey rabbimiz senin yüzün en büyüktür makam ve mevkin en büyüktür bağışın en üstün bağıştır. Sana sonsuz şükürler olsun ey rabbimiz sana isyan edilir ama sen affederse n sıkıntıdaki kimseleri n dualarını kabul edersin, sıkıntılarını giderirsi n, hastalara şifa verirsin, günahları bağışlarsın, tevbeyi kabul edersin, senin nimetleri ne kimse karşılık veremez. Hiç kimse seni hakkıyla methedeme z." [99]
3413- İbni Ömer'den müslüman fakirler zenginler in kendileri ne üstün olan amellerin den Rasululla h'a şikayet ettiler ve: "Ya Rasulalla h şu zengin kardeşlerimiz bizim gibi iman ediyorlar bizim kıldığımız gibi namaz kılıyor, tuttuğumuz gibi oruç tuyutuyor lar, ancak onların bize bir üstünlüğü vardır, onların mallan vardır fatkat onları sadaka veriyorla r akrabalarını ziyaret edip onlarla ilişkilerini kesmiyorl ar biz fakirler ise bunları bulamıyoruz" dediler. Rasululla h: "Yaptığınızda sizin de onların derecesin e ulaşacağınız bir şeyi size haber vereyim mi? Her namazdan sonra onbir defa Allahu Ekber onbir defa elhamdülillah onbir defa subhanall ah on bir defa la ilahe illallah veh de-hula şerikeleh" deyiniz onların faziletin e erersiniz ve ulaşırsınız."Rasululla h'ın bu tavsiyesi zengin müslümaniara ulaşınca onlar da aynı şeyleri yaptılar. Sonra fakirler tekrar Rasululla h'ın yanma geldiler ve:
"Ya Rasulalla h zengin kardeşlerimiz bize söylediğin tavsiyele ri yapıyorlar" dediler. Rasululla h: "Artık bu Allah'ın bir fazileti ve bağışıdır dilediği kimseye verir. Ama ey fakirler topluluğu sizi müjdeliyorum mü'min fakirler zenginler inden yarım gün önce (beşyüz yıl) cennete girerler." [100]
3414- Musa b. Ubeyd'den aynı hadisi rivayet etti ancak Musa şu ayeti okudu: "Rabbinin katında bir gün sizin saydığınız bin yıl gibidir." [101]
Allah'ı Teşbih Etmeye Teşvik:
3415- Zühri anlatıyor. Kanatlan geniş olan bir karga Ebubekir'in yanına getirildi . Ebubekir: "Ben Rasululla h'tan şöyle işittim" dedi: "Avlanan av, kesilen ağaç ve dal, az teşbihinden dolayı avlanır veya kesilir" dedi sonra da kargayı serbest bıraktı. [102]
3416- Muharib'ten Abdullah şöyle dedi: "Size bir hadis anlattığımda o hadisin doğruluğunu Allah'ın kitabında size bulurum. Bir kul 'Subhanall ah velhamdul illah vela ilahe illallah vallahu ekber' derse Allah Te-ala bir meleği görevlendirir ve kulun bu sözünü kanatlan altına alır. Sonra da onları göğe yükseltir, her melek topluluğunun yanından geçerken o melek topluluğu o sözleri söyleyene istiğfar ederler." Sonra Abdullah şu ayeti okudu: "Güzel kelimeler ve sözler ona yükselir ve salih ameller de o güzel sözleri daha yükseklere taşır." [103]
3417- Abdullah şöyle dedi:"Subhanall ah velhamdul illah vela ilahe illallah vallahu ekber demem, bunun adedince Allah yolunda infak etmekten bana daha sevimlidi r." [104]
3418- Cüreyc'den Mekke'deki bir fakihe şöyle dedim: "Yanımızda bulunan bir fakın sustuğu zaman hep subhanallah vebihamdi hi subhanall ahil azim der" dedim. Mekke'deki fakih bahsettiğin kişi gerçekten fakihtir. Çünkü o sözü bir kişi yedi defa söylerse Allah Teala ona cennette bir ev bina eder." [105]
3419- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim yüz defa la ilahe illallah yüz defa Allahu ekber yüz defa subhanall ah derse bu on köleyi azat etmekten ve yedi sığırı Allah için kurban etmekten daha hayırlıdır." [106]
3420- Ebu Hakim'den Zübeyr b. Avam Rasululla h'ın şöyle dediğini rivayet etti: "İnsanlar her sabahladıklarında bir münadi şöyle seslenir. Ey mahlukat yüce rabbinizi teşbih ediniz." der." [107]
Gizli Zikrin Fazileti:
3421-Aişe anlatıyor. Rasululla h Hafaza melekleri ni işitmediği şekilde gizli zikri tercih ederdi ve şöyle derdi:
"Kıyamet günü olduğu zaman bütün mahlukat hesap için toplanınca Hafaza melekleri yazdıklarını getirirle r Allah Teala onlara: "Bakınız kulumun işlediği başka birşey kaldı mı?" diye sorar. Hafaza melekleri:"Ey Rabbimiz biz bildiğimiz herşeyi yazdık hiçir şey bırakmadık" derler. Allah Teala kuluna: "Senin yanımda sakladığın şeyler var, fakat sen onları bilmezsin onları ben sana anlatayım ve söyleyeyim. O gizli zikirdir" der." [108]
Zikre Teşvik:
3422- Ebu Derda'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz hergün Allah için bin hasene işleyemez veya bin defa onu teşbih edemez Allah dilerse yapabilir . Aynı şekilde o kadar günah ta işleyemez. Ancak işlediği hayırlar bunun dışındadır." [109]
Allah'ı Zikretmen in Büyüklüğü:
3423- Ebu Said'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Biriniz hizmetçisini döver de hizmetçisi Allah'ı zikrederse onu dövmekten vazgeçin ve elleriniz i kaldırın." [110]
Tekbir Getirmek:
3424- Cafer b. Muhammed'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Yangın gördüğünüz zaman Allah'a tekbir getirin."
[111]
3425- Cabir'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Büyük bir günah işlendiğinde veya şiddetli rüzgar estiğinde tekbir getirin çünkü o karanlığı ve şiddeti giderir." [112]
Allah'ı Anmadan Bir Yerden Ayrılan Buna Üzülür :
3426- Vasile b. Eska'dan Rasululla h şöyle buyurdu: "Hangi grup herhangi bir mecliste oturur sonra Allah'ı zikretmed en ve rasulune salatu selam getirmede n ayrilırlarsa kıyamet günü bu meclis onlar için bir üzüntü sebebi ve hasret olur." [113]
3427- Abdullah b. Muğaffel'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Bir topluluk herhangi bir mecliste oturur da Allah'ı zikretmez lerse kıyamet günü bu onlara hasret olur ve üzüntü duyarlar." [114]
Allah'a Sığınmak:
3428- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu. Rasululla h insanların ve cinlerin şeytanlarından Allah sığındı. Bunun üzerine ben: "Ya Rasulalla h insanların da şeytanları var mıdır?" diye sordum. "Evet" buyurdu. [115]
3429- Ebu Hureyre şöyle dedi: "Kim yedi defa Allah'tan cenneti isterse cennete Allah'ım onu cennetine sok der kim de yedi defa ateşten Allah'a sığınırsa ateş Ey Allah'ım onu ateşten koru der." [116]
3430- Ebu Zer'den Ebu Hureyre bana şöyle mektup yazdı. Sonra da o yazdıklarını bizzat ağzından işittim. Ka'b Tevrat'ta şöyle yazılı olduğunu bize anlattı: "Şeytan sabahtan akşama kadar Ey Allah'ım senin ismin ve bütün kelimeler inle kötülüğün, zehirlenm enin ve belanın şerrinden sana sığınırım. Ey Allah'ım senin isminle ve bütün kelimeler inle senden dilenen ve verilen, gizlenen ve açığa çıkan her hayırdan senden isterim. Ey Allah'ım senin
isminle bütün kelimeler inle gündüz görünen gece karanlıkta kalan şeylerin şerrinden sana sığnırım diyen kula şeytan güç yetiremez ve baş edemez." [117]
3431- Enes şöyle dedi: "Şahitlik yaparım ki Allah haktır kıyamet haktır, cennet haktır, cehennem haktır. Ey Allah'ım hayatın ve ölümün fitnesinden, kabir azabından ve cehnnem azabından sana sığınırım."[118]
3432- Ebu Hureyre'den Rasululla h şöyle dua ediyordu: "Ey Allah'ım sağırlıktan, dilsizlik ten, günah işlemekten ve borçlanmaktan, yıkılarak ölmekten sana sığınırım." [119]
3433- Ebu Mahşer'den "Ey Allah'ım kederden, kovulmaktan ve üzüntüden sana sığınırım. [120]
3434- Enes'ten Rasululla h şöyle buyurdu: "Kim bir gün şeytanın şerrinden on defa Allah'a sığınırsa Allah Teala bir melek ona vekil kılar ve şeytan onu korur. [121]
"La Havle Vela Kuvvete İlla Biliah" Demenin Fazileti:
3435- Avf b. Malik'ten Ebu Zer Rasululla h'ın yanına oturdu Rasululla h ona: "Sana cennetin hazineler inden bir hazineye delalet edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet ya Rasulalla h" dedim. Rasululla h: "La havle vela kuvvete illa biliah de (Kuvvet ve kudret sahibi Allah'tan başka kimse yoktur)." dedi. [122]
3436- Amir b. Sad'dan Ebu Eyyub'la karşılaştım. Bana: "Rasululla h'in bana emrettiği birşeyi benden sana emredeyim mi? La havle vela kuvvete illa biliah sözünü çok söyle çünkü cennetin hazineler inden bir hazinedir ."
[123]
3437- Zeyd b. Sabit'ten Rasululla h şöyle diyordu: "Size cennetin hazineler inden bir hazeneyi söyleyeyim
mi? La havle vela kuvvete illah biliah sözünü çok söyleyeniz." [124]
3438- Abdullah b. Mesud'dan. Bir gün Rasululla h'ın yanında oturuyord um. Ben "la havle vela kuvvete illa biliah" dedim. Rasululla h: "Bunun tefsiri nedir biliyor musun?" dedi. Ben: "Allah ve rasulu daha iyi bilir" dedim. Rasululla h: "La havle yani Allah'a isyanda ancak Allah'ın koruması ile korunulab ilir. Vela kuvvete Allah'a itaat ancak Allah'ın yardımıyla yapılabilir. Cebrail bana bu şekilde haber verdi" dedi. [125]
3439- Ebu Hureyre Osman'dan Rasululla h'ın şöyle dediğini rivayet etti: "La havle vela kuvvete illa biliah Arş'ın hazineler inden bir hazinedir ." [126]
Belanın Gelmesi İçin Dua Etmek:
3440- Enes'ten Rasululla h (s.a.v.) bir adamı hastalığında ziyaret etti. Adam Allah'tan kendisini bu dünyada cezalandırmasını istemiş ve ahirette bir günahının bırakmamasını istemişti. Rasululla h bu yaptığını işitince o yaptığını azarlamış "Böyle isteme Allah'tan sıhhat ve afiyet iste" demiş, sonra da o adamın iyileşmesi için dua etmiş ve adam iyileşmişti." [127]
(2. cild 2436 nolu hadise bakınız)
Kişinin Yatağında Ölmesi:
3441- Abdullah b. Ömer'den Rasululla h şöyle buyurdu: "Allah Teala mü'min kulunun kanını sizden daha çok korur. Taki onun yatağı üzerinde ruhunu alıncaya kadar koruması devam eder." [128]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[2] Îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[3] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[4] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/146.
[5] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146.
[6] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/146/147.
[7] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /147.
[8] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/147/148.
[9] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[10] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[11] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3148.
[12] İbn Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/148.
[13] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/148/149.
[14] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/149.
[15] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149.
[16] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149.
[17] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /149.
[18] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/149/150.
[19] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[20] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /150.
[21] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /150.
[22] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[23] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[24] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/150.
[25] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[26] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[27] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151.
[28] Ebu Ya'Ia, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/151/152.
[29] İbn Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/152.
[30] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[31] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[32] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152.
[33] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/152/153.
[34] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[35] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[36] Abd Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[37] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[38] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[39] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/153.
[40] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[41] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3//154.
[42] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[43] îbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/154.
[44] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[45] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[46] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155.
[47] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/155.
[48] Ahmedb. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/155/156.
[49] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[50] Teyaîisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[51] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/157.
[52] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158.
[53] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158
[54] Ebu Ya'la , İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3 /158.
[55] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158.
[56] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/158/159.
[57] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[58] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[59] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[60] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/159.
[61] Ebu Ya'la İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[62] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/159.
[63] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160.
[64] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160.
[65] İbni Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/160/161.
[66] Abd b. Hümeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[67] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[68] İbni Ebi Ömer, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161.
[69] Ebu Ya'la ,İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/161/162.
[70] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[71] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[72] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[73] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162.
[74] îshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/162/163.
[75] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/163.
[76] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/163.
[77] Teyalisi İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/ 163.
[78] Ahmedb. Men'i İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları3,/163.
[79] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[80] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[81] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[82] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[83] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164.
[84] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/164/165.
[85] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165.
[86] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165.
[87] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları3/165.
[88] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/165/166.
[89] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166.
[90] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/166.
[91] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166.
[92] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/166/167.
[93] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167.
[94] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167.
[95] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/167/168.
[96] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168.
[97] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168.
[98] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/168/169.
[99] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/169.
[100] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/169/170.
[101] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170.
[102] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170.
[103] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/170/171.
[104] Müsedde, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/17.
[105] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[106] Ibn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[107] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171.
[108] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/171/172.
[109] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172
[110] İbn Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[111] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[112] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/172.
[113] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/173.
[114] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173
[115] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173.
[116] Teyalisi, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173.
[117] Müsedded, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/173/174.
[118] Ahmed b. Men'i, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/174.
[119] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[120] Bezzar, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[121] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[122] İshak, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/174.
[123] İbni Ebi Şeybe, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları:3/174.
[124] Abd b. Humeyd, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[125] EbuYa'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[126] Haris, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
[127] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175.
,[128] Ebu Ya'la, İbn-i Hacer el-Askalani, Metalibu Aliye, Tevhid Yayınları: 3/175/176.