Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Milliyetçiler Milliyetçiliği Öğrenin Bakalım!

-T4LH4- Çevrimdışı

-T4LH4-

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
MİLLET

Günümüzde yanlış kullanılan kavramların başında millet kavramı gelir. Batılı sosyoloji uzmanlarının "dil, ırk, ortak kültür ve ortak tarih " özelliklerine sahip insan topluluğunu nation kelimesiyle ifade ettiği bilinmektedir. İngilizce olan bu kelime; dilimize millet olarak tercüme edilmiştir. Bunun tabi sonucu olarak bazı çevreler; "Doktriner Milliyetçilik" adını verdikleri, siyasi bir akımı başlatmışlardır. Genel olarak "Türk Milliyetçiliği" diye ifade edilen bu siyasi hareketin mahiyeti malumdur.

Arapça olan millet kelimesi; din, şeriat, tarikat ve sünnet gibi manaları ifade eder.(1) İmam Kurtubi;" Millet ve şeriat aynı manadadır. Allahu Teala'nın kullarını yapmaya davet ettiği şeylerin tamamına verilen isimdir."(2)
Şeklinde tarif etmiştir. Tabii bu tarif; doğrudan doğruya, hak olan şeriatın maiyetini ifade ediyor.Millet kelimesi; müfred (tekil)dir, çoğulu milel gelir. Din tarihi hususunda tartışmasız otorite olan Şehristani'nin , Meşhur eseri el- Milel ve'n Nihal'dir. Bilindiği gibi nihal kelimesi, nıhle'nin çoğuludur, nıhle ise "kupkuru zan ve vehim" manasına gelir. Dolayısıyla el-milel, vahye dayanan dinlerin (milletlerin) tarihi, en-nihal ise, vahye dayanmayan sistemlerin mahiyetidir. Diyanet işleri Başkanlığı tarafından (dolayısıyla resmi olarak) yayınlanan Sahih-i Buhari muhtasarında;" Millet din manasınadır. Milleti islamiyye, milleti yahudiye, milleti nasraniye gibi!.. (3) denilmektedir.

Kuran-ı Kerim'de: "Ne yahudiler, ne nasraniler senden ebediyyen hoşlanmazlar. Taki sen onların milliyetine girinceye kadar. (4) hükmü beyan buyurulmuştur. Türkçe meallerin bir çoğunda, ayette geçen milletehum ibaresi , "dinlerine" olarak tercüme edilmiştir. Burada dikkat edilecek husus; yahudiler ve nasraniler zikredildiği halde millet kelimesinin tekil(müfred) olarak yer almasıdır. Yani onlar "tek millet" olarak kabul edilmiştir. Rasuli Ekrem (S.A.V)'in :" Küfür, tek bir millettir." hadisi, dikkate alınırsa mahiyet kolayca kavranır. Kuran-ı Kerim'de millet kavramı hep din manasına kullanılmıştır. Hz. Yusuf(a.s)'ın kıssası beyan edilirken:" De ki; size rızıklanacağınız bir yemek gelecek oldu mu, ben muhakkak onun ne olduğunu, size daha gelmezden evvel haber veririm. Bu Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Çünkü ben Allah'a inanmaz bir kavmin milletini ki onlar ahiret gününü inkar edenlerin ta kendileridir terkettim."(5) hükmü beyan buyurulmuştur. Burada geçen -terektü millete kavmin la yu'minun (inanmayan bir kavmin milletini terk ettim) ibaresi, kavim ile milletin ayrı ayrı mahiyete sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla "Türk kavmi" vardır, ancak "Türk milleti (şeriatı)" yoktur!.. Türk kavmine mensup olan insanlardan; mü'min olanlar bulunduğu gibi, olmayanlar da mevcuttur!.. Farklı dinlere tabi olmaları, onların "Türk kavminden" olma özelliğini ortadan kaldırmaz. Çünkü insanlar, "hangi kavimden olacaklarına" bizzat kendileri karar veremezler. Ancak hangi milletten(dinden) olacakları konusunda irade beyan etme hakları vardır. Ya iman ederek" İslam Milletinden" olurlar, ya inkar ederek "küfür milletine" geçerler.

Rasul-i Ekrem( S.A.V)'in sünnetinde de ; millet kelimesi, din karşılığında kullanılmıştır. Aynı şekilde, "İki millet ehli birbirine mirasçı olamaz"(6) hadisi şerifi, bunun en güzel misalidir. Nitekim fukaha, mirasa engel halleri zikrederken; "Müslümanın kafire, kafirin de müslümana mirasçı olamayacağını" sünnete dayanarak izah etmiştir.(7) Hanefi fukahası:" Küfür tek millettir" hükmünde müttefiktir.(8) Dolayısıyla zimmet ehlinden olan; bir yahudi ile(onun karısı ve çocuğu olan) hıristiyan birine mirasçı olurlar. Çünkü, ikisi aynı milletten (millet-i vahide) sayılır. İki ayrı milletten (dinden) olan kimselerin de, birbirleri üzerine yapacağı şahitlik kabul edilmez. Yani; müslümanların kafirlerle, kafirlerin de müslümanlarla ilgili şahitlikleri geçersizdir.(9) Zira aralarında; millet(din) ayrılığından kaynaklanan bir mücadele söz konusudur.

Sanıyorum millet kelimesinin; günümüzde ne kadar yanlış kullanıldığı ve bu kavram anarşisi yüzünden ne kadar insanın telef edildiği sabit olmuştur... Bu noktaya nasıl gelindi? Şimdi meşhur müfessir Elmalılı Hamdi Yazır'ı dinleyelim:" Hukuki şahsiyetini tamamlamış ve faaliyete geçmiş bulunan millet, İslam şeriatı lisanında ümmet mefhumuna tekabül eder. Emrullah efendi merhum, ümmet kelimesinin ümmi kelimesiyle ilgili olduğunu zannederek nation tabirini, millet diye ifade etmeyi tercih etmişti. O zamandan beri ümmet mefhumu zayi edimiş ve istihfaflı bir telakkiye maruz kalmıştır. O (Istılahat Encümeninde) sonradan buluştuğumuz zaman; bu kelimenin ümm veya ümmi tabiriyle değil, imam tabiriyle alakalı bulunduğunu izah etmiş ve kabul ettirmiştim. Mateessüf geçmiş hatayı tahsise elvermeden Emrullah efendi vefat etmişti."(10) Görüldüğü gibi millet; ortak bir itikada sahip olmakla birlikte, bir imam etrafında toplanmayan ferdlerin durumunu beyan eder... Her müslüman, İslam milletinin bir ferdidir. Eğer bir imama bey'at ederlerse, ümmet olarak anılırlar. Dünya üzerinde yüzlerce kavim vardır. Bu kavimlerin fertleri içerisinde " İslam milletine " tabi olanlar bulunduğu gibi "küfür milletinden" olanlara da rastlanabilir. Dolayısıyla yeryüzünde iki millet vardır. Birisi "İslam milleti" , diğeri "Küfür milletidir". Rasul-i Ekrem (S.A.V), Hz. Ebu Dücane'yi mezara koyarken "Bismillah!.. Ala milleti Rasulillah" demiştir.(11) Hangi kavimden olursa olsun; her mü'min mezara konurken aynı sözler tekrar edilir.Bu mahiyet iyi tefekkür edilmelidir.

KAYNAKLAR:
(1)- el-Bustani, Müncidu't-Tüllab,Beyrut 197,sh.734.Ayrıca bkz. Lisanu'l Arab, el-Mü'cemi'l-Vasit.
(2)- İmam Kurtubi, el-Camii Li Ahkami'l Kur'an, Kahire 1967, c.II,sh.94.
(3)- Abid'l-Latif ez-Zebidi, Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi , Ank.1976(4.bsm) DİB Yay, c.IV, sh 560.
(4)- Bakara Suresi:37.
(5)- Yusuf Suresi:37.
(6)- Sünen-i Tirmizi, İst:1401,Çağrı Yay.c. IV.sh.424 K.Feraiz: 16 Had. No:2108. Ayrıca bkz. Süneni İbn-i Mace, İst:1401. c.II,sh.912. Had. No:2731.
(7)- Şeyh Nizamüddin ve Heyet, el -Fetava-ı Hindiyye, Beyrut:1400 c.IV, sh.454. Ayrıca bkz. el- Meydani, el-Lübab fi Şerhi'l-Kitap, Beyrut:1400, c.IV,sh.188; Ömer Nasuhi Bilmen, Hukuk-ı İslamiyye ve Istılahat-ı Fıkhiyye Kamusu, İst:1976, Bilmen Yay, c.V,sh.225-226, Madde 100.
(8)- Molla Hüsrev, Düreru'l Hükkam fi Şerhu Gureri'l Ahkam, İst:1307,c.II.sh 301. Ayrıca, Şeyh Nizamüddin, a.g.e,c VI sh.454
(9)- İmam Kasani, el-Bedaiu's- Senai, Beyrut:1975,c.VI, sh.280. Ayrıca, Molla Hüsrev, a.g.e, c II. sh. 377
(10)- Muhammed Hamdi Yazır, Tahlilli Felsefe Tarihi, Metalib ve Mezahib, İst. 1978,sh.35
(11)- İmam Merginani, el-Hidaye Şerhu Bidayetü'l-Mübtedi, Kahire 1965,c.I,sh.93.
(Yusuf Kerimoğlu-Kelimeler-Kavramlar)
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt