Mısır’daki Iki Selefi(sözde) Parti,katliam Yapan Orduya Destek Çağrısında Bulundu.

Selefi (Sözde) Partiler,Suud gibi Mısır ordusuna destek çağrısı yaptı




Mısır resmi haber ajansı Mena’nın haberine göre iki selefi(sözde) parti Mısır ordusuna destek için çağrıda bulundu.

Nur ve Selefi(sözde) Davet Partileri Cuma günü yaptıkları açıklamayla Mısır halkının maslahatı için orduya destek istedi.

İki partiden yapılan ortak açıklamada Mısır ordusunun Arap dünyasındaki en homojen ordu olduğu belirtilerek “Arap ve İslam aleminin maslahatı ve ulusal çıkarlar, Mısır halkının silahlı kuvvetleri desteklemesi gerektiğine hükmetmektedir” denildi.

Selefi(sözde) partilerden yapılan bu açıklamanın, Müslüman Kardeşlerin yaptığı ülke çapında darbe karşıtı gösteri çağrısıyla eş zamanlı olması dikkat çekici bulundu.

Selefi(sözde) partiler, barışçı gösteri düzenlemenin Mısır halkının hakkı olduğunu; ancak silah kullanılmasın ülkede kaos yaratacağını belirterek ulusal uzlaşma için arabuluculuk çabalarının da sürmesi gerektiğini ifade ettiler.

Selefilerin(sözde) Suud yaönetiminden destek alarak Suriye'de rejime karşı savaştıkları biliniyor,Mısır'da yine Suud'la aynı düşünen ve Suud'dan destek alan selefilerin(sözde) ve katliamcı darbeci orduya destek vermeleri ümmete bir ihanet olarak değerlendiriliyor.

( Bu açık şekilde yapılan zulme ortak olmak demektir zalimlerle aynı düşüncede olmak demektir

Yüce Allah c.c şöyle buyuruyor
“Zalimlere en ufak bir meyil göstermeyiniz, yoksa size de Cehennem ateşi dokunur..." (Hud 11/113)




Haber Kaynagı

şunlara selefi demeyin Allah için bunlar TELEFİ

suriyede katliama destek çıkan göbekli şıh adını haketmeyen Kral Abdullah nasıl olurda mücahidlere destek verir

edit-------------

akhiler sizden ricam bu gibi başlıkları düzenlemeniz telefilere şeref vermeyin selefin yolunda anlamında olan selefi diyerek

Bunlar selefi melefi değil aşağılık köpekler.Vicdansız itler.

hakkınızı helal edin bende hata telefi yazcaktım ama başlıgı degiştirme yetkim yok yönetimdeki ahi sana sahmet vercem selefi başlıgı telefi olarak degişe bilirmiyiz

bende bunları selefi olarak saten görmüyom bunların durumu Suudi Arabistan Kralı domuz Abdullah'ı durumu gimidir

Tağutun uşağı aşağılık Kralın soytarıları!

Merak etmeyin yalakalık yapmasanızda, Kafirler size bir şey yapmaz, partinizi kapatmaz!

"Zalimlere meyletmeyin yoksa ateş size dokunur" (Hud 111)

"Kim, (bir) zalime (zulmunde) yardım ederse, Allah o zalimi, ona musallat eder." (Acluni; Deylemi; İbn-i Âsakir)

selefi,telefi hepsi birbirlerinin halefi al birini vur ötekine..siz selef görmüyorsunuz selefi denilen grub zaten vahhabiliğin kamuflesi...

bunların selefi sahabe-tabiin vs değil bunlar direk şeytana odaklanmış

ENSARİ' Alıntı:

selefi,telefi hepsi birbirlerinin halefi al birini vur ötekine..siz selef görmüyorsunuz selefi denilen grub zaten vahhabiliğin kamuflesi...

Genişletmek için tıkla ...

selefilerde ve vahabilerde çekemediğin ne iftira atıp zan ile delilsiz atıp tutmayı bırak kardeşim yoksa önce ban yiyeceksin gibime geliyor sonra da Allah'a hesap vereceksin

ENSARİ' Alıntı:

selefi,telefi hepsi birbirlerinin halefi al birini vur ötekine..siz selef görmüyorsunuz selefi denilen grub zaten vahhabiliğin kamuflesi...

Genişletmek için tıkla ...

selefiler kimler olmus sen bir git arastir sonra konus :baybay

sana gore her halde hemde mezhebsizdrler selefiler :muhaha

her kendine selefi diyen selefi olmaz.

yukarida sozu giden selefiler murcie

ENSARİ' Alıntı:

selefi,telefi hepsi birbirlerinin halefi al birini vur ötekine..siz selef görmüyorsunuz selefi denilen grub zaten vahhabiliğin kamuflesi...

Genişletmek için tıkla ...

Bak Pislik Sofi; Yoksa sen İhvan-ı kendin gibi sofi mi sanıyorsun da, her karşısında olan sapıkları kendinizden sanıyorsun?
Senin muvahhidlere olan kinini anlıyorum ama, burada yüzümüze bakarak hakaret edemezsin! Ben senin yüzüne bakarak Şia'ya hakaret ediyor muyum?
Git Şia/sofi sitesine akidene göre serbest yaz. Çünkü ikisi de neden selefi, vahabi düşmanı olduğunu bilirler!

tc de de oyle bi sey olursa tabii ki hakime karsi gelmek kufurdu diye nice cemaatler cikacak ve laik duzeni savunacak

Hasan el-Benna (Rahimehullah) şöyle diyor:
1- Sadık imamın, sahih imametin ve mücahedenin, Allah’ın kullarından dilediğinin kalbine verdiği bir nuru ve tatlılığı vardır. Fakat ilham, havatır, keşf ve rüya şer’i hükümlerin delillerinden değildir. Ancak dinin nassları ve hükümleriyle çatışmaması halinde kabul edilebilir.

2- Muska, okuyup üfleme, nazar boncuğu, reml, falcılık, kehanet, gaybı bilme, iddiası ile bu cinste olan şeyler münkerdir. Kur’an’dan bir ayet veya mesur bir okuma (rukye) dışında bunlarla savaşmak gerekir.

3- Masum olan Rasulullah (sav)’in sözü dışında her söz alınabilir ve reddedilebilir. Seleften gelen Kitab ve Sünnet’e muvafık her şeyi kabul ederiz. Ancak Allah’ın Kitabı ve Peygamber (sav)’in sünneti alınmaya ve uyulmaya daha layıktır. İhtilaflı meselelerde şahısları kötülemek ve eleştirip yaralamayı istemiyoruz. Onları niyetlerine havale ederiz. Zaten yaptıklarının karşılığını almışlardır.

4- Salih kişileri sevmek, hürmet etmek, bilinen güzel işlerinden dolayı övmek Allah’a bir yakınlık vesilesidir. Veliler, Allah’ın şu ayetinde zikredilen herkestir: “İman edip takva sahibi olanlar..” (10/Yunus, 63). Şer’i şartlarıyla birlikte keramet bunlar için sabittir. Ancak gerek hayatlarında gerekse ölümlerinden sonra kendileri için ne fayda vermeye, ne de zarar vermeye malik değildirler. Ayrıca diğer insanlar için de herhangi bir şey vermeye muktedir değildirler. Buna böylece inanmak gerekir.
(Ustad Hasan el-Benna’nın Çok Değerli Risalelerinden Biri: Risaletu’t-Tealim; Said Havva, Ruh Terbiyemiz, s.266-267)

Said Havva, Ruh Terbiyemiz (s.395-396)’de yukarıdaki 4. Maddeyi aktardıktan sonra Hasan el-Benna’dan şunu aktarıyor: “Hangi kabirler olursa olsun, kabirleri ziyaret etmek, hadislerle belirtilen şekle uygun olmak şartıyla meşru bir sünnettir. Fakat kim olursa olsun kabirde yatan kişi ile istiğase etmek, bunun için onu çağırmak, ihtiyaçlarının yerine getirilmesini ondan istemek, ona kurban adamak, kabirlerini yükseltip üzerine örtü sermek, kabri aydınlatmak, onları el ile mesh etmek, Allah’tan başkasıyla yemin etmek ve bunlara ilave edilen şeyler büyük bidatlardandır. Onlarla savaşmak ve kötülüklere ön ayak olmamak için bu tür amelleri yorumlamamak gerekir.”

Ayrıca İmam'ın 'Hatıralarım' kitabını ve hayatını okuyan kimseler bilir ki Şehid İmam bu coğrafyada yaşanan tasavvuf anlayışına sahip değildi. 'Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi' kitabından sadece 1 sayfa okumanız türkiyedeki sufilerle alakası olmadığını anlamanıza yeter. Risaleler kitabbından 1 (bir) sayfa okuyanlar bilir ki İmam sadece her yönden (siyasi, sosyal, ahlak vb.) Allah'a kulluğa çağırırdı.

Yalnız haberin kaynağı,Antakya merkezli Şii-İrancı bir gruba ait Nehir Haber sitesi...Ayrıca sanki Suud vb.nin Suriye'deki cihadı desteklediklerini ima ederek aklınca bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor.
Dikkat edelim