Molla Aliyyu'l Kari, Allame İbn Makarri'den şu sözü “Vahdeti Vücud Risalesi”nde nakletmiştir : “Kim Yahudilerin, Hıristiyanların ve “İbn Arabi”nin gurubundan olanları kafirliklerinde kuşkuya düşerse o kimse kafirdir, bu ortada bir gerçektir, hükmü kesindir”
Hafiz ve huccet Kadı Şihabüddin Ahmed b. Ali b. HACER el-ASKALANİ (rha)’den -ki şafii mezhebindendir- rivayet olunmuştur. Demiştir ki: Benimle ibn Arabi taraftarları arasında, ibn Arabi ile ilgili olarak büyük bir tartışma çıktı. Ben nihayet o (ibn arabi) nin kötü ifadelerini aktardım. Onunla ilgili olarak tartışmaya giren kişiye bu kolay gelmedi ve beni Mısır sultanına bir başka konuda şikayet edeceğini söyleyerek tehdit etti. Oysa ki o söylediği şikayet konusu, bizim tartışmamızla ilgili değildi.
Güya bununla beni zor duruma düşürmek istiyordu. Bunun üzerine ben de kendisine dedim ki, bizim bu tartışmamızla ilgili olarak, sultanı ne diye devreye sokmak istiyorsun. Gel birlikte Allah (cc)’ a yakaralım. Böylece bu türden Allah (cc)’a yakaran iki kişiden biri mutaka yalancıdır, aksi takdirde kim yanlış ise Allah (cc) gerekeni versin.
Devamla diyor ki: “Bana dedi ki, Bismillahi (Allah’ın adıyla) Ben de ona dedim ki şöyle söyle: “De ki: 'Allah’ım, eğer ibn Arabi sapıklık üzere ise lanetinle bana lanet et, bana ceza ver.'”
Kendisiyle tartışma yaptığım kişi de bunu söyledi.
Ben kendim de şöyle dedim (ibn Hacer el-Askalani (rh.a)) : 'Allah’ım, eğer ibn Arabi hidayet üzereyse, bana lanetinle lanet et, bana ceza ver.'
Diyor ki: “Nihayet oradan ayrıldık. Mısır’ın gezinti yerlerinden birinde biraraya geldik, dolunaylı bir geceydi. O şahıs bize dedi ki: 'Ayağımdan aşağı yumuşak bir şey hareket ediyor, bakın hele !' Biz de hemen baktık, birşey göremedik, göremediğimizi de kendisine söyledik. Devamla diyor ki daha sonra bu kişi gözlerini de kaybetti.”
(Allame Aliyyü'l Kari (rh.a), Vahdet-i Vucud Risalesi, s 216)
http://www.facebook.com/IslamDusuncesi

Hafiz ve huccet Kadı Şihabüddin Ahmed b. Ali b. HACER el-ASKALANİ (rha)’den -ki şafii mezhebindendir- rivayet olunmuştur. Demiştir ki: Benimle ibn Arabi taraftarları arasında, ibn Arabi ile ilgili olarak büyük bir tartışma çıktı. Ben nihayet o (ibn arabi) nin kötü ifadelerini aktardım. Onunla ilgili olarak tartışmaya giren kişiye bu kolay gelmedi ve beni Mısır sultanına bir başka konuda şikayet edeceğini söyleyerek tehdit etti. Oysa ki o söylediği şikayet konusu, bizim tartışmamızla ilgili değildi.
Güya bununla beni zor duruma düşürmek istiyordu. Bunun üzerine ben de kendisine dedim ki, bizim bu tartışmamızla ilgili olarak, sultanı ne diye devreye sokmak istiyorsun. Gel birlikte Allah (cc)’ a yakaralım. Böylece bu türden Allah (cc)’a yakaran iki kişiden biri mutaka yalancıdır, aksi takdirde kim yanlış ise Allah (cc) gerekeni versin.
Devamla diyor ki: “Bana dedi ki, Bismillahi (Allah’ın adıyla) Ben de ona dedim ki şöyle söyle: “De ki: 'Allah’ım, eğer ibn Arabi sapıklık üzere ise lanetinle bana lanet et, bana ceza ver.'”
Kendisiyle tartışma yaptığım kişi de bunu söyledi.
Ben kendim de şöyle dedim (ibn Hacer el-Askalani (rh.a)) : 'Allah’ım, eğer ibn Arabi hidayet üzereyse, bana lanetinle lanet et, bana ceza ver.'
Diyor ki: “Nihayet oradan ayrıldık. Mısır’ın gezinti yerlerinden birinde biraraya geldik, dolunaylı bir geceydi. O şahıs bize dedi ki: 'Ayağımdan aşağı yumuşak bir şey hareket ediyor, bakın hele !' Biz de hemen baktık, birşey göremedik, göremediğimizi de kendisine söyledik. Devamla diyor ki daha sonra bu kişi gözlerini de kaybetti.”
(Allame Aliyyü'l Kari (rh.a), Vahdet-i Vucud Risalesi, s 216)
http://www.facebook.com/IslamDusuncesi
