MÜCAHİDLERİN HALİ DEĞİŞTİ ZAFERLERİ DE DEĞİŞTİ
Makarları ve muaskerleri uzun bir ziyaretten sonra uyumak için kafamı koyduğumda aklıma bir soru geldi:
Bugünkü makarlarımızın hali 3 sene öncesi gibi mi?
Hatıralarımda Suriye'ye ilk geldiğim günler canlandı. Bir makara girdiğimde köşede biri namaz kılar, biri Kuran okur, üçüncüsü oruç tutar, dördüncüsü sohbet dinlerdi.
Dedim ki: Hayır Vallahi mücahidlerin hali değişti bu yüzden zaferleri de değişti.
Şimdi bir makara giriyoruz; biri, emirinin gıybetini yapıyor, biri başkasını itham ediyor, bir diğeri şu alim şu kanalda şunu dedi falan da ona şöyle reddiye yazdı gibi şeylerde boğuluyor… Kalpler katılaşmış, ibadetler azalmış, cihad ruhu gitmiş…
Amel azalmış çekişme artmış…
Öyle bir hal olmuş ki ailesini terk edip cihad için hicret eden muhacir çekilmiş evinde oturmuş ve meşgalesi dedikodu olmuş.
Allah’tan sebat istiyoruz ve hidayetten sonra sapıklıktan da O’na sığınıyoruz.
Evet amel azaldı cedel çoğaldı. Peygamber (sav) in şu sözünü hatırladım: “Hidayetten sonra sapan bir kavim yoktur ki Allah onları çekişmelerle ibtila etmesin.”
Hal değişti zaferler değişti. Sonra da nefsimizi temize çıkarmaya, suçu da bizim dışımızdakilerin münkerlerine atmaya yer arıyoruz.
Sonra bazısı bana soruyor: "Ey Şeyh niye aleyhinde konuşanlara reddiye vermiyor ve tartışmıyorsun?" Müslüman gençlere fitne olmak istemiyorum. Onların azmini zayıflatıp onlara karşı Şeytan’a yardım etmek istemiyorum.
Kendisi için bir hedef koyan kişi yoldaki yapılarla uğraşmamalıdır. Ben kendime açık bir hedef çizmişim. O da ümmet birliğidir. Devrimciler ve mücahidler ile beraber Şam tağutunu ve Safevi projesini yıkmaktır. En alt çizgide de olsa insanları toplamaya çalışmaktır.
Allah bizim az olan amellerimizi kabul etsin çok olan günahlarımızı da affetsin.
Son olarak: Ey cihad kardeşlerim daha önceki gibi ibadetlerimize dönelim ve Allah’a yönelelim. Allah da bize zaferleri geri döndersin.
Rabbim bana ve bunu okuyana Allah ile karşılaşacağımız gün razı olacağı şekilde kendi yolunda şehadet nasip etsin.
Dr. Abdullah Muhaysini
Makarları ve muaskerleri uzun bir ziyaretten sonra uyumak için kafamı koyduğumda aklıma bir soru geldi:
Bugünkü makarlarımızın hali 3 sene öncesi gibi mi?
Hatıralarımda Suriye'ye ilk geldiğim günler canlandı. Bir makara girdiğimde köşede biri namaz kılar, biri Kuran okur, üçüncüsü oruç tutar, dördüncüsü sohbet dinlerdi.
Dedim ki: Hayır Vallahi mücahidlerin hali değişti bu yüzden zaferleri de değişti.
Şimdi bir makara giriyoruz; biri, emirinin gıybetini yapıyor, biri başkasını itham ediyor, bir diğeri şu alim şu kanalda şunu dedi falan da ona şöyle reddiye yazdı gibi şeylerde boğuluyor… Kalpler katılaşmış, ibadetler azalmış, cihad ruhu gitmiş…
Amel azalmış çekişme artmış…
Öyle bir hal olmuş ki ailesini terk edip cihad için hicret eden muhacir çekilmiş evinde oturmuş ve meşgalesi dedikodu olmuş.
Allah’tan sebat istiyoruz ve hidayetten sonra sapıklıktan da O’na sığınıyoruz.
Evet amel azaldı cedel çoğaldı. Peygamber (sav) in şu sözünü hatırladım: “Hidayetten sonra sapan bir kavim yoktur ki Allah onları çekişmelerle ibtila etmesin.”
Hal değişti zaferler değişti. Sonra da nefsimizi temize çıkarmaya, suçu da bizim dışımızdakilerin münkerlerine atmaya yer arıyoruz.
Sonra bazısı bana soruyor: "Ey Şeyh niye aleyhinde konuşanlara reddiye vermiyor ve tartışmıyorsun?" Müslüman gençlere fitne olmak istemiyorum. Onların azmini zayıflatıp onlara karşı Şeytan’a yardım etmek istemiyorum.
Kendisi için bir hedef koyan kişi yoldaki yapılarla uğraşmamalıdır. Ben kendime açık bir hedef çizmişim. O da ümmet birliğidir. Devrimciler ve mücahidler ile beraber Şam tağutunu ve Safevi projesini yıkmaktır. En alt çizgide de olsa insanları toplamaya çalışmaktır.
Allah bizim az olan amellerimizi kabul etsin çok olan günahlarımızı da affetsin.
Son olarak: Ey cihad kardeşlerim daha önceki gibi ibadetlerimize dönelim ve Allah’a yönelelim. Allah da bize zaferleri geri döndersin.
Rabbim bana ve bunu okuyana Allah ile karşılaşacağımız gün razı olacağı şekilde kendi yolunda şehadet nasip etsin.
Dr. Abdullah Muhaysini