Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Müslüman’ı Tekfir Etme Tehlikesi

musali Çevrimdışı

musali

Üye
İslam-TR Üyesi
Müslüman’ı Tekfir Etme Tehlikesi ve

Bir Müslüman’ı Tekfir Etmenin, Bir Kâfiri Tekfir Etmemekten Daha Tehlikeli Olduğunun Beyanı

İbn Ömer(ra) dan Rasulullah(sav) şöyle buyuruyor: “Kişi Müslüman kardeşini tekfir ettiğinde o küfür ikisinden birine geçer. Müslim’in bir rivayetinde ise: “Eğer adam dediği gibi ise kâfirdir, değilse küfür ona döner.” (Buhari-Ebu Davud)

İmam Nevevi (rh) bu hadise şöyle bir başlık atmıştır Bab: 'Müslüman kardeşine ey kafir diyen kimsenin imanının hali’ devamla diyor ki: küfrün dönmesi tevilinde ihtilaf edilmiştir. Denildi ki: Bu dönmek helal kılan hakkındadır. Ve yine denildi ki: Bu müminleri tekfir eden haricilere hamledilmektedir. Kadı İyaz (rh) bunu imam Malik (rh) tan nakleder.

Buhari (rh) hadise şöyle bir başlık atmıştır: 'Tevil olmadan Müslüman kardeşini tekfir eden' bundan anlaşılıyor ki, tevil olmadan Müslüman kardeşini tekfir etmek küfür bir fiildir. Ancak Malikilerin ve hadis ehlinin dışında âlimlerin cumhurunun tekfir etmediği haricilerin durumu gibi tevil bulunduğu zaman Müslüman’ı tekfir eden tekfir edilmez.

Şeyh Ebu Basir diyor ki: Küfür açık olan kâfiri tekfir etmemek bir yanlış ve imanı bozan akidevi bir sapıklık olduğu gibi, bir Müslüman’ı tekfir etmekte bir yanlış ve sonu hiç iyi olmayan akidevi bir sapıklıktır. Şu bilinmelidir ki: Bir Müslüman’ı tekfir etme konusunda hata yapmak bir kâfiri tekfir etmeme konusunda hata yapmaktan daha tehlikelidir.

Sebepleri ise şunlardır:

1)Müslüman’ı tekfir etmek, Allah ve Resulünü tekzip etmeyi, kuran ve sünnetle gelen şeri nasları reddetmeyi içerir. Çünkü hikmetli Şari (Allah ve Rasulu) bu insanı İslam sıfatıyla vasıflandırmakta ve Müslümanların hak ettiği hürmeti (değeri) ve hakları vermektedir. Onu tekfir eden ise onu küfür sıfatıyla vasıflandırmakta ve onun İslam dairesinden çıktığına dair hüküm vermektedir. Dolayısıyla onun misali Allah Teala’nın helal kıldığını haram, haram kıldığını da helal kılan, sırf hevası ve nefsi için bunu yapan kimsenin misali gibidir. Bunun küfür olduğunda ise şüphe yoktur.

2)Bir Müslüman’ı tekfir etmek ve onu küfür ve eğri yolla itham etmek bu kişinin inandığı ve ondan dolayı Müslüman olduğu İslam’ı küfür saymayı içermektedir. Hâlbuki Şari bu kişiyi Müslüman saymakta ve ona Müslümanların ve müminlerin lehlerine ve aleyhlerine olan her türlü hakkı vermektedir. Dolayısıyla bir Müslüman’ı tekfir etmek bu yönden imanı ve İslam’ı küfür ile vasıflandırdığı için küfür ve sapıklık sayılır.

3)Bir Müslüman’ı tekfir etmek ve onu küfürle itham etmek onu öldürmek gibidir. Çünkü onu tekfir etmek tehlikeli sonuçlar doğuracak ve İslam’ın tanıdığı bütün hak ve hürmetlerini yok sayacaktır.

Bunun için şer’i naslar bir Müslüman’ı tekfir edeni tekfir etmiştir. Müslim’in sahihinde geçtiği gibi Allah Resulü(sav) şöyle buyurmuştur: “Bir Müslüman’ı tekfir etmek onu öldürmek gibidir” ve yine; “Müslüman’ın tümü, kanıda, malı da, ırzı da Müslüman’ın üzerinde haramdır” Müslüman’ı haksız bir şekilde tekfir etmek bütün bu hürmetleri ihlal etmektedir.

Allah Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim bir mümine kendisinde olmayan bir söz sarf ederse bu sözün gerekçesini getirene kadar cehennemin radğatul habalın da hapsedilecektir.” (radğatul habal: cehennem ehlinin kan ve irinlerinin toplandığı yedir)

Haksız bir şekilde bir Müslüman’ı küfür ve dinden çıkmakla itham etmekten daha ağır ve şiddetli bir söz var mıdır? Çünkü bu söz tekfir edilen kimsenin öldürülmesini ( “Kişi kardeşine ey kâfir dediğinde sanki onu öldürmüş gibidir.” “Bir mümini lanetlemek onu öldürmek gibidir.” (-sahihul camius-sağir s.710-) ve Müslüman’ın bütün hak ve hürmetlerini yok saymak demektir. Bunun için ey Müslüman kardeşlerim: Acelecilikten, Allah’ın Müslüman kullarını tekfir edilmesi konusunda vera (takva) azlığından sakının.

4)Kâfiri tekfir etmeme konusunda hata yapmak bir kulun hakkına karışmadan sadece Allah’ın hakkında yapılan bir hatadır. Çünkü tekfir etmeyen kişi Allah’ın hükmünde isabet etmemiş olur. Ancak Müslüman’ı tekfir etme konusunda hata yapmak iki hatadır. Biri Allah Tealanın hakkıdır, ikincisi ise kulun hakkıdır. Hâlbuki birinci hata bir ictihaddan veya tevilden kaynaklandıysa Allah Teala onu bağışlayabilir. Ancak diğer hata Allah Teala kendi hakkını bağışlasa da: Müslüman’ı haksız bir şekilde tekfir eden gerekçesini açıklayamadığı sürece Allah Teala mazlum için zalimden kısas alacaktır...

Bundan dolayı ilim ehli muayyen bir kişiye küfür hükmünü verirken çok ihtiyatlı ve dikkatli davranmışlardır. Eğer bir kişinin işlediği küfür 99 yönden küfür sayılıyor ve 1 yönden değil ise onlar bu tek yönle amel edip kendi dinleri için ihtiyatlı davranarak bu kişinin haklarını koruyarak tekfir etmemişlerdir.

Aynı şekilde âlimler bir muayyen kişiyi tekfir etme konusunda bir tereddüt veya zan oluşursa yakini ve selameti isteyerek onu tekfir etmede dururlar. Bu şüphesiz ki dışında hak olmayan tek doğru mezheptir. Açık deliller bunu desteklemekte ve selefin ameli bunun üzerindedir. Bu meselenin beyanı ise açık sarih İslam’ı ancak küfürden başka bir ihtimali olmayan açık bir küfür bozar. Sahih bir hadiste şöyle geçmektedir:

“...Onun küfür olduğu konusunda elinizde Allah tan bir burhan (hüccet) olduğu sürece...”

Hattabi(rh) diyor ki: 'bevehan' kelimesinin manası açık ve görülen, yaymak ve göstermekten alınmıştır. Ve Burhan kelimesi konusunda Hafız ibn Hacer diyor ki: Tevil ihtimali olmayan ayet ve sahih bir haberdir. Bu hadisin gereği şöyledir: “Onların fiilinin tevil ihtimali olduğu sürece onlarla savaşmak caiz değildir.'' (Fethul bari c.B.s. 18)

Fetevayı Hindiyyede şöyle geçmektedir ki: ''Meselede küfrü gerektiren yönler ve onu engelleyen tek yön olduğu halde müftünün o yöne meyletmesi gerekiyor. Ancak kişi küfrü gerektiren bir irade ile açıkladığı halde o zaman tevil ona yaramaz.''

Gazali, Feysalut Tefrikada şöyle diyor: “Tekfirin her yerde kat’i bir şekilde idrak edilemeyeceği zannedilememelidir. Bilakis tekfir malları helal kılan, kanları döken, cehennemde ebedi kalma hükmü veren şer’i bir hükümdür ve o diğer şer’i hükümler gibidir. Bazen yakinle idrak edilir bazen zanni galiple, bazen tereddütle. Ancak bir türlü tereddüt oluştuğu zaman tekfirde durmak daha evladır.”

İbn hacer Fethul Bari de şöyle diyor (c.12 s.314):Gazali diyor ki: Başka bir yol bulunduğu sürece tekfirden sakınmak gerekir. Çünkü tevhidi ikrar edip namaz kılanların kanlarını helal kılmak hatadır. Bin kâfiri hayatta bırakma konusunda hata işlemek, tek bir Müslüman’ın kanını dökme konusunda hata işlemekten daha ehvendir (hafiftir)...

Dinde aşırıya gitmek, Müslümanlardan tekfir edilmesi sahih olmayan kimseleri tekfir etmek, Müslümanların haklarını ve hürmetlerini hafife almak; İslam’ın dünyada öldürmekle ve ahirette elim azap vaat ettiği sapık ve aşırı haricilerin sıfatlarından ve ahlaklarındandır (Ebu Basir Cehalet Mazerettir Kitabından alıntıdır)
 
Üst Ana Sayfa Alt